Normalde mülklerin emlak vergi değeri, her yıl yeniden değerleme oranı dikkate alınarak arttırılıyor. Dört yılda bir kez ise takdir komisyonları değerleme yapıp ilan ediyor. 2022 yılı için takdir komisyonları mülklerin (arsa değerlerini) belirleyerek ilan etmişti. Bu yıl, belirlenen yeni değerler üzerinden emlak vergisi ödeniyor. Gelecek üç yılda (2023, 2024 ve 2025) ise 2022 emlak değerinin üzerine, (yeniden değerleme oranı dikkate alınarak) otomatik olarak mülklerin yeni değeri (vergi matrahı) belirlenecek. Emlak vergisinin ilk taksiti için mayıs sonuna kadar süre tanınmışken, “kasım ayı sonuna kadar da” ikinci taksitinin ödenmesi gerekiyor. Süresinde ödenmeyen taksitler için (21 Temmuz 2022 tarihinden itibaren) aylık yüzde 2.5 oranında gecikme zammı uygulanıyor. Emlak Vergisi Kanunu’na (EVK) göre; vergiden muaf olanlar da var... Muafiyetin koşullarını konutlar (EVK Md. 8) ve işyerleri (EVK Md. 4/m) için ayrı ayrı ele alıyoruz.
KONUTLARDA KOŞULLAR
- Konutlarda muafiyet için ilk koşul; mülk sahibinin brüt 200 metrekareyi aşmayan tek konuta sahip olması gerekiyor. Tek konuta sahip olan vatandaşın; ücret, kira, faiz gibi gelir elde etmesi de muafiyeti engelliyor. Emekli maaşı dışında bir gelire sahip olmayan emekliler de muafiyetten yararlanabiliyor. Özetle; emekli, ev kadını ve işsizler brüt 200 metrekareyi aşmayan tek konutları için’ muafiyetten yararlanabiliyor.
- 2021 yılı içinde, 53 bin liraya kadar mevduat faizi, repo benzeri (menkul sermaye iradı) gelir elde edilmişse, 2022 için emlak vergisi avantajı yine devam ediyor.
- Şehit yakınları ve gaziler de tek konuta uygulanan emlak vergisi muafiyetinden yararlanabiliyor. Ayrıca engelliler, ‘gelir elde etmiş olsalar da ‘tek konutları için emlak vergisi muafiyetinden (sıfır oranlı emlak vergisi avantajından) yararlanabiliyor.
- Muafiyetten yararlanmak için mülkün kayıtlı olduğu belediyeye başvurularak form doldurulması gerekiyor. Belediyeye başvuran vatandaşlardan belediyelerin ayrıca bir belge istememesi de gerekiyor. Başvuru sırasında belediyeye verilen beyan ve taahhüt vergi avantajından yararlanmak için
1905 sayılı yasaya göre; ihbarcının ismini gizlemeden ve somut bilgi-belgelerle iddiasını Maliye’ye iletmesi gerekiyor. İnceleme yapılıp kayıp vergi tahakkuk ettirildikten sonra ikramiyenin üçte biri, verginin tahsilinden sonra da ikramiyenin üçte ikisi ödeniyor. Tahakkuk eden vergi ve cezanın yaklaşık yüzde 10’u oranında ikramiye hesaplanıyor. (“Menkul ve Gayrimenkul Emval İle Bunların İntifa Haklarının ve Daimi Vergilerin Mektumlarını Haber Verenlere Verilecek İkramiye Hakkında Kanun’un” 6.ncı maddesinde ikramiye oranları için yüzde 15, 20 ve 30 gibi daha yüksek oranlar yer alsa da, tutar arttıkça ikramiye oranı yüzde 10’a düşmekte.) Vergi Usul Kanunu’nun ‘Arama Yapılabilecek Haller’ başlıklı 142.nci maddesine göre; asılsız ihbarlarda, muhbirin ismi nezdinde arama yapılan kimseye (isteği üzerine) bildirilmek zorunda.
MALİYECİLER VE MALİ MÜŞAVİRLER İKRAMİYE ALAMIYOR
MALİ müşavirlerin (3568 sayılı) meslek yasası ihbar ikramiyesi alınamayacağını belirtiyor: Meslek mensupları ve bunların yanlarında çalışanlar, işleri dolayısıyla öğrendikleri bilgi ve sırları ifşa edemezler. Çeşitli kanunlarda muhbire tanınan hak ve menfaatlerden faydalanamazlar. (Md. 43.) Maliyeciler de görevleri gereği öğrendikleri bilgi belgelere dayanarak ihbarda bulunamayacağından tabiatıyla kendilerine ihbar ikramiyesi ödenmesi söz konusu olamıyor.
MUHBİR DE VERGİ ÖDER
Maliye’den ikramiye alan ihbarcının aynı zamanda Maliye’ye vergi ödemesi de gerekiyor. İhbarcıya ödenecek olan ihbar ikramiyesinin (yapılan her ödeme tutarına ilişkin olarak) üzerinden (iktisap edildiği tarihten itibaren bir ay içinde) veraset ve intikal vergisi (VİV) beyannamesinin verilmesi gerekiyor. 2022 yılı için 10 bin 491 lirası vergiden istisna olduğundan aşan kısım üzerinden VİV tarifesine göre vergi ödenmesi gerekiyor. Vergi oranları ikramiyenin tutarına göre artan oranlı uygulanıyor, (İlk 500 bin TL için) yüzde 10’ dan başlayıp (9 milyon 100 bin TL’yi aşan kısım için) yüzde 30’a kadar çıkıyor. Normalde; ikramiye üzerinden yalnızca ‘VİV’ ödemek yeterli iken ‘gelir vergisi’ beyan etmek zorunda kalan ihbarcılar da olmuş... “İhbarı somut delillere dayanmamış olması nedeniyle” ikramiye talebi reddedilen bir ihbarcı, konuyu mahkemeye taşımış. Mahkeme, ikramiyenin ödenmesi yönünde karar verince bu kez ‘gecikme faizi de’ tahsil etmiş ihbarcı... İkramiyesini geç tahsil eden ihbarcıya yaklaşık 350 bin lira da faiz ödemesi yapılmış. İhbar ikramiyesi için VİV ödeyen ihbarcının, elde ettiği faiz geliri (menkul sermaye iradı) içinse bu kez ‘gelir vergisi’ beyanında bulunması gerekmiş. (Muğla Vergi Dairesi Başkanlığı, 22.04.2020 tarih ve E.40235 sayılı özelge)
Yeni yılla birlikte yasalaşması beklenen EYT düzenlemesi sonrasında yaklaşık 1 milyon çalışanın emekli olabileceği öngörülüyor. Ayrıca 8 Eylül 1999 tarihinden önce ilk işe başlamış yaklaşık 3 milyon çalışanın daha (SGK prim gününü ve çalışma süresini doldurarak) zaman içerisinde EYT kapsamında emekli olabileceği öngörülüyor. İlk işe girişi 8 Eylül 1999 öncesi olan ve emeklilikte yaşa takılan milyonlarca çalışan için yaklaşan 2023 yılı özel bir yıl olacak. Yeni emeklilere ödenecek maaşlar için 2023 devlet bütçesinden önemli bir kaynak ayrılacakken diğer yandan şirketlerin de yeni emeklilere ödenecek kıdem tazminatı için şimdiden kaynak ayırması, planlama yapması yerinde olacaktır. Şirketler normalde her yıl yaklaşık kaç çalışanın emekli olabileceğini, kaç çalışanı için kıdem tazminatı ödeyebileceğini öngörebilir. Belli ki; birçok işletmede 2023 yılında ödenecek tazminat tutarı ve adeti, önceki yılların katbekat üzerine çıkacaktır. EYT kapsamında çalışan sayısını ve ödenebilecek kıdem tazminat tutarını şimdiden planlayan işletmeler yeni yılda nakit akışını da daha iyi yönetebileceklerdir.
NASIL HESAPLANIYOR?
Emekli olan çalışanlar son işyerlerinden, o işyerindeki çalışma süresi için kıdem tazminatı alacaklar. Her bir çalışma (kıdem) yılı için çalışana 30 günlük (brüt) ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenecek. Kıdem tazminatı tavanını (güncel tavan: 15.371,40) aşan ücrete sahip çalışanlara ise her bir çalışma yılı için tavan tutarı kadar tazminat ödemesi yapılacak. Güncel asgari ücreti ve güncel tavan tutarını dikkate alarak kaç yıllık çalışma süresi için ne kadar tazminat hesaplanacağı Tablo 1’den görülebilir. Asgari ücretle, tavan tutarı arası ücrete (Örnek: brüt 12.500 TL) sahip çalışanlara ödenecek tazminat için son ücretle kıdem yıl sayısının (örnek 5 yıl) çarpımı sonucu bulunacak tutar (12.500 TL * 5 yıl = 62.500 TL) ödenecek. Hesaplanan kıdem tazminatı üzerinden gelir vergisi ve SGK primi kesilmeyecek yalnızca Damga Vergisi (Binde 7,59) kesilecek. Tablo 2’de ayrıca; 2023 yılında tahmini brüt asgari ücretin 10.000 lira (Net:8.500 TL) ve tahmini kıdem tazminatı tavanının 22.500 TL olacağını varsayarak EYT yasasının çıkmasından sonra hangi brüt ücrete sahip çalışan için ne kadar kıdem tazminatı ücreti ödeneceği de görülebilir.
KİMLER ALABİLİYOR?
Kendi isteğiyle işten ayrılmasına rağmen kıdem tazminatı alabilecekler yalnızca emekliler de değil aslında... Askerlik nedeniyle işten ayrılanlar, evlilik nedeniyle (1 yıl içinde) işten ayrılanlar da kıdem tazminatı alabiliyor. Ayrıca 8 Eylül 1999 öncesi işe başlayanlar da (En az 15 yıl sigortalılığı ve 3.600 prim günü de varsa) yine tazminat alabiliyor. Sağlık, ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırılık veya işyerinde işin durması benzeri nedenlerle çalışan tarafından iş sözleşmesi sonlandırıldığında da çalışan tazminat alabiliyor.
Teklifin yasalaşıp Resmî Gazete’de yayımlanmasıyla işverenlerin çalışanlarına yapacağı bu yardımlar üzerinden artık ilave vergi ve sigorta primi ödenmeyecek. Nakit yemek yardımının vergi istisnası çerçevesinde çalışana ödenmesinde günlük sınır 51 lira. İşverenlerin; çalışanlarına yapacağı elektrik, doğalgaz ve ısınma yardımlarına uygulanacak (30 Haziran 2023 tarihine kadar) istisnada aylık sınır ise 1.000 lira.
Çalışanlara yapılan başka yardımlar da vergisiz olarak çalışana ödenebiliyor. Yardımı yapan işverenler olsun, yardımdan yararlanacak çalışanlar olsun, okuyucularımız özellikle ‘çocuk yardımının’ ve ‘kreş yardımının’ vergisel yönüne ilişkin tereddütlerini bize iletiyorlar...
ÇOCUK YARDIMI
Çocuk yardımı için dikkate alınacak vergi istisnası güncelde (0-6 yaş grubu çocuklar için) her bir çocuk için 166,80 lira. 6 yaş üstü çocuklarda bu tutar 83,40 lira. Yani bu tutarda çocuk yardımları çalışanlara ödendiği zaman vergi hesaplanmıyor, daha yüksek tutarda yardım yapılıyorsa da aşan kısım için (net yardım brüte çevrilerek üzerinden) ilave gelir vergisi hesaplanıyor. (Gelir Vergisi Kanunu- GVK- Md. 25/4)
SGK primi hesabında ise asgari ücretin (6.471) yüzde 2’ si (129,42 lira) kadar tutar için prim hesaplanmıyor, aşan kısım için SGK primi hesaplanıyor. 2022 yılı ikinci altı ayı için geçerli olan istisna tutarları, 2023 yılında tekrar güncellenip-artırılıp ayrıca açıklanacaktır.
ÖRNEK HESAPLAMA
2022’de her ay aylık 500’er lira (brüt) yardım yapılan iki çalışandan birisine bu yardımın ‘çocuk yardımı’ olarak yapıldığını varsaydık. Örneğimizdeki her iki çalışanın 2022 bordrolarında da; aynı toplam brüt ücret yer almakta. (500 lira çocuk yardımı alan-istisnadan yararlanan ve 500 lira başkaca -vergi istisnası olmayan bir yardım alan- istisnadan yararlanamayan her iki çalışanın da yılın tüm aylarında toplam brütleri aynı tutarda) İlk altı ay için geçerli toplam brüt hak edişleri; 5.500 TL brüt ücret + 500 TL brüt yardım (Toplam aylık brüt 6.000 TL.) İkinci altı ay için geçerli toplam brüt hak edişleri; 7.000 TL brüt ücret+ 500 TL brüt yardım. (Toplam aylık brüt 7.500 TL.)
Örnekteki çocuk yardımı alan çalışan, 3 çocuğu (2’si 6 yaş altı, birisi 6 yaş üstü) için işvereninden yardım almakta. Vergi istisnası hesaplanırken çocuk sayısında bir sınır olmadığını, SGK prim hesabında ise en fazla iki çocuk için istisna hakkı tanındığını da belirtelim.
Ancak; işverenlerin çalışanlarına nakden yemek ödemesi yapmak yerine, işyerlerinde yemek verdiklerinde ilave bir vergi yükü söz konusu olmuyor. Aynı şekilde; çalışanlar yemek çekleri/kartlarıyla yemek yediklerinde de (günlük limit 51 lira) yine işverenin ilave vergi-SGK prim yükümlülüğü doğmuyor. Günlük 51 (+4,08 KDV = 55,08) lirayı aşan yemek yardımı için yine (aşan kısım için) vergi ödenmek durumunda. Ayda ortalama 22 iş günü üzerinden çalışanın yemek kartına yükleme yapıldığı varsayıldığında (22 iş günü yemek x 55,08 = ) 1.211,76 için işverenler ilave vergi yüküne katlanmak zorunda kalmıyor. Cumhurbaşkanınca açıklanan yeni vergi avantajı uygulamaya girdiğinde ise; günlük 51 liralık tutara kadar çalışana yapılan ‘nakden’ yemek yardımı için de, vergi/SGK prim istisnası devreye girecek ve ‘nakti yemek yardımı’ için de vergi hesaplanmayacak. İşverenler isterlerse günlük yemek yardımını daha yüksek bir tutar olarak (misal 80 lira) belirleyebiliyor. Bu durumda; limiti aşan kısım (80-51=) 29 lira için vergi hesaplanacak, 51 lira için vergi hesaplanmayacak.
OLASI ETKİLER
Yemek kartı sektörü büyüklüğünün yaklaşık 15 milyar lira ve kullanıcı sayısının 3 milyon çalışan olduğu düşünüldüğünde, yapılacak düzenleme sektör için önemli bir değişiklik olacak ve direkt etkilenecek. Lokanta ve kafeler; müşterilerinin yemek çeki/kartıyla ödeme yapmasıyla yemek bedeli üzerinden (yemek kartı şirketlerine) komisyon (yaklaşık yüzde 5, yüzde 6) ödüyorlar. Diğer yandan işverenler; yemek kartı kullanımıyla beraber operasyon kolaylığı elde edip tüm çalışanları için tek bir tedarikçi üzerinden yemek yardımlarını yönetiyorlar. Belli ki yeni dönemde yemek kartı firmaları işverenlere yeni olanaklar sunarak fark yaratma yoluna gidecekler. Halihazırda; yemek kartının yemek dışında başka bir alışverişte kullanımı amaca uygun olmadığından çalışanlar bu kartları yalnız yemek için kullanabilirler. Ancak çalışana net maaşıyla birlikte (maaşına ilaveten) yapılacak yemek yardımı ödemesinin, yemek yerine başka bir ihtiyaçta kullanılma ihtimali de belirecek. İlk uygulamaya girdiğinde vergisiz yemek yardımı, çalışanın toplam net gelirini otomatik artıracağından, çalışan bu yardımı somut hissedecektir. Çalışana verilecek nakdi yemek yardımının; örneğin yeni yılda yapılacak ücret artışı sırasında da, net ücretten ayrı tutulmaya (Ücret dışı ilave yan hak) devam etmesi gerekir. Aksi durumda; çalışan yemek yardımını net maaşının dışında ilave bir hak olarak hissedemeyebilir, net maaşının içinde eriyebilir.
1000 LİRALIK YAKACAK YARDIMI
ÇALIŞANLARININ elektrik, doğalgaz masraflarına, işverenlerin yapacağı aylık 1.000 liraya kadar yardım için de (işverenlere) vergi istisnası getirileceği açıklandı. (Yeni yasa teklifinin bu hafta Meclis’e sunulması bekleniyor.) Halihazırda çalışana yapılan bu tip nakit yardımlar da, ücret olarak görüldüğünden net yardım tutarı üzerinden ödemenin brüte çevrilerek üzerinden vergi ve SGK primi hesaplanması gerekir. 1.000 liralık vergisiz yardımın 2023 Nisan ayına kadar geçerli olacağı açıklandı. İşverenler; çalışanlarına yaptıkları yemek ve doğalgaz-elektrik yardımlarını her durumda (istisna uygulanan yardımlar veya üzerinden ilave vergi hesaplanan yardımlar) gelirlerinden düşebilecekler, gider yazabilecekler.
Ancak mirasçılar gayrimenkulün paylaşımı konusunda aralarında anlaşamadıklarında, izale i şuyu (ortaklığın giderilmesi) davası da açıldığında, normalde ödenmeyecek vergiler ödenmek zorunda kalınır. Nitekim böyle bir konu Maliye’ye de sorulmuş. Kendilerine miras kalan gayrimenkullerin paylaşımı konusunda mirasçılar aralarında anlaşamayınca izale i şüyu (ortaklığın giderilmesi) davası açılmış. İhale yoluyla satılan gayrimenkullerin tamamını hissedarların (bir kısmı) kendileri açık artırmadan almış. İhale yoluyla aldıkları taşınmazı satmak istediklerinde değer artış kazancının gelir vergisini ödeyip ödemeyeceklerini Maliye’ye sormuşlar... Maliye cevabında ‘elde edilen kazancın vergilendirilmesi gerektiğini’ söylemiş özetle… (Gelir İdaresi Başkanlığı, 04 Nisan 2014 tarih ve 328 sayılı özelge) Nedeni; mirasla edinilen mal ivazsız (karşılıksız) olduğundan gelir vergisine tabi değilken, izale i şüyudan elde edilen mal ise ivazlı (karşılıklı) olduğundan gelir vergisine tabi oluyor. Halbuki miras kalan taşınmazları ‘miras taksimatı’ yaparak tüm mirasçılar aralarında paylaşmış olsaydı (paylaşım sonunda yüzde yüz hissedar olunsa da) bu taşınmazların tekrar satışında mirasçılar ivazsız (karşılıksız) edinimle bu taşınmazı elde etmiş olacağından, satışında da gelir vergisi ödemek durumunda kalmayacaklardı.
TARIM ARAZİLERİNDE ANLAŞMANIN AVANTAJI
Miras kalan tarım arazilerinde anlaşan mirasçılara tanınan bir başka avantaj daha var. Mirasın açılmasından (murisin vefatından) itibaren bir yıllık süre içerisinde mirasçıların aralarında anlaşarak tek bir mirasçıya taşınmazdaki hisselerini devretmesi durumunda harç da istenmiyor. Şanlıurfa Vergi Dairesi Başkanlığı konuyu şu şekilde izah etmiş. “19 Ocak 2022 tarihinde vefat eden babanızdan intikal eden taşınmazların, tarımsal arazi vasfında olması, elbirliği mülkiyet halinde mirasçılara intikal etmiş olması ve mirasın açılmasından (murisin vefatından) itibaren bir yıllık süre içerisinde diğer mirasçılarla yapacağınız anlaşmaya istinaden tarafınıza devredilmesi durumunda, söz konusu devir işlemlerinden 5403 sayılı Kanunun 8/I maddesine istinaden mirasçılardan harç aranılmaması gerekmektedir” (01 Temmuz 2022 Tarih ve 64958909-140-30765 Sayılı Özelge) Tarım arazileri için mirasçıların anlaşması durumunda hiç harç alınmazken, diğer taşınmazlar için mirasçılar taksimat yaptığında (her bir mirasçı farklı gayrimenkullerde tek hissedar da olabilir) ise tahsil edilecek harç oranı ‘emlak vergi değeri üzerinden’ binde 22,77 (yüzde 2,277) olarak hesaplanır.
SATIŞTA VE BAĞIŞTA TAPU HARCI FARKI
Gayrimenkuller el değiştirdiğinde en çok merak edilen konu ‘ne kadar tapu harcı ödeneceği’ hususu... Mirasçılar gayrimenkulleri kendi adlarına tapu siciline kaydettirirken tapu harcı ödemezler. Miras taksimatı olduğunda ise yüzde 2,277 oranında tapu harcı ödenir. Satış sırasında ödenen tapu harcının oranı yüzde 4 (Yüzde 2 satıcı, yüzde 2 alıcı). Gayrimenkulün bağışı sırasında ödenen tapu harcının oranı ise yüzde 6,831.
Sözleşmeli oldukları spor kulüpleri; net ödeme üzerinden (süper lig için) yüzde 20 stopaj hesaplayarak Maliye’ye ödeme yaparlar. Ancak bir de yıllık vergi yükümlülüğü var ve bu kez beyanname vermesi gereken de, vergi ödemesi gereken de bizzat futbolcular. 2023 mart ayı geldiğinde futbolcuların (2022’de elde ettikleri maaş, prim vb. gelirlerini) Maliye’ye beyan edip vergi ödemeleri gerekiyor. Son iki yıla kadar böyle bir yükümlülükleri yoktu sporcuların... Belli ki; hala eski uygulamanın devam ettiği de düşünülebiliyor. 7194 sayılı yasa ile sporcuların vergilendirilmesinde köklü değişiklik yapıldı... Süper lig futbolcularına ödeme yapan kulüpler futbolcuların brüt hak edişleri üzerinden tek bir oran (yüzde 15) üzerinden vergi kesiyordu... (Gelir Vergisi Kanunu-GVK- Geçici 72. Md.) Futbolcular ilaveten bir vergi beyanında da bulunmuyordu, ilaveten bir vergi de ödemiyorlardı... Yasa değişikliği sonrası; süper lig futbolcuları; gelirin elde edildiği yılı takip eden mart ayında (gelirleri yıllık -2022 için- 880 bin lirayı aştığında) bizzat beyanname vermek ve yüzde 40’a varan oranda vergi ödemekle yükümlüler. Kulüpler ise her durumda yine (yaptıkları ödemeler üzerinden) stopaj hesaplayarak Maliye’ye ödeme yapmak zorundalar.
SPORCU SORUMLU
Bir ay öncesinde konu Rize Defterdarlığı’na da sorulmuş. Futbolcularla kulüpleri arasındaki sözleşmede ücretlerin ‘net’ olarak ödeneceği yazdığından, futbolcuların beyannamelerinde görülen vergilerin de kulüp tarafından ödenmesi talep edilmiş. Kulüp de futbolcuların bu talebinin yerine getirilip getirilemeyeceğini Maliye’ye sormuş. Maliye cevabında özetle; “futbolcunun beyannamesi üzerinden hesaplanan vergiden futbolcunun sorumlu olduğu” belirtmiş. Beyannamenin verilmediği veya geç verildiği durumlarda vergi dairesince cezaların futbolcu adına kesilmekte olduğu, tahakkuk eden verginin vadesinde ödenmediği durumlarda da verginin sporcudan takip edileceği ayrıca belirtilmiş. (Rize Valiliği, Defterdarlık Gelir Müdürlüğü, 19 Ağustos 2022 tarih ve 28193 sayılı özelge) Dolayısıyla kulübün tek sorumluluğu yıl içi yaptığı ödemeler üzerinden stopaj hesaplayıp vergi dairesine ödemek....
Sözleşmelerde; ücretin ‘net’ olarak ödeneceği yazılması, futbolcunun beyannamesinde görünen verginin de kulüp tarafından ödenebileceği yanılgısı oluşturuyor anlaşılan... Futbolcu “sözleşmemde, benim alacaklarım ‘net ödenir’ diye yazıyor, o zaman vergilerin tümünü de kulüp öder” diye düşünse de bu anlayış yalnızca futbolcuya yıl içi yapılan stopajlı (maaş, prim vb....) ödemeleri kapsayabilir. Nitekim kulüpler zaten yıl içinde futbolcuya net ödeme yaptıklarında, net ödeme üzerinden hesapladıkları vergiyi (stopajı) Maliye’ye ödemekle yükümlüler. Ancak futbolcuya yüklenmiş yıllık gelir vergisi beyanname verme (ve sonucunda vergi ödeme) yükümlülüğünü, futbolcuların kulüplere yansıtma seçeneği bulunmuyor. Dolayısıyla futbolcuların daha sözleşme imzalanırken; kendilerinin de ayrıca beyanname verme-vergi ödeme yükümlülüklerinin olduğunu bilerek kulüpleriyle ücret tutarını kesinleştirmeleri yerinde olacaktır.
ÖRNEK VERGİ HESABI
Aşağıdaki tabloda (2022 için) yıllık 18 milyon lira net ücret (örnek) üzerinden anlaşan süper lig futbolcusu için, hem kulübün (yıl içinde stopaj yoluyla) hem futbolcunun beyanname vererek ödeyeceği vergiler ayrı ayrı görülebilir. Futbolcu 2022 yılı gelirlerinin toplamı üzerinden beyanname verdiğinde ilk başta 8,9 milyon lira vergi hesaplanır. Ancak futbolcunun; yıl içinde kulübün ödediği 4,5 milyon liralık vergiyi (stopaj) beyannamede hesaplanan vergiden düşme hakkı da olduğundan, nihayetinde futbolcunun 4,4 milyon lira tutarında vergiyi bizzat ödemesi gerekecektir.
Kamu yararına çalışma statüsü bulunan spor kulüplerinin de ‘bilanço esasına’ göre defter tutmaları gerekiyor. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın yönetmeliği geçen hafta (7.9.2022) Resmi Gazete’de yayımlandı. (Spor Kulüpleri Tarafından Tutulacak Defter ve Kayıtlar Hakkında Yönetmelik) İşletme hesabına tabi spor kulüplerinin ‘İşletme Hesabı Defteri’, ‘Demirbaş Defteri’ ve ‘Borç-Alacak Defteri’ tutmaları gerekiyor. Bilanço esasına tabi spor kulüpleri ise; ‘Yevmiye Defteri’, ‘Büyük Defter’ ve ‘Envanter Defteri’ tutmaları gerekiyor. ‘Karar Defteri’, ‘Üye Kayıt Defteri’ ve ‘Evrak Kayıt Defterini’ tüm spor kulüpleri (İşletme hesabı ve bilanço esası) tutmakla yükümlüler. Spor kulüpleri; kullanmaya başlamadan önce Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’ne tasdik ettirmek koşuluyla ihtiyaç duyacakları başka defterleri de kullanabilecekler.
ZAMAN VE SAKLAMA SÜRESİ
Yönetmelikte; işlemlerin, işin hacmine ve gereklerine uygun olarak muhasebe düzeni ve güvenliğini bozmayacak bir süre içinde kaydedilmesi şart koşuluyor ve kayıtların on günden fazla geciktirilmeyeceği belirtiliyor. Kırk beş güne kadar da; işlemleri kayıtlara almak için ayrıca esneklik tanınıyor... Kayıtlarını devamlı olarak muhasebe fişleri ve bordro gibi yetkili amirlerin imza ve parafını taşıyan belgelere dayanarak tutan spor kulüplerinde, işlemlerin bunlara kaydedilmesi, deftere işlenmesi hükmünde görülüyor. Bu kayıtlara ilişkin işlemlerin esas defterlere intikali için kırk beş güne kadar süre tanınıyor. Denetim amacıyla defterlerin istenmesi halinde, kırk beş günlük sürenin dolması beklenmeden kayıtların işlenmesi de ayrıca zorunlu tutuluyor. Spor kulüpleri tarafından tutulması ve saklanması zorunlu olan hesap ve belgeler, (özel kanunlarda belirtilen süreler saklı kalmak üzere) on yıl süreyle saklanmak zorunda. Karar ve üye kayıt defterleri, ödüller, beratlar, madalya bilgileri gibi belge ve bilgiler devamlı surette saklanmak zorunda. Spor kulüpleri; yeni yönetmelikten önce kullandıkları tasdike tabi defter, kayıt ve belgeleri kalan sayfaları bitinceye kadar kullanmaya da devam edebilecekler. Yönetmelikte bir yandan “Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer” (Md.27) denilirken, diğer yandan “Bu yönetmeliğin uygulanmasını sağlamak üzere her türlü alt düzenlemeyi yapmaya Bakanlık yetkilidir” (Md.26) denildiğinden, alt düzenlemelerin de kısa sürede yayımlanması ile spor kulüplerinin uygulamaya yönelik olası tereddütleri de giderilmiş olur.
AMATÖR PROFESYONEL FARKI
Spor kulüplerinin en önemli gelir kalemleri sponsorluk ve reklam gelirleri... Kulüplere bu ödemeleri yapan şirketlerse hep aynı tereddütü yaşıyor.. Hangi tür harcamalar ‘sponsorluk’ sayılıyor, hangi tür harcamalar ‘reklam’ sayılıyor? Harcamaların vergisel boyutu da olduğundan sorunun cevabı önemli... Profesyonel spor dalları için; sponsorluk harcamalarının yarısı, reklam harcamalarının ise tamamı beyannamede indirim konusu yapılabiliyor. Amatör spor dalları için yapılan sponsorluk harcamalarının tamamı gelirden düşülebiliyor. Harcama eğer ticari kazancın elde edilmesi ile doğrudan ilişkili olmayan veya ilişkisi ölçülemeyen, sosyal amacı öne çıkan türden ise sponsorluk harcaması sayılıyor. Harcama eğer, ticari kazancın elde edilmesi ile doğrudan ilişkili ise reklam harcaması sayılıyor.
SPONSORLUK HARCAMASI SAYILANLAR
- Resmi spor organizasyonları için yapılan saha, salon veya tesis kira bedelleri,