İşveren sigorta prim paylarının brüt ücrete ilave edilmesiyle (Yüzde 5 SGK prim teşviki sonrası) 11.759,40 lira maliyete katlanacak işverenler. Geçen yılın son günlerinde de ‘asgari ücretteki artış’ gündemin ilk sıralarında tartışılıyordu... Nitekim yüzde 51 oranında artış yapılarak net asgari ücret 2022 yılı için 4 bin 253 liraya yükseltilmişti. Yüksek enflasyondan dolayı uzun yıllar sonra; asgari ücrette yıl içinde de (temmuz ayı itibarıyla) artış yapıldı ve ikinci yarıyılda asgari ücret net 5 bin 500 lira olarak uygulandı.
KÖKLÜ DEĞİŞİKLİK YAPILDI
2022 Ocak ayından geçerli olmak üzere asgari ücretlilerin vergilendirilmesinde de çok köklü bir değişiklik yapıldı. Asgari ücretlinin maaşı üzerinden hesaplanan/kesilen vergiler kaldırıldı. Yılbaşından itibaren gelir vergisi de, damga vergisi de kesilmedi asgari ücretlilerden, net ücret dışında yalnızca sigorta primleri hesaplandı ücret bordrolarında... Asgari ücretliye uygulanan vergi istisnası daha yüksek ücretlilere de yansıtıldı, asgari ücretli için geçerli olan istisna tutarı, daha yüksek ücretlilerin hesaplanan vergilerinden de düşüldü. 2022 yıl boyunca yüksek ücretlilerin net maaşları da asgari ücretlinin vergi istisnasından dolayı ilaveten artırılmış oldu. 2022 Ocak ayından itibaren geçerli olacak şekilde 7349 sayılı yasayla devreye giren ‘asgari ücretliye vergisiz net maaş” uygulaması geçici bir düzenleme olmadığından (Gelir Vergisi Kanunu’nun 23.üncü maddesine eklenen 18.nci bent) bu yıl da geçerli... 2023’te de asgari ücretliler bordrolarında vergi kesintisi görmeyecekler.
VERGİ DİLİMİNDE İYİLEŞTİRME
Asgari ücretlinin aldığı maaşın tamamı vergiden istisna olunca, çalışanların yıl boyunca aynı net ücreti alması güvenceye alınmış oldu. Ancak daha yüksek ücretlilerde; yılın başında yüzde 15 olan vergi oranı önce yüzde 20’ye ve daha da yüksek ücretlilerde ilerleyen aylarda yüzde 27, yüzde 35 ve en son olarak yüzde 40’a kadar yükseliyor. Brüt ücretten hesaplama yapılan işyerlerinde; çalışanların yılın ilk ayında ve sonraki aylarında banka hesaplarında gördükleri net maaşlar aydan aya değişmekte, azalmakta. Her yıl vergi dilim aralıkları (Yüzde 15’ten, 20’ye ve daha yüksek oranlara artış sınırları) her yıl güncellense de, enflasyondaki artış oranından daha düşük oranlarda dilim güncellenmeleri yapıldığından çalışanların brüt gelirlerindeki artışla, net maaşlarındaki artış aynı oranda olamıyor, yüklendikleri vergilerdeki artış brüt maaşlarındaki artıştan daha yüksek oluyor. Şimdi; 2023 vergi (artış) dilimleri henüz belirlenmemişken çalışanın vergi yükünü hafifletecek şekilde yeni düzenleme yapılması bekleniyor.
SİGORTA PRİMLERİ NETLEŞTİ
ASGARİ
SON birkaç aydır ülke gündeminin değişmez iki sorusu: “2023’te asgari ücret kaç lira olacak?” ve “EYT yasası ne zaman çıkıyor?” Her iki soruda milyonlarca çalışanı ilgilendirdiği gibi aynı zamanda bu çalışanların işverenlerini de ilgilendiriyor. Asgari ücretli çalışanına yeni yılda ne kadar maaş ödeyeceğini merak eden işverenler aynı zamanda, EYT’li çalışanlarına (emekli olduklarında) ne kadar kıdem tazminatı ödeyeceğini de merak ediyor. Nasıl, asgari ücret yeni yıldan itibaren artırılmış yeni değerlerden geçerli olacaksa, EYT’lilere ödenecek kıdem tazminatı da yeni yılda yeni ücret değerleri üzerinden ödenecek.
Asgari ücret tahminleri telaffuz da edilmeye başlandığından; net asgari ücretin 5 bin 500 liradan, 8 bin liraya, net 2 bin 500 lira (Yüzde 45) arttırıldığı varsayımı üzerinden yeni yılda çalışanlara ödenebilecek kıdem tazminatı tutarlarına ilişkin örnek tablo hazırladık. Asgari ücretten daha yüksek ücretlilerin de kıdem yıllarına göre ne kadar kıdem tazminatı hak edebilecekleri aynı tabloda yer almakta. Kıdem tazminatı tavanını aşan ücretliler ise en fazla tavan tutarı kadar (her çalışma yılı için) tazminat alabileceklerinden kıdem tazminatı tavanı için de bir tahminde (22 bin 500 lira) bulunduk.
NASIL HESAPLANIYOR
Son işyerindeki her bir çalışma (kıdem) yılı ile son aylık (30 günlük) ücreti çarpılarak, kıdem tazminatı hesaplanıyor. Hali hazırda 10 yıllık kıdeme sahip asgari ücretli bir çalışan (Net 5.500- Brüt 6.471 TL x 10 yıl=) 64 bin 710 lira kıdem tazminatı alabiliyor iken, yeni yılda asgari ücretin net 8 bin lira (Brüt 9 bin 412 TL) olduğu durumda ise 94 bin 120 lira kıdem tazminatı alabilecek. Kıdem tazminatı üzerinden yalnızca damga vergisi (Binde 7,59) kesildiğinden 10 yıllık kıdemi olan (asgari ücretli) çalışan net 93.406 lira kıdem tazminatı hak etmiş olacak.
KREDİ İMKÂNI
Yapılan araştırmalara göre 1.5 milyondan fazla çalışanın EYT yasasının çıkmasıyla birlikte emekli olabileceği öngörülüyor. Çalışan sayısı yüksek olan işletmeler belli ki önceki yıllara göre oldukça yüklü bir kıdem tazminat yüküyle karşı karşıya kalacaklar 2023’te. Dolayısıyla her yıl emekli olacak çalışan sayısını tahmin edip bütçesinden pay ayıran işletmeler önceki yıllara göre öngöremedikleri bir tazminat yüküyle karşı karşıya kalabilirler. Bu öngörülemeyen mali yük için; Kredi Garanti Fonu’ndan kredi imkânı tanınabileceği yönünde açıklamalar da yapıldı. Sağlanacak kredide; ödemesiz dönem imkanının yanı sıra, en az yüzde 75 kefalet oranı olması da bekleniyor.
Milyonlar borsaya kazanç için akın ederken diğer yandan hisse senetinin vergisel boyutu da merak ediliyor... “Borsada hisse seneti alanlar, hisselerini sattıklarında değer artış kazancı üzerinden vergi ödeyecekler mi?” sorusu soruluyor. Hisse seneti (değer artış) kazançları üzerinde stopaj var ancak oranı “sıfır” olduğundan borsadaki hisse seneti kazançları üzerinden vergi ödenmiyor. Yıllık beyanname ile de bu kazançların beyanı gerekmiyor. Diğer; ücret, kira, değer artış kazançları vb. gelirleri üzerinden yıllık beyanname verecek olanlar da hisse seneti üzerinden elde ettikleri (değer artış) kazançlarını beyannamelerine dahil etmiyorlar.
Menkul Kıymet Yatırım Ortaklığı -MKYO- hisse senetlerinin elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar yüzde 10 oranında stopaja tabi. 1 yıldan daha fazla elde tutulduktan sonra MKYO paylarının satılmasından elde edilen kazançlar stopaja da tabi olmuyor.
BORSA DIŞI ŞİRKETLERİN HİSSE SENETLERİ
Anonim şirket (A.Ş.) paylarının satışında ve limited şirketin paylarının satışında vergilendirme kriterleri farklı... AŞ pay sahipleri daha avantajlı; iki yıl ellerinde tuttukları hisse senetlerinin satışı üzerinden ne kadar kazanç etseler de gelir vergisi ödemiyorlar. (İki yıl içinde sattıklarında ise elde edilen kazancın ertesi yıl mart ayında beyanı gerekiyor.) AŞ pay sahiplerinin iki yıl ortak kalma süresi içerisinde hisse senetlerinin basılı olarak ellerinde bulunması da önemli... Yani; ortak olduktan sonra şirketten basılı hisse senetlerini teslim almaları gerekiyor. AŞ yönetim kurulunun da; hisse senetini bastırarak pay sahiplerine teslimi konusunda gerekli karar ve uygulama işlemlerini sonuçlandırmaları gerekiyor.
Limited şirket payını satan ortaklar ise iki yıllık süre dikkate alınmaksızın (iki yıldan fazla süre pay sahipliği devam etse de) elde ettikleri (değer artış) kazanç üzerinden gelir vergisi ödemeleri gerekiyor.
ENFLASYON ETKİSİ
Son dönemlerde yaşanan yüksek enflasyondan dolayı değer artış kazancı elde eden vatandaşlara tanınan endeksleme hakkı daha da önemli hale geldi. Satış değeri üzerinden enflasyon etkisinin düşülerek (maliyet değeri artırılarak) daha az vergi ödenmesi imkânı kazanılıyor. Böylece; enflasyonun elde edilen alım satım kazancı üzerindeki etkisi ortadan kaldırılmış olmuyor. Alış ve satış tarihleri arasındaki enflasyon etkisinin kazançtan düşülebilmesi için; alış ve satış ÜFE endeksleri arasında yüzde 10’dan fazla endeks farkı (artışı) oluşması gerekiyor. Satışın yapıldığı aydan bir önceki ay ve alışın yapıldığı aydan bir önceki ay endeksleri hesaplamada dikkate alınıyor.
İşte bu tip dolandırıcılıkların önüne geçebilmek için mülk sahiplerinin alabileceği ‘çok kolay’ önlemler de var. e-Devlet’e girip, telefon numaranızı tapu işlemleri için kaydederek masrafsız ve kolayca ciddi bir önlem alabilirsiniz dolandırıcılara karşı.
Tapuda adınıza kayıtlı gayrimenkullere ilişkin satış veya devir gibi bir işlem yapıldığında telefonunuza kısa mesajla (SMS) bilgi geliyor. “Şu il, şu ilçede, şu ada, şu parseldeki taşınmazınıza ilişkin tapuda devir işlemi başlatılmıştır” şeklinde haberdar oluyorsunuz.
Peki, e-Devlet’ten bu güvenlik işlemi nasıl yapılıyor?
1. e-Devlet’e girilir.
2. Arama butonuna ‘tapu telefon’ yazılır.
3. ‘Tapu Telefon Bilgileri Beyan’ sayfası açılır. “Bu hizmeti kullanarak beyan edeceğiniz telefon bilgisi TAKBİS’te TC Kimlik Numarası kayıtlı olan tapu kayıtlarınız ile eşleştirilecektir.” ile “Daha önceden kayıtlı bir telefon numaranız bulunmamaktadır.” uyarıları görülür.
Sağ üstteki
Asgari ücretli bir çalışanına 5 bin 500 lira aylık net maaş ödeyen bir işveren, ilaveten aylık net 1.000 lira da yakacak yardımı yapmak istediğinde, 741 lira gelir vergisi ve sigorta prim maliyeti de yüklenmiş olur. Yeni çıkan yasayla sağlanan avantajla işveren bu 741 liralık ilave yükleri üstlenmemiş oluyor. Aylık net 1.000 lira yakacak yardımı, 2023 ilk yarıyıl sonuna kadar vergi ve prim yükü olmaksızın çalışanlara ödenebilecek. (7420 Sayılı Kanun, Geçici Madde 1) Çalışana ödenecek 1.000 liralık yardım üzerinden yalnızca binde 7.59 oranında damga vergisi hesaplanacak. Aşağıdaki tabloda da görülebilir: Net 5 bin 500 lira asgari ücretliye, yeni istisna dikkate alınmadığında 1.000 liralık yardım sonrası işveren maliyeti 9.351 lira iken, istisna dikkate alınarak yapılacak 1.000 liralık yardım sonrası işveren maliyeti 8.610 liraya düşüyor. İstisna sonrası işveren maliyeti 741 lira daha düşük hesaplanıyor. (Yardım üzerinden hesaplanacak binde 7,59 oranındaki damga vergisinde istisna olmadığından ayrıca dikkate alınmalı.)
1000 LİRAYI AŞMAYAN ÖDEMELER
Aşağıdaki örnek; tek bir asgari ücretli çalışana yapılacak aylık 1.000 liralık yardım için sağlanan avantajı göstermekte. Çalışan sayısı ve yardım verilecek ay dikkate alınarak işverenlerin sağlayacağı avantaj ayrıca hesaplanabilir. Asgari ücretten daha yüksek ücretli çalışanlara da yakacak yardımı vergisiz olarak uygulanabilecek. İstisna sağlanan yardımlar yasada “çalışanlara elektrik, doğalgaz ve diğer ısınma giderlerine karşılık olmak üzere” şeklinde tanımlanmış ve 1.000 TL’yi aşmayan bu ödemeler için sigorta primi ve gelir vergisi hesaplanmayacağı belirtilmiş. Söz konusu yardımların işveren tarafından çalışanlarına ödeme zorunluluğu bulunmuyor. Ancak bu yardımlar yapıldığı zaman normalde yardım tutarı üzerinden vergi ve sigorta primi ödenmesi zorunluluğu varken, yürürlük (9 Kasım 2022) tarihinden, 30 Haziran 2023 tarihine kadar bu yardımlar için gelir vergisi ve sigorta primi alınmayacağı belirtilerek işverenlerin çalışanlarına yakacak yardımı yapması teşvik ediliyor.
NAKİT YEMEK YARDIMI DA VERGİSİZ
İşverenler işyerinde çalışanlarına yemek verdiğinde zaten ayrıca bir gelir vergisi hesaplanmıyor. Yemek kartları aracılığıyla günlük 51 liraya kadar yemek yardımı yapıldığında da vergi hesaplanmıyor. Ancak işveren eğer “nakit olarak” çalışanına (günlük 51 liraya kadar da olsa) yemek yardımı yaptığında ise (ücret sayılıp) üzerinden vergi hesaplanıyordu. Şimdi; 7420 sayılı yasa ile yapılan değişiklikle artık limit dahilinde (51 lira) verilen ‘nakdi yemek yardımları’ için de gelir vergisi hesaplanmayacak. Günlük 51 lirayı aşan nakit yemek yardımları üzerinden (aşan kısım için) gelir vergisi yine hesaplanacak. Yakacak yardımı geçici olarak vergiden istisna edilmişken, limit içindeki nakdi yemek yardımları istisnası ise süresiz (Gelir Vergisi Kanunu- GVK- Md. 23/8) yasaya (1 Aralık 2022 yürürlük tarihi) dahil edilmiş oldu.
İŞVEREN tarafı şimdiden “işçi, işveren ve hükümetin yeni asgari ücret tutarında mutabık kalacağı şekilde, üçlü imzayla çıkarmak istiyoruz” dedi. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Genel Başkanı Özgür Burak Akkol, hem işçi hem işletmeleri gözetecek “dengeli asgari ücret” çağrısı da yaptı diğer yandan. Genel Başkan Akkol, “Biz yine elimizi taşın altına koyacağız. Yine üçlü imza ile bu süreci sonuçlandırmak istiyoruz. İşçilerimizin, işçi sendikalarımızın, işçi konfederasyonlarının memnun olmadığı, işletmelerimizde huzursuzluğun olduğu bir durumu arzu etmiyoruz. Bununla birlikte işverenlerin ağır maliyetler altında ezildiği bir durumu da istemiyoruz” diye özetledi görüşlerini...
TOPLANTI ARALIKTA
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun aralık ayı içinde yapacağı toplantılarla 2023 asgari ücreti netleşecek. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda; Hükümet adına Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, işçiler adına Türk-İş, işverenler adına TİSK yer alıyor. Komisyon, en az 10 üyenin katılımı ile toplanıyor ve oyların çoğunluğu ile karar alınıyor. Komisyonda işçi tarafının da, işveren tarafının da beşer temsilcisi bulunuyor. Oyların eşitliği halinde, (Bakanlığın tespit ettiği) başkanın bulunduğu taraf çoğunluğu sağlamış sayılıyor. Mutabakatla belirlenen 2016, 2019 ve 2022’nin ardından, 2023 yeni asgari ücretinin de oybirliğiyle belirlenmesi tüm taraflar için ekstra bir kazanç olacaktır.
İŞTE TAHMİNLER
Asgari ücret tespit komisyonunun aralık ayında başlayacak toplantılarında konuşulacak ve sonunda kesinleşecek asgari ücret tutarları hakkında şimdiden tahminde bulunduk. Dört farklı net asgari ücret tahmini üzerinden hazırladığımız (yandaki) tabloda ‘sigorta prim maliyetleri’ ve ‘toplam işveren maliyetleri de’ ayrı görülebilir. Yüzde 24 artış oranı (net 6 bin 800 lira) ve yüzde 55 artış oranı (net 8 bin 500 lira) arasında bir tutarın kesinleşeceğini öngördük. Tablodan bir örneği kalem kalem de inceleyelim... Yeni yılda bir çalışanın bir aylık en az ücretinin ‘7 bin 650 lira olarak’ belirlendiği varsayıldığında; yaklaşık yüzde 40 oranında artış yapılmış olacak, (2 bin 150 lira artış) işverenin maliyetindeki artış ise 2 bin 971 lira olarak hesaplanıyor. Halihazırda 5 bin 500 lira net asgari ücret üzerinden, 7 bin 603 liralık toplam maliyete katlanan işveren, (net 7 bin 650 lira asgari ücret için) 2023’te 10 bin 575 lira toplam maliyete katlanmış olacak. (Hali hazırda işverene ayrıca her bir asgari ücretli çalışan için aylık 100 lira asgari ücret desteği verildiğini de belirtelim.)
2022 yılı ocak ayı itibarıyla asgari ücretli çalışanların ücretleri üzerinden gelir vergisi ve damga vergisi yükümlülüğünün kaldırıldığını, istisna getirildiğini dolayısıyla hesaplamaların tamamının vergisiz olarak yapıldığını, yalnızca (işçi ve işveren) sigorta prim yükümlülüğünün olduğunu da ayrıca hatırlatmamızda yarar var.
Elde ettikleri gelirleri üzerinden yıllık beyanname verecek vatandaşlar, bir yandan beyannameye yazabilecekleri masraflar da yapıyor... Yapılan masrafların gelirden düşülebilmesi için belgelenmesi de gerekiyor. Masraf yapmasına rağmen belgesi elinde olmayan vatandaşların ‘2022 tarihli belge’ edinmek için artık sayılı günleri, 1.5 ayı kaldı. Beyannameye yazılan masraf belgeleri, gelirden düşüldüğünden vatandaşın daha az vergi ödemesini de sağlıyor. Yeni yılla birlikte milyonlarca kişi 2022’de elde ettikleri gelirleri üzerinden beyanname verecek, vergi ödeyecek. İşletmeler zaten yıl içinde aylık, üç aylık beyanname vermekle yükümlüler... Ve yeni yılda 2022 geliri üzerinden verecekleri yıllık beyannameleri için gerekli dokümanlar da; profesyonel ellerde, mali müşavirler ve muhasebe çalışanları aracılığıyla hazırlanıyor.
BELGELERİNİZİ GÖZDEN GEÇİRİN
Yılda bir kez gelir beyanında bulunan vatandaşlar içinse süreç daha kritik. Kira geliri elde eden mülk sahipleri, gayrimenkul-hisse satışından dolayı beyanname verecek kişiler... Beyana tabi ücret, kâr payı, faiz geliri elde edenler... Çoğunlukla profesyonel destek almadan bizzat elden/elektronik beyannameyle Maliye’ye beyanda bulunuyorlar. Vergiye tabi gelir elde eden vatandaşlar için vergi ayı-mart ayı geldiğinde, 2022 tarihli masraf belgelerini beyannamelerine yazarak daha az vergi ödeyebileceklerinden şimdiden yaptıkları masraflarının belgelerinin kendilerinde olup olmadığını gözden geçirmelerinde yarar var.
EĞİTİM VE SAĞLIK MASRAFLARI
Mart ayı geldiğinde; 2022 kazançlarını Maliye’ye bildirecek vatandaşlar aynı zamanda 2022 tarihli eğitim ve sağlık masraflarını gelirlerinden düşüp daha az vergi ödeme imkanına sahipler. Beyannamede (varsa) istisna ve giderler kazançtan düşülüyor öncelikle. Ardından beyannamenin indirimler bölümüne eğitim ve sağlık masrafları yazılıp daha az vergi hesaplanabiliyor. Özel okullara, özel hastanelere ödenen ya da hayat ve sağlık sigortası için ödenen tutarlar yasada yer alan sınırlar dahilinde vergiye tabi gelirden düşülebiliyor. Dolayısıyla bu masraflara ait belgeleri ödeme yapmasına rağmen henüz temin edemeyenler ilgili kurumlardan bu masraflarına ilişkin belgeleri edinerek dosyalamalarında yarar var. Eğitim ve sağlık harcamaları beyan edilecek gelirin (İstisna ve gider düşülmüş gelir) yüzde 10’uyla, sigorta poliçeleri yüzde 15’iyle sınırlı. Ödemeyi yapanın şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait birikim priminin alındığı hayat sigortalarına ödenen primlerin yüzde 50’si ile, ölüm, kaza, hastalık, sağlık, engellilik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta primlerinin yüzde 100’ü dikkate alınıyor. İndirim konusu yapılacak primlerin toplamı, beyan edilen gelirin yüzde 15’ini ve asgari ücretin yıllık tutarını da aşamıyor. (2022 yılı asgari ücretinin yıllık brüt tutan 68 bin 850 TL)
KİRA GELİRİ OLANLAR
Kira gelirlerine özel, gelirden düşülebilecek ‘belgesiz gider’ imkânı da var. Konut veya işyeri kira geliri elde edenler, gelirlerinin yüzde 15’ni gelirlerinden düşebiliyor. Belgesiz (götürü) gider, gelirden düşüldükten sonra ayrıca beyannamenin ‘indirimler’ satırlarına (varsa) bağış, eğitim ve sağlık masrafları da yazılıp, kalan tutar üzerinden (daha az) vergi hesaplanabiliyor.
Maaş hesabın bizde olsun, 7 bin liraya kadar promosyon verelim” şeklinde cazip teklif sunuyor bankalar. Emekli maaşının tutarına göre değişen ve üç yıla kadar taahhüt de içeren teklif sonrası banka şubelerinde emeklilerin ‘promosyon kuyruğu’ görülüyor son dönemde... Emekliler dışında çalışanlar için de bankalar promosyon veriyor. Emekliler; kendileri maaş alacakları bankayı seçerken, çalışanlar için işverenleri tercih ediyor maaş ödenecek bankayı... Dolayısıyla çalışanların maaş promosyonları (çoğunlukla) işverenlerine ödeniyor. Bankadan promosyon alanlar gelir elde etmiş olacağından bir yandan konunun vergisel yönü de merak ediliyor.
EMEKLİNİN DURUMU
Öncelikle emeklilerimizin durumunu açıklayalım. Bankaların direkt emeklilere ödediği promosyonlar için emeklilerin gelir vergisi (GV) veya Veraset ve İntikal Vergisi (VİV) ödemeleri gerekmiyor. Çalışanlar açısından ise maaşların bankadan ödenme zorunluluğu olduğunu hatırlatalım ilk olarak... İşçi sayısı beş ve daha fazla olan işletmeler çalışanlarının maaşlarını bankadan ödemek zorundalar. (Ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her türlü istihkakın bankalar aracılığıyla ödenmesine dair yönetmelik)
Çalışanlarının maaş ödemeleri için şirketler (çalışan sayısını da dikkate alarak) bankalarla pazarlığa oturuyorlar. Pazarlık sonucunda belli bir süre boyunca o bankadan maaş ödemeleri yapacaklarını taahhüt ediyorlar, diğer yandan banka da bu taahhüdün karşılığı (çoğunlukla) işletmelere ödeme yapıyor.
İŞVEREN NE YAPACAK?
- Şirketler, bankalardan aldıkları maaş promosyonlarını eğer çalışanlarına direkt aktarırlarsa (yalnızca aracılık yaparlarsa) vergiye tabi kurum kazançlarına promosyonu dahil etmelerine gerek kalmıyor.
- Şirketler, hiç kendi hesaplarına bu promosyonu almadan direkt çalışanlarına bu promosyonların bankadan transferini sağlarlarsa yine vergiye tabi kurum kazancıyla promosyonun ilişkisi kalmıyor.