Ben de aynı sektördeyim, kardeşim de. Nasıl oluyor da ben daha çok vergi ödüyorum? 45 bin lira benim ödeyeceğim, 30 bin lira kardeşimin ödeyeceği. 15 bin lira fark var resmen... Üstelik ben bir ay da erken ödüyorum. Herhalde Avrupa yakasında vergi oranları daha düşük değildir.”
Babaları işten elini çektikten sonra; dede yadigârı küçük pastaneyi kapatıp, birisi Bakırköy’de diğeri Kadıköy’de iki ayrı kafe kurarak ‘yola devam’ kararı alan iki kardeşten ağabey olanı söylüyor bu sözleri...
Doğal olarak herkes “aynı kâra/kazanca iki farklı vergi nasıl olur?” diyecektir. İki kardeş aynı sektörde olmasa da, birisi kafe işleten diğeri market işleten olsa da fark etmiyor. Şahıs işletmeleri (gerçek kişi) için vergi oranı (yüzde 15’den başlayıp) yüzde 35’e kadar çıkıyor. Şirketler (anonim veya limited) için vergi oranı ise sabit; yüzde 20. Dolayısıyla aynı kazanca iki farklı verginin nedeni; birisinin (Kadıköy Kafe) şahıs işletmesi olması, diğerinin (Bakırköy Kafe) ise şirket olmasından kaynaklanıyor. Şahıs işletmeleri gelir vergisi (GV) mükellefi olmak zorunda, sermaye şirketleri ise kurumlar vergisi (KV) mükellefi olmak zorunda...
2006 yılında KV oranı; yüzde 30’dan, yüzde 20’ye düşürüldü. (Daha da öncesinde yüzde 33’dü.) Yani 10 yıldır bu avantaj geçerli.
Mart ayı şahıslar (gerçek kişiler) için beyanname ayı. Önümüzdeki ay; nisan da, şirketlerin beyanname ayı. Bu iki ayda; 2015’de elde edilen kazançlar, beyan edilip üzerinden vergi hesaplanıyor.
Uzun yıllardır kızı Yağmur’la birlikte oturduğu evini asansör olmadığından ve kullanımı zorlaştığından satmaya karar vermiş.
Dileriz usta sanatçımız,
beklediği değere evini satar ve gönlüne göre yeni bir eve sahip olur.
Başlıktaki vergi/(verginin neden ödenmediğine) konusuna gelelim şimdi... Normalde evin alış değeri ile satış değeri arasında kazanç oluştuğunda bu kazanç üzerinden de vergi hesaplanır. “Türkan Hanım neden vergi ödemiyor?” sorusunun cevabı ise “Gelir Vergisi(GV) Kanunu’na göre alış tarihinin üzerinden beş tam yıl geçtikten sonra ev satıldığında ne kadar kazanç elde edilirse edilsin vergi ödenmiyor.”
5 YILDAN ÖNCE SATANLAR
Konut satışlarında ‘tapuda görünen satış değeri’ ile ‘fiili gerçekleşen satış değeri’ arasındaki farkı tespit eden Maliye’nin binlerce konut satıcısına yüklü cezalar kestiği yazmakta.
Tapuda gerçekleşen konut veya diğer gayrimenkul alım satım işlemleri Maliye için iki açıdan önemli. Birincisi; alım satım değeri üzerinden tapu harcı alınıyor. İkincisi; satıcının kazancı üzerinden Gelir Vergisi (GV) doğuyor. (Gayrimenkulün edinim tarihinden itibaren beş tam yıl geçtikten sonra satış yapılmışsa kazanç ne kadar yüksek olursa olsun vergi ödenmiyor.) Tapu harcı; satış işlemi sırasında devletin kasasına hemen girerken, Gelir Vergisi’nin (GV) kasaya girmesi ise satıcının beyanına bağlı. Satıcı, ertesi yılın mart ayında kazancını beyan etmesi gerekiyor. Satıcı; sattığı konuttan elde ettiği kazancı, Maliye’ye hiç beyanda bulunmamışsa veya düşük değerden beyanda bulunmuşsa sıkıntı burada başlıyor. Maliye; satıcının banka hesaplarına giren tutarı çok rahat tespit edebiliyor. (Tapu kayıtları ile eğer varsa kullanılan kredi arasındaki fark da rahatlıkla tespit edilebiliyor.) Tapu kayıtları ile banka hesabı arasında fark görüldüğünde de cezai işlem yapılıyor. Beyan edilmeyen kazanç için; yüzde 35’i bulan “Gelir Vergisi”, bir o kadar “vergi ziyaı cezası” ve ayrıca“gecikme faizi” isteniyor.
Peki cezai işlemle karşılaşmamak için ne yapmalı?
Birçok kez şahit oldum evin anahtarının bakkala bırakıldığına...
Müşterilerinin “Bizim kız okuldan döndüğünde evde olamayacağım, senden alır anahtarı” dediğini de “hafta sonu ben yokum, cumartesi kuzen gelecek, senden alır anahtarı” dediğini de çokça işittim...
Müşterileri için, yalnızca bir bakkal değil o. Düşünsenize, evin anahtarını, evin dışında kime emanet edebilirsiniz?
Güveniyor yani müşterileri bu müesseseye. Tabelasında da ‘Güven Gıda’ yazıyor zaten...Since 1975 (kuruluş tarihi).
MALİYE 2008’de köklü bir değişiklik yaptı. “Artık ‘tüm işyeri kiraları’ ve ‘500 TL üstü konut kiraları’ bankadan veya PTT’den ödenecek” dedi. Banka hesap hareketleri dışında ayrıca; tapu dairelerinden, elektrik ve doğalgaz dağıtım şirketlerinden, su idarelerinden (aboneliklerinden) beyan dışı kalan kira gelirlerinin tespitine yönelik veriler toplandı. Çatkapı denetimler de yapıldı. Maliyeci, kiracıya “ne kadar kira ödüyorsun?” diye sordu. Evsahibinin kira geliri Maliye’de görünmezken (veya düşük görünürken) kiracı “1.000 TL aylık kira ödüyorum” dediğinde, evsahiplerine yüklü cezalar gitti.
2008’den sonra Maliye radarını güçlendirdi, kira gelirinden dolayı beyanname veren kişi sayısı önce 1 milyonu, sonra 1.5 milyonu geçti. Kira kaynaklı vergi gelirleri her yıl katlanarak arttı...
2016 beyan dönemi de başladı... 2015’de elde edilen kira gelirleri için, Mart’ın 25’ine kadar gelir vergisi beyannamesi verilebilecek. Konu hassas... Beyannamesini süresinde vermeyip, Maliye’nin tespiti sonrası vergisini ödeyenler, yalnız vergi cezasına muhatap olmuyorlar ayrıca 3.600 TL’lik vergi istisnası avantajını da kaybediyor.
Üç gün boyunca; kira gelirlerinin vergi hesabını örnekleriyle inceleyeceğiz. Bugün ‘Konut Kira Gelirlerinin’ Beyanı...
Öncelikle; beyanname vermeyecek olan evsahiplerinden başlayalım. 2015’de yıl boyunca 3.600 TL’ye kadar konut kirası elde edenler için beyan da yok, vergi de yok. 3.600 TL’nin üstünde konut kira geliri olanlar beyanname verecek.