Tarihi bilerek gündemde tutmak

BUGÜN Çanakkale Zaferi’nin doksan üçüncü yıldönümü.

Yıldönümlerini artık incelemelerle, araştırmalarla, romanlarla kutluyoruz.

Şu Çılgın Türkler kitabından sonra Turgut Özakman, Diriliş - Çanakkale 1915 kitabını da yayımladı.

Önsöz, Özakman’ın bu kitabı yazışının da gerekçesidir:

"Çünkü Çanakkale bir dirilişti, Türk’ün geri dönüşüydü. Milli Mücadele’nin ve Cumhuriyet’in habercisi, taç kapısı, arifesiydi, ’yeni Türkiye’nin önsözü’ydü."

Yeni kuşaklar, tarihi olayları bilimsel ve belgesel nitelikli kitaplardan okumak istiyorlar.

Romanlarda bile bilginin, belgenin varlığını arıyorlar.

Turgut Özakman’ın kitabının kapağında roman yazsa da, tarihin, belgelerin bir roman içinde nasıl kullanıldığını gösteriyor.

Halûk Oral’ın Arıburnu 1915 - Çanakkale Savaşı’ndan Belgesel Öyküler, tarih kitabında görselliğin de ne kadar önemli olduğunu kanıtlıyor. İnsan hikáyelerinden yola çıkarak farklı bir tarih çalışması yapıyor Oral bu kitabında.

Oral’ın çalışmasının başında yer alan; Zafer Toprak’ın Bir Çağa Damgasını Vuran Savaş: Çanakkale Harbi yazısını mutlaka okuyun.

Toprak, bu savaşın bizim ve dünya için önemini, çeşitli öğelerin ışığında değerlendiriyor ve Oral’ın çalışmasını da tanıtıyor:

"Halûk Oral’ın yazdığı bu kitap, bir ’mikro’ tarih çalışması. Ana hatlarıyla yukarıda verdiğimiz arka planın belirli bir mekána ve zamana indirgendiğinde ne denli gizil gerçekleri ortaya çıkardığını kanıtlıyor."

* * *

BU büyük savaş ve zafer, edebiyatımıza nasıl yansıdı?

Melike Nur Ötügen’in Edebiyatımızda Çanakkale Savaşları kitabında, edebiyatçılarımızın Çanakkale konusundaki duygularını dile getiren örnekler var.

Bir zafer elbette tarihiyle yaşar ama edebiyatta yer aldığı oranda da kitlelere yayılma gücü kazanır.

Mehmet Ákif Ersoy’un Çanakkale Şehitleri ile başlayan antoloji/derleme, Anılar - Mektuplar - Menkıbeler ile bitiyor.

Fahri Celál Göktulga’nın Düşmana İpucu Veren Eşşekler öyküsü, trajikomik yapıta gösterilecek güzel bir örnektir:

"Conkbayırı muharebelerini verdiğimiz sırada bütün yurdun da háli fena idi. İstanbul’da tava ekmeği yediğimiz, zeytinyağına pamuk dikip derse çalıştığımız devir. Şimdi bu anlatacağımız hikáyeyi daha iyi kavrarsınız."

Bir savaşın durumunu üç beş cümlede anlatan bir öykü.

* * *

ÇANAKKALE SAVAŞI üzerine yeni kitapları, yukarıda adını verdiğim yapıtları okuduğunuzda bu zaferin önemini hepimiz yıllar sonra daha iyi algılarız.
Yazarın Tüm Yazıları