Ateş Bakan

Yürüyerek

30 Ocak 2017
Yürüyerek olmaz bu işler… Ağır, ağır topu çevirerek olmaz bu işler…

Başakşehir’e, Beşiktaş’a, Manchester United’a, Galatasaray’a oynamak ile olmaz bu işler…
Bu ligin tamamı sana karşı, “en önemli” maçını oynar…
Senin Galatasaray maçın, ligdeki 17 takımı için Fenerbahçe maçıdır…
Her Fener maçını aslanlar gibi oynarlar…
Serttirler…
Sağlamdırlar…
En konsantre maçını oynarlar…

Yazının Devamını Oku

Bartu’nun formasını asalım oraya!

25 Ocak 2017
Bu yazılanlar bir şehir efsanesi mi?

İstanbul Mithatpaşa (İnönü) stadında saat 14.30’da Beşiktaş- Fenerbahçe maçı oynanıyor…

Fenerbahçe maçı Can Bartu’nun attığı iki gol ile 4-2 kazanır…

Aynı gün akşam saatlerinde Spor Sergi Sarayı’nda, Galatasaray-Fenerbahçe basketbol final maçı oynanacaktır…

Bir basketbol maçının ilk kez radyodan naklen yayınlanacağı çok değerli bir maç…

Can Bartu, antrenman eksiğini dile getirip; “Dokuz aydır basketbol topunu elime almıyorum”, dediyse de takımdaki yerini almıştır...

“İlk” kez gelen masörün yardımı ile maça çıkar;

Fenerbahçe, Galatasaray’ı o akşam 82-50 gibi farklı bir skor ile yener:

Can Bartu tam 32 sayı atmıştır… 

Yazının Devamını Oku

Verimlilik ve ciddiyet(!)

18 Ocak 2017
Orta saha oyuncusu olarak transfer edilen Alper, yıllarca kanat oyuncusu olarak oynadı. Aslında, “oynadı” denemez, “yedek bekledi” demek daha doğru(!)…

Yıllar sonra Advocaat, Alper’i yeniden keşfetti(!) ve orta sahada görev verdi…

Neden bu kadar geç kalındığı, “kulübün kurumsal hafızası” konusu ile birlikte sorgulanmalı!

Fenerbahçe’nin tam dört tane santraforu var;

Bu mevki için yıllık ödenen para, en yakın rakibinin 3 misli(!)

Alınan verim, rakiplerinin üçte biri değil(!)

Emenike kadro dışı, Sow Afrika kupasında, Van Persie müzmin sakat, Sınırlı yetenekleri ile Fernandao ise sürekli ofsaytta(!)

Bir pozisyon için yılda 15-20 milyon Euro civarında para ödeyip oradan sonuç alamıyor iseniz, başarı hayaldir…

***

Yazının Devamını Oku

Çağrı

8 Ocak 2017
“Birlik çağrısı” değil; “Bir arada yaşamanın güzelliğini, yeniden anlamaya çağrı”…

Ülkeyi bembeyaz kar kapladı…

Mikroplar öldü…

İçimizi huzur kapladı… Çok bunalmıştık…

Bombalar patlıyor canlarımız birer birer gidiyordu… Önleyemiyorduk, çaresiz bir bekleyiş içindeydik…

Bembeyaz kar, acaba tertemiz yeni bir sayda açar mı hayatımızda?

Umut içinde bekleyeceğiz…

Aslında 2016 yılının son gününe de aynı umut ile girmiştik…

Yeni bir yıl, yeni bir soluk olur mu?

Yazının Devamını Oku

Ataman hangi takımın koçu(?)

3 Ocak 2017
Galatasaray- Darüşşafaka maçı oynanıyor…Her ikisi de, Euroleague takımı, her ikisinin de, galibiyet sayıları eşit… Şampiyonluk için çekişiyorlar… Kim kazanır ise bir adım öne geçecek… Hakemin kararını beğenmeyen Sarı kırmızılı taraftar, bağırıyor; Aziz Yıldırım’ın bilmem nesi, bilmem ne, hakemler! “Arkadaş ne alaka?” demeyin. Okuyun; Milli takımımız ve Galatasaray’ın koçunun, Hürriyet gazetesindeki söyleşisini, anlarsınız(!)

Okudum ve saydım…

Deli pösteki sayar gibi saydım ama işe yaradı…

Galatasaray takımının baş koçu, toplam 909 kelimelik bir söyleşi yapmış;

1 kez, “benim başkanım” diyerek, Dursun Özbek’ten söz etmiş…

5 kez Yıldırım, 3 kez, Aziz Yıldırım, 2 kez Fener başkanı, 2 kez başkan, 2 kez kendini, 2 kez O, diyerek;

Tam 16 kez “Aziz Yıldırım” demiş…

Tekrar yazayım arada kaynamasın!

Önemlidir!

Yazının Devamını Oku

İlk yarayı Türk takımları aldı…

2 Ocak 2017
ULEB ile FIBA savaşıyor, ilk yarayı Türk takımları aldı…

Adı; Basketbolun patronluk savaşı;

Taraflar;

FIBA: Avrupa: Avrupa kıtasındaki minik takımdan, milli takımlara kadar tüm basketbol organizasyonunun yapan kurumdur…

ULEB: Avrupa’nın basketbolda önder kulüplerin başını çektiği bir organizasyondur… 1991 yılında kurulmuştur, Avrupa’nın erkeklerdeki en prestijli bir ve iki numaralı kupalarını organize eder… Birliğin genel merkezi İspanya'nın Barcelona kentindedir.

Savaşın kısa tarihi:

Avrupa basketbolunun, gölgede kaldığı dönemlerde, Avrupa’nın en büyük kulüpleri, FIBA’ya isyan etti;

“Sen bu ürünü pazarlayamıyorsun,  bize bırak” dediler…

İspanyol takımlarının önderliğindeki harekete, süreç içinde bütün büyük kulüpler katıldı…

Yazının Devamını Oku

Yanlış yapıyoruz!

30 Aralık 2016
'Yılın en başarılısı' seçtiğimiz adamlar, Avrupa’da ne yapmış? diye bakmıyoruz! Yerel olsun, bizim olsun, küçük olsun istiyoruz. Avrupa’da sıfır çeken, ligin ilk yarısını lider bitiren Abdullah Avcı’yı ilk yarının antrenörü seçerken, mütevazı kadrosu ile Osmanlıspor’u Avrupa’da üst turlara taşıyan Reşit Akçay’ı pas geçiyoruz! Amerika yolunu seçen 17 yaşındaki Ömer Faruk Yurtseven’i tanımıyoruz bile...

Yılın sonu geldi…“En iyileri” seçeceğiz(!)

Eczacıbaşı kadın voleybol takımı, Dünya Şampiyonu oldu!

----Geçiniz(!)

Kadın basketbol takımımız, üst üste ikinci kez olimpiyatlara katıldı. Olimpiyat 6. Oldu…

----Geçiniz(!)

Fenerbahçe basketbol takımı, ikinci kez Final Four oynadı. İkinci oldu.

----Geçiniz(!)

Galatasaray basket takımı Eurocup şampiyonu oldu!

Yazının Devamını Oku

Ne oldu Bursa’ya?

27 Aralık 2016
Bursaspor teknik direktörü, Hamza Hamzaoğlu, kaybettiği maçın sonunda canlı yayında isyan etti…

“Beni istifaya davet ediyorlar ama arayı 5. Sırada kapattım. Geçen yıldan alacaklarımızı alamadık, bu yıla ilişkin 1 kuruş bile almadık” dedi…

Nasıl olur böyle bir şey?

Bursa, nasıl düştü bu duruma? Merak ettim…

İncelenmeye değer bir kulüp Bursa;

Seyircisi var, sanayisi var, futbol kültürü var, en önemlisi alt yapısı var…

Devletin yaptığı yeni bir statları var…

Aslında Bursaspor, Türk futbolunun aynası;

Hem de, aynadan görülebilecek en güzel yüzü(!)

Yazının Devamını Oku