Cameo.com sitesine giriyorsunuz, siteyle işbirliği yapan ünlülerden birinin fotosunun üzerine tıklıyorsunuz...
Size yollamasını istediğiniz mesajı yazıyorsunuz, parasını veriyorsunuz ve hoooop o ünlüden size bir video geliyor.
Bu sayede reality show yıldızlarından oyunculara, sporculardan şarkıcılara kadar birçok ünlü isim özel günlerinizde veya kafanıza esen herhangi bir günde size özel mesaj gönderiyor.
Mesajların fiyatı ise ünlüsüne göre 20 dolardan 1000 dolara kadar değişebiliyor.
Mesela verin 1000 doları Caitlyn Jenner doğum gününüzü kutlasın ya da yollayın 250 dolar Blac Chyna yeni açtığınız dükkan için “hayırlı olsun” mesajı hazırlasın.
Bir an bizim ülkemizde de böyle bir şey kurulsa mı diye düşündüm ama bizim starlar zaten hayranlarına fazlaca yakın.
Ayrıca hepsi “En pahalı ben olayım” yarışına girip astronomik fiyatlara mesaj yollar korkarım.
Neler mi yaptım Londra’da; şimdi ufak notlar alın, çünkü yeni keşiflerimi paylaşacağım sizlerle...
◊ Lio: Ibiza’nın en meşhur kabaresi, 6 haftalık program için Londra’ya konuk olmuştu. Hemen yerimi ayarladım, arkadaş grubumla beraber gittim. Kapıdan girer girmez sizi muhteşem dans şovları eşliğinde çok yakışıklı ve çok güzel dansçılar karşılıyor. Hepsi de bu kısa süreli turne için Ibiza’dan gelmişler.
İçeride muhteşem yüksek bir enerji var, herkes eğlenip dans ediyor, kapıdan girmenle kendini o ambiansın içinde buluyorsun. Zaten sahibi Francisco herkesle birebir ilgilenip şampanya tokuşturuyor, şovların biri bitip diğeri başlıyor. Özellikle ringde boks maçı ile dans şovunu birleştiren iki dansçıyı mutlaka görmek gerek.
Bu muhteşem kabareyi görmek isterseniz, 30 Mart tarihine kadar Londra’da (Victoria House) olacak. Ondan sonra ancak mayıs sonu Ibiza’da izleyebilirsiniz.
◊ Bocconcino: Tam bir İtalyan restoranı; burratalı pizzası, ıstakozlu makarnası, yemeğin sonunda gelen tiramisusu kesinlikle denemeye değer. Dana Milanese’yi de es geçmeyin derim.
JLo tweet’i görse bile ne kadar ilgilenmiştir sizce? Bence koca bir sıfır!
Zaten evlilik teklifi aldığı anda çekilen fotoğrafında, yüzündeki mutluluğu ve umursamazlığı sizler de görmüşsünüzdür. Vallahi kim ne derse desin, sosyal medyada görmekten en keyif aldığım çiftlerden biri A-rod ve JLo...
Objektiflere verdikleri pozları, Instagram canlı yayınlarındaki halleri; her platformda aşkları hissediliyor.
O yüzden fazla zorlama Jose, bu güzel yuvayı saçma tweet’lerinle ve mesajlarınla yıkamazsın. Hem niye bu kadar bekledin ki konuşmak için?
Müzik anlayışı değişiyor demiştim
Birkaç hafta önce “İstanbul DJ şehri olma yolunda ilerliyor” diye bir yazı yazmıştım.
Kimden mi bahsediyorum? Bir haftadır bütün dünyanın konuştuğu Khloe Kardashian’ın kocasıyla Kylie’nin kankası Jordyn’den...
Tabii ki bütün aile Jordyn’e tepkisini koyup aforoz etmiş, tek tek unfollow’u basmışlar.
Bir tek Kylie’de tık yok. Vardır bir bildiği ya arkadaşına güveni tam ya da zamanını bekliyor dersini vermek için...
Üh ah işte bizim de etrafımızda olmuyor mu sanki? Evinizi ailenizi açın, sırlarınızı verin...
Gelsin ilk size kazık atsın...
Kylie’cim benden sana tavsiye, dedikodusu bile üzücü, sen gardını al kuzum yaşın küçük...
◊ Kenan Erçetingöz’ün meslekteki 40. yılı olması sebebiyle bütün dostları oradaydı. Törene önceki yıllardan daha da fazla ünlü akını vardı.
◊ Gecede en çok hoşuma giden detaylardan biri, sosyal sorumluluk projesi başlığı altında (annemin de özellikle hassas olduğu konulardan biridir), Down sendromlu çocuklar için hizmet veren İzmir’deki İyilik Atölyesi’ne ödül verilmesiydi.
Tören için İzmir’den gelen öğrencilerin konuşmaları dakikalarca alkışlandı.
Cyrus mı Can mı!
Ne alaka demeyin şimdi bana; 20’li yaşlarındaki Miley Cyrus ile 40’lı yaşlarındaki Sibel Can’ın bir ortak noktası var. O ne mi? Katıldıkları özel gecelerde giydikleri elbiselerin benzerliği!
Cyrus, Oscar gecesi Saint Laurent kıyafeti ile gecenin en şık ve enerjik isimlerinden biri olmuştu. Sibel Can ise Gecce töreninde Nihan Peker tasarımıyla gecenin yıldızlarındandı. Gerçi sadece kıyafet değil, Sibel Can’ın enerjisi, edası, elbisesiyle uyumlu saçı ve makyajı da muhteşemdi!
Tabii ki defilede “iğne atsan yere düşmez” türünden bir kalabalık vardı. Olivia Culpo, Chiara Ferragni, Anna Dello Russo ön sıralarda yerlerini almışlardı.
Biz de Şeyma Subaşı ve Buse Terim’le yerimize geçtik, merakla son koleksiyonu beklemeye başladık.
Hafif bir müzikle defile başladı. Bella ve Gigi Hadid kardeşler ile Kaia Gerber, Lagerfeld’in tasarımları içinde podyumda göründü. Koleksiyonda simetrik desenler ve omuz detayları ön plandaydı.
Finalde efsane modacının Fendi çizimleri yaparken çekilen videoları gösterildi. Çoğu davetlinin gözyaşlarını tutamadığı kapanışta, bütün salon Lagerfeld’i ayakta alkışladı.
Hogan’dan bir ilk...
Organizasyondaki eksiklere gelince...
◊ Davetin başlamasına dakikalar kala ikinci sırada oturanların apar topar kaldırılması
◊ 3 kere “Tören başlayacak, lütfen herkes yerine otursun” anonsu yapılması
◊ Boş yerler olmasına rağmen bazı davetlilerin merdivenlerde oturmak zorunda kalması
◊ “Çok sıkı kurallarımız var” edasıyla iş yapılıp kaos üzerine kaosa sebep olunması
Tabii gecede keyifli anlar da yaşandı.
Dikkat ederseniz “yönetmesi” demiyorum. Hani bu aralar çok moda ya “Sosyal medyayı çok iyi yönetiyor” demek. Ne yönetiyorsun? Holding mi Allah aşkına. Alt tarafı birkaç uygulama kullanıyorsun! Çoğu bugün var, yarın yok! Her şeyi illa ki “plastik” hale getirecekler.
Ve günümüzün sosyal medyasının çoğunlukla kirli ve kaotik görüntüsü içinde, en keyif aldığım hesaplardan biri diyebilirim Hadise’ninki. Giyimi, kuşamı, kıyafetleri, eğlenceli videoları, yeri geldiğinde kendisiyle dalga geçmesi, biraz kadınsı biraz şımarık hallerini paylaşması... Bayılıyorum.
Hatta bana biraz Jennifer Lopez’in sayfasını anımsatıyor. Hadise’yi bir gün spor taytı, elinde kahvesi ile görürsem tam Jlo derim. (Tabii Jennifer sevgilisi Alex Rodriguez’i de sıklıkla paylaşıyor, Hadise ise yalnızlığını ama olsun...)
Ve bugün o gün
Beklenen gün geldi çattı; herkesin sevgisini daha fazla gösterdiği, herkesin sevgilisiyle daha çok ilgilendiği gün...
14 Şubat Sevgililer Günü...
Benim için en güzel yanı ise 14 Şubat’ın perşembeye denk gelmesi sebebiyle yazımın çıkması ve sizlerin okuması. Başka hiçbir şey ifade etmiyor bana açıkçası.
Her sene olduğu gibi aynı restoranlarda aynı masa düzenleri alınacak, sevgililer baş başa yemek yiyip birbirlerini büyüklü küçüklü hediyelerle şımartacak, mutlu edecek, biraz dans edip biraz sohbetin dibine vurup evlerinin yolunu tutacaklar...