Ergi Şener

Coronavirus sonrası yaşam - “Yeni Normal” hayatımıza neler getirecek ? Video Konferans Uygulamaları

12 Mayıs 2020
Teknoloji adaptasyonunu basitleştiren ve hayatımızı kolaylaştıran video konferans uygulamaları

Yeni normal özelinde hazırladığım yazı dizisinin 3. bölümünde, karantina sürecinde evde geçirdiğimiz zamanı daha verimli hale getirerek, hayatımızın önemli birer parçası haline gelen “video konferans uygulamalarını" analiz ettim.

Aslında, video konferans uygulamaları iş dünyası için yeni bir kavram değil. Uluslararası iş yapan veya global ölçekli şirketler, müşterileri ile iletişim kurmak, farklı ülkelerdeki meslektaşları ile toplantılarını gerçekleştirmek amacıyla bu uygulamalardan yararlanmaktaydı. Keza, sanal takımların işlerini yönetmesi için de bu uygulamalar olmazsa olmaz araçlar arasında yerini çoktan almıştı…

 

Video konferans uygulamaları - İletişimde son trend

Karantinada, evde kalmak zorunda olduğumuz dönem, her kesimden insanı bu uygulamalar ile tanıştırdı. Öyle ki, evden çalışırken, iş arkadaşlarımız ile iletişim sağlamaktan, toplantılar gerçekleştirmeye; derslerimize devam etmeye; doğum günü, mezuniyet gibi özel günleri kutlamaktan, berberlerimizden ya da kuaförlerimizden saçımızı düzeltmek için tüyolar almaya veya doktorlara, terapistlere danışmaya; “happy hour” lardan, sanat aktivitelerine; webinar ve konferanslardan, sanal yemek ve buluşmalara kadar hem işlerimizi, eğitimimizi devam ettirmek, hem de eğlenmek, izolasyondan sıyrılmak ve sosyalleşebilmek için video konferans uygulamaları oldukça önemli birer destekleyicimiz haline geldi. Hepimizin, artık, bu tarz uygulamalar ile anıları olmaya başladı. Benim açımdan da bu hafta sonu farklı, aynı zamanda özel bir kullanım gerçekleşti. Eşim, doktora tez savunmasını Zoom üzerinden gerçekleştirerek, cüppesini sanal ortamda giydi…

Daha önce, yeni normal özelinde evden çalışma ve online eğitime değinirken, video konferans uygulamalarının bu alanlarda  artan öneminden bahsetmiştim. Yeni normale, Corona sürecinde kullanmak zorunda kaldığımız tüm uygulamaları taşımayacağız, ancak belki de en çok kullanmaya devam edeceğimiz teknolojilerin başında video konferans uygulamaları gelecek…

Bununla birlikte, şu anda kullanmakta olduğumuz uygulamaların da belirli sektörler adına tüm ihtiyaçları karşılayamadığını belirtmek gerekiyor. Eğitim, uzaktan çalışma, sanal etkinlikleri destekleyen platformlar özelinde önümüzdeki dönem, girişimciler açısından pek çok fırsata gebe. Video konferanslarda, ekran paylaşımları sırasındaki deneyimin iyileştirilmesi; katılımcıların dikkat seviyelerinin ve ilgilerinin analizi; çok kişinin katıldığı konferanslarda iki ya da belirli sayıda kişinin basit bir şekilde ayrı sohbet alanları oluşturabilmesi; gerektiğinde anket gibi opsiyonlar sunulması ve ev ortamında hepimizin başına gelebilecek problemlere karşılık, sadece katılımcının yüzünü ekrana alıp, arka planı ve farklı sesleri filtreleme opsiyonları, geliştirilmesi gereken özelliklerden birkaçı…

Öte yandan, toplantıların kaydedilip; bu içeriklerden gerektiğinde tekrar yararlanılması, yanlış anlaşılmaları minimuma indirebilir. Görüşmelerin dijital ortamda gerçekleştirilmesinden dolayı, elde edilen verinin analizi ile de çalışanların zamanı daha verimli kullanmalarına yönelik aksiyonlar alınabilir.

Yazının Devamını Oku

Coronavirus sonrası yaşam - “Yeni Normal” hayatımıza neler getirecek ? Online Eğitim

5 Mayıs 2020
İçinde bulunduğumuz dönemde, pek çok lidere göre “tünelin sonundaki ışığa yaklaşmaktayız”. Karantinada geçirdiğimiz günlerin uzaması sonucu, tüm kesimlerde bir an önce günlük hayatın normale dönmesi beklentisi var. Ancak çoğu insanın hala fark etmediği ve asıl zorluk teşkil edecek konu; bazı şeylerin bir daha asla alıştığımız gibi olmayacağı…

 

Ahmet Ümit’in dediği gibi: “İnsan her şeye alışır diyorlar ya, öyle değil aslında. Başka çaren olmadığı için katlanıyorsun ama alışmıyorsun…”.  Bu nedenle, bu süreçte zorunluluktan denediğimiz, ancak aslında tam olarak alışamadığımız, benimsemediğimiz kavramlar, uygulamalar hayatımızın birer parçasına dönüştüğünde; problem yaşamamak adına “yeni normali” doğru anlayıp, getirilerini objektif olarak, dikkatli bir biçimde analiz etmekte yarar var.

Zaten, “yeni normal” ifadesi, getirileri tam olarak net olmasa da değişimin kaçınılmaz olacağı, pek çok yeniliği içeren bir geleceğe adapte olmamız gerekliliğini anlatan bir kavram. Buna yönelik hazırlamaya başladığım yazı dizimin ikincisinde, değişimi eğitim odağında analiz etmeye çalıştım.

 

Eğitim sistemi yeniden şekilleniyor

Coronavirus süreci, eğitim sisteminde kökten değişiklikleri zorunlu kıldı. Dünya genelinde temel eğitimden, üniversitelere tüm eğitim kurumları ve  bakanlıklar eğitim ve öğretimin kesintisiz bir şekilde devam edebilmesi adına ciddi bir mücadele içerisine girdiler. Bu süreç, eğitim sisteminde yeni inovasyonlara ihtiyaç duyulduğunu ve ne yazık ki pek çok kurumun sürece hazır olmadığını tüm çıplaklığı ile de ortaya koymuş oldu.

Öte yandan, herkese eşit şartlarda ulaştırılması gereken bir hizmet olan eğitimin, dijital odaklı hale gelmesi, dijital uygulamalara erişimden kaynaklı ciddi problemlere de sebep olabilir. Eğitimdeki eşitsizliğin artması tehlikesi, bu süreçte üzerinde düşünülmesi gereken önemli konulardan biri olarak da karşımıza çıkmış oldu.

hurriyet.com.tr

Yazının Devamını Oku

Coronavirus sonrası yaşam - “Yeni Normal” hayatımıza neler getirecek ?

30 Nisan 2020
Son zamanlarda şu ifadeyi oldukça sık bir şekilde duymaya başladık: “Covid-19 salgını sonrası hayat asla eskisi gibi olmayacak…” Belirsizlik ve bilinmezliğin had safada olduğu bu süreçte, geleceğe yönelik tahminlerin bir kısmı iyimserken, bir kısmı ise oldukça düşündürücü. İlk şoku atlatma evresinde, yeni bir başlangıca hazırlanırken, artık oldukça net olarak ortaya çıkan bir gerçek var; bundan böyle farklı bir dünyada yaşayacağımız…

“21. Yüzyıl için 21 ders” kitabının yazarı, futurist Yuval Harari’nin belirttiği üzere: “Sonuçta, bu süreç de geçecek. Ancak, bu süreçte yaptığımız seçimler, önümüzdeki yıllardaki yaşantımızı şekillendirecek. Bu değişim sadece sağlık sistemleri ya da ekonomi odaklı değil; politika, kültür, eğitim ve iş hayatı açısından da etkili olacak…

Corona öncesi yıllardır devam etmekte olan pek çok tartışmanın ya da uygulamanın, karantina sürecinde bir gecede hayatımıza girdiğine tanıklık ettik. Temelde yıllarca sürecek olan değişimlere, haftalar içinde adapte olmaya başladık (sanki zaman ilerlerken, birden “hızlı ileri alma” düğmesine basma gibi bir hamle oldu). Teknoloji olmasa, bu süreçte işlerimizi devam ettirmek ve iletişimimizi kesintisiz bir şekilde sürdürmek mümkün olmayacaktı… Bu süreç  şunu oldukça çarpıcı bir şekilde ortaya çıkardı; “dijital dünya gelişmeye devam edecek, teknoloji sürekli yanımızda olacak ve her sektörün dijitalleşmesi hızlanacak…”

Corona süreci, gelecekte yepyeni gelişmelerle birlikte daha önce karşılaşmadığımız sorunların da olacağını bize tekrar hatırlattı. Bu nedenle, bireyler açısından, yeni dünyada yer edinme, bu dünyaya hazır olma ve fark yaratma açısından; yeni teknolojilere ve koşullara hızlı ayak uydurabilme, adapte olabilme, hızlı algılayabilme ve belirsizliklerle başa çıkabilme yetenekleri daha da önem kazanacak.

Karantina sürecinde, Universiteler’de, STK’larda, sanayi odalarında, teknoparklarda ve birçok etkinlikte “yeni normal” olarak adlandırmaya başladığımız süreci, etkilerini ve özellikle geleneksel sektörlere, iş yaşamına ve son kullanıcının günlük hayatına etkilerini gerçekleştirdiğim çalışmalar doğrultusunda paylaşmaya çalışıyorum. Bu çalışmalarımı ve araştırmalarımı hurriyet.com.tr'ye özel hazırladığım yazı dizisinde paylaşmak istedim.

 

Evimiz artık yeni ofisimiz:

Yeni normal ile değer yargılarımız, yaşantımız, alışkanlıklarımız, rituellerimizin yanında; evlerimiz ile olan ilişkimizde de temel değişimler gözlemleyeceğiz. Evden çalışmak, "yeni normal”in temelini oluşturan yapı taşlarının başında geliyor. Pandemi, insanlık tarihinde şimdiye kadar gerçekleşen en büyük “evden çalışma” deneyi ile devam etmekte. Bu süre zarfında uzaktan çalışmaya yönelik çok şey öğrendik; uzaktan çalışmayı hararetle savunan çalışanlar açısından da bu dönem, zorluklarına rağmen, heyecan verici bir süreç olarak devam ediyor. Öte yandan, evden çalışmaya şüpheli yaklaşan pek çok firma da, bu zorunlu süreçte, en azından bu deneyimi yaşama ve test etme imkanına sahip oldu.

Corona sonrasında, evden daha fazla çalışıyor olacağız.

Yazının Devamını Oku