İçinde oyun var. Aşk oyunları bunlar.
Cilveleşme deyin isterseniz.
Hayvanlardan pek farkımız yok. Bunu görmek ve kabul etmek isteyene, o medeniyete varmışlara göre tabi.
Kadınlar da erkekler de oyun oynuyor; iyi oynayanlar kazanıyor, gerisi kaybediyor.
Yılların hayat arkadaşı, karı-koca olmuşluğu adına, ben, karım bazen vamp olsun isterim.
Başkasını bilmem, ben hafif meşrep görmem karımı vamp veya şehvet dolu diye.
Karım dediğim insan bu! Sevdiğim kadın.
Bana vamp olacak. Bana şehvetli olacak.
"Koynuma gel" diye yalvararak girmek istemiyorum karımın yanına! Ayıp mı bunu istemek veya beklemek?
Hiç zannetmiyorum.
Yahu ben yabancı mıyım? Kocanım!
Bana, kocasına, bir lütufta bulunurmuşçasına değil de, canı çekermişçesine sokulsun istiyorum karım o kadar.
Bunları yazmak bir yandan berbat, bir yandan da açık olmayı deniyorum.
Bir kere de karım benim yanıma sokulsun, o bana yanaşsın. Yok! İnatçılık mı, sözde utanç mı nedir ben çözemedim.
Kadın milletini kim çözmüş zaten?
Karımla takıştık, berbat bir zaman geçirdik. Çok uzun sürdü bu sefer ve inada bindirdik her şeyi. Hiç sevmediğim sıradan evli çift sendromu yaşıyoruz. Benim de tepem atık bu aralar, iş güç toplantı seyahat derken. Ben onu kırdım, o da beni kırdı. Aramız buz gibi oldu.
İlk ve tek göz ağrımız
Bana sorsanız, bize bizi yansıtıyor.
Karım “Doktor” diye tutturdu. Hadi dediği olsun “ya bir bildiği varsa” dedim, gittik doktora.
Kitaplar öyle diyormuş. Arkadaşları da öyle diyorlarmış.
Esas, Annesi öyle diyormuş! O zaman kesin gidilecek.
Karım annesinin söylemlerini kanun gibi algıladığı için bu haldeyiz zaten!
Hep başkaları daha iyi biliyor.
Hele annesinin bilmediği ne var bilmiyorum!
Ulan dedim, birileri buna bir fon ayarlasa keşke.
Var mı gerçi bilmiyorum.
Hosteslerin de bundan memnun olduğunu sanmıyorum.
Sabahın köründe fıstık gibi nasıl olunur zaten hiç fikrim yok; ama bir erkek gözüyle bakınca da manzara kötü.
Bakımsızlık manzarası.
"Sana mı beğendirecekler" demeyin.
Hizmet sektörü böyledir. İnsan önünde olmak sorumluluk ister. Eleştiri alır, ne yapsa yaranamaz insan.
Dikkatle baktım, alıcı gözle derler ya, yahu resmen saçlar olmuş 5 çeşit renk.
Babalık dertlerim de var.
Siz aklınızı annelikle bozduğunuzdan, babalık nedir, nasıl baba olunur ve babalar neler çeker hiç bilmezsiniz.
Dış kapının dış mandalından farkımız yoktur sizin için.
Ne yaparsak yapalım o can bizden çıkmadığı için, dışlanırız: "Sen ne bilirsin be Adam?" durumuna düşeriz.
Zaten hamileliği de bilmeyiz.
Yaradılışımız utansın! Hani sanki hamile kalabiliyoruz da istememişiz gibi davranılmıyor mu hasta oluyorum!
Biz size göre babalığa bir tek eylem anında yararız.
Vur kaççıyız sanki.
Hayır tek işim buraya yazmak değil. Ne alaka?
Evet elbette bir ismim ve soyadım var. Haydaaaa! Söylemek istemiyorum. Karımın beni deşifre etmesini istemiyorum.
Hayır tuttuğum takımı da söylemeyeceğim. Çoğunluğun onsuz yapamadığı bir takımın SIKI taraftarıyımdır.
Evet erkeğim.
Hayır gay değilim. YUH! Amma acayipsiniz!
Evet aşığım.
Hayır travesti de değilim. Aklınıza nasıl böyle şeyler geliyor anlamıyorum! Ya da burada kasti tahrik var.
Evet müzik hayatımın en vazgeçilmez beşlisinden biri.
Diyelim ki, kadının biri hediye alınca sevildiğini anlar, birisi dokunulunca, birisi sohbet edince, birisi sevişince, birisi de onu sevdiğini söylediğinde.
Hangi kadının neyi nasıl anladığını tespit edeceksin kardeşim. Bu işin şakası yok.
Benim beklediğim karımın sadece olanı hatırlaması.
Hayatta olmaz.
Asla!
Bir Adam bir kadına sapık ve manyak olmadığı sürece zorla sahip olmaz kadınlar! Benden söylemesi.
Hele de karısına.
Çılgınca aşık olup evlendiği kadına asla yapmaz bunu. Aklı başında sağlıklı bir Adam karısının zevk almasından, kendisini istemesinden mutlu olur.
Adam pas almadan olaya atlamaz. Gol atmak için çok ince ortalar yapar, doğru; ama zorla değil! Zorla olsa Adamın da eli ayağı dolanır, penaltıları bile kaçırır.
Adam hayatının kadınını bulduysa ve uyumlularsa NAH gider o Adam başka kadına. O kadın da ihya olmuş bir hayat yaşar. Siz bu olayı daha önemsemeye durun...