Özel Harekât polisi...
1 yıl bekledi.
Sonunda tayinini Şırnak’a istedi.
Cudi’nin sarp yamaçlarında bir karakola yerleşti.
Gece zifiri karanlık nöbetleri, gözetleme görevleri derken...
Bir sabah “görev emri” geldi. Cudi eteklerinde arama faliyetleri başladı.
Çift sıra halinde asker, polis araziye yayıldılar. Az sonra bir mağara dikkat çekti. Yavaşça yaklaştılar.
Aylardan mart. Hava soğuk. Garip bir sessizlik. Mağaraya yaklaştıkça şüpheler artmıştı.
Kabine revizyonu var mı?
Bakanlık sayısı artacak mı?
Hangi bakanlar değişecek?
Çok uzun yıllar, hem Hürriyet’te hem Sabah’ta Ankara Temsilciliği yapmış bir gazeteci olarak şunu söyleyebilirim..
Ankara gazeteciliğinde “bakan değişikliği haberi” ve “kabine kulisi” hep öncelikli merak konusudur..
Ama şimdi yıllar sonra bakınca..
Bana göre “Falancanın gitmesi, filancanın gelmesi”nden daha önemi gerçekler var.
Kavramsal, asal, köklü, kalıcı ve doğrudan sisteme yönelik detaylar..
“Aslanbalığı sokması”...
“Balonbalığı işgali”...
Antalya sahillerinden Ege’ye...
Ege’den Marmara’ya kadar denizlerimizde bir tropikal işgal yaşanıyor.
Balıkçılarımız “balonbalığı”ndan dertli.
Denize girenler “zehirli denizanası”ndan “aslanbalığı”na kadar huzursuz.
Yabancı tür işgali nedeniyle yerli balık popülasyonu tehdit altında.
Balonbalığı, aslanbalığı yerli balıkları öldürüyor.
“Fatih, küçük İskender Gümüşlük Akademisi’nde konuşma yapacak. Seni de çok görmek istiyoruz. Birlikte Bodrum’a gelir misiniz?”
Ertesi gün küçük İskender ile uçağa gidiyoruz...
Gece son uçak...
İskender “Zaten son uçakları severim” esprisiyle kahkahalar atıyordu...
Uçağa bindik.
O keyifle biraz da yüksek sesle konuşuyor.
Biraz sonra hostes geldi,
Düşünün...
Aylardır süren S-400 krizi... Türkiye ile ABD’yi karşı karşıya getiren F-35 krizi...
Ve bunların piyasalara yansımaları...
Ama önceki gün Başkan Trump “Türkiye S-400 konusunda haklıdır” anlamına gelen şu sözleri açıktan söyledi:
“Türkiye Obama yönetimi döneminde Patriot istemiş. Vermemişler. Onlar da hava savunmaları için Rusya’dan S-400’e yönelmişler. Obama yönetimi Türkiye’ye adil davranmamış.”
Trump, Türkiye ile ABD’nin stratejik ortak olduğunu da defalarca söyledi.
Nerede söyledi?
Pasifik Okyanusu’nda...
Zaten kalp hastasıydı. Bir kez stent takılmıştı.
Hemen ambulans arandı.
Sultan Hanım acil servisten girerken gözleri kararıyordu.
Doktorlar anında müdahale etti.
Sonra kalp-damar cerrahisi devreye girdi.
Ve bir damarın daha tamamen tıkandığı ortaya çıktı.
Genç doktorumuz ameliyata girdi. Saatler geçti.
Ve
Hani şu çevremizde sık sık gördüklerimizden... Sıraya girmeyen, yaya geçidi dinlemeyen, aniden şerit değiştirip araçların önünü kesen, durduk yere korna çalan, sigara izmaritiyle yaşayan, düğünlerde havaya ateş açan... Yani her an burun buruna geldiğimiz o utanmaz adamlardan...
UTANMAZ ADAM 1
İlk fotoğraf, medeniyetler şehri Mardin’den...
Güvenlik kamerası çekmiş görüntüleri.
Kaldırımda yürüyen bir mahluk, aniden yanındaki ağaca saldırıyor. Dalından tutup asılıyor. Sarsıyor. Köküne tekmeler atıyor.
Öylesine saldırıyor ki... Ağaç direniyor. O kudurmuşçasına asılıyor. Sonunda ağaç kırılıyor. Birkaç kez baktım görüntülere. Bir insan bunu niye yapar?
Belediye o ağaçları kaldırımlara özenle dikmiş. Esnaf su veriyor, bakıyor.
18 bin seçmen oy kullanıyordu.
O yüzden 4 katlı okulun merdivenlerinde uzun kuyruklar oluşmuş, Avcılar Emniyet Müdürlüğü normalin üzerinde tedbir almıştı.
Sıcak ve sıra kuyruğu bunaltıyordu.
O sırada elinde bastonuyla Salim Bey göründü. Ağır ağır her iki adımda bir derin nefes alarak yürüyordu. Tam 4 kez kalp krizi geçirmişti. O yüzden hem zorlanıyor hem de temkinli adımlar atıyordu. Bastonuyla dura dura öyle bir yürüyüşü vardı ki... Sanki Çanakkale Cephesi’nde sırtında mermi taşıyan Seyit Onbaşı’ydı...
Salim Bey, okulun ana kapısından girdi. Merdivenlere yöneldi. Basamakları teker teker çıkmaya başladı. İkinci kata geldiğinde kan ter içinde kalmıştı. 4’üncü kattaki seçim sandığına ulaştığında bitkindi.
Sandık görevlisi sordu:
- Amca niye asansöre binmedin?
-