Alınacak dersler…
Kadıköy’de futbol maçı var.
Kupa maçı, kazanan tur atlayacak.
Fenerbahçe’nin tek umudu kupa…
Televizyonlar futbol maçını anlatıyor.
Gazeteler bu maçı yazıyor…
Futbol maçına 2.500 taraftar gidiyor.
***
“Mesut varsa takımda onu koyarım, etrafına takım yaparım!” Diyenler nerede?
“İrfan Can bu takımdaysa, ölüsü oynar!”
Diyenler nerede?
“Pelkas varken hemşerisini oynatıyor!”
Diyenler nerede?
“Bu takım da şeker var, un var ama helva yapacak hoca yok!”
Diyenler nerede?
***
Ligin 20. Haftasında Trabzonspor;
Fenerbahçe’ye 17 puan,
Beşiktaş’a 20 puan,
Galatasaray’a 22 puan fark atmış durumda…
***
İstanbul’un üç büyük kulübünün üçünün de antrenörü yok!
Borcu çok!
Bu duruma;
Öncelikle tarihçi değilim.
Spor yazarı bile değilim.
Ama merak ediyorum…
Niye 1959?
Neden bizim ülke de futbol tarihi 1959 yılında başlar?
***
Bu tezi savunan insanların görüşlerini okuyorum.
1959 yılı öncesinde oynanan müsabakaların, yerel olduğunu, ülke genelini saptamadığını, bugünkü statüde ve lig usulü oynanmadığını, sürekli yapılamadığını söylüyorlar…
O Penaltı Gol Olmadı!
Saha dışından çok uzaklardan, Pensilvanya’dan öten düdükle verilen haksız penaltı, gol olmadı!
Yargıtay, Aziz Yıldırım ve arkadaşları için verilen beraat kararını onadı.
3 Temmuz 2011 den bu yana tam 10 yıl 6 ay 3 gün geçmiş.
Fenerbahçe 2010-11sezonu şampiyonluğunu bileğinin hakkı ile kazandığını ispatlayabilmek için tam 10 yıl 5 ay 24 gün mücadele etmiş…
Ülke sporu hep birlikte kaybetmiş…
“Geçmiş olsun”, diyeyim ve ekleyeyim…
Bir daha yaşamamak için ders alalım!
Medyanın tamamı, tek bir konuda hemfikirdiler…
------“Fenerbahçe üçlü savunma oynamaz!”
------“Fenerbahçe çift stoperli, dörtlü savunma oynar!”
Öylesine kararlı ve iddialılardı ki, “acaba?” demek bile yürek isterdi…
Oysaki hep birlikte biliyorduk, Avrupa da birçok kulüp üçlü savunma yapıyor ve başarılı oluyordu…
Sanırım bizim ülke de yasaktı(!)
Bilinen sistemlerin dışına çıkılması, çarkın zincirlerine zarar verebilirdi…
***
Kazandığında en çok konuşulan, kaybettiğinde daha da çok konuşulan Fenerbahçe…
Lider olsa da, orta sırada olsa da, gündemimiz Fenerbahçe…
Öylesine garip olaylar hiç olmamış gibi yaşanıyor ki;
“Daha önce ben ne demiştim?” diye hiç bakılmadan sürekli yeni reçeteler aynı kişiler tarafından sunuluyor ki;
Gerçekten şaşırtıyor Fenerbahçe…
Bugün ben de şaşırtan olaylar dizisini yazayım istedim…
***
Önce
Ben sorayım:
Neden gerçek pozisyonu sol bek olan bir oyuncuyu Milli takıma almadın?
Neden Avrupa Şampiyonasında ve bu maçta oynatmadığın Rıdvan’ı ısrarla kadroya alıyorsun?
Uğur Çiftçi, Ömer Bayram hatta Caner Erkin bu işi yapamazlar mıydı?
“Caner kendi liginde hiç maç oynamadı?” diyebilirsin.
Ancak iki bekimiz Zeki, Mert, ön liberomuz Okay ve stoperimiz Kaan da, bu sezon ligde dakika almadılar.
Mert’in arkasına adam kaçırdığı sen söylüyorsun.
Bu nedenle “son dakikalarda Alpaslan’ı alarak üçlü (beşli) savunmaya geçtik”, diyorsun.