Süleyman Demirel ve suşi
Bugün 57 yaşında olan Barış Tansever, 27 yaşında kurduğu Sunset ile sadece bir restoran markası hayata geçirmemiş, aynı zamanda 90’ların gastronomi hayatına yön veren, şehrin gece hayatının kara kutusu haline gelmiş bir marka inşa etmiş. Bu kapsamda da birçok ilki sektöre sunmuş.
Bir Türk restoranı bünyesinde ilk suşi servisini başlatma hayali kuran Tansever, Tayland’dan suşi şefi getirebilmenin o yıllardaki ağır prosedürlerini çözebilmek için 1998’de dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e ulaşarak bu hayali gerçeğe dönüştürmüş.
Kadın müşterilere ilk kez fiyatlı menü sunarak, kadınların finansal gücünü, yeterliliğini tanımış ve sektöre eşitlikçi bir yaklaşım getirmiş.
Restorancılıktaki kav kültürünün gelişmesi adına kendi Türk şarabını üretmiş. Türkiye’deki ilk Fransız sommelier’i çalıştırmış.
Bono’dan Sean Penn’e, Richard Branson’dan Catherine Zeta-Jones’a kadar birçok ünlüyü ağırlayan mekân ABD Başkanı Joe Biden’ı da misafir etmiş.
Hatta Biden bir sonraki sene torununu göndermiş.
Alplerde tren turu
İtalya’dan İsviçre’ye giden tarihi Bernina Express treni, dünya jet-set’inin yapılacaklar listesinde yer alan turlar arasında.
Özelikle yaz gelmeden bahar ayında çıkmanızı tavsiye edeceğim tur için mayıs en ideal ay. Çünkü yazın sıcaklığı henüz etki etmediği için İtalya’nın yeşil göllerinden İsviçre’nin hâlâ karlarla kaplı Alp sıra dağlarının manzarasına bu tren turunda şahit olup iki mevsimi bir arada yaşayabiliyorsunuz.
Tavanı camlarla kaplı tren turunda 196 köprü ve 55 tünelden geçip Tirano şehrinden Avrupa zenginlerinin favori destinasyonu St. Moritz’e varıyorsunuz.
5 yıl sabredin
Mel Gibson, Andrew Garfield, Philip Seymour Hoffman gibi birçok Hollywood ünlüsünün filminin yapımcısı olan William D. Johnson ile Tayland’ın turistik şehri Phuket açıklarında demirlemiş 40 metrelik teknesinde buluştuk.
Dubai’den Çin’e, ABD’den Rusya’ya kadar birçok coğrafyadan hastayı uzman doktorlarla buluşturan Johnson, uzun yaşamın sırlarını ve Batı ile Doğu tıbbının sentezini, geçirdiği zor günlerden sonra artık başkalarına da sunmakta.
13 sene önce kalbine yerleşen bir virüs sonucu doktorların kısa bir ömür biçtiği Johnson, kök hücre tedavi süreçlerini araştırmış ve yolu Tayland ile kesişmiş.
Ülkenin doktorlarının alışılagelmiş Batı tıbbını Doğu’nun alternatif tedavi yöntemleriyle birleştirdiğini ve bunu çok ekonomik yollarla sunduğunu keşfeden Johnson, fayda gördüğü tüm tedavi süreçlerini bir arada sunan bir sağlık kuruluşu açmaya karar vererek Demarest isimli kliniği 4 yıl önce kurmuş.
Bugün kök hücre tedavisi, anti-aging, lazerle dolaşım yolları tedavileri, check-up taramaları, karaciğer detoksu, zenginleştirilmiş ozon terapisi gibi birçok alanda tedavi merkezi hayata geçirmiş.
İddiası ise şu...
Son 75 Yılın Rekoru
Dubai her ne kadar tarihi şehirleri seven bana pek hitap eden bir destinasyon olmasa da şehrin son 10 yıl içinde geçirdiği büyüme, çektiği yatırım ve tanıtıma harcanan bütçeler takdir edilecek düzeyde.
Keza tüm bu gelişmelerin yanında Dubai, Londra’dan hemen sonra gastronominin, müzeciliğin ve fuarcılığın dünyadaki sayılı merkezlerinden biri haline geldi diyebiliriz.
Peki böylesine çılgın bir inşaat sürecinden geçen bir şehirde nasıl sel olur?
Altyapı yetersizliği asıl sorun gibi gözükse de Dubai’nin yaşadığı şey birkaç saatte aldığı yağmurun son 75 yılın en yüksek yağmuru olmasıydı.
BAE meteroloji merkezinin açıklamasına göre geçen hafta tek bir günde Dubai’ye yağan yağmur Londra’ya kışın 3 ayda yağan yağmura eşitmiş. Bu açıkçası inanılmaz bir miktarda yağmur demek.
Dolayısıyla söylenen şu ki aynı yağmur dünyada nereye yağarsa yağsın sel yaratacağı ve dünyada bu kadar suyu kaldırabilecek bir kanalizasyon sistemi olmadığı yönünde.
Bodrum’dan sonra İstanbul’da
Bodrum’dan tanıdığım Sakhalin’in İstanbul Raffles Otel’deki şubesine gittim. Mekândaki deniz kabuklarından yapılma Zeus heykeli, taze balıkların şık havuzlardaki teşhiri ve açık hava bar alanı dikkat çekiciydi.
Markanın mutfağında ise grubun tüm restoranlarından sorumlu olan Michelin yıldızlı şef Vladimir Mukhin var. Dubai ve Bodrum dahil tüm Sakhalin şubelerinde ünlü şefin rafine lezzetleri sunuluyor.
Deniz mahsulleri ağırlıklı menü ile çiğ lezzetler sunan ‘raw bar’ iddialı bir konsept olmuş.
Oldukça büyük bir alanda açılmış olmasına rağmen dolu olan son zamanların popüler mekânı, Bodrum’dan sonra İstanbul’da da tutacağa benziyor.
Böylesine bir markanın İstanbul’a bu derece bir yatırım yapması sektör adına gurur verici.
Başkentin en yenisi
Dünya ‘İstanbul’ dedi
Türkiye geçtiğimiz hafta yine çok önemli global bir etkinliğe imza attı.
Dünyanın birçok önemli şehrinde düzenlenen uluslararası düğün ve etkinlik platformu RSVP’nin bu yılki iki zirvesinden biri İstanbul’da yapıldı.
2013 yılında James Lord tarafından kurulan RSVP, dünya lüks düğün ve etkinlik profesyonellerinden oluşan üyelerine, işlerini sürekli geliştirmelerini sağlayacak networking olanakları sunan bir platform.
Kilosu 10 bin Euro
Geçen hafta Galata’da eski bir Fransız okulundan dönüştürülmüş Ecole St. Pierre Otel’in içindeki Il Cortile isimli İtalyan restoranına, Şef Nihat Sancar’ın tariflerini deneyimlemeye gittim.
Tarihi kalıntıları 13’üncü yüzyıla kadar dayanan bir yapı içindeki restoranın, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından renovasyonu devam eden Galata Kulesi’nin hemen dibinde oluşu tüm bölgenin tarihini doya doya hissedebilmek adına hoşuma gitti doğrusu.
Mekândaki yeni menüyü deneyimlerken trüf mantarı üreticisi Gökhan Gönder ile tanıştım. İtalyan Market markası altında kendi trüflerini ve trüf soslarını Türkiye’nin ünlü restoranlarına pazarlayan Gönder, tam bir trüf uzmanı çıktı ve oldukça şaşırtıcı bilgiler verdi.
Saray Çalışanları Yasta
Kate Middleton’ın yaptığı kanser açıklaması, halk arasındaki halihazırda konuşulan dedikodulardan biri olmasına rağmen yine de İngiltere’de şok etkisi yarattı. Birçok İngiliz Kensington Sarayı önüne geçmiş olsun çiçekleri bıraktı. Özellikle saray çalışanlarının video yayını sonrası gözyaşlarına boğulduğu kraliyete yakın isimlerin anlattıkları arasında.
Prenses açıklamasında ne tür bir kanser olduğunu söylemezken iddialar ise mide kanseri olduğu yönünde. Genç bir aile oldukları için çocuklarına durumu anlatmanın ve kabul ettirmenin zaman aldığını belirten Kate, önleyici türde bir tedavi sürecinin başlayacağını ve bu sebeple uzun süre kraliyet görevlerinin yerine getiremeyeceğini söyledi.
Hatta bu sebeple Prens William’ın kuzeni Prenses Beatrice’in sarayda çalışmak üzere göreve çağırılıp bazı etkinliklerde İngiliz Kraliyet’ini temsil sorumluluğu verileceği konuşuluyor.
Planlı Bir Zamanlama
Kot pantolon ve kazaktan oluşan sade bir kıyafetle aylardan sonra halk karşısına çıkan Kate’in kolye veya küpe takmazken sadece Prenses Diana’ya ait olan nişan yüzüğünü taktığı görüldü.