Yaşarken değerini fark etmek

Bu hafta armağan kitapları yazacağım. Genellikle, değerleri aramızdan ayrıldıktan sonra anısına kitap hazırlanır, bu da iki çeşittir. Biri yazarın, sanatçının, bilim adamının hakkında yazılanlardan oluşur; diğeri de onun adını taşır ama mesleğiyle ilgili incelemelerin toplandığı bir kitap çıkar ortaya.

Hangi adlar yer alacak yazımda?

Vedat Türkali, Şerif Mardin, Afife Batur. Üç isim de kendi dalında ayrı bir yeri olduğu herkesçe kabul edilen isimler.

Dikkatinizi çekecektir, üç armağan kitabın da sahipleri için biyografik notlar koymadım. Çünkü gerçekten bu üç ayrı türden üç önemli kişiye adanmış bu kitapların okunmasını istediğimden.

Değerleri tanımak için hiç olmazsa bu küçük çabayı gösterelim.

VEDAT TÜRKALİ’Yİ TANIMAK VE TANITMAK

Sebahat Özdemir, hazırladığı Vedat Türkali kitabının özelliğini Önsöz’de açıklıyor:

‘Bu kitap bir biyografi kitabı olarak hazırlanmadı, ancak Vedat Türkali’nin 85. yaşının küçük bir özetini yapmanın faydalı olacağını düşündüm.

Vedat Türkali Yılı’nın (Mayıs 2004-Mayıs 2005) en önemli özelliklerinden biri de, ülkemizde ilk kez onlarca kişi ve kurumun bir araya gelerek, yıllarca topluma çeşitli kanallarla öncülük etmiş, yol göstermiş, yaşadığımız koşulların daha insanca olması için savaşım yürütmüş, bir aydınına, bir sanatçısına, büyük bir dayanışma örneği göstererek böyle ‘bir yıl’ armağan etmiş olmasıdır.’

Vedat Türkali,
çok değişik türlerde eser vermiştir: Roman, tiyatro, senaryo, şiir.

Kitabın başında onun biyografisini okurken, düşündüğünü söyleyen, yazan, inancından, dünya görüşünden ödün vermeyen bir kişinin başına gelenleri, çektiği çileleri, bireysel Türkiye’nin aydınlar tarihinden de bir kesiti öğrenirsiniz.

Vedat Türkali kitabında; romanları hakkında yayınlanmış yazılardan seçmeleri bulabilirsiniz.

Emin Karaca’nın Polemikçi Vedat Türkali yazısı, sanırım onun hem tartışmacı kişiliğini, hem birçok konuda tutarlığının örneklerini göstermesi açısından benim ilgimi çekti.

Hiç kuşkusuz bu kitabın yeni baskısı yapılacak, yeni basımda edebiyatçıların çoğunlukta olmasını dilerim.

Vedat Türkali kitabı, size bir yazarın anatomisini sunuyor. Sanırım eserlerine yaklaşım konusunda da yararı olacak.

SOSYOLOG OLMAYI BAŞARMIŞ BÜYÜK BİR HOCA:

ŞERİF MARDİN


Şerif Mardin’e Armağan kitabını Ahmet Öncü-Orhan Tekelioğlu derlemiş.

Şerif Mardin’e Armağan’a Giriş yazısında onun sosyolojideki önemini şöyle belirliyorlar:

‘Hiç kuşku yok ki, modern Türkiye’nin en ciddi sosyologlarının arasında Şerif Mardin ismi ayrıcalıklı bir yere sahiptir. Çünkü Şerif Mardin bütün ‘peşin nosyonlardan kendisini bertaraf etmeye’ azami özen ve çaba göstererek, Türkiye modernleşmesini meydana getirmiş olan toplumsal ‘güçlerin’ birçoğunu gün ışığına çıkarabilmiş ender sosyal bilimcilerimizdendir.’

Taha Parla’
nın Şerif Mardin’in Türkiye Düşünce Tarihine Öncü Katkıları, onun getirdiği özgün bakışın, bilinenleri nasıl değiştirdiğini, nasıl başka açılar getirdiğini irdeliyor.

Hasan Bülent Kahraman’ın Türk Milliyetçi Romantisizminin Sonu: Kurucu Modernist İdeolojinin Dönüşümü ve Yazınsal Söylem’in 1980 Sonrası Edebiyat ve Post-Romantik Dönem, edebiyata yeni kuramlar ve yeni bilgiler açısından baktığından, benim okurlarıma salık vereceğim bir çalışma.

Türkiye’nin toplumsal yapısını anlama, kavrama, algılama açısından okunması gereken bir başvuru kitabı..

MESLEK PRATİĞİNE SIRTINI ÇEVİRMEYEN BİLİM EMEKÇİSİ:

AFİFE BATUR


Afife Batur’a Armağan çok güzel hazırlanmış bir kitap. İçindeki mimarlık ve sanat tarihi yazıları, uzmanlar dışında birçok kişinin de konuyu öğrenmesi, bir sanat sezgisi elde edebilmesi işlevini taşıyor.

Mimarlık dünyasında olanlar Afife Batur’un önemini, değerini çok iyi bilirler. Ancak bu kitabı okuyunca, onun çalışmalarını daha iyi anlayacağınız kanısındayım.

Afife Batur’un çalışmalarının listesini mutlaka okumalısınız, çünkü mimarlığımız üzerine nasıl çalıştığını, neler ortaya koyduğunu fark etmek için bu çalışmaları bilmeniz gerekir kanısındayım.

Doğan Kuban, Batur İçin Bir Önsöz yazısında bir cümle, onun yaşam felsefesini, meslek aşkını özetler:

‘Benim onun akademik yaşamında gözlediğim bugüne gelene kadar heyecanı azalmayan bir bilim adamı olmasıdır.’

Benim, daha çok kitabın Kültür Sorunları bölümü ilgimi çekti.

Jale Nejdet Erzen’in Kent Estetiği ve Kültürel Kapsam yazısı ile, Mehmet Özdoğan’ın Kültürel Mirasımızı Topluma Kazandırmak Yeni Açılımlar ve Sorunlar’ı mutlaka okunmalı.

KİTAPLARDAN

BU ÜLKE OKUTTU BENİ! (VEDAT TÜRKALİ)

Bu ülkenin yurttaşı olarak, acı çeken insanlarımız için ne yapabilirim, ülkemizi daha güzel, daha iyi günlere nasıl götürebiliriz? Temel sorunum bu oldu benim. Namuslu her yurttaşın yüreğinde olan o duyguyu içimde duydum ve bunu yerine getirmeye çalıştım ben de. Böyle bir sorumluluğu omzumda taşıyordum aslında. Çok yoksul kesimden geliyordum. Bu ülke okutmuştu beni. Üniversiteyi bitirdim bu ülkede. Evet bedava okudum! Bedava ne var ki bu toplumda? Evet, ben ödememiştim. Köyünde okul olmayan, çocuğunu okutacak, giderek doğru dürüst besleyecek gücü olmayan milyonlardan toplanan vergilerle, yoksul halkımız ödüyordu onu. Bir şansım oldu; bu bilince, bazı güzel rastlantılarla erken kavuştum ben. Hep bu acı çeken emekçi halktan yana olmanın yollarını düşündüm daha orta öğretim günlerinde. Arkadaşların bastırarak söyledikleri gibi, çağdaş, ileri bilimsel dünya görüşüne çok gecikmeden kavuştum. Ona çok şey borçluyum. Ülkemin insanlarına, daha geniş ufukta bakarsanız bütün insanlığın acı çeken kesimine el uzatmakla yükümlüydüm; bir şeyler yapmalıydık onlar için; insan olmamızın temel anlamı da buydu çünkü. Şair filan diyorlar, doğrusu şiiri pek becerdiğime inanmıyorum, şiir yazmak başka, şair olmak başka şeydir. Herhalde gönüllü sinema emekçisiyim, sinemasever dostlarımla epeyi bir şeyler yaptık; bir ölçüde başardık da galiba. Roman yazdım. Tüm yaptıklarımda, elimden gelinin en iyisini yapmaya çalıştım.

KİTAPLARI BİRER REHBER OLDU (ŞERİF MARDİN)

Şerif Mardin Türk siyasi düşüncesini (kendi deyimiyle, çoğunlukla ‘keçiboynuzu’ olsa bile) önemseyerek Avrupa/dünya siyasi düşüncesinin kavramlarıyla incelemiş, ‘biz bize benzeriz’ yollu milliyetçi devekuşluğuna itibar etmemiştir. Türkiye’de siyasi/felsefi düşüncenin yerli ve yabancı kaynaklarını, gelişmemişliğini ve bu gelişmemişliğin nedenlerini birçoğumuz Şerif Mardin’den öğrendik. Kendi hesabıma ben Gökalpizim ve Kemalizm’i incelerken Şerif Mardin’in Genç Osmanlılarının özellikle Jön Türklerinin rehberliğinde yola çıkmıştım. Şerif Mardin’in Türkiye düşünce tarihine katkısının üç planda gerçekleştiğini düşünüyorum. (1) Sistematik belgesel araştırma türünde öncü çalışmalar yapmak; örneğin ‘Genç Osmanlı Düşüncesinin Doğuşu’. (2) 1’in devamı ve aynı zamanda derinleştirilmesi olmak üzere ilk ciddi metin analizlerini yapmak; örneğin ‘Jön Türklerin Siyasi Fikirleri’. (3) Şerif Mardin, Türkiye’de sosyal bilimlerin ve kritik düşüncenin tıkandığı yerleri görebilmiş, nasıl açılabileceğini hem kendi çalışmalarıyla göstermeye, hem de etrafına teklif etmeye çalışmıştır.

YORULMADAN ÇABAGÖSTEREN BİLİM ADAMI (AFİFE BATUR)

Yaşamlarını tek bir konunun araştırılmasına adamış insanlar, çokluk üniversite hocaları arasından çıkar. Yine de, akademik basamakları çıkmak için gerekli minimumlar ötesinde araştırmalarını ömür boyunca sürdüren, çalışma konularıyla özdeşleşen çok araştırmacı olduğunu savlamalıyız. Ayrıca, bu konuyu toplum yaşamında daha anlaşılır, daha çok bilinen, özellikle tarih söz konusu olunca, daha çok sevilen bir kültürel statüye yerleştirmek için yorulmadan çaba gösteren bilim adamı da sınırlıdır. Afife Batur son saydığım gruptan bir araştırıcıdır. Meslek pratiğine sırtını çevirmeden, mimarlık tarihinin çağdaş mimarlık etkinliğinin bir parçası olduğunu göstermek için eksilmeyen bir tutku, büyük bir enerji ile çaba gösteren Batur, kanımca Türkiye’de üniversite öğretim üyesi olma açısından saygın bir davranışın temsilcilerinden biridir.

DOĞAN HIZLAN'IN SEÇTİKLERİ

Aslı Erdoğan Hayatın Sessizliği İş Bankası Kültür Yayınları

İngeborg Bachmann Radyo Oyunları YKY

Haz: Haşim Hüsrevşahi İran Edebiyatı Öykü Antolojisi Dünya Kitap

A. Holly Shissler İki İmparatorluğun Arasında İstanbul Bilgi Üniversitesi

R. Hakan Kırkoğlu Göklerin Bilgeliği Doğan
Yazarın Tüm Yazıları