Yok olmadan görülmesi gereken güzelik: Kamilet Vadisi
Bölgede yapılması planlanan hidroelektrik santralları (HES) sebebiyle yok olma tehdidi altında bulunan, Türkiye’nin insan eli değmemiş ender yerlerinden biri Kamilet Vadisi. Ve şimdi belki de bu doğa harikasını görmek için son fırsatınız...
Kamilet, Karadeniz’in son günlerde en çok tartışılan vadilerinden biri. Artvin’in Arhavi ilçesine 15 kilometre uzaklıkta bulunan vadi, Türkiye’nin en önemli doğal alanlarından biri. Fırtına Vadisi’yle birlikte, Avrupa’da korunması gereken ‘100 Sıcak Nokta’dan biri. İnsan eliyle dönüştürülmeye uğramamış olmasıysa en önemli özelliği.
Yaklaşık 11 bin bitki türüne ev sahipliği yapan Kamilet, bu sayıyla bile zaten Türkiye’nin en zengin biyolojik çeşitlilik gösteren havzalarından biri olduğunu kanıtlıyor. Burada yetişen bitki türlerinin yüzde 40’ı, tıbbi bitki özelliği taşıyor. Kırık ve devrik ağaçların çokluğuysa dokunulmamış bir doğaya sahip olduğunun göstergesi. Yaban hayat zenginliği bakımından da Türkiye’nin en çok çeşit barındıran bölgelerinden biri. Besin zincirinin en üst halkası olan ayı popülasyonunun en çok görüldüğü yerlerden.
FELAKETİN FRAGMANI
Doğası bu kadar zengin bir alan, maalesef tehlike altında. Bölgede yapılması planlanan üç adet HES, 30 bin hektarlık, el değmemiş bir doğa harikasını tehdit ediyor. Henüz yol çalışmaları sürecinde olmasına rağmen, doğa bunun zararlarını görmeye başladı bile. İki yıl önce vadinin şahikası olan Mençuna Şelalesi üzerinde yapılan yol çalışmaları sonucu, Kamilet’in berrak suyu uzun süre çamurlu aktı. Bu da özellikle şelalenin turistik cazibesini kaybetmesine neden oldu. Şelalenin döküldüğü doğal havuzsa organik madde birikiminin artışından ötürü yosunlarla kaplandı.
Yol yapımı ve HES çalışması şimdilik durdurulmuş vaziyette. Çevre korumacılar, aktivistler ve köylüler, el birliğiyle bu projelerin hayata geçirilmemesi için çaba sarfediyor. Diğer bölgelerden farklı olarak Kamilet, burada yaşayan hemen hemen tüm politik görüş ve grupların birlikte mücadele verdiği protestolara sahne oluyor. Yani herkes, bu doğa harikasını korumak için uğraşıyor.
Kamilet Vadisi, özellikle bu mevsimde en güzel zamanlarını yaşıyor. Yol çalışmalarının verdiği kısa süreli hasar, şimdilik doğa tarafından bertaraf edilmiş durumda. Ancak vadinin girişinde bulunan Çiftekemer Köprüsü’nün yanındaki yol çalışmaları, doğaya verilen zararın boyutunu ortaya koyuyor. Sadece o çalışma bile, Kamilet’in başına gelecek felaketin bir fragmanı gibi...
ŞELALE KEYFİ
Yine de yaşanan tüm bu olumsuzluklara inat Kamilet Vadisi, Karadeniz Bölgesi’nin yeni turistik cazibe merkezi olma yolunda ilerliyor. Vadinin girişinde bulunan, 18. yüzyıla ait Çiftekemer Köprüsü tam anlamıyla turist akınına uğramış durumda. Yan yana bulunan iki köprü, özellikle fotoğrafçılar tarafından büyük ilgi görüyor.
Köprünün az ilerisinde bulunan dar stabilize yol, 3 kilometre sonra sizi Mençuna Şelalesi’ne götürüyor. Özellikle hafta sonları ziyaretçi akınına uğrayan bölgede açılmış olan Mençuna Restaurant ve hemen yanıbaşındaki Mençuna Konakları, vadiye gelen konukları ağırlıyor. Şelaleye gitmeden önce burada bir mola verin. Ve hatta burada kalın... Ahşaptan yapılmış, tertemiz odalarda, sadece Kamilet Deresi’nin sesini duyarak mışıl mışıl uyuyacaksınız. Eğer mayonuz da yanınızdaysa şelalelerin döküldüğü yerlerde oluşan doğal havuzlarda yüzebilirsiniz.
KARAKOVAN FARKLI
Mençuna Şelalesi’ne ulaşmak için orman içinde 30 dakikalık bir yolculuk sizi bekliyor. Müthiş bir manzara eşliğinde yapılan yolculuğun sonunda 50 metre yüksekliğindeki şelaleye ulaşıyorsunuz. Bölgede irili ufaklı birçok şelale bulunuyor.
Kamilet Vadisi, muhteşem doğasının yanı sıra zengin bir mutfak kültürüne de sahip. Sadece vadide yapılan ve yabani dağ soğanıyla hazırlanan muhlamasının tadına mutlaka bakmalısınız. Ayrıca diğer tüm yemekler de yörede doğal koşullarda yetişen ürünlerden yapılıyor. Kaymak, tereyağı, yumurta, biber, fasulye, lahana... Hepsi bu el değmemiş vadide, kimyasal herhangi bir gübre kullanılmadan üretilen tatlar...
Vadinin en değerli ürünüyse bal. Türkiye’nin en güzel ve en sağlıklı ballarından biri burada üretiliyor. Zengin çiçek türleri ve bol miktarda kestane ağacı da bu vadideki eşsiz balın tadına tat katıyor. Ancak bölgenin gerçek bal üretim şekli, karakovan. Silindir biçimindeki kovanlar, bölgede sıkça bulunan ve lezzetli balı kilometrelerce öteden tanıyan ayılardan balları korumak için sarp kayalıklara, 20-30 metre yüksekliğe yerleştiriliyor. Bu eziyetli ve tehlikeli geleneksel bal üretim şekli, Kamilet’in balını da benzersiz kılıyor.
Kamilet Vadisi, el değmemiş zengin doğasıyla Türkiye’nin en güzel yerlerinden biri. Birçok endemik türü bünyesinde barındıran vadi, milli park olmayı çoktan hak etmiş. Ve milli park olursa, belki onu tehdit eden unsurlardan korunması mümkün olabilir. Burası, özellikle bisiklet ve fotoğraf sevenler için eşsiz bir destinasyon.
Bu muhteşem el değmemiş güzelliği mutlaka görün! Belki de ilginiz, bu vadinin yaşamasına sebep olacak!
NASIL GİDİLİR?
Kamilet Vadisi’ne gitmek için öncelikle Trabzon veya Batum Havalimanı’na varmanız gerekiyor. Oradan Arhavi’ye hem otobüs hem de dolmuş seferleri mevcut. Arhavi’ye geldikten sonra Kamilet Vadisi’ne 10-15 kilometrelik bir mesafe kalıyor, fakat burada toplu taşımacılık yok. Üç seçenek var: Taksi tutabilir, bisiklete binebilir ya da sıkı bir doğa yürüyüşüne hazırsanız, yürüyebilirsiniz. Tabii bu parkurun tamamını, münferit olarak arabayla da gidebilirsiniz.