Parayı bastık ama düdüğü kim çalacak belli değil…
Önce kısa bir özet yapalım:
Milli Basket takımımız Dünya Kupası finallerine katılma hakkını kazanamadı…
FIBA; katılma hakkı kazanamayan ülkeler arasından dört ülkeyi kendisinin seçeceğini beyan etmişti…
Ancak bir şart koydu…
“800 bin Euro ayakbastı parası alırım” dedi…
Almanya, Rusya ve İtalya; para vermeyi ret etti…
Çift forvet oynayacak mı?
Gibi sorularla maçı izlerken;
Maçı, Yunus Yıldırım oynamaya başladı…
Hem de tek başına…
Pardon;
5.Hakem unutulmamalı…
Neden orada olduğunu anlayamadım…
Yolları ülkemize düştüğünde ilk soruları; Köfte nerede yiyebilirim?Oluyor…
Neden biliyor musunuz?
Onların hepsinin yolu Sakarya’dan geçiyor…
10 yıldır Sakarya da 16 yaş altı uluslararası basketbol turnuvası yapılıyor…
Bu turnuvanın en önemli özelliği;
Geleceğin yıldızlarının Avrupa vitrine çıktıkları ilk turnuva olması…
Basketbol ajanları ilk pusularını Sakarya’da kuruyorlar…
Ayıptır… Çok ayıp…
Şaka gibi…
Artık gözümle görmediğim hiçbir şeye inanmamaya başladım…
Ama bu kez gözümle gördüm…
Maçtaydım…
Görüşüm çok net…
“Bu maçta saha kapanırsa, bu ülkede tüm takımların ömür boyu bir daha maç yapmamaları lazım”Bakın abartmıyorum!
Dikkatle inceleyelim. Başarının sırlarını verecek bize…
Yabancı sayısını tartışanlar;
Alt yapı konusunda fikir yürütenler;
Proje takımı kuranlar;
Kulüp başkanları, Menajerler;
Sporumuzun geleceğini planlayanlar;
Hafta, “veda” haftasıydı...
Başkan; haftanın yedi günü kimi zaman salonda, kimi zaman stadda ama hep yanlarındaydı...
Eşine ve küçük kızına daha az zaman ayırmak zorunda kaldı...
***
Sarı Melekler; Metris’e Avrupa kupasını getiren takımdı...
Bu hafta rakipleri, Dünya’nın en formda takımıydı...
Ezeli rakiplerini 3-0 yendiler
Sanık Aziz Yıldırım’ın;
• “Filenin Sultanları” ve “Potanın Perileri” kod adlı gizli örgütler kurduğu,
• Bu iki gizli örgütün, Avrupa’dan ülkemize izinsiz altın ihracı yaptıkları,
• “Masanın tenisi” adlı ülkemizce pek bilinmeyen bir dalda, küçücük toplarla, üç yıldır Avrupa’da şampiyon oldukları iddiası ile madalya adı altında altın ithalatı yaptıkları,
• Futbol, Basketbol ve Voleybol; alt yapı milli takımlarına; En fazla oyuncu yetiştiren örgütün başkanı olduğu,
• Atina, Pekin ve Londra; yani son üç Olimpiyat oyunlarında, ülkemizi temsilen; “En fazla sporcu veren örgütün başkanı” olduğu;
• Topuk yaylası, Ataşehir ve Kadıköy’de; Kendi başına yaptığı, spor sahaları adı altındaki alanlarda örgütlenip, binlerce gence spor yaptırdığı,
• Ruhsatsız olarak maden ticareti yaptığı; Altın, gümüş ve bronz madenlerini yetkili makamlardan izinsiz ülkemize getirdiği,
-------Devlette paralel yapı olamaz! Devletin kurumları içine sinenler;İninize gireceğiz! Didik didik edeceğiz!Devletin içindeki örgütleri teşhir edeceğiz!Hukuk önüne çıkaracağız!”
***
Başbakanımız Erdoğan, Ordu’da yaptı bu konuşmayı…
Ben hayretle izledim…
----“Eyvah” ----“İktidarı biz seçiyoruz; Severiz sevmeyiz, getirdiğimiz gibi geri götürürüz.” ---- Ancak; Bizi, “bizim seçtiklerimiz değil bir çete yönetiyorsa yandık!” ----“Ona hesap soramayız!” dedim…
***
Devletin içine sızmış örgüt varsa;