Yeni model yeni rüya
BMW X5’i Almanya Münih Havalimanı’ndan teslim alıp, Avusturya Salzburg Saalfelden’e kadar yaklaşık 350 km’lik muhteşem dağ ve kar manzaralı yollarda ilk kez biz test ettik. Sonuç tam da ‘anlatılmaz yaşanır’ cinsten ?
Münih-Salzburg arası yolun en unutulmaz bölümü otoban biter bitmez köylerin sağlı sollu dar yollarda kıvrılmasıyla başlıyor. Evlerin her biri ayrı bir sanat eseri gibi yeşilliklerin arasında yer alıyor, camı açtığım anda uzun süredir soluyamadığım temiz havaya bolca maruz bırakıyordum kendimi. Söylenene göre, ‘sınıfındaki en iyi görüş alanını sağlayan’ bu kokpit sayesinde tüm bu muhteşem manzara, Almanya sınırları içerisindeki Walchen Gölü’ne gelince görsel bir şölene dönüştü. Diğer bir ismiyle Walchensee Gölü, Almanya Bavyera Alpleri’nin en büyük ve en derin göllerinden biri. Derinlik bazı yerlerinde 193 metreye varıyormuş. 16 kilometre kareye yayılan bu göl manzarası çevresindeki karlı büyük Alpler ile orman içerisinden gittiğim yol birleşince, aracı durdurup bu eşsiz manzara ve sessizliğin tadını çıkardım. Doğa bu bölgeyi kendinden fotoşoplu yaratmış, çektiğiniz resimlere ayrıca bir iyileştirme yapmanıza gerek yok.
Yeni X5 heybetli, büyük cüssesine rağmen binek bir BMW 4 çeker gibi davranıyor. En beğendiğim yeniliğiyse alçaltılmış kokpit ve tüm konsol unsurları. Aynı bir binek BMW’deki hatta onlardan daha alçaktaymış hissi veren, artık eskisinde olduğu gibi üstünüze üstünüze gelmeyen ve konsantrasyonu yola yönlendiren bu yeniliğe bayılmamak elde değil. Alçalmış kokpit ayrıca ön camdan içeriye daha fazla gün ışığı ve manzara girmesine olanak veriyor.
İlk fırsatta 220 km’yi görmek
Almanya’da belli otobanların bazı bölümlerinde hiç hız sınırı yok! BMW yetkilileri biz Türkleri bizden iyi tanıdıkları için aracın orta konsoluna, hemen otomatik vites kolunun sol tarafına “Max.240 km hızla gidiniz” ibaresi yapıştırmışlar. Bunun tek bir sebebi olduğunu düşündüm. Aracın üzerindeki lastikler Avusturya’daki karlı olmasını beklediğimiz yollar için kış lastikleri olarak seçilmişti. Ben de, hız sınırı olan kış lastikleri yüzünden olması gerektiği gibi, bu notu yapıştırdıklarını varsaydım. Bu da tabii ki hâlâ 240 km ve biraz altını benim için denenebilir kılan bir durumdu. Ve ilk fırsatta 220 km’yi gördüm. ‘Peki nasıl bir his?’in cevabıysa tek kelime: ‘Hiçbir şey’. Hız göstergesi 220 km’yi gösterirken sanki 120 km ile gidiyordum. Bu yükseklikteki bir ‘spor aktivite aracı’ (SAV), bir binek spor otomobilin konforunda yüksek hızları tolere edebiliyordu. Bu iyiydi ama hiç heyecan yoktu!
Arttırılmış konfor
X5’in bir önceki versiyonunu İstanbul’da test pistinde denemiştim, yerden yüksekliğinden dolayı virajlara biraz sert girdiğimde tecrübe ettiğim gereğinden fazla salınımı beni fazlasıyla rahatsız etmişti. Avusturya’ya vardığımızda konakladığımız Saalfelden’da harika bir pistle karşılaştım. Her türlü zemin şartlarının X5’lerin denemesine sunulduğu bu pistte bir tam günümüzü geçirdik. Yeni X5, daha önceki tecrübemle edinmiş olduğum tüm önyargılarımı sildi. ABS harici tüm yardımcı sistemleri kapatmama rağmen (hiç tavsiye edilmez), test pistinde 360 derecelik tam dönüşler yapmamın beklendiği, yaklaşık 3-4 cm su dolu kavşakta yaklaşık 40-45 km hızla dönerken, sadece yumuşak direksiyon hareketleriyle önden veya arkadan kaymasını engelleyebildiğim yeni X5’i çok kabiliyetli buldum.
Dış tasarım neredeyse aynı
Üçüncü nesil X5’in dış tasarımı eskisine göre pek değişmemiş. BMW’nin yeni dış tasarım konusunda çok konservatif bir yol izlediğini söylemek mümkün.
Elektrikli modeller i3 ve i8 gibi sıfırdan yeni modeller tasarlarken uçabilen BMW tasarımcıları, model yenilemeleri söz konusu olduğunda, o modelin kemik müşterilerini korkutmamak için eskiye sadık kalıyorlar. Ama X5 özelinde böyle olması kimin umrunda! BMW, yeni X5 ile sadık müşterilerine istediklerini tam olarak veriyor: İşlevsellik, düşük yakıt tüketimi, yüksek performans ve hepsinden öte benim şimdiye kadar BMW 7 Serisi harici pek şahit olamadığım ‘stabil konfor’.