Şu modaya bir an önce uyun 4x4’lerden hemen kurtulun

Geçen pazartesi bizim ekonomi sayfalarında vardı. Petrol fiyatlarındaki artış yüzünden (sayesinde!) Amerikalılar benzin hortumlayan dev arazi araçlarını bırakmaya başlamış.

Şimdi bu ekonomik dayatmanın çevresel ve sosyal faydaları var. Birincisi, benzin ve elektrikle çalışan hybrid otolara talep patlamış ki, bu fevkalade yeşil bir eğilim. İkinci fayda ise 4x4’süz kitlenin sinir katsayısına olan etkinin azalacak olması. Ne yazık ki bu eğilim şu anda sadece ABD için geçerli. Türkiye de dahil bütün Avrupa ülkelerinde bir kamyonsu patlaması yaşanıyor. Zengin, güçlü ve iri kıyım olduğunu kanıtlamak isteyen herkes ‘arazi’leniyor. Ancak Roma gibi dar sokaklı kentlerde bunları yoğun trafiğin dışında tutmak için girişimler var. Londra Belediye Başkanı ise 4x4 kullananların tamamını ‘dangalak’ ilan etmiş durumda...

Hani şu tekerlek taksa Hummer’a benzeyecek California Valisi var ya. Hani Terminatör filmlerinde oynayan aktör. İşte eyalette onun dışında Hummer kullanan ünlü hemen hemen kalmamış. Cameron Diaz, Brad Pitt, Jack Nicholson, Salma Hayek, Leonardo di Caprio, Harrison Ford filan Los Angeles bulvarlarında hep hybrid otolarla dolaşıyormuş. Tabii başka araçları da var, ancak benzin/elektrikle çalışan hybrid’leri de repertuvara eklemişler.

Aynı 1970’lerdeki ilk petrol şokundan sonra olduğu gibi, yükselen benzin fiyatları Amerika’yı bir yol devriminin eşiğine getirdi. O dönemde kuyrukluları bırakıp daha makul boyutlu otomobillere geçiş yapılmıştı. Şimdi ise hybrid otolara yönelik talep patlaması yaşanıyor. Öyle ki bir Toyota Prius’a kavuşmak için altı ay, Lexus RX 400 için ise bir yıl beklemek gerekiyormuş. Gerçi hybrid oto satışları, toplam araç satışının henüz yüzde birine bile ulaşmamış, ancak talep son iki yılda ikiye katlanmış. 2000 yılında 10 bin hybrid satışı yapılmış, tahminlere göre bu rakam 2008’de 1.2 milyonu bulacakmış.

ABD’de epeydir hakim olan başka bir eğilim de var; benzin yutan arazi araçlarını sırf Usame bin Ladin’e inat olsun diye kullanmama eğilimi. Bazı yurtsever Amerikalılar, ülkenin Ortadoğu petrolüne bağımlılığı azalsın diye daha az benzin tüketen araçları tercih ediyor.

FREUDYEN ANALİZ

Avrupa’da ise bambaşka bir tablo hakim. Çevremizdeki tablonun tıpatıp aynısı. Kent sokaklarına sığmaya çalışan 4x4 terörü İstanbul’dan Roma’ya, Paris’ten Londra’ya kadar uzanıyor. The New York Times’taki habere göre örneğin Romalılar, ister Toyota olsun, isterse Land Rover bu araçların tamamına ‘Amerikan’ diyor, kullananları görgüsüz buluyor ve bu araçların varlığı Amerikan düşmanlığını da körüklüyor. Ulaşım uzmanlarına göre yeryüzü kaynaklarını tüketen bu pahalı araçlar, ‘sorumluluk taşımayan bir güç ve statünün’ sembolü. Amerikan kültür emperyalizminin bir başka boyutu. Çevreyi diğer araçlara göre daha fazla kirletmelerinin yanı sıra Amerikan tarzı aşırılık ve yayılmacılığın sembolü olarak görüldükleri için de 4x4 karşıtı bir hareket gelişiyor.

Örneğin Roma’nın kent içi ulaşımından sorumlu Mario Di Carlo ‘Freud gibi olmak istemem ama, bence bu iri araçları kullananlar, ne kadar zengin, güçlü ve büyük olduklarını göstererek bazı eksik taraflarını kapatmaya çalışıyorlar’ diyerek iddialı bir psikiyatrik gözlemde bulunuyor.

Roma Belediyesi, bu araçların tarihi kent merkezine girişlerini kısıtlamaya çalışıyor ama Almanya, İngiltere ve İsveç’teki otomotiv sanayiinin baskısı yüzünden beceremiyor.

Belediye meclisinin hava kirliliğini de öne sürerek 4x4’lerin hareket alanını sınırlama girişimi İtalyan Arazi Araçları Federasyonu tarafından haksız bulunuyor. Çünkü neticede motorlu taşıtların tamamı havayı kirletiyor.

İtalya ve Fransa’da hükümetler, sera etkisine yol açtıkları gerekçesiyle 4x4’lere ek vergi konulması için yasa teklifleri veriyor. Sanayi baskısı nedeniyle tasarılar beklemede.

Paris’te ise belediye meclisi, trafiğin yoğun saatlerinde arazi araçlarının kent merkezine girişini engellemeye çalıştıysa da başarılı olamıyor. Karbondioksit emisyon hacimleri fazla olduğu için 4x4 sahiplerini kınama kararı çıkarmakla yetiniyor. Bir de Yeşiller Partili Belediye Başkan Yardımcısı Denis Baupin, 4x4’lere ‘Otomobil karikatürü’ diyerek hıncını alıyor.

Volvo’nun memleketi İsveç’in başkenti Stockholm’de de sol muhalefet arazi araçlarının kısıtlanması için hükümete baskı yapıyor. Ancak hükümet oralı olmuyor. Çünkü Volvo, XC90’ı üretiyor.

KRALİÇE’YE DE Mİ HAKARET

Londra’da ise arazi araçlarının takma adı ‘Chelsea traktörleri’, çünkü en yoğun biçimde bulundukları semt Chelsea. Belediye Başkanı Ken Livingston’un 4x4 sürücülerine yakıştırdığı sıfat ise ‘geri zekalılar’. Hem de Kraliçe’nin de bir Land Rover’ı olduğu halde. Hummer görenlerin ağzından çıkan ilk sözcük ‘İğrenç Amerikalılar’ oluyor. Şehir 4x4’lerine Karşı İttifak diye bir örgüt kuruluyor. Arazi araçlarına ‘naylon’ park biletleri iliştiren bu örgüt yürüttüğü kampanyada özellikle Hummer sahibi David Beckham’ı hedef alıyor ve bu caydırıcı unsurlar etkisini gösteriyor.

Sürücülerinden başka herkesin nefret ettiği araçların satışı, son on yıldaki iki kat artışa karşın, İngiltere’de bu yıl ilk kez düşüş gösteriyor. Uzmanlara göre İngiltere şu anda biraz da ABD’yi taklit ediyor.

4X4 GERÇEKLERİ

Çoğu 4x4 sürücüsü yüksekte daha güvende olduğunu söylüyor, ancak ABD’de her hafta ortalama bir anne ya da baba, geri geri giderken aracın arkasını göremediği için çocuklarından birinin ölümüne yol açıyor.

Sigorta sektörü verilerine göre, manevrası zor olduğu için 4x4’ler, diğer araçlara göre yüzde 25 daha fazla kaza yapıyor. 4x4’ün karıştığı bir kazada iki taraftan da sürücülerin ölüm ihtimali dört kat fazla.

4x4, 100 km’de 20 litre benzin harcıyor. Bir hybrid oto aynı mesafeyi 5 litre benzinle katediyor.

4x4’ler daha fazla karbondioksit saldıkları için sera etkisini, global ısınmayı tetikleyen araçlar. CO2 emisyonları küçük araçlara oranla dört kat fazla. Havayı kirleterek astım ve diğer hastalıklara yol açıyorlar.

KARŞI TEZLER

Bir süt ineği yılda 114 kilo metan gazı salıyor. Sera etkisi yaratan metan gazı, CO2’den daha öldürücü. Hesaplara göre bir inek de, bir Toyota Land Cruiser’ın verdiği zararın yüzde 70’i kadar zarar veriyor. Gübresinden çıkan gaz hesaba dahil değil. Toyota yasaklanacaksa inek de öldürülsün.

Avrupa üretimi 4x4’ler, Amerikan modellerine göre daha kompakt ve gaz emisyon hacimleri daha az.

4x4’ler diğer araçlardan daha büyük, gaz emisyon hacimleri de daha fazla değil. Toyota RAV4, Toyota Avensis’ten 805 mm; BMW X3, BMW 5 serisinden 276 mm daha kısa ve Mini’den 70 mm daha dar.
Yazarın Tüm Yazıları