Neden taraftarın maça gitmediğini çok güzel anlatır bu maç…
Daha arzulu olan, oyunu güzelleştirmeye çalışan, taraftarı ile oyuna renk katan takım, kazanamadı…
Kandıracaksak bir birimizi hakemden, ottan, kuştan bahsedelim…
Verilmeyen sarılardan, kolay çıkan kırmızılardan konuşalım…
Ancak bırakalım bunları ve gerçekleri konuşalım…
Lütfen, “9 kişi ile destan yazdık” demeyelim…
Kandırmayalım kendimizi!
***
------ Avrupa Voleybol Konfederasyonu… Avrupa voleybolunu yöneten organdır…
Avrupa’daki voleybol maçlarını düzenler ama elini bir türlü yarışların içinden çekmez… Sürekli müdahale eder… En iyileri yarıştırmaz, şartlar koyar:
------Bir ülkeden en fazla 3 takım katılabilir. Bunu bir ölçüde anlayabiliyorum…
------Aynı ülkenin 3 takımının, son 4 takım arasına girme şansı yoktur! Play Off’da kura çekmez… Veya baştan kuralları koymaz, kendi eşleştirir… Mutlaka Play Off’da, iki ülkenin takımını eşleştirir…
Bununla da bitmez…
-------Final Four’a aynı ülkenin iki takımı kalmış ise onlar yarı finalde mutlak bir biri ile karşılaşır… Elbette biri elenir…
Bir derdi daha vardır…
------Play Off’u kimin evinde yapılıyor ise o takım Final Four’a otomatik katılır…
Kanal değiştiriyorsun; Avrupa basketbolunun 2 numaralı kupasının Final Four’u çıkıyor…
Bir bakıyorsun, küçük kasabanın büyük takımı Banvit, Monoca ile oynuyor… Maçın molalarında DAÇKA-Real maçına dönüyorsun…
Maçlar bitiyor, kumandanda bir tuşa daha basıyorsun Efes, Yunan basketbol ekolü Olimpiakos ile oynuyor…
Nefes nefeseyiz…
Ülken ile gurur duyuyorsun…
Takımların ile gurur duyuyorsun!
İnanın rüya gibi…
İlk yazdığım günden bu yana futboldan sıkıldıysanız, “kendinize yeni bir pencere açın” diyorum…
Fenerbahçe yine bildiğiniz yerde!
Üç yıldır yaptığını yine yaptı…
Yıl 2015 Nisan ayı, Fenerbahçe:3, Maccabi:0; Fenerbahçe Final Four’da…
Yıl 2016 Nisan ayı, Fenerbahçe:3, R. Madrid:0; Fenerbahçe Final Four’da...
Yıl 2017 Nisan ayı, Fenerbahçe:3, Panathinaikos;0:Fenerbahçe Final Four’da…
Bu güzel takımın, bir de kötü özelliği var;
Play Off’ları maç kaybetmeden geçiyor…
----Rakibine pozisyon vermeyen bir Fenerbahçe!
İsterseniz bu cümle ile övünebilir siniz(!)
-----Ben övünemem…
Övgüye değer mi?
-----Rakip Barcelona ise tamam…
Rakip, ligde şampiyonluk iddiası olmayan Galatasaray olunca;
----Olmaz!
Fenerbahçe’nin genlerine baktığında hiç olmaz!
Beşiktaş, şansız takım…
Oyunun sonunda gülmez talih onun yüzüne…
Kader midir?
Bilemem…
Ancak yazık, çok yazık oldu…
Akşamüstü, Çarşıda idim…
Buram, buram kokladım…
İlk iki günü geride bıraktık…
Fener kazandı, Efes ve DAÇKA kaybetti…
Ancak tek bir maç bu…
3 yapan kazanacak… Rövanş maçları ülkemizde oynanacak…
Çemberin heyecanı, giderek genişleyecek ve hepimizi saracak…
***
Basketbol, gazetelerde yerini almaya başladı… Muhabir arkadaşlarımız seyahatlere gidiyorlar… Televizyonlar, çekingen de olsa konuşmaya başladı…
Ama parmaklarım yazmadan edemiyor…Ne yapayım, elimden gelmiyor…Atina’da, OAKA’da, bu hakemlerle, bu seyirci ile kazandınız ya;Helal olsun size!Kalinic;Benim cesur yüreğim, pas hatası yapar, hatalı yürür ama enerjidir O... Güvenimdir…
***
Zeljko Obradovic, Panathinaikos’u 13 yıl çalıştırdı… Tam 23 kez kupa kaldırdı…Pana, Obradovic ayrıldıktan sonra bir daha Final Four göremedi…Fenerbahçe’yi çalıştırdığı dönemde Pana’nın salonu OAKA’ya 4 kez gitti, 4 kez de yenildi…Ancak Atina’da ilk kez telafisi olmayan bir seriye çıktı…Final Four’a kalmak için mutlaka OAKA’da en az bir maç kazanmak zorundaydı…Yunanlı gazetecilerle yaptığı söyleşide bu kez farklı olacağını hissettirdi…Daha 1. Dakikada yüzü kızarmaya başladı…Demek ki bildiğimiz Reis, yine oradaydı…OAKA’ yı yıktı!
***OAKA; “Hakemlerin adaleti, kapısında unuttukları bir salon”, olarak bilinir…Avrupa'nın futbol dahil olmak üzere en caydırıcı birkaç atmosferinden biridir… 18.000 kişilik kapasitesi, zaman zaman 20.000 kişi olur…Panathinaikos Başkanı Dimitris Giannakopoulos: “Cips yiyecekler, selfie çekecekler maça gelmesin, evde otursun. Kanının son damlasına kadar savaşacaklar maça gelsin.”Diyerek maçı tansiyonunu bir kat daha arttırdı…“Her şeyin bir ilki vardır” diye ekran başına geçtik…“Yürekler ürkmesin, eller titremesin!” dedik…Titremedi…Titrettik!İnanın Pana kavga etti… Dövüştü… Hakemler çalabileceği her düdüğü çaldı…Ama “Yürekler ürkmedi, eller titremedi…”İkinci yarı 16 sayıda tuttuk…Ben bugün “eski Fener’i” gördüm!Kadıköy’de ışıldayan ülkeye yok gösteren Fener’i gördüm…Ülkenin ve Fenerbahçe’nin yolu açık olsun!
***Bu iki hafta “Çember Haftası”.Bu akşam Fenerbahçe çıktı salona, yarın Efes ve DAÇKA çıkacak…Ülkede “çember tutulması” yaşanacak…Belki bir daha yaşayamayacağımız günler başladı…Avrupa’nın en değerli kupasında 8 takım arasında 3 takımımız var…Ben onlarla yatıp kalkmaya niyetliyim…Kalbi sağlam olanlar, heyecanı yaşamak isteyenler takip etsinler…Kaybetsek bile son topa kadar heyecan bitmeyecek…Bugün kaybetsek bitmeyecekti… Kazandık yine bitmedi…3 yapan kazanacak… Yolumuz uzun…Bu uzun yolda yürümeye hazır mısınız?20 sayı fark yediğimizde de birlikte yürür müsünüz?İnanın bu takım, birlikte yürümeye değen çok güzel bir takım…Yolları açık olsun!Yolumuz açık olsun!