Uygunsuz bir adam...

Oktay EKŞİ

Kubilay Bey'in suyu, sanıyoruz ki siyaseten ısındı. Bundan sonra iflah ederse, şaşarız.

Kubilay Bey malum, Kubilay Uygun isimli milletvekili. Kendisi şimdi bağımsız.

Hayır bağımsız değil istikrarsız.

O kadar istikrarsız ki onun Afyon milletvekili olduğunu söylerseniz, yanılabilirsiniz. Çünkü imkân bulsa seçim çevresini bile -neyse ki Anayasa izin vermiyor- değiştirebilir.

Bu satırları içiniz burkularak ve herhalde yüzünüzde acıma dolu bir istihza ifadesi varken okuyorsunuzdur. Çünkü Kubilay Uygun isimli bu milletvekili ‘‘özgürce ve onurlu bir değerlendirme sonucu görüş değiştirme’’ hakkını öylesine kötüye kullandı ki, tiksinti duymamak imkânsız.

Bir milletvekili üç yılda altı kere parti değiştirir mi?

Değiştirirse bunun insan onuruyla, siyasi ahlakla, demokrasi inancıyla veya ülkeye hizmet aşkıyla açıklanması mümkün olur mu?

Maskaralık bundan ibaret olsa, ‘‘Kubi fıkraları’’ ile işi yarenliğe vurup ‘‘Bu da geçer’’ diyebilirdiniz.

Öyle ya... Yüce Meclisimiz neler gördü neler?

Seçmenini hastaneye bedava yatırıp sonra ‘‘hastane masrafı’’ diye ondan para alan milletvekilleri mi? Kredi komisyonculuğu yapanlar mı? Milletvekili arkadaşının imzasını taklit edip Başkanlığa verilmiş önergeyi geri çekenler mi? Yapı Kooperatifi kurup arkadaşlarını dolandıranlar mı?

Biz, milletvekili seçilebilmek için kendi partisinin listesini her şey bittikten sonra değiştirenleri de biliriz.

Yurtdışına uyuşturucu kaçırmak için, yanına gazetecileri alıp otomobille Avrupa gezisi düzenleyenleri de...

Ama Kubilay Uygun tüy dikti...

Nitekim son olarak Meclis'e devam etmemek için, sağlığı yerinde olmasına rağmen 20'şer günlük iki rapor aldığı ortaya çıktı.

Hadi özel hayatıdır karışmayalım diyelim ama... O sırada çapkınlık egzersizleri yaptığı da...

İlk yapılacak şey, bu adamın gerçekten sağlığı yerinde olmasına rağmen uyduruk bir raporla Meclis'e devamdan kaçtığı ortaya çıkarsa, onu devamsızlık yüzünden kulağından tutup Meclis'in kapısı önüne koymaktır.

Ama o yetmez. Bir de hiçbirimizin üzerinde durmadığımız öteki boyutu var işin:

Sağlam bir adama hasta raporu veren doktorun neden ağır bir şekilde cezalandırılmadığını kim açıklayabilir?

Sadece doktorun değil. Bu konu üzerinde ayrıca duracağız ama bir yere imza atan bir kimsenin o imzanın sorumluluğunu taşıması gerektiğini nasıl öğreneceğiz, ne zaman öğreteceğiz?

---