Ayşe Arman

Sapık öğretmen 31 yıl 3 ay ceza yedi!

14 Mart 2017
CİNSEL istismar davalarını gündeme taşımamın, kamuoyu yaratmanın fevkalade faydası var.

Ben de elimden geldiğince, hafta arası bu konuları ele alıyorum.

Memleketin her köşesinden cinsel istismar örnekleri yazıyorum.

Biliyorsunuz fışkırıyor...

Türkiye artık üç tarafı cinsel saldırılarla, cinayetlerle, tecavüzlerle, sapıklıklarla çevrili bir ülke oldu.

Ama durmak yok.

Bakmak, seyretmek yok.

Parmağımızı kaldıracağız, sözümüzü söyleyeceğiz.

Bildiğimizi yazacağız.

Yazının Devamını Oku

Golden Çetesi emin ellerde

12 Mart 2017
Kurtköy... İki katlı, bahçeli, modern bir ev. Kapıda isim yazmıyor. “Acaba burası mı” diye bakarken gözüm pencerelerden birine takılıyor. O da ne? Farklı boylarda birbirinden tatlı köpekler. Nasıl güzeller, nasıl şahaneler... Yedi golden ve bir o kadar da terrier  bize bakıyor.

 “Tamamdır, burası” diyorum. Kapıyı çaldığımızda 14 köpek, şamatalı  biçimde hoş geldine geliyor. Biz Işkın Moğol Alçı’yla sohbet ederken de yanımızdan, tepemizden, kucağımızdan ayrılmıyorlar. İşte bu güzel insan, yaklaşık iki ay önce hayatını kaybeden Bodrumlu Şenol Kaptan’ın 12 golden çocuğuna sahip çıktı.  Kızının izniyle barınaktan alındı ve Işkın Alçı’ya teslim edildi. Neler yazılmadı? Yok Golden’lar deney hayvanı olmak üzere Amerika’ya yollanmış falan. Hayır arkadaşlar, biz onları ziyaret ettik. Işkın Alçı’nın evine 15 dakika uzaklıkta çok güzel bir çiftlikteler. Tedavileri yapılıyor. Çimlerin üzerinde koşturuyorlar. Şenol Kaptan’ın vasiyet ettiği gibi hepsi bir arada. Pek mutlular, gözlerimle gördüm. Yani paniğe gerek yok, Golden Çetesi emin ellerde...

Golden Çetesi artık sizinle...

- Evet. Şenol Kaptan’ın ölümünden sonra Bodrum Belediye Hayvan Barınağı’nda bakılmaya başlanan 12 güzel çocuğu, kızı Yağmur’un izniyle evlat edindim. Kurtköy’e geldiler. Çok da mutlular. Şenol Kaptan’ın vasiyeti, onların ayrılmamasıymış, şimdi birlikteler...

 Bizim de yüreğimize su serpildi bakımlarını üstlendiniz diye. Hadi hikâyeyi en başından dinleyelim...

- Herkes gibi ben de  Bodrum Çetesi’ni sosyal medyadan takip ediyordum. Ne yazık ki biz hiç tanışmadık Şenol Özbakan’la ama bana “Sen Şenol Kaptan’ın İstanbul şubesisin!” diyen çok oldu. Benim de evimde 14 köpek var...

 Şenol Kaptan’ın vefat ettiğini öğrenince ne hissettiniz?

Yazının Devamını Oku

Sokaklar da bizim, kahkahamız da...

11 Mart 2017
Nermin Yıldırım’ın beşinci romanı ‘Dokunmadan’ çıktı

Yazın adını bir kenara: Nermin Yıldırım...

Ve söz verin bana, son romanını okuyacaksınız:‘Dokunmadan’.

Yeni çıktı fırından, üzerinde dumanı var...

O kadar iyi bir edebiyat ki...

Beni değil, kendinizi mutlu edeceksiniz...

Uçan bir halı gibi, ucuna yapışıyorsunuz, bacaklarınız havada uçuyorsunuz...

Kurgu şahane, dili de öyle, akıyor, akıyor... Ben o kadar sevdim, o kadar beğendim, o kadar kendimi kaptırdım ki, Nermin Yıldırım hakkında internette ne var ne yok okudum... Buluşmadan önce onun hakkındaki her şeyi hatmettim.

Bir araya geldiğimizde de, hayalimde canlandırdığımdan daha güzel bir ruh gördüm.

Yazının Devamını Oku

Rüya gibi 'Lavanta Kokulu Köy'

9 Mart 2017
EVET biliyoruz, turizm iyi değil.

Hatta kötü.

Hatta can çekişiyor.

Bir sürü tatil beldesi boş.

Oteller kapanıyor.

Yazının Devamını Oku

8 Mart'ta kadınlar yine tek yürek

8 Mart 2017
OLEEEEY!

Bugün, yine kadınlar tek yürek.

Hem de gezegenin her yerinde.

Evet, bir sürü olumsuzluk var kadın cephesinde ama bu bir araya gelme hali, caddeleri, meydanları doldurma hali bana iyi geliyor, umut veriyor.

Biliyorsunuz, Amerika’da başlayan kadın eylemleri tüm dünyayı sardı.

Yazının Devamını Oku

Bir anneden bir anneye nasihat: Çocuğunun arkasındaki rüzgâr ol!

7 Mart 2017
OOOO... Yoooooooo!

Hani o minik ellerinin, ayaklarının fotoğraflarını paylaştığım telefon kablosu saçlı küçük kızım var ya...

Artık 12 yaşında.

Ve bağımsızlığını ilan etti.

Hayır, hoşuma gitmedi!

Sinir bile oldum...

Dokunsan ağlayacak vaziyetteyim...

Bu ne ya!

Kavanoz dipli dünya!

Yazının Devamını Oku

Bence bir erkek ne kadar kıskançsa, o kadar güvensizdir

5 Mart 2017
Kadın müthiş.

Kadın harika. Hem akıllı hem tatlı. Ve çok yaratıcı.

Arı gibi de çalışkan.

Her hafta 120 sayfa senaryo yazıyor. Her hafta bir kitap yani!

Milyonların izlediği neredeyse bütün dizilerde hep onun imzası var. Sayayım da bir görün...

Yaprak Dökümü, Aşk Yeniden, Dudaktan Kalbe, Aşk-ı Memnu, Samanyolu, Menekşe ile Halil, Fatmagül’ün Suçu Ne?, Kuzey Güney, Medcezir, Kurt Seyit ve Şura, Bu Şehir Arkadan Gelecek... Bunları Melek Gençoğlu’yla birlikte yazdı.

Yaklaşık 6 senedir de (Medcezir ile Kurt Seyit ve Şura’nın başından beri) yalnız çalışıyor. Şu anda de Cesur ve Güzel’i yazıyor. Evet anladınız, huzurlarınızda senaryoları gibi, hikâyeleri gibi kendisi de sahici olan Ece Yörenç...


Yazının Devamını Oku

Delirmesem yazar mıyım?

4 Mart 2017
Yeni kuşağın başarılı edebiyatçısı Seray Şahiner’in yeni romanı ‘Kul’ çıktı

Bu isme dikkat!

Seray Şahiner.

Yeni kuşağın en başarılı edebiyatçılarından biri.

Yazmaya 23’ünde başlıyor.

‘Gelin Başı’ ilk kitabı. Öyküler o kadar başarılı ki, İstanbul Şehir Tiyatroları ve Tiyatro Boyalı Kuş tarafından sahneleniyor. ‘Antabus’ romanı da büyük ilgi görüyor. O da tiyatro oyunu haline geliyor. Bu oyun ile Seray, 2016 Afife Tiyatro Ödülleri’nde Cevat Fehmi Başkut Özel Ödülü’nü alıyor.

33 yaşında. Genç yaşına rağmen, bence edebiyat serüveninde olgunluk döneminde!

‘Kul’ beşinci romanı. O, kadın meselelerine kafayı takmış bir yazar. Dili de eğlenceli ve oyuncaklı. ‘Kul’ da eğlenceli bir dille yazılmış, aslında kadınların durumunu gözler önüne seriyor. Kahramanı Mercan, apartmanlarda temizlik yapan bir kadın. Seray Şahiner, ‘Kul’u yazarken eline kova ve bez alıp, annesinin oturduğu apartmanı temizlemiş. Yıllardır tanıdığı komşular onu tanımamışlar, “Kolay gelsin” deyip geçip gitmişler. Okurken keyif alacağınız bir kitap. Tavsiye ederim...

Seni de, yeni romanın ‘Kul’u da tebrik ediyorum! Yolu(nuz) açık olsun...

Yazının Devamını Oku