Dün yeşil sahanın dışındaydık…
Ama onlar sahaya girmişti…
Konuyu anlayabilmek için sadece topu takip etmek yetmemişti...
Mecburduk saha dışına da fener tutmaya...
Bugün objektifi sahanın içine tutalım…
***
Bir inancım vardır…
Sadece koyu renk olanlar bana ait diğerleri ise tarih…
Bazen tarihsel sıralama bazen de kişilerin takibi…
Benimki sadece bir hatırlatma(!)
Size sadece unutmamak(!) yeter!
“Ergenekon ve Balyoz” davasının başrol oyuncuları “şike” davası ile spor yorumcusu oldular…
Bugün “Vazonun çatlaması” ile yol ayrımındalar...
Onları izlemek itirafları dinlemek gibi…
Bu yazıyı yazmak en son bana düşer...
Ama kıyamam!
***
Vuran eller aynı olunca;
Bugün beni okşayıp sana saldırınca,
Düşünüp bakmak lazım…
Hatta yazmak lazım…
“Gördüğünü değil düşündüğünü çalıyor”…Hakemin düşüneni iyi değildir…
Maç öncesi düşünür… Maç sırasında düşünür…
Düşünmeyecek!
Formaların rengini bile bilmeyecek…
Maçın önüne geçmeyecek…
Hakemi görmeden maç bitecek…
O zaman o hakem, hata yapsa bile eli sıkılır.
Her ikisinde de çözümler; Günlük, popülist, siyasi ve politiktir.
***
Bizim ülke olarak hafızamız kötüdür…
Unuturuz…
Bende çok unutkanımdır…
O nedenle bir köşeye yazmışım…
Uzun oldu. İkiye böldüm…
Önce tespiti yapayım:
Türk futbolunun tek bir problemi vardır…
Oyuncu yetiştirememek…Bir tespit daha yapayım…
Türk futbolu, Türkiye’nin gerisinde kalmıştır...Aklınıza, spor dalı olsun olmasın hangi alanı getirirseniz getirin;
Futbol, Türkiye’nin gerisindedir…İster tekstil, ister bankacılık, ister kalkınma hızı; neye bakarsanız bakın;
Futbol, ülkenin gerisindedir…
***
Tesadüf mü bu?
----Kesinlikle hayır
Dördüncü maç…
Son dakika da kazanılan 3 puan…
Sadece inanmak ile ilgili…
***
Peki, bir başka soru…
Bilinen kimseleri itham etmeden ve soğukkanlılıkla… Ülkemizdeki herkesin en fazla “maşa” olduğunu düşünerek…
Planların yurt dışından ve “iyi niyetle” yapıldığını varsayarak hep birlikte bakalım…
***
2010 yılında Türk futbolunun dışardan görünüşü;
Mesela Amerika’dan veya Avrupa’dan Türkiye’ye bakalım;
Ne görürüz?
Türkiye’de futbol kirli…