BUGÜN: Türkiye açılma planı
YARIN: Turizm ülkelerine niyet mektubu
SALI GÜNÜ: Genelgeleri açıklayacağım
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy bugün “Türkiye’nin plajlara açılış programı”nı açıklıyor.
Bu amaçla belki de bakanlık tarihinin en ayrıntılı, en zor çalışması yapıldı.
Bu çalışmanın ipuçlarını bazı yerlerde okuyunca Bakan’ı arayıp biraz bilgi almak istedim.
“Cuma günü konuşalım, o zaman bütün ayrıntılar belli olacak”
Airbnb dünyada otelcilik sektörünü yeniden tarif eden bir “bireyden bireye ev kiralama” sistemi.
“Seyahat dünyasının UBER’i” diyebilirsiniz.
*
Bu krizin başından beri CEO’nun çalışanlarına yazdığı 7’nci mektup.
Çok açık, çok net, çok samimi bir üslupla yazılmış...
“Üç saat sonra bazılarınız birer mektup alacak” diye başlıyor ve şöyle devam ediyor:
“Ne yazık ki yaşadığımız bu tarihi kriz nedeniyle şirketimizi küçültmek zorunda kalıyoruz. Bu hepimiz açısından çok büyük ve çok zor bir karardır. O nedenle bütün ayrıntılarını sizlerle tek tek paylaşacağım...”
*
Korona günlerinde şehirlerin sokaklardan çekilen nabzı balkonlarda atmaya başladı.
Bakıyorum dünyanın her yerinden balkonlarda çekilen dans, şarkı videoları geliyor.
İnsanın kaybolan neşesi, mahalle arkadaşlığı, dayanışma duygusu balkonlarda yeniden doğuyor.
Bir anda anladık ki, “balkon”, apartman dairesine hapsedilen ruhumuzun kendi azat ettiği yeni sokağımız.
Meğer “balkon” ne kadar önemli bir şeymiş...
Meğer küçücük bir oda kazanacağım diye balkonları kapatmak ne kadar akılsızca bir şeymiş...
Plaza mimarisinde balkonu yok ederken, meğer kendi hürriyetimizi kendi elimizle kendi hapishanemize kapatıyormuşuz.
1) Dizi bir basket efsanesi belgeseli olarak başladı, ama giderek çok daha genel bir insan ilişkileri draması haline dönüştü.
*
Beşinci bölümde önüme öyle bir tartışma çıktı ki...
Dönüp üç kere üst üste izledim. Hepimizi, özellikle de şöhretli insanları çok ilgilendirecek çok ilginç bir tartışmaydı.
Michael Jordan artık bir dünya efsanesidir.
Özellikle siyah insanların en büyük rol modeli haline gelmiştir.
Nike şirketinin, onun adına tasarladığı
Türkiye Büyük Millet Meclisi açılalı bir yıl olmuş.
O günün Meclis tutanağından bir sayfa:
*
Reis (Mustafa Kemal Paşa): “Seçime başlamazdan önce müsaade ederseniz bir şey arz edeceğim: Birincisi, yüksek heyetinizin bir miktar parası vardır.
Riyaset Divanı’nda saklıdır. Eğer tensip buyurursanız, Riyaset Divanı bu para ile alınacak bir hediyeyi burada yaralılara vermeyi düşünüyor efendim.
Kabul edenler lütfen ellerini kaldırsın.”
İnkılap Kitabevi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 100’üncü kuruluş yıldönümü nedeniyle çok güzel bir iş yaptı.
On yıla yakın süredir neredeyse her gün geldiği bu korunun kenarında gördüğü şeye hayretle baktı.
Önünde kafası bedeninden koparılmış bir ceset yatıyordu...
Biraz daha ilerleyince aynı durumda başka cesetler de gördü...
Bu olay geçen kasım ayında Amerika Birleşik Devletleri’nin Washington eyaletinin Custer kasabası civarında meydana geldi...
Bu katliamı yapan acımasız katil veya katiller kimdi?
Bir tarikat olayı mıydı?
İşte size korona döneminin ilk esrarengiz seri cinayetler dizisinin hikâyesi...
“Acaba bu yıl bazı küçük sırları öğrenebilecek miyim?”
Bugün size merakla beklediğim “o şeyi” anlatacağım.
*
Yirminci yüzyıl medeniyetinin şekillenmesinde rol oynayan insanlardan biri olan Sigmund Freud, İkinci Dünya Savaşı başladıktan üç hafta sonra Londra civarında yaşadığı yerde öldü. Yahudi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmişti. Sekiz günlükken sünnet ettirilmişti.
Dünyada 1.6 milyar işsiz...
Sadece Amerika Birleşik Devletleri’nde 30 milyon insan işini kaybetmiş...
Dün Avrupa’nın rakamları açıklandı...
Bu 3 korona ayında Fransa ekonomisi yüzde 5.8 küçülmüş...
İspanya yüzde 5.2, İtalya 4.7...
Türkiye’de de durum farklı değil...
*