Vallahi biz futbolun mekkelerinden ilerideyiz. Eşcinsel adamdan futbolcu olur mu olmaz mı tartışmasını tüketip bitireli şöyle kabaca üç yıl oluyor. Avrupa ise daha yeni tartışıyor. Ancak bu tartışmadaki uygarlık dozu bizden biraz ileride. Örneğin Almanya’da futbol alemi hálá heteroların son kalesi, ortam hálá homofobik, ancak azimliler. Alman futbolunun patronu Theo Zwanziger, "Kendilerine güvenen futbolcular çıkıp gay olduğunu açıklasın, ben arkalarındayım" diyor. Avusturya da İsviçre ile birlikte Euro 2008’e ev sahipliği yapacağı için gay’lere karşı sevecen bir iklim yaratmaya çalışıyor. Yani bir cadı avı söz konusu değil. Oysa Tan Sağtürk "Tanıdığım eşcinsel futbolcular var" dediğinde, "Kimse onlar çıksın açıklasın.
Bütün topçular töhmet altında kalmasın" türü feryatlar yükselmişti. Cadı avı söz konusu olmasa da, Avrupa’da hiçbir futbolcunun cinsel tercihini açıklayacak cesarete sahip olması beklenmiyor. Sporda eşcinsellik üzerine araştırmalar yapan Alman uzman Eggeling de şu sıralar hiç kimseye gay’im diye açığa çıkmasını tavsiye etmiyor, çünkü futbolun sert erkek imajı hálá çok baskın.
Ne kadar sağlam olduğunu bilemediğim bazı araştırmalara göre yeryüzündeki erkeklerin yüzde 4-6’sı eşcinsel. Dağıt bu potansiyeli bütün mesleklere, sanatından siyasete, medyadan spora bütün cemaatlerde ille de gay figürler olması gerekiyor. Spor dediysem, güreşçi ya da cimnastikçi değil, futbolcuları da kastediyorum.
Almanya’da sporda eşcinsellik üzerine araştırmalar yapan Tatjana Eggeling, Frankfurter Allgemeine gazetesine açıklamasında, "Mutlaka eşcinsel futbolcular vardır" diyor. Aynı gazete, Doğu Almanyalı eski bir gay futbolcunun görüşlerine de yer vermiş. 1980’li yıllarda genç milli takım oyuncusu olan Marcus Urban, eşcinselliğini futbolcu bedeninin içinde hapsetmeye dayanamadığı için birinci lige adım atmadan, henüz 23 yaşında kariyerine son vermiş. "Alman birinci ve ikinci liginde mutlaka gay futbolcular var. Önümüzdeki dönemlerde cinsel kimliğini açıklayanlar çıkabilir. Çünkü oyuncular artık çok değişti. Eskiye oranla daha zeki kafalar var" diyor.
Ancak futbol aleminin bu açıklamaları kabullenmesi öyle kolay görünmüyor. Geçmişten bugüne bir ufuk turu yapalım.
Yaklaşık 10 yıl kadar önce Alman futbolcu Lothar Matthaeus, "Eşcinsel adamdan futbolcu olmaz" diyor.
Üç yıl önce Avusturya Milli Takımı’nın Teknik Direktörü Otto Bariç, "Benim oyuncularımın şöyle sıkı herifler olması gerekir. Demek ki eşcinseller benim takımımda oynayamaz" diye buyuruyor.
Hemen hemen aynı günlerde Türkiye’de, "Memlekette eşcinsel futbolcular mı var?" paniği çıkıyor. Bale sanatçısı Tan Sağtürk’ün, kendi mesleğine yönelik bir önyargıya, "Tanıdığım eşcinsel futbolcular var" çıkışıyla cevap vermesi üzerine. Müthiş bir infial kopuyor. Turgay Şeren, Profesyonel Futbolcular Derneği Başkanı sıfatıyla konuşuyor: "Tan Sağtürk, bu futbolcuların kimler olduklarını açıklasın. Çirkin yalanlarıyla spor kamuoyunu şüphelere düşürmesin."
Tanju Çolak, sanki korkunç bir suç işleniyormuş gibi, "Bütün futbolcu arkadaşlarıma güveniyorum" diyor.
Kimi futbolcular da, töhmet altında kalmamak adına, gay topçuların hemen ortaya çıkmasını istiyor. Sağtürk’ün eşcinsel olup "adam olmadığı" için "çamur attığını" söyleyenler çıkıyor. Bir savunmadır, saldırıdır gidiyor. Sadece Ümit Karan ile Oktay Derelioğlu, kimsenin cinsel tercihiyle ilgilenmediklerini açıklıyorlar.
FUTBOL ARKAİKTİR
Almanya’da gay olduğunu açıklayan çok önemli siyasetçiler var. Berlin Belediye Başkanı Klaus Wowereit ve FDP Başkanı Guido Westerwelle gibi. Eşcinsel dergisi Front, geçen aralık ayı sayısında, milli futbolcu Philipp Lahm’a soruyor, neden futbolcular da açıklamıyor diye. Lahm’ın yanıtı şu: "Belki de eşcinsel futbolcu yoktur. Eğer varsa da, açıklamanın sonuçlarından korkuyordur. Çünkü futbol arkaiktir."
Futbol seyircisi de feminen çağrışım yapan hiçbir şeye tahammül edemiyor. Örneğin Werder Bremen’in kalecisi Tim Wiese bir maça şeker pembesi üstle çıkıyor ve tribünlerden gelen müstehcen tezahüratla boyunun ölçüsünü alıyor. O formayı bir daha asla giymiyor.
Alman Futbol Federasyonu Başkanı Theo Zwanziger de geçenlerde L-Mag adlı lezbiyen dergisine konuşurken yeni açılımlar getiriyor. "Keşke birileri cesaret edip de gay olduğunu açıklasa. Elbet, günün birinde, evet ben eşcinselim diyen bir futbolcu çıkacaktır. Ancak ben gerçekçi bir insanım, bugünden yarına olmaz" diyor. Erkekler ya da kadınlar liginde bu cesareti gösterecek gay-lezbiyen herkesi sonuna kadar destekleyeceğini söylüyor. Çünkü federasyon yönetmeliği her türlü ayrımcılığı yasaklıyor. Cinsiyet ayrımcılığı dahil.
Federasyon geçen yıl, homofobiyi ve cinsiyet ayrımı güden küfürleri sahalardan silmek için harekete geçiyor. Bundesliga ve bölge liglerinden bütün kulüpler, Berlin Olimpiyat Stadı’nda federasyon temsilcileriyle birlikte, homofobiye karşı eylem toplantısına çağrılıyor. Profesyonel takımlardan sadece dördü, Werder Bremen, Hertha Berlin, Energie Cottbus ve Carl-Zeiss Jena toplantıya katılıp, futbolda ayrımcılığa son bildirgesine imza koyuyor.
İngiltere Futbol Federasyonu bu alanda daha ileride. Federasyon yönetmeliğinde 2001 yılında yapılan değişiklik, stadlarda homofobik davranış ve tezahüratta bulunanların cezalandırılmasını öngörüyor. Nitekim iki yıl önce Norwich City’de iki fanatik taraftar, rakip takıma yönelik cinsel tercih içerikli (i...) küfürleri yüzünden bir yıl stat yasağı yiyor.
İngiltere’de eşcinsel futbolcu tartışmasının geçmişinde hayli hazin bir öykü var. Nottingham Forest’li Justin Fashanu’nun öyküsü...
Fashanu 1990 yılında The Sun’a eşcinsel olduğunu açıklıyor. Gazete futbolcuya 80 bin sterlin ödeyip "I am gay" diye manşetini atıyor. Aradan sekiz yıl geçiyor ve 17 yaşında bir gençle ilişkiye girmekle suçlanan Fashanu hakkında soruşturma açılıyor, ancak tutuklanmıyor. Futbolcu gidip bir garajda kendini asıyor. Ölümünden sonra delil yetersizliğinden dosya kapanıyor.
İtalya’da kulüpler gay futbolculara göstermelik kadın buluyor
Sporda eşcinsellik araştırmaları yapan kültür antropolojisi uzmanı Tatjana Eggeling, futbolculara gay olduğunu açıklamalarını hiç tavsiye etmiyor. Çünkü, gay adam gerçek bir erkek olarak görülmüyor ve futbol cemaati henüz, eşcinsellikle oyunun sert doğasını bağdaştıracak olgunluğa erişemedi. Gay olduğunu açıklayan futbolcunun takımdan kesilmesi işten değil. Bu nedenle birçok iyi futbolcu, kimliğinin önemli bölümünü gizlemek zorunda kalıyor. Gay oyuncuların çoğu, gerçeği örtmek için kadınlarla geziyor, hatta kimileri evleniyor. Eggeling’in iddiasına göre İtalya’da bazı kulüpler, kamuoyu önünde birlikte görünsünler diye gay oyuncularına birer dam temin ediyor. Bu oyunculara gay cemaatiyle temas yasaklanıyor. Peki kadın futbolu? Genel kanı zaten kadın topçuların tamamının lezbiyen olduğu şeklinde. Gerçek birer kadın gibi görülmedikleri için eşcinsel olup olmadıkları tartışılmıyor bile. Ancak Eggeling’e göre kadın futbolcular arasında hem heterolar, hem de gay’ler var.
Hayır, Guti kız kardeşini öpüyormuş
İspanyol tabloid gazetesi Cuore, Real Madrid’li Guti’nin, sokakta bir erkekle öpüşürken çekilmiş fotoğrafını yayınlayınca ülke medyası, "Guti eşcinsel mi?" tartışmasıyla çalkalanmaya başladı. Guti, TV sunucusu Arancha de Benito ile evli ve iki çocuğu var. Guti’nin eşi bu olay üzerine, sekiz yıllık evliliğine ara verme kararı aldığını açıkladı. Ardından Guti’nin menajeri Zoran Vekiç, El Pais gazetesine konuştu ve futbolcunun öptüğü kişinin kız kardeşi olduğunu, kardeşi hamile olduğu için de sevinçten dudağına öpücük kondurduğunu söyledi.