Örnek:
“ABD Putin’i sıkıştırmak için Ukrayna’yı tahrik etti. Gaza getirdi...”
“Rusya saldırmakla haklıdır” anlamına gelecek yorumlar...
Kendilerine ciddi bir taraftar da yaratıyorlar. Olabilir. Görüştür sonuçta...
Ama yorumlar öyle bir noktaya geliyor ki dinledikçe inanamıyorum. Ve soruyorum:
1) Türkiye bir NATO üyesidir... Ve sorumlulukları vardır.
2) Türkiye AB’ye üyelik başvurusu olan ve bu yolda önemli adımlar atmış bir ülkedir...
3) Türkiye, kendi milli iradesi ve çıkarları dışında, Rusya, ABD ya da Çin merkezli bir dış politika yürütmüyor.
1) YERÜSTÜNDE HANİFE TEYZE’NİN GÖZYAŞLARI HANİFE Teyze o sabah neşeyle kalktı. Buzağılarına gözü gibi bakıyordu.
Koşa koşa gitti ağıla. Sarıkıza şöyle bir baktı. Sevdi, öptü, okşadı, işe koyuldu.
Bütün hayatıydı onlar.
Kocası Erol bir yandan, o bir yandan çalışıyor ve büyükbaş hayvanlarıyla geçinip gidiyorlardı... Ama ne olduysa ertesi gün oldu...
Öğleden sonra öyle bir felaket geldi ki...
O coğrafyanın bitip tükenmek bilmeyen belası...
Ordu’nun Altınordu ilçesini öyle bir vurmuştu ki...
“Kadına şiddete karşı azami dikkati gösterelim.”
Yani:
“Peşlerini bırakmayın...”
Biliyorsunuz, kadına şiddet konusunda “Devlet de taraf oluyor...”
Aile Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı’nın ortak çalışması çok önemli.
Bozdağ’ın bu talimatı etkili oluyor.
Ve o Bakan’ın talimatı şiddet uygulayan yaratıkların peşini bırakmıyor.
İşte son örnek...
Yeni bir çözüm kapısı mı açılıyor?
Kabul edilemez 10 millik kıta sahanlığı...
Enerji alanları... Hava sahası.
Ve daha onlarca teknik sorun...
Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in gelişi... Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın samimi sözleri...
Bir süredir kesintiye uğrayan görüşmeleri yeniden başlatabilir mi?
Özellikle savunma bakanlıkları arasındaki teknik görüşmeler...
Milli Savunma Bakanı
Bir ürperti gelip geçti üzerimden...
Sonuçta 22 metrelik çelik bir tüpün içindeydik.
Filmlerdeki gibi. Genç subay ve astsubayların kulaklarında telsiz, müthiş bir hareket başladı.
Bir ekranda dönen radar. Diğerinde sonar. Bir başkasında harita...
Onların arasında kendimi bir film sahnesinde gibi hissettim. Meşhur 2’nci Dünya Savaşı denizaltı savaşları...
Az sonra bir anons:
“Dalış... Dalış... Dalış...”
Koyların satıldığı iddiaları var.
Teknelerin artık eskisi gibi koylara giremeyeceğini öne sürenler var...
Doğa harikası koylarda marinalaşma başlayacağını savunanlar var.
Fethiye ve Göcek körfezinde yat turizminin biteceğini söyleyenler var...
Peki işin aslı nedir?
Yapılan ihalelerin ardından Göcek’te artık tekneler demir atamayacak mı?
1) Enerji Bakanlığı o kadar değerli bir ödüle imza atıyor ki...
Barajların, tellerin, yeraltı kablolarının, petrol rafinerilerinin, dev trafoların ötesinde...
Belki de dünyanın en büyük enerjisi için toplanıyor...
Bu akşam Türkiye’ye Enerji Veren Kadınlar için ödül töreni var.
Neden önemsiyorum?
Çünkü:
Hayat enerjimizin en saf kaynağıdır onlar...
Enerji sektöründe yükselen kadınlar... Finalistlere şöyle bir baktım...
MİLLİ Savunma Bakanı Hulusi Akar şöyle diyor: “Öncelikle gelen bilgileri tetkik ve koordine ediyoruz. Bazı mayınların sürüklendiğine yönelik ifadeler var. Her ihtimale karşı uçaklarımız, helikopterlerimiz, fırkateynlerimiz dahil gözetlemek suretiyle takip ediyoruz. Mayın avlama gemilerimiz, helikopterlerimiz, İHA’larımız bunların peşinde...”* Peki mayınlar boğazlara doğru yaklaşırsa?
Akar’dan kesin bir cevap:
“İnşallah bir kaza bela olmadan onlar kendilerini imha eder veya biz görür, mayın avlama gemimizle tahrip ederiz...”
DENİZALTI ATIŞ İÇİN DALARKEN
Sohbetten önce Preveze’de hummalı bir hareket var. Tıpkı filmlerdeki gibi...
Telsizlerden anonslar, emir tekrarları:
“Dalış... Dalış... Dalış...” anonsuyla birlikte aşağı doğru süzülüyoruz...
BEKLEYEN NAKLİYE