Engin Kehale

Trabzon'un reçetesi Dünya Kupası arası

12 Kasım 2022
Bakasetas ve Trezeguet’nin yokluğuna hem Abdullah Avcı’nın hem de Trabzonspor’un nasıl tepki vereceği maç öncesindeki en büyük soru işaretlerinin başında geliyordu.

Bakasetas yerine Yusuf’u Maxi Gomez’in yanına çekerek yarı bitirici yarı pasör bir profil ile hücum verimliliği amaçlanmış, Trezeguet’nin yerinde de doğal olarak Bardhi 11’deki yerini almıştı.

SIRADAN VE BAĞIMSIZ PARÇALAR

Kâğıt üzerinde üretken olan bu ön hat, topu öne taşıyamayınca çok daha sıradan ve birbirinden bağımsız parçalara büründü. Dakikalar 24’ü gösterdiğinde Ankaragücü forveti Ali Sowe Opta verilerine göre 10 kez, Maxi Gomez 4 kez topla buluşmuştu. İlk yarıyı rakip kalede üretemeden, basit top kayıplarıyla rakibe tehlike yaratma fırsatı vererek ve ritmini hiç ama hiç bulamayarak bitirdi bordo mavililer.

EN GOLCÜ İKİ İSİM SAHADA YOKTU

Avcı hücum hattına önce Djaniny, sonra Naci Ünüvar hamlelerini yaparak gidişatı değiştirmek istedi. Oyunu biraz daha rakip kaleye götürmeyi başaran, topa da sahip olan Trabzonspor, set oyununa yerleşip tehlike aramaya başladı. Bu maç öncesinde 18 golün 9’unu duran toptan bulmuş olmaları, aslında set oyunundaki sıkıntılarını biraz anlatıyordu. En golcü iki ismi de sahada yoktu. Golcüleri pasör, pasörleri golcü olunca Karadeniz ekibi üstünlüğü ele almayı başardı. Bartra’nın taşıdığı topta Djaniny rakibini ekarte ederek Ankaragücü savunmasının dengesini bozdu, kanada devrilen Maxi ortaladı, Bardhi bitirdi.

AMATÖRCE BİR PENALTI

Bordo mavililer Konyaspor karşısında 2-0’dan 1 puanı bırakınca, sonraki hafta bir kez daha öne geçtikten sonra puan kaybetmesi pek mümkün gözükmüyordu ancak golden sadece birkaç dakika sonra amatörce bir penaltı yaptıran Larsen bu düşünceyi kısa süre içerisinde yersiz çıkaracaktı. Açıkçası Dünya Kupası arasını en çok isteyecek takımların başında Trabzonspor geliyor. Saha içerisinde iyi yaptığı işleri sürekli kılamayan, set oyununda rakip ceza sahasına yaklaşmakta ve beklerini oyuna katmakta sıkıntı yaşayan, net golcüsünü hala bulamayan Karadeniz ekibinin kendine gelmesi ve şampiyonluk yarışına tutunabilmesi için bu bir buçuk aylık dönem ilaç gibi gelecektir.

Yazının Devamını Oku

Palut'tan maçı çeviren hamle

7 Kasım 2022
Trabzonspor’da sezon başından beri tüm maçlarda forma giymiş üç oyuncudan ikisi Konyaspor’a karşı başlama düdüğü çalarken sahada yoktu.

Cezalı Eren Elmalı yerine tahmin edildiği gibi Stefano Denswil, son haftalarda bekleneni veremeyen Jens Larsen tercihindense Hüseyin Türkmen ilk 11’deydi. Abdullah Avcı hafta içerisinde iyi bir performans gösteren Siopis’i kenarda bekletip; Gbamin’i Hamsik’in yanındaki oyuncu olarak sahaya sürmüştü.

TAM ZAMANINDA DEĞİŞTİRİLDİ

Endri Çekiçi’nin yokluğunda İlhan Palut’un Bruno Paz tercihi biraz Bakasetas’ı durdurmak içindi ama skor ilk yarım saatte iki penaltıyla Trabzonspor lehine dönünce Konyaspor’un saha içi etkinliğinde Paz bir engel oluşturmaya başladı ve bu nedenle de 36. dakikada yerini Uche İkpeazu’ya bıraktı. Teknik adamların zorunlu kalmadıkça ilk yarılarda oyuncu değişikliğini tercih ettiğine pek şahit olmayız ancak Paz-İkpeazu değişikliği o kadar doğru bir anda geldi ki, Konyaspor ilk yarının sonunda bulduğu golle kendini tekrar maçın içinde buldu.

ÇİFT SANTRFORA DÖNÜNCE...

İlk 11 maçta sadece 5 kez ilk golü atabilmiş ve bu 5 maçın 4’ünü kazanmış (diğeri Beşiktaş beraberliği) Trabzonspor 2-0 öne geçince, ilk golü yediği hiçbir maçı kazanamamış olan (4 maçta 2 beraberlik 2 mağlubiyet) Konyaspor’un bir tepki vermesi pek kolay gözükmüyordu. Ancak çift santrforlu yapı bordo mavililerin orta saha kırılganlığı ile birleşince, bir de buna Mame Diouf’un bitiriciliği eklenince skor bir anda 2-2’ye geldi.

ABDULLAH AVCI RİSKE GİRDİ AMA...

Son yarım saat ise Abdullah Avcı’nın farklı riskler aldığı, Karadeniz ekibi pozisyon bulsa bile oyunun kontrolünün yeşil beyazlı ekibe geçtiği bir bölüm oldu. Maç sonu puanlar paylaşılırken Trabzonspor adına kaçan üç puan, Dünya Kupası öncesi ritim bulmak ve hedeften kopmamak adına şüphesiz büyük bir darbe

Yazının Devamını Oku

En iyi oyun yeterli olmadı

4 Kasım 2022
Açılış maçında 10 kişi oynayan Macar ekibinden puan alamamanın acısını bir kez daha hissettik.

Maç önünde beklentinin yüksek olması için hiçbir neden yoktu aslında. Monaco, Kızılyıldız’a takılmadığı sürece gruptan çıkması imkansızdı Trabzonspor’un. Taraftar da Fransız ekibinin puan kaybına pek inanmamış olacak ki tribünlerde hatırı sayılır boşluklar vardı. Abdullah Avcı ve teknik ekibinin stratejisi ilk düdükten itibaren net bir şekilde anlaşıldı. Merkezde pas yapıp kalabalık olmak, sonrasında da Trezeguet’yi Wingo ile birebir bırakmak. Bordo mavililer ilk 20 dakikada dört kez bu hücumu denediler ve neredeyse hepsinde de etkili oldular. Bunların ikincisinde topu önünde bulan Bakasetas, Avrupa’da bu sezon defalarca yaptığı gibi topu ağlara gönderdi.

UĞURCAN’A iŞ DÜŞMEDi

Merkezde Siopis ile kesicilik yakalayan, en önde Yusuf Yazıcı ve sağ kenarda Abdülkadir ile pas hızını artıran Trabzonspor, sezon başından beri en heyecan verici, en tempolu ve en akıcı futbolunu oynadı ilk 45 dakikada.

Hücum performansı ikinci yarıda biraz düşse de savunma olarak maçın büyük bölümünde kusursuza yakındı bordo mavililer. Ferencvaros’un ilk isabetli şutu 80. dakikada geldi. Uğurcan’a neredeyse hiç iş düşmedi. Açılış maçında 75 dakika 10 kişi oynayan Macar ekibinden puan alamamamızın acısını bir kez daha fazlasıyla hissettik.

BÜYÜK ŞANSSIZLIK

Trabzonspor, ger- çekten çok ilginç bir Avrupa Ligi macerası geçirdi. Deplasmanda 3’te 3 mağlubiyet, iç sahada 3’te 3 galibiyet. 9 puana, 4-0’lık Monaco galibiyetine rağmen grup üçüncülüğü. Nereden bakarsak bakalım büyük şanssızlık. Konferans Ligi hedef küçültme olarak gözükebilir ancak oyununu oturtmuş, sakatları dönmüş bir Trabzonspor’un bu turnuvada çok üst yerlere gidebileceğine dair bir umut beslemek hayalperestlik olmasa gerek.

Yazının Devamını Oku

İrfan Can Kahveci’ye Carlo Ancelotti cümlesi lazım

31 Ekim 2022
Tıpkı Valverde gibi çok gol atabilir.

Fatih Tekke’nin yerinde olduğunuzu düşünsenize. Takımın başına gelmişsiniz, sadece birkaç antrenman yapabilmişsiniz. İlk maçınız ligin en formda takımına karşı. Esame listesine bakıyorsunuz: Ferdi, Alioski ki kanat oynasa şaşırılmayacak iki oyuncu. İrfan Can Kahveci, Miha Zajc, Emre Mor, Joao Pedro ve Batshuayi. Tekke “E insaf! En azından 3 savunma vardı.” dese birçoğumuz empati yaparız herhalde. İşin enteresanı, Fenerbahçe bu korkutucu görüntüsünü (bu hafta oynanmadan önceki Opta rakamlarına göre) topa sahip olmada lig dördüncüsü, isabetli pasta lig dokuzuncusu olarak yapıyor.

PAS YAPMA TAKINTISI YOK

Şu net: Fenerbahçe topa sahip olma ya da pas yapma ile takıntılı bir takım değil. Ama önde top kazanmada ligin lideri, hücuma başlangıç mesafesinde de ligin ikincisi. Sarı lacivertliler sadece ama sadece topu önde kapıp rakip kaleye olabildiğince çabuk gitmeye odaklı bir takım. Ve bunu yapabilecek fiziksel kapasiteye de sahip. Batshuayi’nin 3., İrfan Can ve Valencia’nın gollerinde aynı şablonu bir kez daha gördük.

İrfan Can demişken, ona da bir parantez açmak lazım. Sezon başında Carlo Ancelotti’nin bir cümlesi çok konuşuldu:

“Valverde bu sezon La Liga’da 10 gol atmazsa lisansımı yırtarım.”

Geçen sezon ligde 0 gol atmış bir oyuncu için çok cesur bir açıklama gibi gözükse de Fede bu sezon ilk 12 maçında 6 gol atmayı başardı. Belki Jesus’un da Ancelotti gibi bir açıklama yapıp, “İrfan Can 20 gole katkı yapmazsa lisansımı yırtarım” demesinin zamanıdır. İrfan Can, bu rakamlara ulaşması için gereken her türlü yeterliliğe sahip.

ALTAY’IN iŞi KOLAY DEĞiL

Jesus oyununda takım neredeyse rakip yarı sahada savunma yaptığı için arkaya düşen toplarda kalecinin pozisyon farkındalığı çok önemli. Altay, doğal olarak şu an her gelen ara topunda bir tereddüt yaşıyor. Bu da takıma zarar veriyor. Ne onun için ne Jesus için kolay bir durum değil. Taraftarın bu konudaki desteği çok önemli. Aksi takdirde sarı lacivertliler her seferinde 3 puana bu kadar kolay uzanamayabilir.

Yazının Devamını Oku

Trabzonspor’a zaman lazım

23 Ekim 2022
Kaleci Uğurcan’ın eski günlerine dönmesi, bordo mavililer için en umut vadeden gelişme.

Bu sezon hiçbir takım için kolay değil. Hele ki ligi ve Avrupa’yı birlikte götürmek isteyen ekipler için. Dünya Kupası’na kadar olan süreçteki hafta içi hafta sonu düzenli maç frekansı, bir teknik adamın takımıyla çalışma ve bir sistem oturtması için hiç de ideal değil. Aslında bu yüzden 2022-2023 sezon başı için bazı olmazsa olmazlar vardı. Bunlardan ilki, kadroda çok değişiklik yapmamaktı. Ancak Trabzon, şampiyon olmasına rağmen kadro istikrarını yakalayamadı. Sivas karşısındaki 11’in yedisi bu yaz transfer edilen oyunculardı.

TRANSFERLER GECiKTi

İkinci olmazsa olmaz ise, eğer takım bir değişim geçirecekse, bu değişikliği çok erken yönetmekti. Böylece teknik adamın takımıyla yeterince çalışabileceği, hem fiziksel açıdan gelişme kaydedilebileceği hem de sistemin oturtulabileceği bir düzen sağlanabilirdi. Trabzon ekibinin transferleri arasında sadece Eren Elmalı ve Trezeguet, lig başlamadan takıma katılabildi. Hâl böyle olunca, bordo mavililer haftalar geçtikçe saha içinde sorun çözebilme becerini geliştirse de, ve oyuncular birbirlerine daha fazla alışsa da kolektif bir hücum devamlılığı oluşturmakta zorlanıyor. Görünen o ki Dünya Kupası’na kadarki süreç böyle devam edecek. Bu nedenle şu ana dek alınan 21 puan, zirve yarışında oldukça önemli.

HAMSiK’iN GOLÜ HARiKAYDI

Abdullah Avcı, belli ki maç öncesinde hücum başlarken Gomez’e sol çizgiye basmasını talimat vermişti. Böylece Hamsik’i merkezden rakip ceza sahası çevresine sokabilecek, Dia Sabi’A’nın boşalttığı alanda Hamsik’in etkin olmasını sağlayacaktı. Böyle de oldu. Hamsik boş koşuyla oraya gelip çok temiz bir vuruşla maçın skorunu belirledi.

İlk yarıda topa sahip olan takım Trabzon’du fakat tehlikeleri yaratan taraf Sivas’tı. İkinci yarıda topa daha çok sahip olan Rıza Çalımbay’ın öğrencileri olsa da etkinlik olarak ilk 45 dakikanın yanına yaklaşamadılar. Trabzonspor, oyunu tutamasa da skoru tutmayı başardı. Şunu da eklemek lazım: Uğurcan’ın eski günlerine dönmesi, bordo mavililer için en umut vadeden gelişme.

Yazının Devamını Oku

Hoş geldin Trabzonspor

14 Ekim 2022
Bill Shankly şöyle der: “Futbolun büyük bir kısmı zihindedir. En iyi olduğuna inanmalı, sonra da öyle olduğundan emin olman gerekir.” Trabzonspor sezon başından beri günlerini neden iyi olmadığını düşünerek geçirdi, Monaco maçının 30. dakikasından sonra ise aslında iyi olabileceğinin farkına vardı.

İlk yarım saatin tartışmasız yıldızı Uğurcan Çakır. Soldan Golovin, merkezden Ben Yedder ve Embolo ile Fransız temsilcisi bu bölümde sıklıkla kalemizi yokladı. Marek Hamsik-Gbamin ikilisinin en büyük handikapı tempolu oyunda arkalarına adam kaçırabilme riskleriydi ki zaman zaman bu risk tehlikeye dönüştü. Monaco yakaladığı her fırsatta karşısında Uğurcan’ı buldu ve maçın içinde kaldık.

OYUNA GEÇ ISINDIK

Sonrasında oyuna ısındık. Oyunu genişletmeyi, tempoyu artırmayı başardık. Zaman zaman Bakasetas’a merkezden top aldırarak, Hamsik’i sol kenara atarak alanı iyi yönettik. İlk 20 dakikayı tek şutla geçtikten sonra ilk yarının kalan bölümünde 8 şut çektik. O ana dek geçit vermeyen kaleci Nübel’in büyük hatasıyla son dakikada öne geçtik.

HUGO KULE GİBİ ÇIKIP VURDU

Kolay değil. Avrupa’nın eylül ayı başından beri en formda birkaç takımından bir tanesi karşınızda. Bu dönemde ligde 5’te 5, Avrupa Ligi’nde 3’te 2 yapmışlar. Kalelerinde bir maçta en fazla tek gol görmüşler. İkinci 45 dakika hiç kolay geçecek gibi gözükmüyordu. Soyunma odasından dönerken sahaya adım atan Vitor Hugo’nun ise kimseden korkacağı yoktu. Daha ikinci devre yeni başlamıştı ki Bakasetas’ın ortasına kule gibi çıkıp skoru 2-0 yaptı. Bu dakikadan sonra da ne o ne de bordo mavililer arkasına baktı. Artık hem taraftarın hem takımın hem de Abdullah Avcı’nın referans alabileceği bir 60 dakika var Trabzonspor’un elinde. Bunun üzerine bir oyun ve performans inşa edilebilirse mutlu günler yakın. Türkiye’nin Avrupa’daki gurur gecesinde bordo mavililer yıllar boyunca unutulmayacak bir galibiyet aldı.

Yazının Devamını Oku

Trabzon hâlâ oyun kimliğini arıyor

11 Ekim 2022
Bordo mavililer sürekli bir şeyler deniyor ancak bu denemeler sahaya iyi yansımıyor.

Tarih 10 Ekim. Ligler başlayalı 2 ay olmuş ve bu sırada bir de milli ara var. Kasımpaşa mücadelesi, Trabzonspor’un yaklaşık 2 aylık süreçte 15. resmi maçıydı. Hem de hafta içerisinde Monaco deplasmanında 80 dakikayı 10 kişi oynadıktan sonra.

Aslında maç öncesi hava, hem İstanbul ekibinin kalesinde gördüğü gol sayısı (8 maç 15 gol) hem de stadı dolduran taraftar ile tempolu, baskılı ve pozisyonlu bir Trabzonspor oyunu vadediyordu. Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı.

Perşembe akşamı maça başlayan 11’in 8’i, Kasımpaşa karşısında sahadaydı. İlk yarı boyunca durağan, pas hızını artıramayan, rakip ceza sahasında çoğalamayan bordo mavili ekip, Anastasios Bakasetas’ın kafa vuruşu dışında pek pozisyon üretemedi. Takım böyle olunca maç önü heyecanı yüksek olan tribünler de yavaş yavaş maçtan soğudu.

iKiNCi YARI KAYSERi MAÇI GiBiYDi

Abdullah Avcı, takımına elektro şoku Kayserispor maçındaki gibi risk alarak verdi. Emmanouil Siopis-Djaniny değişikliği ile merkezi Marek Hamsik-Bakasetas yapıp, Yusuf Yazıcı’yı da Maxi Gomez’in arkasına çekti. Sonrasında Hamsik-Yusuf ile Gbamin-Umut Bozok’u değiştirerek merkezden biraz daha dinamizm katmak istedi. Maçı ise Kayseri’de maçı çevirirken merkezde olan Enis Bardhi-Bakasetas ile bitirdi.

Aslında ikinci yarı oyun olarak istediğini de kısmen elde etti. Orta sahalar çabuk geçilip maçın temposu artınca Trabzonspor hücum hattı ilk yarıdaki kadar durağan kalmadı. Rakibin merkezdeki kırılganlığını gören Kasımpaşa daha cesur hücum etti, buna karşılık Karadeniz ekibi geçiş oyununda istediği pozisyonları yakaladı. Eşitliği bozabilen ise çıkmadı.

BEKLERDEN HÜCUM KATKISI ŞART

Bordo mavililer zirveye tutunmak için sürekli bir şeyler deniyor ancak saha içerisinde bu denemelerin yansımaları pek iyi gözükmüyor. İki bekin hücum katkısı çok düşük. 11’e sadık kalayım desen bu maç temposunda süreklilik zor. Sonunda ise zaman ve maçlar geçerken oyun gelişemiyor. Abdullah Avcı risk alarak skoru elde etmeyi deniyor ama bunun da sürekli sonuç vermesi beklenemez.

Yazının Devamını Oku

Jorge 'Gregory House' Jesus

7 Ekim 2022
Jorge Jesus için futbol sanki bir gizem. Sahaya çıkan 11’e her bakıldığında, Portekizlinin bu sefer ne deneyeceğini merak ediyor insan.

Biraz Gregory House havası var. Ne diyordu efsane doktorumuz? “Gerçeklik neredeyse her zaman yanlıştır.” Beşiktaş maçında hem sahadaki performanstan hem de kenardan giren oyunculardan beklediğini alamamıştı Jesus. Set oyunundaki üretkenlik sorununu kafasına dert etmiş olacak ki, AEK karşısında bir stoperi kenara çekti, ön tarafa bir oyuncu ekledi.

İLK YARI RİTMİNİ BULAMADI

İlk yarı boyunca ritmini bulamadı Fenerbahçe. Emre Mor, Diego Rossi ve Lincoln gibi dikine gidebilecek üç oyuncu sahada olmasına rağmen pek uyum sağlayamadılar. Bu üçlüde sırtı dönük oyun da olmadığı için, bağlantı oyunu sadece Michy Batshuayi’nin üzerine kaldı. AEK teknik direktörü Jose Luis Oltra’nın da düzenli kullandığı 4-2-3-1 sisteminden 4-3-3’e dönüşü ve merkezi üçlemesi, o bölgeyi İsmail Yüksek-Miguel Crespo ikilisi ile kapatan F.Bahçe’yi zorladı. Oier, sürekli boş kaldı. Szalai birçok pozisyonda gidip gitmeme arasında kaldı ve bu Fenerbahçe baskısının etkinliğini azalttı.

1 MAÇTA 2 ROSSI KLİBİ ÇIKAR

Diego Rossi enteresan oyuncu. Bir 90 dakika içerisinden iki tane Rossi klibi çıkartılabilir. Biri 20 milyon Euro bonservis ile Premier League yapar, diğerinin Fenerbahçe 11’indeki yeri tartışılır. İşin iyi yanı, saha içinde doğru tercihleri yapıp bitiriciliğini geliştirirse ilkine ulaşma potansiyelinin yüksek olması. Pozisyon yokken Batshuayi’yi golle buluşturmayı başardı Uruguaylı. O topu aldığında, AEK yarı sahasında 7 siyahlı formalı oyuncu, bir de Batshuayi vardı.

TAKIMA FERGUSON TEDAVİSİ

Soyunma odasında belli ki Jorge Jesus, Sir Alex Ferguson’un saç kurutma makinası tedavisini kullandı. İkinci yarıya daha diri, daha enerjik ve tempolu başlayan Fenerbahçe 10-15 dakika içerisinde oyunu ilk yarıda yapamadığı kadar rakip ceza sahasına itmeyi başardı. Burada iki bekin ve İsmail’in kendilerini saha içerisinde daha ileride konumlandırmasının rolü büyüktü. Bu baskı en sonunda AEK savunmasında hatayı ve sarı lacivertlilere golü getirdi.

Yazının Devamını Oku