Paylaş
Trabzonspor’u anlamak da zor, anlatmak da. Abdullah Avcı takımlarının bir istikrarı vardır. Tabanı ve tavanı arasındaki farklar çok yüksek değildir. Zaten geçen sezonki şampiyonluğun temel nedenlerinden bir tanesi bu oyun istikrarıydı. Bu sezon ise iç saha ayrı, deplasman ayrı. Oyun değil, karakter farklı.
Antalyaspor karşısında Trabzonspor taraftarı soğuk havaya rağmen giyinmiş kuşanmış, takımına destek vermeye gelmişti. Arsene Wenger’in futbol ile ilgili güzel bir sözü vardır: “Futbol takımı güzel bir kadın gibidir. Ona ne kadar güzel olduğunu söylemezseniz zamanla ne kadar güzel olduğunu unutur.” Dün tribünler, takımına ne kadar güzel olduğunu söylemek için Akyazı’daydı.
MÜTHiŞ BiR SiNERJi
Abdullah Avcı ve öğrencileri de Hatay maçını unutturmak için birlik olup tribün-saha sinerjisi yakalanınca Trabzonspor’dan çok baskın bir ilk yarı izledik. Avcı öndeki ikiliden vazgeçip Trezeguet-Djaniny’li kanatlara dönmüştü. Hedef, Güray’ın boşalttığı alanlardı. Gomez ve Djaniny defalarca bu alana sarktılar ve ürettiler. İlginçtir ki; gol Bakasetas’ın diğer kanada deplase olmasıyla geldi. Yunan oyuncu ceza sahasında sadece iki Trabzonsporlu varken öyle sert bir top kesti ki, Helton’dan seken topu önünde bulan Trezeguet affetmedi.
NACİ ÜNÜVAR FiŞi ÇEKTi
İkinci yarı da oyunun hakimiyetini hiç bırakmadı bordo mavililer. Son dakikalarda yedikleri baskıya dayanmasını bildiler, son saniyelerde ise Naci ile fişi çektiler. Siopis’e ayrı bir parantez gerek. Her topa bastı, bozdu, yıprattı. Şimdi sıra sezonun maçında. Abdullah Avcı ve Trabzonspor hafta sonu Galatasaray karşısında ya devam diyecek ya tamam.
Paylaş