Coronavirus sonrası yaşam - “Yeni Normal” hayatımıza neler getirecek ?

Son zamanlarda şu ifadeyi oldukça sık bir şekilde duymaya başladık: “Covid-19 salgını sonrası hayat asla eskisi gibi olmayacak…” Belirsizlik ve bilinmezliğin had safada olduğu bu süreçte, geleceğe yönelik tahminlerin bir kısmı iyimserken, bir kısmı ise oldukça düşündürücü. İlk şoku atlatma evresinde, yeni bir başlangıca hazırlanırken, artık oldukça net olarak ortaya çıkan bir gerçek var; bundan böyle farklı bir dünyada yaşayacağımız…

Haberin Devamı

“21. Yüzyıl için 21 ders” kitabının yazarı, futurist Yuval Harari’nin belirttiği üzere: “Sonuçta, bu süreç de geçecek. Ancak, bu süreçte yaptığımız seçimler, önümüzdeki yıllardaki yaşantımızı şekillendirecek. Bu değişim sadece sağlık sistemleri ya da ekonomi odaklı değil; politika, kültür, eğitim ve iş hayatı açısından da etkili olacak…

Corona öncesi yıllardır devam etmekte olan pek çok tartışmanın ya da uygulamanın, karantina sürecinde bir gecede hayatımıza girdiğine tanıklık ettik. Temelde yıllarca sürecek olan değişimlere, haftalar içinde adapte olmaya başladık (sanki zaman ilerlerken, birden “hızlı ileri alma” düğmesine basma gibi bir hamle oldu). Teknoloji olmasa, bu süreçte işlerimizi devam ettirmek ve iletişimimizi kesintisiz bir şekilde sürdürmek mümkün olmayacaktı… Bu süreç  şunu oldukça çarpıcı bir şekilde ortaya çıkardı; “dijital dünya gelişmeye devam edecek, teknoloji sürekli yanımızda olacak ve her sektörün dijitalleşmesi hızlanacak…”

Haberin Devamı

Corona süreci, gelecekte yepyeni gelişmelerle birlikte daha önce karşılaşmadığımız sorunların da olacağını bize tekrar hatırlattı. Bu nedenle, bireyler açısından, yeni dünyada yer edinme, bu dünyaya hazır olma ve fark yaratma açısından; yeni teknolojilere ve koşullara hızlı ayak uydurabilme, adapte olabilme, hızlı algılayabilme ve belirsizliklerle başa çıkabilme yetenekleri daha da önem kazanacak.

Karantina sürecinde, Universiteler’de, STK’larda, sanayi odalarında, teknoparklarda ve birçok etkinlikte “yeni normal” olarak adlandırmaya başladığımız süreci, etkilerini ve özellikle geleneksel sektörlere, iş yaşamına ve son kullanıcının günlük hayatına etkilerini gerçekleştirdiğim çalışmalar doğrultusunda paylaşmaya çalışıyorum. Bu çalışmalarımı ve araştırmalarımı hurriyet.com.tr'ye özel hazırladığım yazı dizisinde paylaşmak istedim.

 

Evimiz artık yeni ofisimiz:

Yeni normal ile değer yargılarımız, yaşantımız, alışkanlıklarımız, rituellerimizin yanında; evlerimiz ile olan ilişkimizde de temel değişimler gözlemleyeceğiz. Evden çalışmak, "yeni normal”in temelini oluşturan yapı taşlarının başında geliyor. Pandemi, insanlık tarihinde şimdiye kadar gerçekleşen en büyük “evden çalışma” deneyi ile devam etmekte. Bu süre zarfında uzaktan çalışmaya yönelik çok şey öğrendik; uzaktan çalışmayı hararetle savunan çalışanlar açısından da bu dönem, zorluklarına rağmen, heyecan verici bir süreç olarak devam ediyor. Öte yandan, evden çalışmaya şüpheli yaklaşan pek çok firma da, bu zorunlu süreçte, en azından bu deneyimi yaşama ve test etme imkanına sahip oldu.

Haberin Devamı

Corona sonrasında, evden daha fazla çalışıyor olacağız. İyimser tahminlerde öne çıkan konuların başında, evden çalışmanın oldukça verimli olduğu, şu ana kadar pek çok firmanın evden çalışma konusunda geç kaldığı; işlerimize giderken trafikte harcanan zaman, ofislerde çalışma süresini verimsizleştiren toplantılar düşünüldüğünde evden çalışmanın teşvik edilmesi yer almakta.

Ben açıkçası bu tarz radikal değişikliklere ya da  keskin stratejik hamlelere daha dikkatli yaklaşılmasından yanayım. Ben de, Corona sonrasında, evden çalışmada artış olacağına inanıyorum, ancak evden çalışmanın belirli bir sistematiğe bağlanmasının zaman alacağına ve evden çalışma sürelerinin belirli periyotlarda artış göstereceğini düşünüyorum. (Google Insan Kaynakları’nın eski direktörüne göre de pek çok çalışan açısından ofis çalışmasını evden çalışmayla dengelemek ideal. Ancak yapılan çalışmalara göre, en verimli evden çalışma süresi haftada ortalama 1,5 gün…) Yapılan çalışmalar ayrıca, aynı ortamda birlikte çalışan ekiplerin, sanal takımlara kıyasla sorunları daha hızlı çözme eğilimde olduğunu ve ekip uyumu açısından da uzaktan çalışmada sorunların daha fazla ortaya çıktığını göstermekte.

Haberin Devamı

Evden çalışmayı şiddetle eleştiren liderlerden biri de Steve Jobs’tu. Ancak vizyoner bir lider olarak, Jobs da çalışmanın eve kayacağının farkına varmış ve Apple’ın başında olduğu sürede evden çalışmayı daha verimli hale getirecek uygulamaları devreye almaya başlamış… Ancak, Jobs’a göre inovasyonlar ve yaratıcı fikirler spontane toplantılardan, rastgele tartışmalardan alevleniyor. “Biriyle karşılaşıyorsun, ne yaptığını soruyorsun, konu ilgini çekiyor, detaylara girmeye başlıyorsunuz. ‘Vay be’ diyorsun, sohbet uzuyor; farklı insanlar dahil oluyor ve bir bakmışsınız fikirler bambaşka bir hale doğru evrilmiş…” Uzaktan çalışmanın artacağı ve bu tarz fiziksel tartışma ortamlarının azalacağı yeni normal sürecinde, özellikle “inovasyon süreçlerini, “workshop”ları ve beyin fırtınalarını nasıl online ortama taşıyabileceğimizi de düşünmek gerekiyor.

Haberin Devamı

Peki, evden çalışma dönemine geçiş evresinde başka nelere  dikkat etmemiz gerekiyor? Evlerimizin öncelikle, evden verimli bir şekilde çalışmak için uyumlu hale getirilmesi gerekecek. Buna yönelik olarak öncelikle gerekli olan internet ve teknik altyapıyı sağlamamız gerekiyor. Akabinde, evimizde uzaktan gerçekleştireceğimiz görüşme ve toplantılar için alanlar oluşturmamız ve yeni ev-ofis alanlarımızda da gerekli teknik ekipmanları bulundurmamız gerekiyor (laptop, tablet, kamera, monitor, kulaklık, şarj üniteleri, prizler, vb.) Bu süreçte, evimizde kullanacağımız teknolojik gereçler ve ekipmanlara yönelik yapılan harcamaların artacağını tahmin etmek çok güç değil…

Haberin Devamı

Evlerimizden daha fazla çalışmaya başlayarak, evlerimizde geçirdiğimiz zamanı artırdığımızdan dolayı, evlerimizin konumları da daha önem kazanıyor olacak. Corona öncesinde de pek çok beyaz yakalı, ofislerinden ziyade toplantılarını cafe ya da restoranlarda gerçekleştirmekteydi. Evden çalışma sürecinde de bu tarz mekanların tercih edilmesi devam edecek, bu nedenle sosyal mekanlara yakınlık ev seçimlerinde etkili olmaya başlayacak (tabi bu mekanlara dönüş belirli bir sürece yayılacak).

 

Silikon Vadisi tarzı bile olsa, ofislere ilgi azalacak…

Corona sonrasında, insanlar bu süreçte öğrendikleri ve deneyimledikleri uzaktan çalışma kültürünü, “yeni normal”lerine taşıyor olacaklar. İşletmeler ve çalışanları evden çalışmanın, sadece “uygulanabilir” değil; aynı zamanda, bazı birimler açısından daha fazla üretkenlik sağlayacağını gördükten sonra, global ölçekte ofis kültürlerinde büyük bir değişim yaşanacak. Ofislerde daha az çalışan olmaya başlaması, ofisler için gereken çalışma alanını da azaltacak. Önümüzdeki dönemde, açık tarz ofislerin ve paylaşımlı ofislerin de popularitesi azalacak.

“Buluta” taşınmayan şirketler açısından da bu dönemde önemli problemler baş gösterecek. Kurumsal hafızanın buluta taşınacağı, kurumsal verilerin bulut ortamında saklanıp, erişileceği ve bu verilerden yararlanarak gerçek zamanlı analiz hizmetlerinin sağlanacağı bir normale doğru ilerlemekteyiz.

Şu bir gerçek ki yeni normalde ofisler, çalışanlarını geri kazanmak için daha fazla çaba gösterecek. En iyi şirketlerin bile sahip oldukları sıradanlaşmaya başlayacak. Ancak, yeni çalışma düzeninde verimi artırmak adına, geçtiğimiz hafta hurriyet.com.tr'de paylaştığım bir takım soruları, kurumsal dinamikler açısından, dijital yeteneklerin de getirilerini akılda tutarak detaylandırmakta yarar var… (https://www.hurriyet.com.tr/gundem/dijital-donusumu-basarili-yonetmek-adina-yanitlanmasi-gereken-sorular-41495081)

Bir sonraki analizimde yeni normal ile birlikte eğitim sisteminde, şehir hayatında ve ekonomide yaşanacak değişimlerden söz ediyor olacağım…

Yazarın Tüm Yazıları