Ayşe Arman

Geleceği kadınlar şekillendirecek

24 Ocak 2017
MİLYONLARCA kadın yürüdü. Sel gibi aktılar. Sokaklara, caddelere sığmadılar. Her kesimden kadın. İşçisi, sanatçısı, şarkıcısı, oyuncusu, ev kadını, eşcinseli, transı, ünlüsü, ünsüzü...

Müthiş bir görüntüydü! ABD dahil dünyanın 700 noktasında, 2 milyonun üzerinde kadın. Tek kelimeyle şahaneee!

Çünkü hepsi, cinsiyetçi, ötekileştirici, ırkçı, ayrıştırıcı politikalara ve politikacılara “Hayır!” dediler. Özgürlük istediler. Kadınların gücünü gösterdiler.

Dünya üzerinde bir sürü kötü şey oluyor. Ama sevindirici olan kadınların bunlara karşı seslerini yükseltmeye başlamaları...

Bu, insana umut veriyor. Televizyona bakıp, o milyonları izlerken hissettiğim buydu: Umut. Umutlandım birden gelecek adına. Ben, geleceğin kadınlarda olduğuna inanıyorum. Kadın gücüne inanıyorum. Kadınların, birleşirlerse bütün dünyayı yerinden oynatabileceğine inanıyorum.

Aylin Nazlıaka kelepçe eylemini neden yaptığını açıklıyor

MHP’LİLER ‘SESİMİZ OL!’ DEDİ, O YÜZDEN YAPTIM

Geçen hafta, Meclis’te feci bir şey yaşandı. Kadın vekiller birbirine girdi. Akıl almaz bir görüntüydü. Olayın kahramanı, bağımsız milletvekili Aylin Nazlıaka’ya sordum...

Kendinizi neden kürsüye kelepçelediniz?

Yazının Devamını Oku

Avrupa’nın, hatta dünyanın en iyisi olacağım

22 Ocak 2017
Ve huzurlarınızda Nusret…

Önce İstanbul’un, sonra Türkiye’nin, daha sonra da tüm dünyanın konuştuğu adam.

Instagram paylaşımlarını 7 milyon insan takip ediyor.

O ‘tuzlama hareketi’ efsane oldu.

Düşünebiliyor musunuz, “emoji” haline getirildi.

Çektiği videolarla, talk show’lara konu oldu. Hem de dünyanın dört bir tarafında.

Avustralya’dan New York’a…

O, bir maden işçisinin oğlu. Hayatını yoktan var etmiş biri, ilkokulu bitirmiş o kadar, 6. sınıftan terk. Kendini bildi bileli çalışmış. Üç şansı olmuş hayatta, ustası Cüneyt Asan, ortağı Mithat Erdem ve Ferit Şahenk.

Nusret’e “Yürü ya…” diyenler bunlar.

Yazının Devamını Oku

Cennet de biziz, cehennem de...

21 Ocak 2017
‘Huzursuzluk’, Zülfü Livaneli’nin yeni romanı.

‘Serenad’ gibi hastası olacaksınız, elinizden bırakamayacaksınız.

Yine yapmış yapacağını Livaneli!

O alçakgönüllü ya, ölse söylemez, ben söyleyeyim. İlk 150 bin baskısı, üç günde tükenmiş, yeni baskılara gidilmiş. Daha kitabın tanıtımı filan da yapılmadı. Tuhaf bir şey, insanlar bir şekilde biliyor, buluyor.

Bir taraftan çok sevindirici bir gelişme; Türkiye, bir kitap ülkesi oldu, Sabahattin Ali’nin ‘Kürk Mantolu Madonna’sı neredeyse kapış kapış satılıyor. Ama bir de sinir gelişme var, ‘Huzursuzluk’un afişinin, OHAL nedeniyle metrolara asılmasına izin verilmemiş. Nasıl abuk bir mantık anlamadım.  Ama işte böyle; hem cennet hem cehennem bir ülkeyiz.

Ve Zülfü Livaneli, ‘Huzursuzluk’ta yine yaşadığımız toprakları harikulade anlatmış, sıkı bir aşk romanı... Fonda da Mardin. Kadim şehir Mardin... Mutlaka, mutlaka okuyun... Pişman olursanız, dişimi kırarım!

Yine muhteşem bir roman! İnsanın ruhuna değen bir roman...

- Teşekkür ederim. Romanın muhteşem olup olmadığının takdiri bana düşmez ama evet, ‘içe işleyen’ bir roman. Pek çok kişi, uzun zamandır ‘Serenad’ kadar etkileyeci bir kitap beklediklerini söylüyordu. O amaçla yola çıkmadım ama bu kitap, yazarken beni en az onun kadar etkiledi...

 Adı ‘Huzursuzluk’. İçinde bulunduğumuz ruh halini bundan iyi tanımlayan bir kelime olamazdı. Bu ismi özellikle mi seçtiniz?

Yazının Devamını Oku

Anne, katillere açık görüş var da babama niye yok?!

19 Ocak 2017
NE büyük acılar yaşanıyor!

Henüz hakkında iddianame bile hazırlanmamış olan Kadri Gürsel 3 aydır içeride. Daha ne kadar yatacağı da belli değil. 9 yaşındaki oğlu Erdem de babasını, bu üç ayda sadece bir kere görebilmiş.

Erdem, bir sürü şeyi anlamaya çalışan dünya tatlısı bir çocuk. Zaten yaşından çok olgun, bu süreç onu daha da büyütmüş. Ama bazı şeyleri kesinlikle kavrayamıyor! Mesela bir şekilde katillere ve tecavüzcülere açık görüş hakkı olduğunu öğrenmiş. O ise babasını göremiyor. Katillere de neden açık görüş hakkı verildiğini ve kendisine verilmediğini bir türlü aklı almıyor.

Annesine soruyor:

“Anne, katillere açık görüş var da babama neden yok!”

Nazire Gürsel, “Ne cevap vereceğimi bilemedim! Ömrümün en çaresiz anıydı!” diyor. Nazire Gürsel’e sordum...

Eşiniz Kadri Gürsel sizce neden içeride?

 Cumhuriyet gazetesine yönelik bir operasyonun neticesi. Kadri de bir şekilde torbaya girdi...

Sizce makul bir açıklaması var mı?

Yazının Devamını Oku

Değer Deniz'in yaşam tarzına saldıran yalan haberler tazminata mahkûm oldu

18 Ocak 2017
BU köşede defalarca yazdım...

Değer Deniz cinayetini...

Hepimizin tüylerini ürperten korkunç bir vahşetti.

Allah’ın cezası bir tinerci, gecenin bir yarısı Değer Deniz’in evine girdi, genç kadına işkence yaptı, tecavüz etti, sonra da boğarak öldürdü. Bu vahşetin herhangi bir sebebi yoktu, önceden tanışıklıkları da. Gerçi sapık mahluk mahkemede, “O benim sevgilimdi!” gibi ipe sapa gelmez yalanlar söylemeye çalıştı. Ama mahkeme heyeti bu yalanlara itibar etmedi.

Gerekçeli karar 14 Aralık’ta açıklandı.

Yazının Devamını Oku

Meclis’te bir kadının yaşam hakkı yoksa sokaktaki kadının nasıl olsun?

17 Ocak 2017
GEÇEN hafta otobüste yaşanan tecavüz felaketiyle meşguldüm, Meclis’te darp edilen kadın milletvekili Fatma Kaplan meselesine ne yazık ki değinemedim. Ama tabii ki olan biteni izledim ve hemen Fatma Kaplan Hürriyet’i aradım...

Bu arada, darp edilen vekilin hangi partiden olduğu beni ilgilendirmiyor, kadın olması ilgilendiriyor. Zorbalığa uğrayan AKP’li bir kadın vekil olsaydı da fark etmezdi, yine yüksek sesle itiraz ederdim. Ülkenin her yerinde zulüm gördüğümüz yetmedi de sıra Meclis’e mi geldi?

Çok çok geçmiş olsun. Geçen hafta Meclis’te darp edildiniz...

- Teşekkür ederim. Aslında Milletin Meclisi’nde darp edilen ben değilim, darp edilen tüm kadınların hürriyeti...

Gerçekten de insanın aklı almıyor. Daha önce böyle bir olay yaşandı mı?

- Meclis çatısı altında mı? Hayır! Maalesef, tarihe kara leke olarak geçecek bir ilk. Sözlü atışmalar, karşılıklı münakaşalar her zaman olmuş ama bir kadına bu derece bir saldırı bugüne kadar olmamış... İlk defa yaşanıyor!

Siz bunu nasıl açıklıyorsunuz?

- Açıklayamıyorum. Gözlerini artık hırs bürümüş. Tarifi olmayan bir hırs. Başkanlık hırsı. Çıkarlarını ve koltuklarını korumak adına, her türlü şeyi yapabilecek hale gelmişler. Düşünün, Meclis’te bir kadının yaşam hakkı yoksa, sokakta zaten hiç yok demektir! Bir kadın vekil Milletin Meclisi’nde, bu kadar korunaklı bir yerde darp edilebiliyorsa, dışarıdaki kadın ne yapsın... Vay halimize yani!

Yazının Devamını Oku

“Fatih Terim’in kızısın!” diyenlere artık babam cevap veriyor: “Hayır, ben Buse Terim’in babasıyım!”

15 Ocak 2017
Stüdyoya girdiğimde pompasını çalıştırmış süt çekiyordu, gülümsedi...

Huşu içinde.

Erkenden gelmiş, giyeceği kıyafetleri asmış...

Kızını uyutmuş, pusete koymuş...

Ekibinden iki genç kadın da var yanında, yeni tasarımı patiklerle ilgileniyorlardı...

Nil en güzel haliyle uyuyor, bakıcı hanım da orada bekliyor...

Herkes huzur içinde.

Her şey kontrol altında.

Neden?

Yazının Devamını Oku

Ayşe Arman PIxee’yle hamama girdi

14 Ocak 2017
“Canlı Barbie” ya da Jessica Rabbit olarak tanınıyor; 30 estetik ameliyat oldu, 6 kaburgasını aldırdı... Türkiye’ye vajina estetiği yaptırmak için geldi.

Hamam bu... Herkes, birbirinin her şeyini görür. Bakmamaya çalışıyorum ama bakıyorum. O da ne! O memeler de ne! Allah sizi inandırsın, iki basketbol topundan büyük. Kızın göğsüne yapıştırmışlar gibi, havada duruyor. İnanılmaz abartılı. “Oha!” oluyor insan.
Beli de incecik, koptu kopacak. Gerçekten şaka gibi, çizgi roman karakteri gibi. Güzel diyemem ama tuhaf bir çekiliği var.
Masmavi gözleriyle bana bakıyor. Meğer gözleri de estetikliymiş! Rengini değiştirmiş, mavi yapmış, gözünün içinde implant var.
Vücut ölçüleriyle ve geçirdiği 30 estetik ameliyatla herkesi hayretlere düşüren, ilham aldığı Jessica Rabbit’e benzemek için sağ ve soldan 6 kaburgasını aldıran Pixee Fox karşımdaki. Kim 6 kaburgasını aldırır! Kim böyle deliliğe kalkar? Allah akıl fikir versin! 30 ameliyat arkadaşlar! Kız 26 yaşında, olduğu ameliyat sayısı yaşından fazla!
Tüm bunları aklımdan geçirirken, “Sohbet ederken kese yapacağım sana!” diyorum. “Kese nedir?” diyor. Gel de anlat! Karışık duygular içindeyim, acıyayım mı, kızayım mı, n’apim şimdi?
Neyse hamama giriyoruz ve sohbete başlıyoruz. “Dr.Oz” gibi Amerika’nın en çok izlenen televizyon şovlarının aranan yüzü haline gelen Pixee, her yaptırdığı uygulamayı, Instagram ve Snapchat gibi sosyal medya hesaplarında paylaşıyor. Geçimini de modellikle sağlıyor. 40 cm. genişliğindeki bel ölçüsünü korumak için sürekli korse takarak yaşıyor. 
Türkiye’ye gelme sebebi, Estetik Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Bülent Cihantimur’un geliştirdiği “genital güzelleştirme” uygulaması... Bir “vajina estetiği” eksik kalmış, onu da Türkiye’de yaptırdı! Haziranda Cihantimur’un “Örümcek Ağı” estetiğini denemişti, memnun kalmış olmalı ki, yeniden geldi... 

Yazının Devamını Oku