GeriSeyahat Yastığı yeşil orman çarşafı mavi deniz Keramos
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Yastığı yeşil orman çarşafı mavi deniz Keramos

Yastığı yeşil orman çarşafı mavi deniz Keramos

Gökova Körfezi’nin güney sahilindeki Ören, mavi yolculuğun önemli duraklarından biri. Buraya ilk yerleşimi antikçağın mahir zeytinyağı, şarap üreticisi Karyalılar kurmuş, Keramos adını vermişti. Dar, virajlı yolu nedeniyle kolay erişilemeyen Ören bugün de geçmiş çağlardaki güzelliğini koruyor.

Birkaç yıl önce Gökova Körfezi’nin saklı cenneti Ören’e yalnızca gezi ve dinlence amacıyla gitmiştik. Ayda ancak birkaç gün esen kuzey rüzgârı karadan getirdiği sıcak havayla bizi kavurduğu için oradan ayrılmak zorunda kalmıştık. Oysa burası doğal bir klima. Kuzeyi zengin ormanlarla kaplı. Gökova Körfezi ise bir serin lodos gönderiyor ki, en yanık bağırlar serinliyor.
Bu kez öyleydi: Körfezin üfürgeci hep çalıştı. Yoğun sıcaklarda biraz oflayıp puflasak da, birkaç dakika içinde serinleyince bunu hemen unutuyorduk. Türkiye, güzel diyarlarıyla ünlü bir ülke. Her biri alımlı çalımlı pek çok yer var. İşte, yeşil-mavi bir göz, farklı bir nazar boncuğu: Gökova. Emsalsiz.
Ören, Gökova Körfezi’nin kuzey kıyılarının orta noktasında. Doğuya giderseniz Akbük’ü geçip Akyaka, Gökova’ya çıkarsınız. Batıya vurursanız, türkünün Halil’iyle kol kola Çökertme’den çıkıp, yine türküde düğün kurulan, Hacıgümüşoğlu nam yiğidi vurulan Karaova’dan geçip Bodrum/Güvercinlik’e varırsınız.
Ören’e kuzeyden inmek isterseniz, Milas çıkışındaki dörtyol ağzından doğruca güneye vurmanız yetecektir. Araya köylerin serpiştiği tenha coğrafyanın orman zenginliği ve güzelliği içinde huzur veren bir akışın büyüsünü bozan yalnızca termik santral görüntüleridir. Yoksa, 40 kilometrelik bu cennet yolunun nasıl bittiğini anlayamazsınız.
İstanbul, Ankara gibi büyük kentlerden gelecek olanların, Milas-Bodrum Havaalanı’nı kullanma seçeneği de var.
Ha, bakın, buraya denizden gelmek en güzeli. Mavi yolculuğun en önemli duraklarından bir burası çünkü. “Mavi yol”u kullanmayı bir öğrensek, bütün işler değişecek.

/images/100/0x0/55ea0e4bf018fbb8f8681149

ŞAİR ANDAY’IN YAZ MEKANIYDI

Bu kez Ören’e gidiş nedenim, Türkiye Yazarlar Sendikası ile Ören Belediyesi’nin ortaklaşa düzenlediği Melih Cevdet Anday Şiir Günleri ve Kültür Şenliği’ne katılmak, şair dostum İsmail Uyaroğlu’yla paylaştığım Anday Şiir Ödülü’nü almaktı... Tören öncesinde Anday’ın şiiri üzerine bir panel düzenlendi. Ödül, Sezai Sarıoğlu ve ekibinin konseri sırasında verildi.
Anday, 1985’ten ölümüne kadarki son 17 yılda yazlarını burada geçirmiş. Sahilde, şairin adına düzenlenmiş bir park, içinde de Melih Cevdet Anday anıtı var. Sözün kısası, Ören, Anday’ın anısına sahip çıkmış. Şenliğe adının verilmesi bile önemli...
Mitolojik kaynaklara göre, antik dönemde Dionysos ile Ariadne’nin oğlu, çömlekçiliğin babası Keramos’un adıyla anılıyormuş kent. Bir Karia yerleşimi Keramos. Zamanla bu ad değişime uğramış, Gereme şeklini almış. Gökova Körfezi’ne geçmişte Kerme Körfezi de dendiğine göre, Kerme de denilmiş olmalı. Kocaçay’ın üzerindeki antik su kemerlerinden ötürü bir dönem Kemerdere de denilmiş. Şimdi, harabe, kalıntı anlamına gelen Ören kullanılıyor artık. Körfez’e adını bağışlayan ise Gökova.
Kocaçay’ın zaman içinde alüvyonlarla doldurduğu denizin yerini genişçe bir ova kaplıyor bugün. Verimli, sulak, bitek topraklar. Ovanın hemen arkasında birer duvar gibi yükselen dağlar var. Onlara baktıkça kendinizi Antalya, Kemer civarında sanıyorsunuz. Yani tüm özellikleriyle Toroslar karşınızda. Görüntü aynı.

ESRARENGİZ YAPI

Keramos bu dağların eteklerine kurulmuş. Ovanın başlangıcındaki yükseltilerden ta gerilerdeki tepelere kadar uzanan bir kalenin kalıntıları bugün de görülebiliyor. Düzlükteki Agora ise özel mülkiyetler yüzünden yeni yerleşimlerle iç içe. Birçok kalıntının arkeologlar tarafından incelenmesi ve her birinin adlı adınca, işlevleriyle anılır olması gerekiyor. Örneğin, bedesten gibi silindirik bir yapı var. Sağında solunda odalar yer alıyor. Henüz ne olduğu saptanamamış. Kapalı bir çarşı mı? Bir toplumsal mekân mı? Ben orayı görünce Bergama’daki Asklepion’u anımsadım. Bir şifa merkezi olmasın? Arkeologlar, bilim adamları karar verecek buna. Bunun içinse çalışma gerek.
Belediye Başkanı Kâzım Turan, tarihi değerlerin farkında. Örenli genç arkeolog Ersan Yavuz’u kadrosuna almış. Bize de bu yerleri Yavuz gezdirdi. Kendi aracımla dolaşmayı kurmuştum ama o yamaçları kılavuzsuz dolaşmak neredeyse olanaksızmış.
Antik kalıntılarla dolu yamaçlarda dolaşırken, hemen altımızdaki “köy”den, Ören’in sahiline uzanan yol gözüme ilişiyor. Sanki dünle bugün arasında uzanıp gidiyor.
Solda ise, Ören sahilinin başına dikilmiş heyula gibi duran Kocadağ var. En yüksek noktası 640 metre. Yamaç paraşütçülerinin atlama yeri. Hava akımları itibarıyla her mevsim, güvenli bir biçimde atlamak mümkünmüş.

DENİZİ DERİN, SUYU TEMİZ

Ören halkı, bugün tarihle iç içe, yan yana, koyun koyuna yaşıyor. Bazı tarihi yapılardan ev olarak kullanılanları bile var. Ören sahili Kocadağ’dan batıya doğru uzanan geniş bir yay biçiminde. Kumu az. Plajı bir kilometreden uzun olsa gerek. Zemin çakılla kaplı olduğu için suyu daha berrak, tertemiz. Ancak su çabuk derinleşiyor. Dikkatli olmak gerek.
Oteller, lokantalar, dinlence ve eğlence yerleri sahilde. Diri, capcanlı bir hayat var. Sahiline Antalyalı Kibele Kitabevi 13 yıldır sergi kuruyor. Milaslıların iyi okur olduğunu bilirim. Demek Ören de oranın bir uzantısı...

TÜRKÜDEKİ ÇÖKERTME TURİZMİN HİZMETİNDE

Çökertme’den çıktım da Halil’im / Aman başım selamet / Bitez de yalısına varmadan Halil’im / Aman koptu kıyamet...
Türküde geçen Çökertme, Ören’in 20 kilometre batısında, kıyıyı izleyen, zeytinlikler ya da çam ormanları arasından kıvrılıp bükülen bir yolla ulaşılan kuytu bir koy. Rumlar zamanında Vasilika’ymış adı. Sonra Mezgit olmuş. Çökertme ise, köyden aşağıda, korunaklı bir koy, mavi yolculuğun vazgeçilmez limanı. Koy boyunca pansiyonlar, restoranlar sıralanmış. Adı sizi çağıran Gelin Dostlar’da kadınlar özgün yerel halı dokuyor, mantı, gözleme, sarma, dolma gibi yerel yiyecekler hazırlıyor.

False