Yunan Adaları’nın saklı ve dingin güzeli: Andros

Her şey bu yaz Yunanistan sahillerini keşfetme isteğimizle başladı. Yoğun araştırmalar sonucunda Andros adası çıktı karşımıza. Fotoğraflarıyla adeta gönlümüzü çaldı. Dedik ki bu adayı mutlaka görmeliyiz. Girit Kralı Radamanthys’ten adını aldığı söylenen Andros, Yunan Adaları arasında Atina’ya en yakın olanlardan biri. Mikonos, Santorini gibi adalarıyla bilinen Kiklad Adaları arasında yer alıyor ve Naxos’tan sonra ikinci büyük ada. Ulaşımı oldukça kolay. İstanbul’dan Atina’ya uçup, havaalanından Rafina Limanı’na giden otobüse biniyorsunuz. Rafina’dan ise iki saatlik feribot yolculuğuyla Andros’tasınız. Önce Atina’da vakit geçirmeyi planlıyorsanız, Rafina Limanı’na, Atina Victoria’da bulunan Ktel otobüsleri ile ulaşabilirsiniz. Feribot biletini önceden almanızda fayda var, biletler yavaş yavaş tükeniyor.

Atinalıların hafta sonu rotalarından biri olan Andros’un merkezi Chora. Yunan Adaları’nın pek çoğunda ana merkez Chora olarak adlandırılıyor. Aynı Andros’ta olduğu gibi. Burası dışında Batsi, Korthiou, Gavrio (feribottan Gavrio Limanı’nda iniyorsunuz) ve Agios Petros adanın diğer merkezi yerleri. Bu yerler arasında benim tavsiyem Batsi ve Chora. Hem konaklaması hem gezmesi çok keyifli iki yer. Batsi, daha çok deniz manzarasının keyfini çıkararak kahve içip, yemek yiyip yürüyüş yapabileceğiniz bir yer. Chora ise ziyaret edilecek pek çok yeri de barındırıyor.

Adada ulaşım için tavsiyem araba kiralamak. Ama gerçekten iyi araba kullanıyorsanız kiralayın. Çünkü genelde adalarda olduğu gibi yollar dar ve dolambaçlı. Özellikle bazı plajların yolları, yol demeye bin şahit lazım cinsinden. Araba kiralamayacaklar için limandan otobüs seferleri var. Pek çok merkezi yere gidiyor. Oralardan da bazı yerlere dolmuşlar var. Ulaşım için bir seçenek de taksi. Limanda feribottan indiğiniz yerde taksiler sizi bekliyor olacak.

Andros’u sıradan bir ada zannetmeyin. Meşhur deniz fenerinden, modern sanat müzesine, küçük şelalelerden muhteşem plajlara, sörften trekking alanlarına kadar herkes için bir şeyler var burada. Chora, zamanın denizcilikle uğraşan ailelerinin konaklarıyla çevrili ve tam sokaklarında kaybolmalık bir yer. Ayrıca her sokak harika bir deniz manzarasına çıkıyor. Chora’da görebileceğiniz yerlerin başında meşhur deniz feneri geliyor. Denizin ortasında, bir kayanın üzerinde yer alan deniz feneri, bu özelliğiyle Yunanistan’da tek. Bu fener aynı zamanda Yunanistan’ın ilk otomatik deniz feneri.

Modern sanata meraklıysanız Goulandris Modern Sanat Müzesi sizi bekliyor. Goulandris Ailesi tarafından 1979’da yaptırılan ve içerisinde kendi sanat koleksiyonlarının yer aldığı müze, aynı zamanda yıllar boyunca Picasso, Kandinsky ve Matisse gibi önemli sanatçıların eserlerini sergilemiş. Denizcilerin koruyucusu olarak bilinen ve bir kayanın üzerine yapılmış küçük şapel Panagia Thalassini ise tam fotoğraflık. Bunların dışında Chora Kalesi’nin kalıntılarını, Denizcilik Müzesi ve Meçhul Denizci Meydanı’nı, Arkeoloji Müzesi’ni, nadir kitaplara ev sahipliği yapan Kairis Kütüphanesi’ni, adanın koruyucusu kabul edilen Theoskepasti Kilisesi’ni görebilirsiniz. Chora dışında ise Paleopolis kalıntılarını, Kiklad Zeytin Müzesi’ni, Zagora Geometrik Yerleşimi’nin kalıntılarını ziyaret edebilirsiniz. Ada aynı zamanda küçük şelaleleri ve kaynak sularıyla da biliniyor. Yunanistan’ın su markası Sariza’nın da kaynağını görmeniz mümkün.

Gelelim adanın en güzel özelliğine… Andros’u internette arattığınızda karşınıza çıkan fotoğrafların yüzde doksanı büyüleyici plajlara ait. Çeşit çeşit, mavinin en güzel tonlarında, kumluk, taşlık, her türlü plaj var. Önereceğim plajların başında Tis Grias To Pidima geliyor.  Gerçekten cennetten bir köşe gibi. Suyun rengi ve sahil muhteşem. Andros’un bir başka ünlü plajı ise Achla. Yunan Adaları arasında bile hatırı sayılır bir yeri var.  Ancak her güzelliğin olduğu gibi bunun da bir zorluğu var. Arabayla gidilmesi pek mümkün değil. Chora’dan tekneyle geçebilirsiniz. Bunların dışında Zorkos/Zorgos, Chalkolimnionas, Golden Beach, Vlychada, Andros Pyrgos, Vitali, Gialia, Lefki önereceğim başlıca sahiller. Ama ada cennet gibi koylarla dolu olduğu için, yolda giderken görüp, beğenip durabilirsiniz, pişman olmazsınız.

Yemek konusunda aslında pek bir şey söylememe gerek yok. Mezeler, deniz mahsulleri, balıklar… Zevkinize göre masayı donatın. Bir de buldunuz mu musakkayı kaçırmayın derim. Mekan olarak başlıca önerim Batsi’deki Stamatis. Bunun haricinde Als, Capriccio, Nostalgia, Endochora, Platanos, Sea Satin Nino tavsiye edebileceğim yerler. Biz Andros’ta dinlendik, keşfettik, büyülendik ve tekrar gelmeye karar verdik… Sakinlik, güzel plajlar, lezzetli yemekler ve keyif yapmak istiyorsanız doğru yerdesiniz.