Cihan Şensözlü

Bodrum gece hayatı sonunda eski ayarına döndü. Gençler ve kendini genç hissedenler gecelere akmaya başladı. Eee haliyle Bodrum kulüp şarkıcıları da tek tek boy gösterir oldu.

Buyurun size Bodrum mekanlarında izlediğim bazı şarkıcılarımız ve haklarındaki ufak ufak yorumlarım.
Zeynep Bastık
Geçen hafta “Yükselişe geçti, fiyatını artırdı” diye yazmıştım. Ama sahnesine gittiğimde beni çok şaşırttı.
Sahneye çıkar çıkmaz “Benden bugün iyi sahne beklemeyin, çok yorgunum” demesi, mekanda bulunan yüzlerce kişinin “O zaman biz de tam para değil yarısını öderiz” demesine sebep oldu.
Gecenin sonunda herkesin tepkisini çekti bence, çünkü gerçekten yorgundu, sahnede beklediğim Zeynep Bastık yoktu.
Benden sana naçizane tavsiye; yorgunsan ertele, sahneye çıkma çünkü bu durum sürekli hale gelirse geleceğini kötü etkiler.

Bu yazın eğlencesi belli oldu.

Ayakla şişe açmak...
Dünyanın her yerinden katılım hızla artıyor ve korkulan da oldu...
Birbirine göndermeler yapıp, “Ben açtım sen de aç” demeler başladı.
Eee sadece ayakla açmak da yetmedi millete, Mariah Carey sesiyle açtı
şişeyi.
“Kendinize gelin” dedi Kendall Jenner, jet-ski’siyle denizin ortasında muhteşem vücudunu gözümüze sokarak

Seçimler geçti, okullar kapandı ve sonunda Bodrum hareketlenmeye başladı. Eee tabii Bodrum’un dolmasıyla beraber mekanlar da iş yapmaya başladı. Yeni yeni yerler açıldı. İşte size kısa Bodrum keşiflerim...

Arts Hotel

Geçen hafta açılan otel, hızlı bir giriş yaptı Bodrum piyasasına.
Gerek mimarisi gerek hizmetiyle Bodrum’a değişik bir soluk getirmiş.
Neden mi...
Çünkü odaların havuzu var.
Benim gibi odadan çıkmadan güneşlenebilir, yüzebilir, tüm günü dışarı çıkmadan geçirebilirsiniz...
Otelin girişinde bulunan tablolar da sanata verilen desteğin yansıması gibi.

Efendim malumunuz elimizden akıllı telefonlar düşmüyor.

Instagram, Facebook, Snapchat, oydu buydu derken her geçen gün belki telefonlar akıllanıyor ama korkarım biz aklımızı yitiriyoruz.
Öyle ki Instagram’da paylaşılmamış bir an kimileri için ‘yaşanmamış’ bile sayılabiliyor.
Bir de yanınızdaki eş, dost, akrabanın sorumlulukları var.
Instagram için iyi kare yakalamayanı dokuz köyden kovuyorlar.
Baksanıza Nick ve Joe Jonas kardeşlere...

Geçtiğimiz günlerde hangi gazeteye veya haber portalına baksam “Madonna’nın sosyal medya isyanı” gibi başlıklarla karşılaştım.

Neymiş efendim Madonna insanların sosyal medyanın kölesi olduğuna inanıyormuş.
Instagram’ın da herkesin kendini başkalarıyla kıyasladığı ve haliyle kötü hissettiren bir platform olduğu kanaatindeymiş.
Madonna’nın cımbızla çekilmiş bu sözleri The Sun gazetesine verdiği bir röportajdan alıntı.
Her zaman olduğu gibi yine sadece duymak istediğimizi duymuşuz.
Neyse siz hiç yorulmayın, ben işin aslını anlatayım size.
Öncelikle Madonna akıllı telefonların hakimiyetinden evvel şöhret basamaklarını tırmandığı için kendini şanslı hissettiğini söylüyor.

Bayram tatilini bitirip şehre dönüş yapanlar arasında ben de vardım ve tabii ki döner dönmez kendimi davetlere atmaya başladım.

İlk davetim Lay’s markasının düzenlediği ‘yaza merhaba’ piknik davetiydi.
Havaların da sıcak olmasıyla keyifli bir gün geçirdik. Demet Evgar, ev sahibiydi, herkesle ilgilendi.
Demet’le oturup kısa bir sohbet ettik. Yeni tanışmama rağmen enerjisine bayıldım.
“Sezonda çok yoruldum bu yaz biraz tatil yapıp kafa dinlemek istiyorum” dedi.
Yeni sezon için de film çekecek, yeni bir dizi anlaşması olacakmış.

Görüşebilirsin ama fotoğraf koyamazsın

Bu hafta sizler için bayram şekeri gibi bir dedikodum var sevgili okurlar.

Dedikodu diyorum ama kesinlikle yaşanmış bir olaydan bahsedeceğim. Fakat isim vermemi falan beklemeyin.
Efendim... Olayımızın kahramanları, ünlü bir oyuncu ile futbol sahalarının yıldızı olan sevgilisi...
Bu ikilinin arasına bayram tatili öncesi kara kedi giriyor ve ayrılıyorlar.
Kızımız bunun üzerine kafasını dinlemek için bir tatil planlıyor. Valizine bikinilerini ve hayallerini doldurup havaalanının yolunu tutuyor.
Tam Dalaman uçağına binmişken telefonu çalan oyuncu kızımız bir de ne görsün, ekranda futbolcu sevgilisinin adı...
Hemen açıyor tabii telefonu... Artık futbolcu beyimiz nasıl gönlünü alıyorsa, barışıyor bizim oyuncular.

Yoğun bir yaz sezonu başlamadan önce dört gün enerji depolamak ve kafa dinlemek için D Maris Hotel’i tercih ettim. Otele giriş yaptığım an itibariyle ne kadar doğru karar verdiğimi anladım. Neden mi?

Zuma Restoran: Otelin ana binasında yer alan muhteşem manzarayı izlerken, arkadan çalan hafif müzik eşliğinde suşilerinizi yiyip kokteyllerinizi yudumlayacağınız, ambiyansına bayıldığım bir mekan...

Manos Restoran:

Asıl doğuş yeri Yunan adası Simi olan bir taverna havasındaki Manos’ta tabak kırmalar, sirtakiler ve bilumum Yunan dansları ile gecenizi şenlendiriyorsunuz.

Sahibi Yiannis masanıza kadar gelip sohbet ediyor, sizlerle beraber sirtaki yapıyor. Anlayacağınız Manos hiç yabancılık çekmeyeceğiniz bir yer. Pancar salatası ve meşhur Yunan mezesi kızarmış saganaki’yi (kızarmış peynir) mutlaka deneyin.

La Guerite:

Eğlencenin tavan yaptığı bir mekan! Tam da otelin en ucunda yer alan bir eğlence adasının ortasında.