Altan Tanrıkulu

İki F.Bahçe

26 Ekim 2012
EGEMEN, topu ağlara gönderdiğinde en güzel manzara; stattaki Türk bayraklarının, sarı lacivertle birlikte coşmasıydı.. Bunu başardı Fenerbahçe.. Bir görevi vardı ve yüzünü kara çıkarmadı ülkesinin..

Egemen’in kafasında top, tıpkı geçen yılki Beşiktaş-D.Kiev maçında olduğu gibi, ağlarla buluşurken “İkinci Fenerbahçe” oyununun ödülünü almıştı.. Tıpkı Marsilya maçının 70 dakikasında, tıpkı Beşiktaş maçında; Almanya’da, Vaslui’de penaltı sonrasında olduğu gibi.. Ne yaptığını bilen, kazanmayı isteyen, sürekli topa sahip olan, rakibe savunmada açık vermeyen bir takım vardı sahada.. Gol; bu iyi oyunun ödülüydü..

Savunmanın hataları

“Birinci Fenerbahçe” sadece beni değil, kaleci Volkan’ı bile sıkıyordur herhalde.. Tıpkı Bursa’da olduğu gibi Fenerbahçe savunmasının arasından geçen her topa o hamle yaptı.. Kurtarışlarıyla bir “amacı” ayakta tutu.. Gruptan çıkma yolunda büyük avantaj sağladı.. Kötü Fenerbahçe’nin, “Örümcek Adamı” Volkan sanki.. Takım iyi oynarken zaten ona fazla gerek yok.. Ama kötü oynarken öyle öne çıkıyor ki “Biraz da milli maçlarda bunları yap” diyesi geliyor insanın..

Recep Niyaz kazanılmalı

Kocaman’ın Selçuk’lu planının çok eleştirildiğini biliyorum.. Duygusal ve inatçı bir teknik adam Kocaman.. Yolundan dönmüyor.. Ancak değişimin bu dünyanın en önemli gerçeklerinden biri olduğunu görmesi gerek.. Gençleri, başta Recep Niyaz’ı mutlaka kazanması gerek.. Zaten Kocaman’a inanıyor bu yönetim, bu takım.. Geriye taraftarın daha çok güvenini kazanması kalıyor.. AEL maçı bu yolda çok önemli bir adım..

Dost uyarılarına dikkat

Stoch, fizik olarak Krasic’in önünde.. Gökhan, hep istikrarlı.. Sow, çok istekli.. Kuyt, kötü oynadığı anlarda hamleler çabuk olmalı.. Bugünlerde “kötü oynayan” sırtta taşınabilir ama daha ilerki günlerde takım ters reaksiyon verebilir.. Galibiyet için yürekten bir tebrik.. Ama dost uyarılarına, “Birinci Fenerbahçe’den” bıkanların homurdanmalarına dikkat..

Yazının Devamını Oku

İnönü'nün sihri

22 Ekim 2012
BATUHAN Karadeniz ve Hugo Almeida birbirine benzer yapıda oyuncular..

Bu formuyla Batuhan’ın onbirde olması zor ama Hugo Almeida ile birlikte oynaması modern futbola aykırı.. Üstelik karşınızda alan daraltan, orta sahayı kalabalık tutan ve oynatmamayı iyi beceren bir takım varken..
İlk yarı yanlış şablona karşın Manuel Fernandes ve Oğuzhan Özyakup’un aklıyla iyi şeyler yapmaya çalışan bir Beşiktaş vardı.. Aralısız kontraatak düşüncesi içindeki Trabzonspor ise Onur’un koruduğu kalesini sağlam tuttu ve ani bir akınla golü buldu..
Gol, hakem Cüneyt Çakır’ın neden dünyanın en iyilerinden biri olduğunu gösterdi bizlere..

Sapara’dan resital

Manuel Fernandes’in amacı rakibin sarı kart görmesi için topu ona vurmaktı.. Çakır doğal olarak oynattı.. Ardından Ersan Gülüm’ün yaptığı çok sert hareketi avantaja bıraktı.. Sapara da haftanın en güzel gollerinden birini attı.. Teknik direktör Samet Aybaba yanlışından ikinci yarı döndü..
Olcay Şahan’ın sol kanada geçişiyle Hugo Almeida tüm hava toplarını arkadaşlarına indirdi.. Beşiktaş 10 dakika içinde önce Olcay sonra Almeida ile öne geçme fırsatını kullanamadı..

Unutulmaz olabilirdi

İki takım da kazanmayı istiyordu kuşkusuz.. Ama Trabzonspor biraz daha kaybetmemeye odaklıydı.. Son 10 dakika tamamen kapandı konuk ekip.. Beşiktaş seyircisi için bir maç daha “feda” olmamalıydı..

Yazının Devamını Oku

Bencil olma

21 Ekim 2012
SERDAR’ın ters vuruşu Fenerbahçe ağlarıyla buluşurken sarı-lacivertli taraftarlar, “Her şeyin ters gideceği bir akşam” yaşama endişesindeydi..

Alex yoğunluğu, sakatlar, Tahkim’in ani kararı derken Fenerbahçe zor bir deplasmanda, zor bir rakibe karşı yenik durumdaydı.. Üstelik rakip iki kanadı çok etkili kullanıyor ve Fenerbahçe savunmasını çökertmek için her hamleyi yapıyordu..
Bu anlarda iki şey gerekiyordu F.Bahçe için.. Soğukkanlı olup farkın artmasını engellemek, ardından bir an once beraberliği bulmak.. Morale ihtiyacı olan, ama fiziki açıdan hala hazır gözükmeyen Krasiç’in asisti, Sow’un güzel kafa vuruşu sarı-lacivertlileri kendine getirdi.. Golden sonra yüklenen, rakibi zorlayan, topa daha çok sahip olan bir Fenerbahçe vardı.. 4 önemli eksik o dakikalarda hissedilmiyordu sanki.. 

Hamleler doğru değildi

Stoch’un girişi ikinci yarıda Fenerbahçe’yi biraz daha etkili hale getirdi.. Bu kez de bencillik ortaya çıktı.. Özellikle Caner çaprazdan kaleye vurduğu topu tekrar tekrar izleyip önce Bekir’den sonra tüm takımdan özür dilemeli.. Bu kadar yetenekli bir oyuncunun bu kadar bencil olmaması gerek..
Aykut Kocaman Bursa’dan alınacak puanı önemsemişti mutlaka.. Ancak Kuyt bu kadar etkisiz oynarken Sow’u çıkarması, Semih ve Sezer’i son dakikalarda oyuna alması doğru hamleler değildi.. Dünya futbolu 17-18 yaşındaki gençleri ilk onbire koyanların hakimiyetinde artık.. Kocaman yanında oturanların yeteneklerini kullanmalı.. Dün 60’tan sonra Kuyt’un yerine Recep Niyaz forvet arkası oynasa Fenerbahçe maçı koparırdı.. 
Bursaspor dört Güney Amerikalı oyuncusunun aklı, N’Diaye’nin gücü ve İbrahim’in yüreğiyle mücadele etti.. Volkan’ı geçemediler ve bir puanı hak ettiler..

 

Yazının Devamını Oku

İnanamadım

13 Ekim 2012
HOCAM, sizi sever sayarım.. Sonuçlarla sizi yargılayacak da değilim.. Bir oyuncunun yaptığı bireysel hatayla gelen gole Alex Ferguson da birşey yapamaz Jose Mourinho da.. Ama futbolun temel doğrularını bilerek, bir maçın gidişatı için çok önemli hataları yapmayı, rakibi yanlış analiz etmeyi, kurguyu doğru yapmamayı size yakıştıramadım..

Estonya maçında bir Estonyalı gazetecinin sözlerini aktarmış bu satırlara.. “Romanya karşısında hiç pozisyon bulamadık ama Türkiye karşısında öne geçebilirdik. Türkiye güçlü ama Romanya çok tutkulu oynuyor” demişti..

Bunun önlemini almalıydınız hocam..

15 dakika boşa geçti

Oyunu rakip sahaya yığmayan, ama eksiltmeyi başaramayan bir taktikle, 4-5-1’le çıktık rakip karşısına.. Üstelik en uçtaki oyuncumuz, Umut, adam eksiltemeyen sadece tek vuruşu iyi yapan bir oyuncu..

Bir tamamlayıcı.. Hamit eski çabukluğundan ve gücünden uzak.. Sercan 6 ay öncesi kadar formda değil.. Umut’un yanına Mevlüt’ü yerleştirip, Sercan’ın yerine Caner’i kullanmalıydınız.. Bunları maçın başında yapmadınız, mutlaka ikinci yarıya başlarken yapmalıydınız.. Boşa geçen 15 dakikaya inanamadım..

Birşeyler değişmeli

Türkiye’deki oyunculara dayalı sistemi, doğru dürüst antrenman yapılmayışını, taktik olarak çok gerilerde olduğumuzu saha sonuçları gösteriyor..

Ülke son 10 yılda geri gidiyor ama 35 yaşını aşan bir yabancı için ulusal tören düzenleniyor.. Maçta tezahürat yapılıyor.. Milli Takım konsantrasyonu olması gereken kalecimizin aklı başka yerlerde belli ki..

Yazının Devamını Oku

Garantisi yok!

8 Ekim 2012
Stoch, Krasic yedekti.. Mehmet Topuz kadroda yoktu.. Perşembe gecesi yüksek tempolu bir maç oynamıştı Fenerbahçe..

Yorgundu.. Kaptan’ın gidişinin etkileri sürüyordu.. Maç sadece bayan ve çocuklaraydı.. Buna karşın 3-0 kazandı Fenerbahçe.. Aykut Kocaman yönetimindeki en iyi derbilerinden birini oynadı.. Beşiktaş ise “sıradanlaşmaya” başlayan kadrosunun karşılığı olarak fazla varlık gösteremedi..

Kahraman Gökhan

Üst düzey futbolda öne çıkan 3 unsur var.. İlki iyi pas yaparak mümkün olduğu kadar topun sizde kalmasını sağlamak ve rakibin dengesini bozacak anları yakalamak.. İkincisi bireysel hata yapmamak, rakibi baskı altına alarak bireysel hata yapmaya zorlamak.. Üçüncüsü ne olursa olsun fiziken ve moral olarak maçı bırakmamak..
Fenerbahçe maçın kahramanı Gökhan’la gelişen bir atakta golü erken buldu.. Estetik vuruşların, ani atılan gollerin sahibi Sow yine sahnedeydi.. Dün etkili ve diriydi Senegalli.. Ancak bazı anlarda takım oyunundan kopup bireysel oynadı.. Kuyt tamamlayıcı ve pasör özelliiği ile öne çıktı.. Rakibe çok baskı yaptı.. Meireles-Cristian ikilisi yine çok iyi oynadılar.. Beşiktaş bu bölgede Fernandes’le etkili olamadı.. Konuk takımın en iyi oyuncusu Necip’ti..
Caner son haftaların çıkıştaki oyuncusu.. Yine çok iyi işler yaptı.. Çok çalıştı.. Gökhan ise ayrı bir yazıyı hak ediyor.. Dani Alves, Maicon, Ivanoviç gibi dünyaca ünlü isimlerin altında değil.. Şimdiye kadar etkili bölgeye çok gitmiyordu.. Kuyt rakip sol beki içeri çekince çok rahatladı.. Uğur da ona fazla kademe yapmadı..

Umarım kokartı takar

Fenerbahçe kadro olarak çok iyi.. Moralini düzeltti.. Kocaman’ın elinde oyunu döndürecek çok sayıda isim var.. Bundan sonra herkes çalışmalı.. Kimse formayı garanti görmemeli.. Takımın dün en iyisi, idmanlarda en tembeli, modern futbolun gerçek yıldızı Gökhan bile..

Yazının Devamını Oku

Saygı...

6 Ekim 2012
HER işin bir uzmanı vardır.. Yıllarını o işin içinde geçiren kişileri eleştirirken bu kriter göz ardı edilebilir..

Ama kasten, belli nedenlerle görmezden gelmeye çalışmak, hakarete varan boyutlarla mesleki bilgisini aşağılamak, zaten bilinçsiz olan toplumda o kişiye karşı öfke kampanyası başlatmak üzücü.. Aykut Kocaman, Fenerbahçe tarihinin en önemli değerlerinden biri.. Üç kez gol kralı olmuş, 140 lig golü atmış, sayısız derbi kazandırmış, 8 yıl o formayı terletmiş, o renklerle ilk buluştuğu maçın ikinci yarısına 4 gol sığdırmış bir isim Aykut Kocaman..

Yüzlerce Fenerbahçeli onun yaptıkları için, oğullarına ‘Aykut’ ismini verdi.. Milyonlarca Fenerbahçeli’yi sevindiren gollere, maçlara imza attı Aykut.. Ve kulübe sportif direktör oldu.. Son maçta girmeyen top bile onun yüzündendi kimilerine göre.. Daum’un ipini çekmiş, görevi kapmıştı.. Ne şampiyonluğu kazandıran oldu, ne 3 Temmuz sürecindeki değerli ikinciliği getiren, ne de 29 yıldır alınmayan kupayı alan..

Futbol ilginç oyundur

HAZIRLIKLAR hep bir yöne doğru oldu.. Fenerbahçe’de kazanılan ne varsa biri kazandırıyor, kaybedilen ne varsa biri kaybettiriyordu.. İki ‘değer’ karşı karşıya getirildi.. Birinin gitmesi, diğerinin bu gidişin nedeni olarak kurban edilmesi gerekiyordu..
Futbol ilginç bir oyundur.. Bazen vurursunuz, vurursunuz girmez o top.. Bazen de en kritik anda canlanır, saygısızlıklara inat sizi kurtarır.. Doğru adımların takipçisidir aslında o cisim.. Canı vardır.. Anlar.. Değer verir.. Çalışana, saygı duyana..

SEVGİ..

AYKUT Kocaman’a duyulan sevginin, saygısızlığa dönüşmesi Fenerbahçe’nin iç hesaplaşması aslında.. Aziz Yıldırım’a duyulan öfkenin bir adımı.. Fenerbahçe Başkanı’nın yapısı biliniyor.. Kulübü her dalda getirdiği ya da getirmeye çalıştığı durum ortada.. Diğer camiaların aksine eli çok güçlü bir ‘oyuncu’ Fenerbahçe.. Rakipleri Barça, Real, ManU, Milan gibi kulüpler.. Saha sonucu anlamında Galatasaray ya da Beşiktaş’ın gerisine düştüğü anlar olabilir yine.. Ama bu kulüplerden çok daha fazla maddi güce sahip.. Bunu sportif olarak sahaya yansıttığı an Avrupa’da başka bir Fenerbahçe olacak..

Yıldırım kırgın

Yazının Devamını Oku

Maloqueiro

5 Ekim 2012
Topun başına geçtiğinde milyonlarca Fenerbahçeli’nin ortak dileğini gerçekleştirmeyi geçirdi içinden.. Kaptan’ın, en yakın arkadaşının gidişiyle takıma girmişti.. Nefesini tuttu.. Caner’e atışı kullanacağını söyledi.. O an aklında sadece tek şey vardı.. Onu da yaptı..

Brezilya’daki lakabı “serseri” anlamına gelen “maloqueiro” Cristian’ın.. Oyunun iki tarafını da oynamayı seven, koşan ve rakibe basan bur takımda sürpriz goller atabileceğini geçen sezon özellikle Trabzonspor maçlarında göstermişti.. Oyunun sonunda güzel bir kontratağı noktalayan adam olarak maçı tamamladı..

İkinci adam

Top ona doğru geldiğinde o kadar rahat, o kadar kendinden emindi.. Vuruşu ip gibi ağlara giderken maçın gidişini değiştiren ikinci adam oldu.. Geçen sezon Avrupa şampiyonluğu yaşamış bir takımın parçasıydı.. Şimdi ise tutkulu, kaosla beslenen, medyanın en büyük malzemesi bir camiadaydı.. Meireles’in oyun içindeki özelliği “koşan lider” görevine soyunması oldu.. Gol ekstra katkıydı.. Önemli olan pas trafiğini Cristian ve Mehmet’le yönlendirmesiydi..

Sarışın oyuncuları çoğaldı Fenerbahçe’nin.. İkisi ilk onbirdeydi.. Caner ikinci yarıya damgasını vurdu.. Nefis bir pas aldı Hasan’dan, nefis bıraktı ölü noktaya.. Çalışkan Portakal’a dokunmak kaldı..

Sorunları da var F.Bah-çe’nin.. Savunmada 5 net fırsat verdi rakibine.. Yan toplarda ülkenin en iyi kalecisi duruyor.. Sow çalışkan ama bitirici adam rolünü üstlenmek istediği için fazla topa gidiyor.. Oysa biraz daha gol noktasında durmalı.. Top geldiği zaman hünerini gösterip, top rakipteyken pres yapmalı..

Camiaya ışık verdi

Mönchengladbach önemli bir virajdı.. Beşiktaş maçı da öyle.. Dün kaybedebilirdi Fenerbahçe.. Ya da pazara bir yenilgi alabilir.. Futbol bu.. Ama doğru bir yolun içerisinde olmanın ışığını verdi camiaya.. Bir serseri, bir portakal, bir santrfor, bir teknik direktör sayesinde değil.. Takım olarak başardılar.. Önemli olan da bu dünya futbolunda..

Yazının Devamını Oku

Ben vazgeçmem

30 Eylül 2012
ÖNCE Ordu, ardından Kasımpaşa.. Ligin iki favorisine de ilk yenilgilerini tattırdılar..

Bir yandan Avrupa bir yandan ligdeki takımların iyi kapanmaya başlaması bu yenilgilerin artacağını gösteriyor.. Milyonlarca Euro’luk futbolcuları oynattığınız berbat zeminlere bir de takım içi karışıklıkları ekleyince Fenerbahçe beklenmeyen bir durumun içine düştü.. Ama en kötüsü, ünlü eski futbolcular dahil çoğu kişinin bu tablonun tek sorumlusu olarak Aykut Kocaman’ı göstermesi, sezon başından beri takımı karıştıran olayların kahramanı Alex için, “Takımı yaparken önce onun adını yazarım” demeleriydi..

Alex’li ilk yarı...

İstediğiniz fikre sahip olabilirsiniz, ama Ronaldinho, İbrahimoviç, Kaka, Deco gibi yıldızların bile kulübün üstüne çıkmasını engelleyen sistemlere inanırım ben.. Lobi, kulis dünyasına değil..
Devre arasında herkes Alex’li takımın berbat oyunundan bahsedecek, ekranda, tweeter’da, statta, ardından tüm suçlu Aykut Kocaman olacak..

Sorumluluk almıyorlar

Çoğu kendini oyuna vermiyor.. Hakan Şükür’ün dediği gibi hemen hepsi bir kavganın arkasına saklanmışlar sorumluluk almıyorlar..
Ben istikrara inanırım.. Seçimlere inanırım.. Sabırlı olmaya inanırım.. Belki denilip kovulmasına çalışılan kişinin UEFA Kupası’nı kazandığını bildiğim için.. Belki hayattan gereken dersleri aldığım için.. Belki iki yıl önce söylenenleri, yazılanları çok iyi bildiğim için..

Yazının Devamını Oku