OHAL ilan edilen illerde bulunan veya yaşanan deprem felaketi nedeniyle OHAL ilan edilen illerden ayrılmak zorunda kalanlar, diğer illerdeki sulh hukuk mahkemeleri veya noterliklerden de mirasçılık belgesini alabilecekler. Cumhuriyet Başsavcılıkları ve Türkiye Noterler Birliği Başkanlığı’na dağıtılmak üzere 24 Şubat 2023 tarihli olarak düzenlendi bu yazı.
Afette yakınını kaybeden vatandaşlarımızdan; Veraset ve İntikal Vergisi (VİV) istenmemesi için Meclis’te yasal düzenleme yapılması da bekleniyor. Ayrıca; deprem bölgesinde yer alan çalışanlara, işverenlerinin yapacağı 50 bin liraya kadar tutardaki nakdi yardımlar için yasal düzenleme ile vergi istisnası tanınması da bekleniyor.
MART AYINDA KİMLER BEYANNAME VERECEK?
Şahsen gelir elde eden milyonlarca vergi mükellefi mart ayında (yıllık) gelir vergisi beyannamesi vermekle yükümlü. Gelir türlerine göre beyanname verme kriterlerine aşağıda yer verdik. Beyanname verilirken; verginin hesaplanması sırasında vatandaşın ödeyeceği vergiye etki edecek istisna, gider ve indirimler gibi diğer kritik noktaları da yine gelir türlerine göre mart ayı içerisinde ayrıntılarıyla ele alacağız.
- KİRA GELİRİ ELDE EDENLER
2022’de elde edilen konut kira gelirleri için beyan sınırı yıllık 9 bin 500 lira. Bu istisna tutarını aşan konut kira gelirlerinin martta yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekiyor. 2022 yılı işyeri kira gelirleri için beyan sınırı yıllık brüt (stopaj dahil) 70 bin lira.
- ÇALIŞANLAR
2022 yılı boyunca; 880 bin lirayı aşan ücret geliri elde eden çalışanlar (tek işverenden bu gelirlerini elde etmiş olsalar da) mart ayında beyanname vermek zorunda.
Kahramanmaraş merkezli büyük deprem faciasından sonra binaların risk tespiti için nasıl başvuru yapılacağı merak ediliyor
Bugün öncelikle bu konuda edindiğim bilgileri paylaşacağım. Ardından ücretlerle ilgili bilgiler içeren yazım gelecek. Binaların risk tespiti için tek bir daire sahibi dahi başvuru yapabiliyor. Başvuru için binadaki “mülk sahiplerinin çoğunluğu” gibi bir yüzde aranmıyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı, Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün internet sitesinde (https://altyapi.csb.gov.tr/riskli-yapi-sureci-i-104285) ayrıntılı bilgiler de mevcut.
Başvuru ve inceleme sonrasında “binanız riskli bulunmamışsa” sorun yok. Ancak eğer binanız riskli (depreme karşı dirençsiz) bulunduysa; binanın yıkılması ve sonraki süreç 10 maddede anlatılıyor. Aynı internet sitesinde “Riskli Yapıların Tespiti için Yetki Verilen Kurum ve Kuruluşların Listesi” başlığı var. Kentsel dönüşüm kapsamındaki diğer uygulamalara yönelik hazırlanmış kılavuzlar gibi çok sayıda dokümana da erişilebiliyor.
Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün internet sitesinde yer alan başvuru sürecini ise aşağıdaki tabloda gösterdim.
HANGİ ÜCRET SEVİYESİ İÇİN HANGİ AYDA NE KADAR İŞVEREN MALİYETİ OLUŞACAK?
- Bazı
10 ilimizi aynı anda etkileyen büyük bir afet yaşadık. Kayıplarımız, acılarımız çok fazla... Şu an kamu kurumları, şirketler, sivil toplum kuruluşları, vatandaşlar herkes “Nasıl daha fazla yardım edebilirim” çabası içinde... Tüm ülke; dayanışmayla acıları paylaşmaya, yaraları sarmaya çalışıyor.
Pek tabii herkes o soruyu soruyor: Binalar nasıl bu kadar dirençsiz olabilir? 17 Ağustos 1999’dan sonra da bu soru sorulmuş ve kritik düzenlemeler de yapılmıştı, binaların inşa ve denetim kriterleri yenilenmişti... Görüyoruz ki 1999 sonrası mevzuat değişiklikleri yeterli olmamış... Konunun uzmanı kişilerin açıklamalarından anladığımız ise şu: “Kitapta yazan kurallar yeterli. Binalar kitaba uygun yapılmamış, kurallara uyulmamış.” “Malzemeden çalınmış” deniliyor aslında...
Evet, başka açıklaması yok. 1999 depreminden sonra teorik olarak kriterlerimizi düzeltmiş olsak da bu, pratiğe yansımamış... Bina inşa ve denetim kriterlerini ağır cezai yaptırımlarla, sıfır toleransla uygulamaya geçirmedikçe hepimizin geleceği tehlikede... Tabii ki; mevcut bina stoku da değerlendirilmeli... Gerek ilgili bakanlıklar gerek belediyeler yeni bina inşasına yönelik uygulamaların denetim kriterlerini yenilerlerken eski ve riskli binaların nasıl yenilenebileceğine yönelik ‘hızla uygulamaya geçecek’ eylem planını da açıklamalılar.
BAĞIŞLARIN VERGİSEL YÖNÜ
Diğer yandan depremin ilk gününden itibaren memleketin dört bir yanından işletmeler nakdi ve ayni yardımlarını bölgeye gönderiyorlar. Her ne kadar vergisel yönü ilk başta düşünülmese de bu bağış işlemlerinin muhasebe kaydını yapan işletme yetkilileri için ‘bağışların vergisel yönü de’ önemli...
KIZILAY’A YAPILAN BAĞIŞLAR
Gerek şahıslar gerekse şirketler, Türkiye Kızılay Derneği’ne yaptıkları nakdi bağışların tamamını vergiye tabi gelirlerinden düşebiliyorlar. Şahsen gelir vergisi mükellefi olanlar için Gelir Vergisi Kanunu’nda (GVK) Kızılay’a yapılan nakdi bağışların tamamının vergiden düşülebileceği belirtiliyor. (Md.89/11) Şirketler için Kurumlar Vergisi Kanunu’nda da (KVK) Kızılay’a yapılan nakdi bağışların vergiden düşülebileceği açıkça yer alıyor. (Md.10/1-f)
YÜZDE 5 SINIRINA TABİ BAĞIŞLAR
Azalmanın nedeni; yılın başında yüzde 15 olan gelir vergisi oranının (yıl içi toplam ücret gelirinin büyüklüğüne bağlı olarak) önce yüzde 20’ye, sonra sırasıyla yüzde 27, yüzde 35 ve yüzde 40’a çıkacak olması. 2023’te hangi ücret seviyesinden sonra hangi oranda vergi hesaplanacağı aşağıdaki tablodan görülebilir.
ASGARİ ÜCRETLİLERDE KESİNTİ YOK
Asgari ücretlilerde durum farklı... Geçen yıldan itibaren ücretlerinden gelir vergisi ve damga vergisi kesilmiyor. Brüt asgari ücretten (10.008 TL) yalnızca sigorta primleri (1.501,20) kesiliyor, gelir vergisi ve damga vergisi artık kesilmiyor. Asgari ücretliler ocak ayı için de, sonraki aylar için de, net maaşlarında azalma yaşamaksızın (vergi kesilmeksizin) aynı net ücreti (8.506,80) yıl boyunca elde edecekler.
Asgari ücretin üzerinde brüt ücreti olan çalışanlar için hazırladığımız tabloda, hangi çalışanın hangi ayda ne kadar net maaş alacağı şimdiden görülebilir. Bu arada; asgari ücret üstü ücretlilerin ilk hesaplanan vergisinden ‘asgari ücretlinin yararlandığı vergi istisnası’ düşülecek, dolayısıyla yüksek ücretliler de ‘asgari ücretlinin yararlandığı vergi istisnası tutarı kadar’ daha az vergi ödeyecekler.
ÖRNEK HESAPLAMA
‘Brüt 15 bin lira ücret’ örneği üzerinden bordronun ayrıntılarına göz atalım... Brüt 15 bin lira ücreti olan bir çalışan; ocak ayında banka hesabına 12.075,63 lira net maaş yattığını görecek. Brüt ücretten; 2.250 lira sigorta primleri, 636,48 lira gelir vergisi, 37,89 lira damga vergisi kesintisi sonrası 12.075,63 lira olarak net ücret bordro da yer alacak. Normalde; gelir vergisi 1.912,50 lira olarak hesaplanacakken, asgari ücretliye tanınan kadar vergi avantajı (1.276,02) daha yüksek ücretliler için de geçerli olduğundan, bordroda ödenecek gelir vergisi 636,48 lira olarak yer alacak. Asgari ücretliye tanınan damga vergisi avantajından (75,96) dolayı, damga vergisi de bordroda 113,85 lira olarak değil (daha az) 37,89 lira olarak hesaplanacak.
İLK BEŞ YIL KESİNTİ YOK
‘Brüt 15 bin lira’ ücreti olan bir çalışanın, ocak ayı net maaşı (12.075,63 lira) beş ay boyunca değişmeyecek. Haziran ayı geldiğinde net maaşı 11.750,63 lira olarak hesabına yatacak. Temmuz ve Ağustos neti 11.438,13 lira, Eylül neti 11.766,19 lira Ekim ve Kasım Neti 11.863,47 lira olacak, yılın son ayında ise bu çalışan banka hesabına 11.653,47 lira net maaşın yattığını görecek. Brüt 15 bin lira ücreti olan bir çalışan için işverenin yükleneceği toplam maliyet ise (Yüzde 5 SGK prim teşviki dikkate alındığında) 17 bin 625 lira olarak hesaplanacak. Ve bu tutar 12 ay boyunca bir değişiklik olmadan (aynı maliyet) yıl boyunca geçerli olacak.
Orta gelirli vatandaşlara; yüzde 0.69’dan başlayan vade farkı, 15 yıl vade, yüzde 10 peşinat ve ilk 3 yıl devlet katkısıyla ödeme kolaylığı gibi avantajlar sağlanıyor. Başvuracak kişilerin, kendi (ve eşleri) adına konutu olmaması ve son bir yıl içinde konut satmamış olması gerekiyor. Diğer ayrıntıların “yenievimkampanyasi.com.tr” internet adresinde yer aldığı kampanyanın bir diğer koşulu ise yeni alınacak konutun “5 yıl boyunca satılamayacak” olması...
BEŞ YIL SONRA SATIŞIN VERGİ AVANTAJI
‘Yeni Evim Konut Finansman Programıyla’ konut edinip (beş yıl) sonrasında satmak isteyenler aslında vergi avantajı da elde etmiş oluyorlar. Normalde konutunu satıp kazanç elde edenler, gelir vergisi ödemek zorunda. Kazancın elde edildiği yılı takip eden mart ayında, kazancın üzerinden (yüzde 15 ila yüzde 40 oranları arasında) vergi ödeme zorunluluğu var. Ancak; Gelir Vergisi Kanunu’na göre gayrimenkulü edindikten sonra üzerinden beş yıl geçip satanlardan vergi istenmiyor. Dolayısıyla “Yeni Evim Konut Finansman Programıyla” konut edinenlere şimdiden söyleyebiliriz: Satış hakkını elde ettikleri beşinci yılın sonunda taşınmazlarını sattıklarında, ne kadar kazanç elde etmiş olurlarsa olsunlar beyanname vermeyecekler, vergi ödemeyecekler.
Bu arada vergi ayı olan mart da yaklaşıyor...
TEMMUZDAN İTİBAREN NOTERDE SATIŞ YAPILABİLECEK
Bugüne kadar bir gayrimenkulün tapu müdürlüğü dışında el değiştirmesi mümkün değildi, düşünülemezdi. Tapu kayıtlarının elektronik ortama taşınmasıyla yakın bir gelecekte noterlerde de tapu alım satım işlemleri yapılabilecek. Gayrimenkulün yeni sahibini gösteren tapu belgesini noterler de düzenleyebilecek.
7413 Sayılı Kanun ile taşınmaz satış sözleşmelerini yapma yetkisi, tapu sicil müdürlüklerinin yanı sıra noterlere de verilmişti. Önce noterden satış işlemlerinin başlayacağı tarih 01 Ocak 2023 olarak belirlense de uygulama temmuz ayına kadar ertelendi. Uygulamanın nasıl yapılacağını düzenleyen yönetmelik de 11 Ocak 2023’te Resmi Gazete’de yayımlandı.
VERGİ TUTARINI BELİRLEYEN FAKTÖRLER
Kıdem tazminatının ödenme koşullarından biri de; çalışanın emekli olması... EYT düzenlemesinin Meclis’ten geçmesinden sonra emekli olacak milyonlarca EYT’li, ne kadar tazminat alabileceğini hazırladığımız tablodan görebilir.
Örneğin; 2023 aylık brüt ücreti 15 bin lira olan bir EYT’li (son işyerindeki) 10 yıllık çalışması karşılığı olarak işvereninden 150 bin lira kıdem tazminatı alacak. Kıdem tazminatından gelir vergisi kesilmiyor, yalnızca binde 7.59 oranında (1.139 TL) damga vergisi kesiliyor. 15 bin lira brüt ücreti olan çalışan örneği için; 10 yıllık hizmeti karşılığı damga vergisi kesintisi sonrası ödenecek kıdem tazminatı tutarı net 148 bin 862 lira olarak hesaplanacak.
TAZMİNAT KREDİSİNİN KOŞULLARI
EYT yasasının çıkmasıyla birlikte ilk aşamada 1.5 milyondan fazla çalışanın emekli olması bekleniyor. Dolayısıyla işverenler; daha önce öngörmedikleri bir tazminat yüküyle karşı karşıyalar. Bu yükü hafifletmek için düşük faizli Kredi Garanti Fonu (KGF) devreye alınarak işverenlere kredi imkânı tanınıyor. KGF teminat oranları da (%70 ve üstü) artırılarak firmaların teminat yaratma ve kredi limiti bulma sorunlarına da destek sağlanacağı öngörülüyor. Kıdem tazminatı kredisinin ‘6 ay ödemesiz dönem’ ve ’36 aya varan vade’ gibi konuşulan ayrıntılarının da kısa sürede netleşmesi bekleniyor.
İşverenlerin aldıkları kredinin; başka bir hesaba transfer etme seçeneği olmaksızın, “direkt çalışanların banka hesabına ‘tazminat ödemesi’ adıyla transfer edilebilecek şekilde” kredi mekanizmasının kurgulandığı da konuşuluyor. Aksi durumda amacına uygun olmayan kredi kullanımı yapanlar için yaptırımlar da öngörülüyor.
BORÇLANMA YAPAN EYT’LİYE VERGİ AVANTAJI
Emekli olacak EYT’lilerde aranacak şartlar: İlk işe girişin 8 Eylül 1999 öncesi olması, 20 yıl (kadın için) ve 25 yıllık (erkek için) sigortalılık süresinin olması ve en az 5.000 gün SGK’ya prim ödenmiş olması... EYT’lilerden bazıları; diğer iki koşulu sağlamış olsa da, henüz 5.000 günlük prim ödemesi koşulunu yerine getirmemiş olabiliyor. Bu 5.000 prim günü koşulunu sağlayamayanlar, askerlik veya doğum borçlanması yoluyla da eksik günlerini 5.000 güne tamamlayabiliyorlar. SGK’ya askerlik veya doğum prim borçlanması yapıp çalışmaya da devam edecek EYT’liler diğer yandan vergi avantajı da elde ediyorlar. Borçlanma prim (ödeme) tutarlarını gösterir belgeleri işverenlerine veren çalışanlar, ücret bordrolarında borçlanma tutarlarının vergi matrahlarından düşüldüğünü görecekler. (Gelir Vergisi Kanunu Md. 63/2) Dolayısıyla bordrolarında (borçlanma tutarına bağlı olarak) vergi hesaplanmadığını da görecekler. Emeklilikten sonra çalışmaya devam eden (borçlanan) EYT’lilerin, bordrolarında vergi görünmediğinden bu kez net maaşları da (vergi kadar) kendiliğinden artmış olacak.
Veraset ve İntikal Vergisi (VİV) değerleri de 54 no. lu Genel Tebliğ’le güncellendi. (30 Aralık 2022 tarihli Resmi Gazete) Tebliğe göre; mirasçılar kendilerine intikal eden varlıkların değeri (2023 için) 1.015.747 lirayı aşmadığı sürece vergi ödemeyecek.
2022’de mirasçılar kendilerine isabet eden 455.635 liraya kadar değerdeki varlıklar için vergi ödemezken, bu yıl istisna tutarı 1.015.747 liraya artırılmış oldu. Ölen kişinin füruğu (altsoyu) bulunmuyorsa, eşe mirasla geçen varlıklar için istisna tutarı ise 2.032.742 TL‘ye yükseliyor.
İstisna tutarının üzerinde kendilerine miras (varlıklar) kalan mirasçılar için vergi oranı yüzde 1’den başlayıp yüzde 10’a kadar yükseliyor. Vergi ödeyecek mirasçılar; kendilerine intikal eden nakit, döviz, gayrimenkul gibi varlıklar üzerinden ne kadar vergi ödeneceğini, aşağıdaki tarife tablosundan hesaplanabilir.
Mirasçıların ölüm tarihinden sonraki dört ay içinde beyanname vermesi gerekiyor. (Ölüm Türkiye’de meydana gelmemişse ve/veya mirasçıların Türkiye’de bulunmaması durumlarında, beyanname verme süreleri farklılık gösterebiliyor.) Muristen kalan varlıkların değeri, istisna haddinin altında kalsa dahi yine beyanname verilmesi gerekiyor. Beyanname verdikten sonra vergi ödemeleri, üç yılda ve altı taksitte (her yıl mayıs ve kasım aylarında) yapılabiliyor.
Bağış ve Hediyelerde VİV
İvazsız (karşılıksız) olarak; bağış ve hediye verildiğinde de varlıkları edinen kişiler (bir ay içinde) VİV beyannamesi vererek vergi ödemek zorunda. 2023 yılı için (İvazsız suretle meydana gelen intikallerde) istisna tutarı 23.387 TL (2022 için 10.491 liraydı). Bağış ve hediyeler için vergi oranları (mirasa göre) daha yüksek... Yüzde 10’dan başlayıp, yüzde 30’a kadar çıkıyor. Bağış ve hediyeler aile üyelerinden (Anne, baba, eş ve çocuklardan) alındığında, vergi oranı yarı yarıya düşüyor. Vergi ödeme süresi beyanname verdikten sonraki üç yıl içinde altı taksitte (her yıl mayıs ve kasım aylarında) yapılabiliyor.
Asgari ücretli bir çalışan ocak ayında ‘8 bin 507 lira’ net maaş elde edecek. EYT yasası çıkıp emekli olarak aynı işyerinde çalışmaya devam eden asgari ücretlilerin net maaşı ise 9 bin 145 lira olacak. EYT’liler; 2023’te hem aylık emekli maaşı kazanmaya hak kazanacak, hem işyerinden kıdem tazminatı almaya hak kazanacak hem de eğer çalışmaya devam ederlerse emekli olmayan (aynı brüt ücrete sahip) diğer çalışanlara göre daha fazla net maaş alacaklar. Asgari ücretli emekliler her ay, 638 lira daha fazla net maaşı banka hesaplarında görecekler.
2023’te brüt asgari ücret aylık 10.008 lira... “Tüm asgari ücretliler için brüt ücret aynı iken ‘emekli asgari ücretliler’ neden daha yüksek net maaş alacak?” diye sorulacaktır haliyle... Açıklayalım...
İŞTE NEDENİ
Brüt ücret üzerinden; emekli olmayan çalışanlardan yüzde 15 oranında sigorta primleri (14 işçi SGK primi ve yüzde 1 işsizlik sigortası primi) kesilirken, emekli çalışanlardan ise yüzde 7.5 oranında sigorta primi kesiliyor. Emekli çalışanlardan kesilen sigorta primi oranı yarı yarıya daha az... Bu da net maaşa direkt etki ediyor, emekli (asgari ücretli) çalışanın brüt maaşından daha az sigorta primi (750,60 lira) kesildiğinden net maaşı da daha yüksek hesaplanacak. (Emekli olmayan asgari ücretliden kesilecek sigorta primleri toplamı ise 1.501 lira) Asgari ücretlilerin ücret bordrolarında gelir vergisi son bir yıldır kesilmiyor artık. Emekli (asgari ücretli) çalışanların bordrolarında gelir vergisi (113 lira) kesilecek olsa da, sigorta prim kesintisindeki avantajlı durumları bu vergiyi de telafi ederek daha yüksek (aylık 638 lira) net maaş almalarını sağlayacak.
İŞVEREN PAYINDA İYİLEŞTİRME BEKLENİYOR
ÇALIŞANLARIN ücretleri üzerinden hesaplanan sigorta primlerinin işveren payı tarafında bu kez emekliler aleyhine bir oran söz konusu… Normalde brüt ücret üzerinden yüzde 15.5 oranında (20.5- 5 puan teşvik) sigorta primi ve yüzde 2 oranında işsizlik sigortası primi, toplam 17.5 oranında (işveren payı) hesaplanırken, emekli çalışanlar için hesaplanan sosyal güvenlik destek primi (SGDP) işveren payı oranı ise yüzde 24.5. Emekli olduktan sonra çalışmaya devam edecek EYT’lileri ve işverenlerini teşvik amacıyla, EYT yasasının devreye girmesiyle birlikte işveren sigorta prim yükünde de indirim planlanıyor. Muhtemelen EYT yasasının devreye girmesiyle, bu işveren prim desteği de devreye girecektir.
3 AVANTAJDAN FAYDALANACAK