Bu sezonun bana en ilgi çekici gelen bölümü, sonlarda Kraliçe Elizabeth ile Başbakan Thatcher arasındaki konuşmaydı.
*
Falkland savaşını kazanan, yaptığı radikal reformlarla İngiliz ekonomisini düze çıkarmak üzere olan Thatcher, bunlara rağmen popülaritesini kaybetmiş, artık partisi içinde zayıflamıştır.
Partisi istifa etmesini istemektedir.
1. Dördüncü gidişimdi. Bugüne kadar bana kimse orada bir “Mob Museum” olduğunu söylememişti.
Yani bir “mafya müzesi”nin...
Bu müze 14 Şubat 2012 günü açılmış. Bina 1933 yılında yapılmış ve uzun yıllar Las Vegas posta bürosu ve mahkemesi olarak hizmet vermiş.
Yani Las Vegas mafyasının üyeleri bu binadaki mahkeme salonunda yargılanmış ve mahkûm olmuş.
İlk gören eşim Tansu’ydu...
Altında şu yazıyordu:
“En sağdaki Prof. Uğur Şahin, aşıyı bulan biliminsanı. Almanya’da çekilmiş. Kucaktaki kardeşi diş hekimi, ayakta çorabı delik olan modacı olmuş.”
*
Evde hepimiz ilk bakışta çok sevdik bu kareyi.
Tansu çok etkilendi ve Instagram hesabından paylaştı.
Ancak bir süre sonra bir izleyicisinden şu notu aldı:
“Fotoğraf 1975’de Düsseldorf’a göçmüş bir aileye ait...”
Belgenin adı “Mülhak Vakıflar Devir Teslim Tutanağı”...
Bu tutanağı görmedim
ama eski tutanaklardan
bildiğim bir şey var.
Bu tür vakıf devir teslimlerinde her şey madde madde yazılır.
Neler mi?
Caminin işletme defteri.
Vakıflar Genel Müdürlüğü Bölge Müdürü Musa Akdeniz bir bilgi notu gönderdi.
Arkasından Kültür Bakanı Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan da aradı.
Her ikisi de ilginç bilgiler verdi.
Geçen pazar gününden beri kamuoyunun dikkatini çeken bu camiyle ilgili ilginç bilgilere yer verilmişti.
Bugün bu bilgileri sizinle paylaşmak istiyorum.
*
Bu cami 1671 yılında Bursa’da
Lewis Hamilton bu yarışın İstanbul ayağını da kazanmış ve yarışma tarihine yeni bir rekor yazmış.
Bu yarışı, 7’nci defa kazanıp, Ferrari efsanesi Michael Schumacher’in rekorunu egale etmiş.
Yani Formula 1 tarihinde çok özel bir gün...
*
Bütün dünyanın gözü Türkiye’deki pistte yapılacak ödül töreninde...
Herkes Formula 1’in geleneksel şampanya patlatma seansını bekliyor.
Ama o ne?
Gazoz patlıyor...
Bir bahane uydurularak Türk ordusunun en gizli kalması gereken bölümünün kapıları kırılarak içine girildi.
Girdikleri yer “Seferberlik Tetkik Kurulu Başkanlığı”ydı.
Orası neresi mi...
Ülkemiz işgale uğrarsa, vereceğimiz kurtuluş savaşında hangimizin nerede görev alacağını, hangi silahın nerede gömülü olduğunu, nasıl haberleşeceğimizi gösteren planlar ve isimler...
*
Hepsi tek tek çalındı.
Bir savaş halinde işgalci düşmana karşı vereceğimiz savaşın, yani beka savaşının bütün şifreleri, planları çalındı.
Ve kopyalandı...
Önce Cumhurbaşkanı Erdoğan konuştu ve dedi ki:
“Önümüzdeki aylarda öngörülebilir, kolay erişilebilen yargı sistemi için adımlar atacağız...”
*
Bu cümlelerin ne anlama geldiğini ise iki gün sonra Adalet Bakanı Abdulhamit Gül açıkladı.
Bir kere daha benim şahsi zabıtlarıma geçmesi için en önemli maddelerini yazıyorum.
*
“Yargı, hiçbir kişi, kurum veya merciden emir, talimat, tavsiye, telkin almaz. Hiç kimse ve Adalet Bakanlığı da dahil olmak üzere hiçbir kurum yargı yetkisini kullanan mahkemelere vekâleten konuşamaz.”
*