Akif Beki

Var mıymış Türkiye’de hâkimler

27 Şubat 2016
DÜNKÜ Cumhuriyet gazetesinin manşetiydi bu.

Tahliyeleri beklenirken avukatları Akın Atalay da Silivri Cezaevi önündeki kalabalığa Dündar’la Gül’ün ağzından aynı mesajı aktarmıştı.


Çıktıktan sonra da duygularını ifade için Can Dündar’ın en sık tekrarladığı söz yine bundan başkası olmadı.


Ne söylerse söylesin lafın bir yerine sıkıştırdı, bir yerde mutlaka “Ankara’da yargıçlar da varmış” dedi.


Dinlerken her seferinde ‘bileydiniz şunu’ nidası geçti içimden.

 

Yazının Devamını Oku

Ha bir ha üç hâkim demeyin

26 Şubat 2016
TÜRKİYE’yi çalkalayan telekulak skandallarının hesabı görülmemişken daha, telefon dinlemelerinde eskiye dönüş haberleri çıkmaya başladı.

Dünkü Hürriyet’te vardı biri.


Terör olaylarını önlemek için polisin elinin nasıl güçlendirileceği, istihbarat zafiyetinin hangi tedbirlerle giderileceği gibi hususlar üzerinde çalışılıyormuş.


Bu çerçevede, zafiyetin nedenlerinden biri de polisin dinleme yetkilerinin kısıtlanması olarak tespit edilmiş.


‘Ha bir ha üç hâkim’ dediğim mevzu bu.

 

Yazının Devamını Oku

Sıra CHP ile MHP’ye mi geldi?

24 Şubat 2016
OLAYI tamamen yanlış anlamış bazıları; terörle mücadele haberciliği adına MHP ile CHP’ye de HDP imajı giydirme çabasındalar.

İntihar bombacısına taziye dilemekten çekinmeyen Tuğba Hezer gibiler sağ olsun. HDP’yi, HDP’lilerin de üstün gayret ve yardımları sayesinde PKK ile bir tutmak zaten kolaylaştı.


Bir tek CHP ile MHP’yi de o tarafa itmedikleri kalmıştı, şimdi adım adım o da oluyor.


Algı operasyonu yiye yiye algı operasyonculuğunda ustalaşanlar, ufak ufak onların algısını da HDP’leştirmeye oynuyor.

 

* * *

 

Yazının Devamını Oku

Ördeğimize niye kaz diyorlar

24 Şubat 2016
TÜRKİYE’nin Suriye’de içine düştüğü müşkülat, tam da Uşak türküsünde yakınma konusu edilen durumdaki gibi bir şey.

“Ördeğime kaz diyorlar

 

şu feleğe yaz diyorlar


kime derdimi söylesem


bu dert sana az diyorlar...


Yazının Devamını Oku

HDP nereye koşuyor?

23 Şubat 2016
TAK denilen örgüt, PKK’nın paravanı olarak tanınıyordu. Tabela örgütü gibi.

Yoksa karar alma mekanizması Kandil’den bağımsız, kendi başına hareket edebilen, müstakil, yarı müstakil ya da otonom bir yapı değil.

 

Biliniyor ki bu örgüt, PKK’nın üstlenmekten kaçındığı terör eylemlerini üstlenmesi için kuruldu.

 

 


Maşa ama maşalığı bile göstermelik. Maşanın maşası gibi.

 

Yazının Devamını Oku

O can simidi Türkiye’ye

20 Şubat 2016
BAYKAL-Kılıçdaroğlu atışması, iki ayrı muhalefet tarzını karşı karşıya getirdi.

Barolar Birliği’nin dün gazetelerde yayınlanan tam sayfa ilanı da bu iki tarz arasındaki farkı, en dar kafalıların bile gözüne soktu.


Artık bu ilandan önce ve bu ilandan sonra olmak üzere, iki dönemi var eleştirel tavrın.


Böyle bir ilan hiç basılmamış gibi olmayacak bir daha.


Anlayışı kıt olmak bile, doğru muhalefet tavrının ne olduğunu anlayamamanın mazereti sayılamayacak bundan böyle.


Yazının Devamını Oku

Nesini imzalamadı HDP?

19 Şubat 2016
KAFAMDA beliren ilk şey, HDP’ye ortak bildiriyi MHP’nin imzalattırmamış olabileceğiydi.

Yan yana gelmeme hassasiyetinden.


Öyle çıksa, MHP’ye yüklenecektim. Parti hassasiyetini ülke hassasiyetlerinden üstte tuttukları için, politik duruşlarını bozdurmamak uğruna Meclis’te oluşacak ortak irade pozunu bozdukları için.


Teröre karşı milletçe ‘biriz, beraberiz ve dimdik ayaktayız’ fotoğrafının verileceği bir günde, bundan kaçınmanın milliyetçi hassasiyetlerle bağdaşmadığını söyleyecektim.


‘Yeri ve zamanı mıydı siyaseten ayrışmanın’ diyecektim.


Yazının Devamını Oku

Masa kimin üstüne yıkılsın?

18 Şubat 2016
FEHMİ Koru bir gazetede yazdırılmıyor şu an.

Şayet yazdırılıyor olsa, her zamanki kuşkuculuğuyla şöyle bakardı muhtemelen: ‘Bir şey akılla, mantıkla açıklanamıyorsa, o şey göründüğü gibi değildir. Altında mutlaka başka bir şey vardır...’


Anayasa Uzlaşma Komisyonu, daha 3. toplantısında dağıldı.


Fakat görünürdeki sebepler, sonucu izah etmiyor. Bahanelerin tutarsızlığı, kavgayı çıkarmak için uyduruldukları izlenimi veriyor.


Tam Fehmi Koru’luk yani.


Yazının Devamını Oku