Gazze’de öldürülen 10 bini aşkın insan, katledilen 4 bin çocuk bunların umurunda değil. Bir de Türkiye bunun karşılığında 30 milyar Euro alacakmış.
YALAN VE MAKSATLI
Türkiye, Filistinlileri getirecek iddiasının tümü yalan. Tümü maksatlı. Türkiye’nin çözüm bulma çabalarını sabote etmekten başka bir şey değil. Ayrıca Türkiye tam tersine Filistinlilerin, Filistin’de kalmasını istiyor. Gazzelilerin Gazze’den çıkarılmaması için çalışıyor. Gazze’yi boşaltıp, Filistinlileri Mısır’daki Sina Çölü’ne sürmek, Ürdün’e göndermek İsrail’in planı.
Mısır Devlet Başkanı Sisi, bu formüle şiddetle karşı çıktı. Savaşın Mısır’a sıçramasına neden olacağını savundu. Ürdün Başbakanı Khasawneh, “Ürdün, Filistinlilere yönelik sürgün girişimini savaş ilanı sayacaktır” diye açıklama yaptı.
Filistinlilerin Gazze’den çıkarılması İsrail’in amacı, ama Türkiye’nin, Mısır’ın, Ürdün’ün kırmızı çizgisi. Bu durumda milyonlarca Filistinli mülteci nasıl gelecek?
FİDAN-BLINKEN GÖRÜŞMESİ
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ABD Dışişleri Bakanı Blinken’la görüşmesinde bunu net bir şekilde ifade ediyor. Gazze’nin kuzey ve güney diye ikiye bölünmesine ve Gazzelilerin yerlerinden edilmesine karşı olduğumuzu ifade ediyor. Blinken da Gazze’nin ikiye bölünmesine karşı olduklarını söylüyor.
‘İNSANİ ARA’ FORMÜLÜ
İzmir başta olmak üzere bazı illerde belediye başkan adaylarını açıklamaya başlamıştı. Ama İstanbul ve Ankara en sona bırakılmıştı. Zaten İYİ Parti’nin ittifak yapıp yapmaması bu iki il için önemli.
Çünkü İYİ Parti ittifak yapmadığı taktirde; CHP, İstanbul ve Ankara’yı kaybedebilir.
CHP’de kurultay yapıldı. “Sırtımdan hançerlendim” diyerek Meral Akşener’i işaret eden Kılıçdaroğlu gitti, Özgür Özel geldi.
AKŞENER TEBRİK ETTİ
Özgür Özel’i ilk tebrik eden ise Meral Akşener oldu. İYİ Parti yetkilileri bunu ‘siyasi nezaket gereği’ diye izah ediyorlar ama bu bir beklenti oluşturdu.
Peki CHP’deki değişim İYİ Parti’nin kararını gözden geçirmesine neden olur mu? Meral Akşener’in cumhurbaşkanı adaylığına önerdiği Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş için il bazlı ittifak yapılmasını sağlar mı?
ÖZGÜR ÖZEL’İ İZLİYORLAR
İYİ Parti yöneticileri, “
Divana göre tribünlerin sağına Özgür Özel taraftarları, sol tarafa ise Kılıçdaroğlu’nu destekleyenler yerleşmişti. Tribünler hareketliydi. Karşılıklı sloganlar atıyorlardı. Deniz Baykal’la Erdal İnönü’nün, Deniz Baykal’la Mustafa Sarıgül’ün, Kılıçdaroğlu ile Muharrem İnce’nin yarıştığı kurultaylara özgü bir hava vardı.
SALON PERFORMANSI
Erdal İnönü sakin bir güçtü. Deniz Baykal’ın hitabeti güçlüydü. Şiir gibi konuşur ama seçimi Erdal İnönü kazanırdı. Deniz Baykal’ın karşısına dikilen Mustafa Sarıgül ise salondaki hırçınlıkları yüzünden kongreyi kaybetmişti. Muharrem İnce şiir gibi konuşmuştu ama Kılıçdaroğlu kazanmıştı. Özgür Özel ile Kılıçdaroğlu arasındaki fark kapandığı için salon performansları önemliydi. Bir de delegelerin tavrı.
DELEGELER KENDİNİ GİZLEDİ
Özgür Özel salona kendine özgü bir müzikle girdi. Özel’i destekleyenlerin bulunduğu tribün coşkuluydu. Delegelerden de destek vardı ama öyle ‘Özgür Özel kurultayı aldı’ dedirtecek bir görüntü vermediler. Demek ki taktikmiş. Kendilerini gizlediler. Hiç unutmam Özal Başbakan’dı. Kritik bir seçime gidiliyordu. Demirel meydanları dolduruyordu. Özal seçim otobüsünde değerlendirme yapıyordu: “Siz sessiz çoğunluğa bakın. Sonucu sessiz çoğunluk belirler” demişti.
CHP kongresinde de o oldu. Çünkü Kılıçdaroğlu salona girdiğinde delegelerin desteği daha yüksekti. CHP delegeleri imza verdi, alkışladı ama Kılıçdaroğlu’na oy vermediler.
BAY BAY KEMAL OLDU
Kazakistan’da Türk Devlet Başkanları Zirvesi yapılacak. İkinci yılını doldurmak üzere olan Rusya-Ukrayna savaşı da bu coğrafyayı daha yakından ilgilendiriyor.
TÜRK DÜNYASININ ÖZGÜL AĞIRLIĞI
Türk dünyası büyüyor. Türk dünyası güçleniyor. Siyasi ve ekonomik olarak ağırlığı artıyor. Karabağ’da üst üste iki kez elde edilen zafer Türk dünyasının özgül ağırlığını artırdı. O nedenle 10. Türk Dünyası’nın Astana’da vereceği mesajlar Gazze, Tel Aviv ve Washington açısından önemli olacak.
ZİRVEYE İLİŞKİN NOTLAR
Önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın programı ve zirveye ilişkin bilgileri paylaşmak istiyorum. Kazakistan temaslarında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar, Ticaret Bakanı Ömer Bolat ile Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu eşlik ediyor. Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım da heyette. Binali Yıldırım bu görevi üstlendiğinde Meclis’te ‘Hayırlı olsun’ demiştik. ”Artık Aksakallı oldum. Sözümü dinlersiniz” diye espri yapmıştı.
MİT BAŞKANI
MİT Başkanı İbrahim Kalın ve İletişim Başkanı Fahrettin Altun da gezide dikkat çeken isimler. MİT Başkanı Kalın’la uçak havalandıktan sonra selamlaştık ama kısa süre sonra görünmez oldu.
ERDOĞAN’IN TEMASLARI
Kılıçdaroğlu ise tam bir yalnız adamı oynuyor. A takımını seçimden sonra kaybetmişti. Şimdi de B takımı terk etmeye başladı.
İMAMOĞLU KARARGÂH KURDU
CHP bu hava içinde kıran kırana bir mücadelenin yaşanacağı bir kurultaya gidiyor. Ekrem İmamoğlu, Ankara’ya karargâh kurdu. Oteller, bürolar devrede. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin tüm imkânları seferber edilmiş durumda. Bugün il başkanları ile bir araya gelecek olan Kılıçdaroğlu ise umudunu Anadolu’ya bağlamış durumda.
DEĞİŞİM RÜZGÂRI ESİYOR
CHP’de sokak değişim istiyor. Kılıçdaroğlu gitsin diyor, ama Özgür Özel gelsin demiyor. Tekrar altını çizerek söylüyorum; Ekrem İmamoğlu aday olsaydı Kılıçdaroğlu aday bile olamayabilirdi. O kadar yani. CHP’nin tabanında değişim rüzgârı çok güçlü. Tek sorun Özgür Özel’in emanetçi damgasını yemesi ve liderlik için gerekli güveni verememesi.
DELEGE HESABI
Kılıçdaroğlu ve Özgür Özel’i destekleyenler delege hesabı yapıyor. Özgür Özel’in 570 delegeye ulaştığı söyleniyor. Ama bu yeterli değil. Kılıçdaroğlu’nun 750 delegeye sahip olduğu iddia ediliyor ama bu rakam inandırıcı bulunmuyor. Çünkü son günlerde taraf değiştirenler var.
CHP’de dananın kuyruğu kurultay salonunda kopacak. Her şey olabilir. CHP kurultayından sürpriz çıkabilir.
Kılıçdaroğlu açısından siyasi hayatının en kritik kongresi olacak. Çünkü Kılıçdaroğlu ile Özgür Özel arasındaki makas iyice daraldı. Özgür Özel adaylığını açıkladığında “En fazla 400 oy alır” deniliyordu. Kılıçdaroğlu ile aralarında en az 300 oy farkından söz ediliyordu. Ama Kılıçdaroğlu’nun İstanbul kongresini kaybetmesinden sonra rüzgâr tersine döndü. Şimdi, “Kılıçdaroğlu en fazla 100 oy farkıyla kazanır” deniliyor. Ben ondan da emin değilim. Çok az bir farkla kazanırsa şükretsin.
İMAMOĞLU YİNE TRENİ KAÇIRDI
Neden böyle söylüyorum?
1- CHP’de değişim talebi çok güçlü. Partide Kılıçdaroğlu’nun seçim kazandıracağına inanç kalmamış.
2- Kılıçdaroğlu kalsın diyen az, gitsin diyen çok. Tek sorun Kılıçdaroğlu değişmeli diyenler, Özgür Özel gelsin demiyor.
3- Ekrem İmamoğlu aday olsaydı fark atarak kazanırdı.
Bana göre Ekrem İmamoğlu yeterince cesur olmadığı için hem cumhurbaşkanı adaylığı trenini kaçırdı hem CHP genel başkanlığı fırsatını değerlendiremedi.
Ama ekibine göre
Etmesi de gerekiyor. Çünkü İsrail, savaş suçu işlemeye devam ediyor. Savaşta dahi okulların, hastanelerin, ibadethanelerin, sivil yerleşim alanlarının, mülteci kamplarının vurulması yasaklanmış iken; İsrail başta hastaneler olmak üzere okulları, ibadethaneleri ve mülteci kamplarını hedef alıyor. Savaşta kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere siviller hedef alınamaz derken, İsrail sivilleri katlediyor. O nedenle Netanyahu başta olmak üzere İsrailli yöneticiler, Uluslararası Ceza Mahkemesi (kısaca UCM olarak kullanacağım) tarafından cezaya çarpıtılabilir. İsrail dışına çıktıkları zaman tutuklanmaları gündeme gelebilir.
SAVAŞ SUÇU İŞLİYORLAR
Uluslararası Ceza Mahkemesi soykırım, insanlığa karşı suçlar, savaş suçları ve saldırı suçunun faillerini yargılamakla yetkili.
İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze’de yaptığı katliam birçok açıdan UCM’nin yetki alanına giriyor.
1- Dördüncü Cenevre sözleşmesi savaş zamanında sivillerin korunmasını zorunlu kılıyor. Savaş zamanında sivillerin hedef alınmasını ise, savaş suçu olarak tanımlıyor.
İsrail şu ana kadar 3 bini aşkın çocuğu ve 8 bini aşkın sivili katletti.
‘HASTANELER VURULAMAZ’ DİYOR
2
SAVAŞ SUÇLARI MAHKEMESİ
İkinci Dünya Savaşı’dan sonra kurulan “Nürnberg Mahkemesi” bunun en meşhuru. ABD, İngiltere ve Rusya tarafından Almanya’ya karşı açıldı. Yahudilere karşı işlediği soykırım başta olmak üzere çeşitli suçlardan dolayı Hitler dönemi yöneticileri ve Almanya ağır şekilde cezalandırıldı. Bosna’daki soykırım nedeniyle dönemin Sırp komutanları ve son olarak Ukrayna savaşı nedeniyle Rusya Devlet Başkanı Putin savaş suçlusu ilan edildi.
HANGİ SUÇLAR SAVAŞ SUÇU
İnsanlığa karşı suçlar, soykırım suçu, savaş suçu sayılıyor. Kanıtlarını sunmak şartıyla devletlerin, Birleşmiş Milletler’in ve STK’ların başvurusu üzerine Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde savaş suçlarıyla ilgili dava açılabiliyor.
KANIT İSRAİL’DEN
İsrail’in, Gazze’de savaş suçu işlediği tartışılmaz bir gerçek. Üç bini aşkın çocuk öldürüldü. Aralarında savunmasız kadınların bulunduğu siviller katledildi. Yerleşim yerleri sürekli olarak bombalanıyor. Savaş suçlarının başında yer alan hastane, okul, mülteci kampı, cami ve kilise bombalandı. Saldırılarda yasaklanmış olan fosfor bombası kullanıldı. Bunlar savaş suçu.
TÜRKİYE NASIL MÜRACAAT EDECEK?
Benim burada üzerinde durmak istediğim nokta; Türkiye, bunu nasıl yapacak? Öncelikle siyasi duruş olarak Türkiye’nin bu tavrı çok önemli.