Daha büyük bir acı düşünemiyorum.
Bu nasıl bir trajedidir?
Bir evlat, annesini nasıl öldürebilir?
Elleri onu boğmaya, nefessiz bırakmaya nasıl varabilir?
Ama oldu.
İki sene önce, 34 yaşındaki Aslı Sönmezler, bir bankanın genel müdür yardımcısı olan annesi Belgin Hızal’ı öldürdü.
Zekeriyaköy’de birlikte yaşadıkları evlerinde, arkasından saldırdı, yere düşürdü, dizleriyle sırtına oturdu ve boğazını sıkmaya başladı. Ve ellerinin arasında, annesi, bir süre sonra nefessiz kaldı.
Öldürdüğü annesinin başının altına bir yastık koydu ve ona sarılarak, saatlerce ağladı.
Saffet Emre Tonguç...
Türkiye’nin tanıtım elçisi gibi çalışan adam.
Robert Redford’dan Calvin Klein’a, Oprah Winfrey’den Martha Stewart’a, Kevin Spacey’den Billy Crystal’a, Bill Gates’in oğlundan Prens Edward’a kadar gezdirmediği kimse kalmadı. Amerika’nın ilk kadın Dışişleri Bakanı Madeleine Albright’a da anlattı bu toprakları, İtalyan Cumhurbaşkanı Carlo Ciampi’ye de...
15 kitap yazdı, 17 ödül aldı. Kitapları yabancı dillere çevrildi. Sadece ‘İstanbul Hakkında Her Şey’ kitabı 100 bin sattı. ‘En iyi rehber’ ödülünü dört kere alan tek kişi. Yaptığı televizyon programı da en iyi program ödülüne layık görüldü, seyredilme rekorları kırdı... Böyle bir adam. Eğlenceli ve bilgili. Ama kimseyi bilgisiyle bunaltmıyor. Boğaz turunda yalıları anlatırken kırıp geçiriyor, dedikodu da anlatıyor, güldürüyor da...
Sürekli yeni projeler peşinde. Bir dakika boş vakti yok. Boş turu da yok. Ve işte yine karşımızda ama bu defa çok sıkı bir numarayla...
Bir sivil toplum örgütü olan YGA (Young Guru Academy) ile geliştirdiği ‘Piri’ ile huzurlarımızda...
Artık İstanbul’u da dünyanın pek çok şehrini de kulağımızda Saffet’in sesiyle gezeceğiz... Bir tıkla cep telefonumuza inen, ücretsiz bir aplikasyonla hayatımıza renk katacak...
Yine, bir kere daha siyaset!
Referandum sayesinde kutuplaşma tavan.
Bazen boğuluyor gibi hissediyor insan.
İtiş kakış, düşmanlık, saldırı, ihbar, jurnal, dedikodu...
Yettiniz ya!
Her gün, her gün cinsel istismar, her gün tecavüz, her gün kadına şiddet!
Her gün ERKEK ŞİDDETİ...
Evet, bunun adı bu.
Çünkü dilim tutulmuş vaziyette.
Filmde görsen, “Yok artık, bu kadarı da olmaz! Abartmışlar!” dersin.
Kocası olacak adam, “Boşanmak istiyorum!” diyen Ümmühan’a 4 kurşun sıktı, biri hâlâ belinde.
Ölmemesi mucize!
Adam, cinayete tam teşebbüsten 12 yıl 8 ay yedi. Ve cezaevinden haberler göndermeye başladı: “Ben bitti demeden bitmez. Buradan çıkınca hesaplaşacağız. Yarım bıraktığım işi bitireceğim. Seni öldüreceğim!”
Ümmühan da devlete sığındı.
Aklınıza gelebilecek her yere gitti, şikâyette bulundu, mektupları gösterdi, “Beni koruyun!” diyor.
Ümmühan
Eşi benzeri zor bulunur bir aşktı onlarınki...
Şartsız şurtsuz, hesapsız kitapsız...
İçten, yürekten...
Gülriz ile Engin!
Tam 56 yıldır sevgiliydiler...
Büyük mutluluklardan, büyük acılardan geçtiler...
Son 40 yılı geceli gündüzlü hiç ayrılmadan yaşadılar.
Ve geçenlerde tiyatronun gelmiş geçmiş en büyük devlerinden Gülriz Sururi, tiyatronun efsane ustalarından Engin Cezzar’ını kaybetti.
Akademisyen... Ve ekonomi profesörü.
Ünlü ekonomi profesörü Erdoğan Alkin’in oğlu.
Aile boyu ekonomistler.
Ama aynı zamanda da farklı ilgi alanları var: Sanat, müzik, edebiyat...
Emre Alkin, Hüsamettin Özkan’ın kızıyla evliydi, kendi deyişiyle bir kasım ayında ceketini alıp çıktı, ayrıldı. 4 yıldır da Defne Samyeli ile birlikteydi.
Hayat planları çakışmayınca -bu lafı da pek seviyorum, pek esrarengiz- yakınlarda ayrıldılar.
Üzerine de bu kitap geldi: Seve Seve Aldattım!
Pompalı tüfekle, erkek arkadaşı tarafından, şakalaşırken, kazara olduğu iddia edilerek öldürüldü.
Yağmur’un üniversiteyi bitirmesine bir ay kalmıştı.
Dünyalar güzeli bir kızdı.
Annesinin biriciğiydi.