Yalçın Bayer: Yarın 10 Kasım

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

Atatürk'e hoş geldin dediğimiz gün yarın. Her 10 Kasım'da hoş geldin derim Atatürk'e.

Hindistan'da, Filistin'de, Çin'de, Almanya'da ve Afrika'da onu görürüm.

Atatürk Haftası'nda çocukları dinledim.

13 yaşındaki Yağmur konuştu:

‘‘Atatürk'ü neden sevdiğimi bilmiyorum; ama seviyorum. TV'de Atatürk'e hakaret ediyorlar. Nedendir kimse bilmez. Hakaret edenler hapsi boyluyorlar. Keşke ömür boyu hapis yatsalar. Belki akıllanırlar. Onlar ya bilerek içeri giriyorlar ya da idam edilmek istiyorlar. 10 Kasım'da doğdum. O nedenle doğum günümü sessizce ve sade bir şekilde kutluyorum.’’

13 yaşındaki Başak konuştu:

‘‘Onu çekemeyenler, onu kıskananlar ve onu yaptıklarını yapamayanlar Mustafa Kemal içki içiyor, kumar oynuyor diye laf çıkardılar. Biz çocuklar, bu tür konuşmalara izin vermeyeceğiz.’’

14 yaşındaki Burcu konuştu:

‘‘Atatürk hakkında kötü sözler de duyduk. Bunlardan biri de sevgili kitabımız Kuran'ın bir sayfasını ezmesidir. Doğallıkla buna inanmıyorum. Ama inanıp da Atatürk'ten nefret edenler, laikliği önermesi yüzünden ona düşman olanlar bile var. Bence bunlar asılsız. Ben gözümle görmediğim hiçbir şeye inanmam.’’

Atatürk ve cumhuriyet düşmanları kuşatmış çocukları. Bu oyunu bozmak gerek.

Atatürk dün değildir. Bugün değildir. Yarındır.

Müslüman ülkeler, Atatürk'ün laiklik ilkesini benimsedikleri için geri kalmışlıktan kurtulamıyorlar.

Dünya, Ulu Önder'in barış ilkesi yaşama geçirilemediği için acı çekiyor.

Atatürk demek; barış, bilim, sanayileşme, özgürlük, bağımsızlık, roman, öykü, şiir, oyun, sinema ve sevgi demek.

Atatürk eskimez. Atatürk bitmez.

Atatürk'ün bitmesi demek, sanatın, sanayileşmenin ve aydınlığın bitmesi demek.

Süleyman EKİM-Bolvadin-AFYON

Türkiye kaçak et pazarı oldu

TÜRK ekonomisinde hayali ihracat olgusu kadar kaçak ithalat da önemli bir yer tutuyor. Özellikle güney sınırlarımızdan yapılan kaçak et ithalinin değeri trilyonları buluyor.

Yıllar önce hayvancılığımızın canına okundu. Güney sınırlarımızdan hayvan ihraç edilirken, artık son yıllarda kaçak et pazarı olduk.

Resmi rakamlar ihracatımızın % 37.6'sının kaçak olduğunu gösteriyor. Emin olun ki, o kadar da kaçak mal giriyor Türkiye'ye... Bunlardan biri de vahim bir hal alan kaçak et olayı... Bu etler hangi sınırdan nasıl ve kimler tarafınan getiriliyor?

Baksanıza Bulgaristan'dan bile otobüs ve trenle yolcu beraberinde kilolarca et sokuluyor. Kapıkule'den geçen gün 1340 kilo işlenmiş et, bir vagonda yakalandı. Bunlar nerede pazarlanıyor acaba?

Asıl önemlisi Güney sınırlarına, et ithalatçılarına ve bazı politikacılara ciddi şekilde dikkat etmek gerekiyor!

Afiyet olsun ama sağlıksız, kontrolsüz et yiyoruz, birileri de ceplerini dolduruyor.

Memur sınavıyla bizi aldattınız

BİZLER 17.10.1999'da memurluk sınavına giren memurzedeleriz. Malumunuz sınava yaklaşık 1.5 milyon kişi girdi. Yaklaşık 400 bin kişi kazandı. İlk yıl en az 100 bin memur adayı alınacaktı. Ama sınavın üzerinden bir yıldan fazla bir süre geçti. Yalnızca 19 bin kişi işe başladı. Devlet büyükleri neden verdikleri sözlerinde durmuyor? Neden zamanaşımına uğratıyorlar? Bunların bu sınavı açmaktaki maksatları neydi halen anlamış değiliz. Bir an önce memurluğu kazanan adaylara kadro tahsis edilmesini istiyoruz. Şimdi emekliliği gelip de emekli olmayan binlerce memur var. Neden bunlar emekli edilip yerlerine yeni memurlar alınmıyor? Önlisans ve lisans mezunlarına fazla kadro tahsis edilmiyor. Bunların daha kalifiyeli, kültürlü, yetenekli ve başarılı olacaklarına inanmıyorlar mı?

Kadro bekleyen 370 bin memur adayı hükümete karşı demokratik tepkilerini neden göstermiyor?

Ali GÜVEN

Tebrikler Çağan

ORMAN Bakanı Prof. Nami Çağan, DSP İstanbul İl Başkanı Hasan Fehmi Yavuzalp'in şoförü Hıdır Engintepe'ye ormanlık alanın tahsis edildiğine ilişkin dünkü ‘‘DSP'liler kongre bekliyor’’ yazımız üzerine bir açıklama yaptı. Çağan şöyle diyor:

‘‘Orman sınırları içinde kum ve çakıl ocaklarının işletilmesi ruhsatı yöredeki orman idaresinin izni alınmak suretiyle valiliklerce verilmektedir. Yazıda sözü edilen kişiye belirtilen yerde kum ve çakıl ocağı işletme ruhsatı verildiğine ilişkin bir kayda rastlanmamıştır. Anılan kişiye 21.8.2000'de belirtilen yerde 49 yıllığına verilmiş bir özel ağaçlandırma izni vardır. Şu anda izne konu alanın ölçüm işlemleri yapılmakta olup taahhütname alındıktan sonra ağaçlandırma projesi yapılarak adı geçene yer teslimi yapılacak ve çalışmalara fiilen başlanacaktır.’’

Çağan, bozuk orman alanlarında özel ağaçlandırma yapmak isteyen gerçek ve tüzel kişilerden her isteyene Milli Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Seferberliği Yasası'na uygun olarak izin verildiğini, nitekim 2000 yılında izin sayısının 103 olduğunu bildirdi ve ‘‘Bakanlığımı sıkıntıya sokacak herhangi bir uygulama söz konusu değildir’’ dedi.

Sayın Bakan'ı ağaçlandırma çalışmaları nedeniyle yaptığı çalışmaları kutlamak gerek. Ancak bir il başkanının şoförünün 1160 dönümlük bir sahada ağaçlandırma yapacak kadar mali gücü varsa neden şoförlük yaptığı kuşku uyandırmaz mı? Ayrıca kimlere tahsis yapıldığını kamuoyu öğrense nasıl olur?

Yazıktır bu havaalanlarına

THY ve havaalanları ile ilgili yazılarınızı emekli bir pilot olarak ilgi ile izlemekteyim.

Yaz tatilinde Edremit Körfez Havaalanı'nı şöyle bir gördüm; milletin parasının toprağa nasıl gömüldüğünün basit bir misali... Havaalanı kanaatimce siyasi yatırım olarak yapılmış. Edindiğim bilgilere göre önce kısa bir pist ve kule yapılmış, sonra pist uzatılmış ve THY ile Dardanel Havayolları haftanın belirli günleri seferlere başlamış. Dardanel yolcu azlığı sebebiyle seferlerini iptal etmiş. 2000'de THY, haftada 2 gün herhalde 'bayrak' gösterme sebebiyle seferlere devam etmiş. Tahmini 30-35 kişinin görev yaptığı yani bütün gün boş oturduğu bu havaalanı kışın yani 8 ay atıl bir şekilde duracak. Belki bir iki küçük amatör uçağa hizmet verecek.

Esas meseleye gelelim:

Bu yıl meydan tel örgüsü yanına tahminen 9-10 km. uzunluğunda bir servis yolu yapılmaya başlanmış. Bu yolu yapmak için toprak tahminen 10 metre eninde, 80-90 cm. derinliğinde kazılmış, çıkan toprak başka bir yere taşınmış. Bu harfiyatın maliyeti nedir acaba? Şimdi bu çukur kum-çakır ile doldurulacak, sonra üstüne 10-15 santim kalınlığında mıcır dökülüp asfalt kaplanacak. Vergilerimizin toprağa nasıl gömüldüğünü görüyorsunuz. Ve yol bitince herhalde üzerinden tank geçmeyecek; bekçileri taşıyacak bir minibüs gidip gelecektir. Ayrıca bu yol üzerinde bol klimalı oldukça lüks bir kule yapılmış. 24 saat süreyle kaç kişinin çalışacağını siz hesap edin! Ve yılda en çok 4 ay, o da haftada 2 uçağın inip-kalktığı bu meydanın masrafını hesaplayın.

Meslek icabı bu şekilde yapılıp 2-3 yıl sonra terk edilen bir sürü meydan gördüm. En yakın misali Manisa Havaalanı, şimdi üzerinde meyve-sebze kurutuluyor.

Size yazmamın nedeni, ilgilenirseniz hiç olmazsa bu açılan çukura kum-çakıl doldurmak için 3-4 trilyon para harcanmaz.

Mehmet ÖZGİRAY-Münih-ALMANYA

EDREMİT Körfez Havaalanı'nı gördüğümde, milletin parasının nasıl toprağa gömüldüğünü daha iyi anladım. THY, yazları haftada iki sefer yapıyor, Dardanel Havayolları da yolcu azlığından seferlerini kaldırmış. Şimdi tel örgüsü yanında, 10 metre eninde, 80-90 cm. derinliğinde uzun bir servis yolu yapılıyor. Buradan tank geçmeyecek; bekçileri taşıyacak minibüs geçecek. Bol klimalı oldukça lüks bir kule; 24 saatte kaç kişi istihdam edilecek? Ben eski bir pilotum; meslek icabı bu şekilde yapılıp 2-3 yıl sonra terkedilen bir sürü meydan gördüm. En yakın misali Manisa Havaalanı şimdi üzerinde meyve-sebze kurutuluyor. Yazmamın nedeni, ilgilenilirse hiç olmazsa, bu açılan çukura kum-çakıl doldurmak için 3-4 trilyon lira harcanmaz.

Mehmet ÖZGİRAY-Münih-ALMANYA

REANULT Mais'e kızıyorum. Clion'la kaza yaptım, Küçükyalı'daki Oto Murat Servisi'ne götürdüm. Bu arada merkezden gelen kaportası değiştirildi. Daha sonra trafiğe çıktığımda kaporto uçtu, kontrolü kaybederek bariyere çarptım. Ölümden döndüm. Servis, kaportoda hata var deyince şikayet ettim. Gelen bir uzman, 'hata TEM'deki kavisten olmuştur' dedi. Merkezlerini birçok kez aradım, yanıt bile vermediler. Müşteri ilişkileri bakımından özensiz bu kuruma sorarım; bu olay yurt dışında olsaydı ne kadar tazminat öderdiniz acaba? Ben burada sigortamdan 1.3 milyar ödedim.

Didem AKIN-KÜÇÜKYALI

HADIMKÖY'de çalıştığım firmam, beni zaman zaman ihracat yüklemelerinde gözlemci olarak, Ambarlı'daki Arkas grubunun Kumport limanına gönderir. 1 nolu istif sahasında açık yükleme yapılırken, limana forklifi kullanan operatör, dikkatsizliğinden ve fazla yükleme yaptığından üzerime pamuk balyası düşürdü. Bir organımı kaybettim, iki aydır hastanedeyim. Firmam tüm sorumlarımla ilgileniyor. Ancak ne Kumport, ne de işletmeci Arkas gurubuna ait Liman AŞ'den, durumun nedir diye sormadıkları gibi her türlü başvurumu gerekçesiz geri çevirdiler. İş kazasını SSK ve Çalışma Bakanlığı'na bile bildirmemişler. Dilerim, AB'ye girdiğimizde bu tür sorumlular, gerektiği şekilde cezalandırılır. Yılmaz ŞEKER-İSTANBUL

Yazarın Tüm Yazıları