Paylaş
Bilinen kimseleri itham etmeden ve soğukkanlılıkla… Ülkemizdeki herkesin en fazla “maşa” olduğunu düşünerek…
Planların yurt dışından ve “iyi niyetle” yapıldığını varsayarak hep birlikte bakalım…
***
2010 yılında Türk futbolunun dışardan görünüşü;
Mesela Amerika’dan veya Avrupa’dan Türkiye’ye bakalım;
Ne görürüz?
Türkiye’de futbol kirli…
Özellikle alt liglerde şike var. Gönül şikesi var.
Teşvik ise yasal. Ülkenin Bakanları bile “teşvik” ediyorlar...
Vatandaş kendi maçlarına güvenmiyor…
Yüzde 90’nı yurt dışındaki maçlara “bahis” oynuyor…
Sporun adil yapıldığına dair güven yitirilmiş…
Hani bizim ülkeden Orta Doğu’ya bakmak gibi bir şey…
***
Ne yapmak lazım?
-----Düzeltmek…
Niye?
----70 milyonluk ülke, mecburuz birlikte yaşamaya. Hem de iyi de pazar.
Nasıl yaparız?
----2010 yılında dışarıdan bakıldığına bir başka manzara;
Üç büyük spor dalında kopup giden Fenerbahçe…
Acaba bileğinin gücüyle mi? Yoksa hile hurda ile mi?
Bilemezsin dışarıdan…
Fenerbahçe’nin başkanı Yıldırım…
Kulüpler birliği başkanı Yıldırım.
Basında istemediği adamı atan Yıldırım(!)
Oyuncusunu dövdüren Yıldırım(!)
Federasyonu yöneten Yıldırım(!)
Takımlarını şampiyon yapan Yıldırım(!)
Çavuşesku’nun Bükreş’i, Franko’nun Madrid’i sanırsın. .
Aziz Yıldırım’ın Fenerbahçe’sini…
Bilemezsin dışarıdan…
Öyle gibi gözükebilir oralardan…
Ya da öyle gösterilir…
Dışardan bakınca en kolay yol;
----Yıldırım’ı götürür, temizlensin bu işleri…
“Maşaların da” işine gelmiş olabilir…
***
Oysaki bugün, “yanlış taş” olduğu çıktı ortaya…
Yerinde oynayınca,
Sadece futbol değil tüm spor sarsıldı…
Hatta ülke yıkıldı üstlerine…
Neden?
----Anlatalım…
O adam ki;
• Kulüplerin kendi kaynakları ile ayakta kalmasını sağlayan adam…
• Bedava bileti önleyen adam.
• “Mafyayı” statlardan ve kulüplerden uzaklaştıran adam…
• Kulüp mağazalarının fikir babası.
• Kulüp TV ve radyosunun öncüsü
• Avukat ordusu kurarak sahte formaya savaş açan adam
• Çağdaş ve gelir getiren stadyumların yapımcısı.
• Üç büyüklerin havuzdan büyük pay almasını engelleyen adam
• Anadolu kulüplerinin havuzdaki payını arttıran adam
• Amatör şubeleri yatırım yapan adam
• Sporda şiddet yasasını hazırlayan adam
• Küfürü yok etmek için taraflarından küfür yiyen adam
• Hiç birini kabul etmeseniz bile buna “hayır” diyemezsiniz;
Kendi “cebi veya şöhreti” için bu işi yapmayan adam…
Sonuçta, “yanlış taş” oynadı yerinden…
Ama yıkamadılar…
Herkes yıkıldı. Adam ayakta…
Oysaki eski gücünde de değildi…
Siyasal iktidar, bir kaşık suda boğacaktı…
Medya, üç yıldır aleyhine kampanya yapıyordu…
Rakip takımların yönetimleri çanak tutuyordu…
Kulübün içinde muhalifler vardı…
Peki, neden yıkılmıyor bu adam?
---- “Fenerbahçe taraftarının gücünden” yazacağımı sananlar;
Yanıldı…
Bence gücü;
“Yaptıklarının doğru” olduğundan geliyor…
Kritik ve düşünülmesi gereken bir cümledir bu…
Sakın okuyup pas geçmeyin…
Gençler lafım size;
Doğruyu yapıyorsanız ve doğru olduğuna inanıyorsanız
Devam edin…
Belki sarsılırsınız ama kimse yıkamaz sizi...
***
Parantezi kapayalım…
Operasyonu yapanlarda, “maşa” olanlar da belki fark ettiler...
Ya da anlayacaklar…
Ancak dönüşü çok zor olan bir yola girdiler…
Adam bir yıl yattı bir kere…
Takımını da göndermediler Avrupa’ya.
Geriye dönüşün bedeli ağır…
***
Bir gün gerçekler ortaya çıkacak!
Yapılanın yanlış olduğu anlaşılacak!
Ancak üzülerek söylüyorum;
Yapanın kim olduğu meçhul kalacak!
“Maşaları” kast etmiyorum.
Maşayı tutan elden bahsediyorum…
**
Niye umutsuzum?
---- Soruya soru ile cevap vereyim…
• 12 Eylül’ü Kenan Evren’ mi yaptı?
• Bülent Ecevit’i TÜSİAD’ mı devirdi?
• Abdi İpekçi’yi Mehmet Ali Ağca’ mı vurdu?
• Sabancı’yı Fehriye Erdal’ mı öldürdü?
Bulabildik mi gerçek sorumluyu?
---HAYIR..
O zaman bunu da bulamayız…
***
Hepsini bir yana bırakın…
Ülkeyi 1000 yıldır idare ettiği söylenen;
Avrupa’da yıllar önce ortaya çıkarılan;
Adına ne derseniz deyin…
İster, Gladyo, ister Ergenekon, ister Kontrgerilla…
On yıldır arıyoruz onu…
Binlerce asker içeride…
25-30 yıl hüküm giydiler...
Şimdi soruyorum…
Soruyu; Hem de en azılı, fanatik “asker karşıtlarına” soruyorum…
Ama kalpten yanıt vermelerini istiyorum
Bulduk mu Ergenekon’u?
• Liderini…
• Türkiye’yi darbelere götüren gücü…
• Binlerce insanın ölümüne sebep olanları…
Soruya devam ediyorum…
Aman karıştırmayın, içerde olanların suçlu olup olmadığını sormuyorum…
Bunları yapanlar, O içerideki insanlar mı?
----- Biliyorum… “Hayır” diyorsunuz…
***
O zaman bu davayı başlatan gücü de bulamayacağız…
Ancak “maşalar” çıkacak ortaya...
Tabi ki ateş çok kızgın olunca bazen “maşalarda yanacaklar!”
“Keşke tutmasaydım bu kor Yıldırım’ı” diyecekler…
Ama iş işten geçmiştir…
Bakın bir gün Başbakan Erdoğan’da anılarını yazacak…
Belki benim çocuklarım okuyacaklar…
• “Hakkında çok ciddi deliller var” dediler. “Hukukun gereğini yapın” dedim…
• “Bilgim dahilinde ama kontrolümde değildi” diyecek…
***
Yazdıklarından emin misin Ateş Bakan?
---- Oyun olduğundan Evet… Oyunu sahneye koyandan Hayır…
Sizde bu gözle okuyun. Kesin emin olmayın.
İster inanın, ister bir deli Fenerlinin masalı deyin geçin…
Ama mutlak “şüpheci bakın.”
Yazıyı küfür ederek de olsa buraya kadar okuyan, farklı görüşte, sabırlı bir okur kaldıysa eğer;
“Sen de Yıldırım’ın maşasısın” dediğini duyar gibiyim…
Vallahi kardeşim; “inan ki ben kendi düşündüğümü” yazıyorum…
Kim bilir belki bende bilmeden maşa oluyorum…
Paylaş