Anketlere değil, ne söylediklerine bakalım

Özellikle büyük şehirlerdeki yarış merakla izleniyor.

Ama hatırlatayım, bu anketler yanıltabilir.

Çünkü aday listeleri henüz belli değil ve Türkiye tam anlamıyla bir seçim atmosferine girmedi.

AK Parti’nin ve MHP’nin ilçeler dahil aday listeleri belli oldu, oluyor.

Yeniden Refah Partisi kendi adaylarıyla yola devam edecek.

DSP de öyle…

Cumhur İttifakı’nda bir sıkıntı görülmüyor.

Genel seçimler sonrasındaki ahenk devam ediyor.

Özellikle AK Parti ve MHP arasındaki uyum Cumhur İttifakı için önemli bir avantaj.

Millet İttifakı ise tamamen dağıldı.

İYİ Parti’nin kendi adaylarıyla seçimlere girecek olması; Gelecek, Saadet, DEVA partilerinin de meydanlara ayrı ayrı çıkıyor olması bu seçimde CHP’yi zorlayacak gibi duruyor.

Ve tabii ki DEM Parti’nin özellikle büyük şehirlerdeki tercihleri de daha da önem kazanmış oldu.

O yüzden anketler için erken diyelim…

Elbette bir fikir verir ancak ben özellikle marttaki anketleri daha çok dikkate alacağım.

Uzun yıllardır seçim kampanyalarını takip eden bir gazeteci olarak şunu net görüyorum.

Seçmen tercihleri ve alışkanlıkları artık değişiyor.

Vatandaş verilen hizmeti unutmadığı gibi verilen sözlere de bakıyor.

Ve Türkiye’de yerel seçimler bir genel seçim havasında oluyor.

O yüzden adaylar kadar partilerin duruşu da, liderlerin yönetimi de dikkate alınıyor.

Projelerin yarışmasını elbette tercih ederiz.

Belki de seçmen bu seçimde bunu dikkate alır ve önyargısız, objektif bir gözle bakar, oy tercihlerini buna göre yapar.

İstanbul’da seçim bir hayli heyecanlı geçecek.

Ekrem İmamoğlu ve Murat Kurum kadar DEM’in adayı da, söyleyecekleri de dikkate alınacak.

Ankara’da Mansur Yavaş ve Turgut Altınok yarışı da kıran kırana geçecek gibi duruyor.

İzmir’de ise AK Parti’nin de, CHP’nin de listelerine eleştiriler vardı.

AK Parti bu eleştirileri kendi içinde çözüyor ama CHP’de yükselen seslere genel merkez bakalım nasıl bir çözüm bulacak.

Parti teşkilatındaki huzursuzluk devam ediyor.

Bunun sandıklara yansıyıp yansımayacağını göreceğiz.

Ama CHP için İzmir seçimleri kolay geçmeyecek, şimdiden söyleyebilirim.

Projeleri dinlemek için martı bekleyeceğiz

LİSTELER yeni belli oldu.

Büyük ihtimalle adaylar kendi içlerinde bu heyecanı yaşamaya devam ediyorlar.

Aday adaylığından adaylığa geçen süreç bizde hep uzun olduğu için projeler için ne kadar zaman ayıracaklarını ve nasıl ekip kuracaklarını hep merak etmişimdir.

O yüzden bunları duymak ve detaylarını öğrenmek için de martı beklemek zorundayız.

Evet, hemen hepsi kentlerin ortak sorunları hakkında konuşuyorlar.

Örneğin; ulaşım ve kentsel dönüşüm gibi konuları ele alıyorlar ama hangi yöntemlerle bunları çözecekleri konusunda yeni şeyler de duymak istiyoruz.

Örneğin, İzmir gibi büyüyen şehirlerin trafik sorununu hangi aday, hangi projelerle çözecek?

Örneğin, körfez geçiş projesiyle ilgili Cemil Tugay ne düşünüyor, destek veriyor mu? Seçilirse hükümetle bu proje ve diğerleri konusunda işbirliğine açık mı?

Ya da Hamza Dağ seçilirse körfez geçişi gibi daha önce verilen sözlerin arkasında duracak mı?

Seçildiği takdirde başka hangi ulaşım projelerini masaya getirecek?

İkinci çevre yolu konusunda ısrarcı mı?

Hepsini dinlemek istiyoruz.

Katarcı’dan üçüncü kitap

HÜRRİYET’te Bülent Katarcı özellikle sağlık konusunda harika yazılar yazar.

Bugüne kadar da üç kitap yayınladı.

“Yüz Doktor Yüz Hastalık” ilk kitabıydı.

“Mutlu Yaşamın Sırları”ndan sonra üçüncü kitabı “Obezite” geldi.

Katarcı’nın her eseri bir başucu kitabıdır.

Bülent Katarcı raflardaki yerini alan üçüncü kitabı milyonlarca insanın yaşam kalitesini bozan ve birçok hastalığın da nedeni olan obeziteyi anlatıyor.

Katarcı, “Bu kadar büyük bir sağlık sorunu olan obeziteyi, sebep olduğu hastalıkları, bunların tedavisini, doğru beslenmenin ve zinde kalmanın yollarını anlattığım yeni kitabımda, okuyucularımız hayatını bu sorunun çözümüne adamış uzman hekimlerin ve araştırmacıların birbirinden değerli görüşlerini bulacaklar” diyor.

Okuyun tavsiye ederim.

İmar barışı kimse istemeyeceğine göre

İMAR affı, imar barışı bundan sonra kimse istemeyeceğine, teklif bile edemeyeceğine göre şimdi yapmamız gerekenler var.

Örneğin; devletin vatandaşıyla barıştığı dönemde kuralları dinlemeyen, imalatlarına devam eden, çevreye zarar veren bazı yapılar hala duruyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, il müdürlüklerine talimat verse, zaten belli olan bu yapıların durumu netleşse ve gerekli yakımlar yapılsa…

İyi olmaz mı?

Bodrum için ne önerecekler merak ediyorum

MERAK ettiğim ilerden biri de Muğla…

Ve tabii Bodrum…

Muğla’da Osman Gürün dönemi bitiyor.

CHP’den Ahmet Aras, AK Parti’den de Aydın Ayaydın aday…

İkisi de Bodrum’u, çevresini iyi biliyor.

Pandemi sonrasında Bodrum daha da popüler oldu.

Ve tabii sorunları da arttı.

Bodrum’daki ulaşım sorunu artık büyük şehir kadar artmış durumda.

Sadece yazın değil, kışın da trafik sorun olmaya başladı.

Yazın susuz geçtiğini biliyoruz.

Ama kim belediye başkanı olursa olsun, bunları çözmek yerel bütçelerle mümkün değil.

Devletin mutlaka turizmimiz için çok önemli bir marka olan Bodrum’a yatırım yapması gerek.

O yüzden Muğla’daki kampanyayı da büyük ilgiyle izliyorum.