PaylaÅŸ
Fatih Karagümrük karşısında siyah beyazlıların 11’ini görünce, Åženol Güneş’in bir kez daha risk aldığını düşündüm. Rakip, ligin en çok gol atan üçüncü, en çok gol yiyen ikinci takımı. Merkezde Tayfur-Gedson’la baÅŸlamak hem tempo hem geçiÅŸ oyununda dikine gidebilme becerisi ile avantaj saÄŸlasa da aynı zamanda orta sahayı kaybetme dezavantajını barındırıyordu. Ä°lk 45 dakikada Karagümrük’ün üçlü orta sahası, BeÅŸiktaş’ın ikili merkezine ciddi üstünlük kurdu. 4, 10, 43 ve 46’da çok net pozisyonlara girdiler. Kazım 15 kez topla buluÅŸurken; Aboubakar sadece 12 kez meÅŸin yuvarlağı ayağında buldu. Bunu fark eden deneyimli teknik adam, Redmond’ı merkeze Dele Alli’yi saÄŸa alarak ortadan geriye çabuk dönmek istedi.Â
Oyun belki Pirlo’nun ekibindeydi ancak skorda Şenol Güneş’in öğrencilerinin üstünlüğü vardı. Önce geçiş oyununda Tayfur’un Cenk’i görmesiyle kaleyi yokladılar, sonrasında yine Cenk ile golü buldular.
İkinci yarıya Saiss ve Muleka değişikliğiyle başlayıp Gedson’u öne, Cenk forvete atan siyah beyazlılar, daha taşlar yerine oturmadan kalesinde golü gördü. Ne kendini geriye atan Kazım’ı Tayyip veya Saiss takip etti ne de merkezden koşu yapan Ozdoev’i gören vardı.
Sonraki bölüm, kış günü Olimpiyat Stadyumu’nda sıradan bir futbol maçıydı. Beşiktaş orta sahasında Karagümrük kulübesindeki Pirlo tipinde bir oyuncu olsa, maçın gidişatı da skoru da siyah beyazlılar adına olumlu anlamda değişebilirdi. Siyah beyazlılar değişikliklere rağmen ne oyunu alabildi ne de skoru. Şenol Güneş, sanırım dönüş yolunda kafasında bu maçı birkaç kez daha oynayacaktır.
PaylaÅŸ