Ateş Bakan

Barcelona’yı, Barcelona’da her gün yenermiş gibi bir köşeye bırakıp bir analiz yazısı hazırladım… Önemli değil, sanırım Fenerbahçe Ülker bize daha çok yazı yazdıracak… Borcumuz olsun!

Şampiyonlar liginin ilk yarısı tamamlandı.
Ben de inceleyeyim dedim.
Takımların ortalama koşu mesafelerini ve market değerlerini(Transfer market sitesi) çıkardım…
Guruplardan çıkma başarısı gösteren takımlar ile koşu mesafeleri ve market değerleri arasında bir bağlantı var mı?
Baktım…
------Varmış…
Tabi ki tek başına açıklamaya yetmiyor…

Alex’in, Fenerbahçe camiasına bir özür borcu vardır!

Samanyolu, en parlak yıldızını kaybetti…

“Sen kalbimin mehtabısın güneşisin
Sen ruhumun vazgeçilmez bir eşisin
Bir şarkısın sen ömür boyu sürecek
Dudaklarımdan yıllarca düşmeyecek”…

***
Yıllarca Saracoğlu’nda kaş kollarımızı sallayarak söyledik…Söylerken hem Fenerbahçe’mizi düşündük,

Bitti…İşin aslı, oyunun kendisi bitmişti de; Biz kenarını, önünü, arkasını, süsleyerek yaşatmaya çalışıyorduk...

Ülkede futbol oynanmaz oldu:
İtiş kakış, savunma ve tiyatro…
Faul ve düdük sesi…
Teması alan üç takla, acılar içinde kıvranıyor…
Hakemin işi ise çok zor…
Bir yanda insan sağlığı, diğer yanda kandırılmış olmanın dayanılmaz ezikliği…
Hakem çalmaz ise zıpkın gibi devam edersin oyuna...

Fenerbahçe bu yıl iyi futbol oynamıyor…

Geçen yılın “Hücum presi” bitmiş…
Tüm oyuncular bireysel olarak geçen yılın gerisinde…
Hatların arasında büyük kopukluk var…
Fizik güçleri de zayıf…
Fizikleri yetmeyince sinirleri de zayıflıyor…
Özetle, takım kötü oynuyor…
Sezon başından beri iyi oynamıyor…

***

Prandelli’yi kovmak kolay, Selçuk’u değiştirebiliyor musun?

-----Ünal Aysal’ı atalım, Albayrak’ı getirelim…
-----Albayrak’ı atalım, Haluk Ulusoy gelsin…
-----Terim gitsin, Mancini gelsin…
-----Mancini gitsin, Prandelli gelsin…
-----Prandelli gitsin, Hikmet Karaman gelsin…
Ne dediğimizi iyi anlatabilmek için çuvaldızı kendimize batırarak devam edelim;
-----Aykut Kocaman gitsin, Ersun Yanal gelsin…

Hem “akil adam” hem de “fırsatçı” olunmuyor hocam?

Caner oyundan alınırken yaptığı hareketi hepiniz biliyorsunuz…
Yüzlerce defa ekranlarda gördünüz…
Gazeteler o fotoğrafı manşet yaptı…
O karede arkada isyan eden biri var dikkatinizi çekti mi?

***

Dördüncü hakeme isyan ediyor…
Önce orta hakeme gitti…

“Ben 30 yıl küfür yedim ama sahayı terk etmedim” demek delikanlılık değil basiretsizliktir!

Trabzon’da Otto Baric’in sırtına ayva büyüklüğünde taş geldi…
Baric bayıldı. Sanırım abarttı...
Ancak kafasına gelse ölmüştü.
Zamanın federasyon başkanı Haluk Ulusoy:
“Magnum ile mi taradılar” dedi…
Tüm antrenörler sustu…Biz sustuk(!)

***

İnşallah anlaşılmıştır ki; “Artık dolduruş ile gitmiyor!”

Bugün kimse taraftara fatura çıkarmaya kalkmasın!
Milli forma;
Hiçbir dönem bu kadar isteksiz giyilmedi!
Hiçbir zaman bu kadar bol keseden para harcanmadı!
Ülkenin dört bir tarafından gelen, hiçbir amigodan yönlendirilmeyen taraftar;
Çok önemli dersler verdi;
• “Güzel futbol oynarsanız tribünü doldururuz” dedi