Yazı ve fotoğraflar: Erol IŞIK
Son Güncelleme:
Vizesiz Yunan adaları turu
Türkiye’nin üç cruise gemisinden biri olan Samsun’la Yunan Adaları turu bu yıl başladı. Tura katılanlar, vize almadan sadece pasaportlarını göstererek Yunan Adaları’nın keyfini çıkarıyor. Diğer ülke gemilerinin aksine, yolcuların adaları rahatça gezebilmesi için karada bulunma süresi minimum 10 saat ile 18 saate uzatılmış.
Turdaki duraklarımız şöyleydi: Yunanistan’ın başkenti Atina, bir volkanik patlamayla bugünkü krater görüntüsüne kavuşan Santorini, Ege Denizi’ndeki en hareketli gece hayatının yaşandığı Mikonos, çevresini saran kumsallarıyla ünlü Rodos, Akdeniz’in beşinci büyük adası Girit, Barbaros Hayrettin Paşa’nın dünyaya geldiği Midilli ve beyaz kumsalları ve şarapçılığıyla ünlü Samos...
AKROPOLİS’İ GÖRMEDEN PLAKA’YA UĞRAMADAN OLMAZ
Liman semti Pire, Batı uygarlığının beşiği kabul edilen başkent Atina’ya yaklaşık 45 dakika mesafede. Ulusal Arkeoloji Müzesi’nde Atina’nın Altın Çağı’na ait örnekleri görmek mümkün. MÖ 5. yüzyılda Perikles’in Atinalılar’ı ikna etmesi üzerine üç farklı tapınak ve bir anıtsal kapı olarak inşa edilmiş Akropolis harabelerini görmemek olmaz. Atina’daki antik kalıntıların hepsini görebilmek için 12 Euro’luk tek bir bilet yeterli. Ayrıca ünlü tavernalar semti Plaka’ya da uğramayı unutmayın.
Yunan Adaları arasında en çok, her yıl 1 milyonun üstünde turist ağırlayan Santorini’den etkilendim. Santorini Krateri’nin eşsiz günbatımı manzarasına karşı keyifli bir akşam yemeği yeme fırsatı buldum. Türkiye’de olsa böyle bir manzaraya karşı bir yemek için çok yüksek bir bedel öderdik ama beş kişi toplam 103 Euro (180 YTL) ödeyip çıktık. Santorini’yi bu kadar özel yapan coğrafi yapısı. 3500 yıl önce adadaki volkanın patlaması sonucunda adanın ortası sulara gömülmüş ve bugünkü hilal şeklini almış. Bazı arkeologlar kayıp şehir Atlantis’in burası olabileceğinidüşünüyor. Volkan en son 1956’da faaliyete geçmiş.
MİKONOS’TAKİ PLAJ ÇIPLAKLAR KAMPIYMIŞ
Mikonos, Ege Denizi’nin en hareketli gece hayatına sahip. Ada, duvarlarından rengarenk begonviller sarkan bembeyaz badanalı evleri ve rıhtımda yan yana sıralanmış yel değirmenleriyle ziyaretçilerini büyülüyor. 85 kilometrekarelik yüzölçümüne sahip (Bozcaada’nın iki katı büyüklüğünde) Mikonos’un yerel nüfusu 5 bin 500. Ada, 1453’ten 1832’ye kadar Osmanlı hakimiyetinde kalmış. Mikonos’un merkezi olan, büyük yolcu gemilerinin de yanaştığı Hora kasabasında keten ve dantel perdeler çok satılıyor. Kuyumcularda eski Bizans takılarının, galerilerde ise müzelerdeki antik objelerin kopyalarını bulabilirsiniz. Mikonos’ta sadece gece hayatı yok elbette. Gündüz, plajlar dolup taşıyor. Super Paradise adlı plajın, aynı zamanda bir çıplaklar kampı olduğunu söylediler ama ben daha mutaassıp Paradise plajını tercih ettim. Şezlong başına 4 Euro ödediğiniz bu plaja en çok gay çiftler rağbet ediyor. Adadaki en büyük sorun, sadece 27 adet taksinin bulunması. Yerleşik nüfusa orantılı ruhsat verildiği için bu sayı artmıyor. Geceleri taksi bulmak çok zor. Çünkü bu 27 taksi, 80 Euro alarak adanın öbür ucundaki havaalanına gidip gelmeyi tercih ediyor.
RODOS (Rhodes)
İsteyen müzeye, isteyen casinoya
Güneydoğu Ege’deki Oniki Ada’nın (Dodecanese) yönetim merkezi Rodos, çevresini saran kumsallara, yürüyüş yollarına ve canlı gece hayatına sahip. 400 yıl boyunca Osmanlı yönetimi altında kalan adada halen 2 bin civarında Türk yaşıyor. 1519’a kadar Rodos’ta yaşayan St. Jean Şövalyeleri’nin izlerini her yerde görmek mümkün. Arkeoloji Müzesi’ni ve Bizans Müzesi’ni gezmeniz şiddetle tavsiye edilir.
GİRİT (Crete)
İtalyan mimarisi hakim
Girit’te, Knossos, Faistos ve Gortis’teki arkeolojik kalıntılar görülmeye değer. Uzun yıllar Venedik Cumhuriyeti’nin yönetiminde kalan adada, İtalyan mimarisinin pek çok örneğine rastlanıyor. En önemli şehirleri Hanya, Kandiye (Heraklion) ve Retimnon’da halkın büyük kısmı zeytincilikle geçiniyor.
MİDİLLİ (Lesbos)
Barbaros’un memleketi
Yunanlılar ve tüm dünya tarafından, Lesbos adıyla bilinen bu ada ismini ünlü kadın şair Sapho’dan almış. Midilli ismi mitolojik kahraman Makaros’un güzel kızı Mitillini’den geliyor. Yunanistan’ın üçüncü en büyük adası. Meşhur Türk denizcisi Barbaros Hayrettin Paşa burada dünyaya geldi. Suyunun güzelliğinden dolayı en önemli uzo (Yunan rakısı) üretim merkezi.
SAMOS (Sisam)
Balığı ve şarabı muhteşem
Pisagor’un doğduğu bu ada, ormanlarla kaplı. Denizi muhteşem. Ada halkı balıkçılık ve şarapçılıkla geçimini sağlıyor. Burada çok güzel şaraplar tadabilir ve muhteşem balık ziyafeti yapabilirsiniz.
ProntoTour’dan arayıp "Haydi, Yunan Adaları’na gidiyoruz" dediklerinde müthiş heyecanlandım. Üstüne üstlük de vizesiz gidecektik. Eğlenceyi yarıda kesmek de yok. Programa göre adaları doyasıya yaşamak için uzun süre konaklanıyor. Yunan Adaları’nı gezeceğimiz Samsun, Türkiye’nin üç cruise gemisinden biri ve kaptanından aşçı yamağına personelin tamamı Türk... Turun önümüzdeki ilk tarihi 10 Ekim.
AKROPOLİS’İ GÖRMEDEN PLAKA’YA UĞRAMADAN OLMAZ
Liman semti Pire, Batı uygarlığının beşiği kabul edilen başkent Atina’ya yaklaşık 45 dakika mesafede. Ulusal Arkeoloji Müzesi’nde Atina’nın Altın Çağı’na ait örnekleri görmek mümkün. MÖ 5. yüzyılda Perikles’in Atinalılar’ı ikna etmesi üzerine üç farklı tapınak ve bir anıtsal kapı olarak inşa edilmiş Akropolis harabelerini görmemek olmaz. Atina’daki antik kalıntıların hepsini görebilmek için 12 Euro’luk tek bir bilet yeterli. Ayrıca ünlü tavernalar semti Plaka’ya da uğramayı unutmayın.
Yunan Adaları arasında en çok, her yıl 1 milyonun üstünde turist ağırlayan Santorini’den etkilendim. Santorini Krateri’nin eşsiz günbatımı manzarasına karşı keyifli bir akşam yemeği yeme fırsatı buldum. Türkiye’de olsa böyle bir manzaraya karşı bir yemek için çok yüksek bir bedel öderdik ama beş kişi toplam 103 Euro (180 YTL) ödeyip çıktık. Santorini’yi bu kadar özel yapan coğrafi yapısı. 3500 yıl önce adadaki volkanın patlaması sonucunda adanın ortası sulara gömülmüş ve bugünkü hilal şeklini almış. Bazı arkeologlar kayıp şehir Atlantis’in burası olabileceğinidüşünüyor. Volkan en son 1956’da faaliyete geçmiş.
MİKONOS’TAKİ PLAJ ÇIPLAKLAR KAMPIYMIŞ
Mikonos, Ege Denizi’nin en hareketli gece hayatına sahip. Ada, duvarlarından rengarenk begonviller sarkan bembeyaz badanalı evleri ve rıhtımda yan yana sıralanmış yel değirmenleriyle ziyaretçilerini büyülüyor. 85 kilometrekarelik yüzölçümüne sahip (Bozcaada’nın iki katı büyüklüğünde) Mikonos’un yerel nüfusu 5 bin 500. Ada, 1453’ten 1832’ye kadar Osmanlı hakimiyetinde kalmış. Mikonos’un merkezi olan, büyük yolcu gemilerinin de yanaştığı Hora kasabasında keten ve dantel perdeler çok satılıyor. Kuyumcularda eski Bizans takılarının, galerilerde ise müzelerdeki antik objelerin kopyalarını bulabilirsiniz. Mikonos’ta sadece gece hayatı yok elbette. Gündüz, plajlar dolup taşıyor. Super Paradise adlı plajın, aynı zamanda bir çıplaklar kampı olduğunu söylediler ama ben daha mutaassıp Paradise plajını tercih ettim. Şezlong başına 4 Euro ödediğiniz bu plaja en çok gay çiftler rağbet ediyor. Adadaki en büyük sorun, sadece 27 adet taksinin bulunması. Yerleşik nüfusa orantılı ruhsat verildiği için bu sayı artmıyor. Geceleri taksi bulmak çok zor. Çünkü bu 27 taksi, 80 Euro alarak adanın öbür ucundaki havaalanına gidip gelmeyi tercih ediyor.
RODOS (Rhodes)
İsteyen müzeye, isteyen casinoya
Güneydoğu Ege’deki Oniki Ada’nın (Dodecanese) yönetim merkezi Rodos, çevresini saran kumsallara, yürüyüş yollarına ve canlı gece hayatına sahip. 400 yıl boyunca Osmanlı yönetimi altında kalan adada halen 2 bin civarında Türk yaşıyor. 1519’a kadar Rodos’ta yaşayan St. Jean Şövalyeleri’nin izlerini her yerde görmek mümkün. Arkeoloji Müzesi’ni ve Bizans Müzesi’ni gezmeniz şiddetle tavsiye edilir.
GİRİT (Crete)
İtalyan mimarisi hakim
Girit’te, Knossos, Faistos ve Gortis’teki arkeolojik kalıntılar görülmeye değer. Uzun yıllar Venedik Cumhuriyeti’nin yönetiminde kalan adada, İtalyan mimarisinin pek çok örneğine rastlanıyor. En önemli şehirleri Hanya, Kandiye (Heraklion) ve Retimnon’da halkın büyük kısmı zeytincilikle geçiniyor.
MİDİLLİ (Lesbos)
Barbaros’un memleketi
Yunanlılar ve tüm dünya tarafından, Lesbos adıyla bilinen bu ada ismini ünlü kadın şair Sapho’dan almış. Midilli ismi mitolojik kahraman Makaros’un güzel kızı Mitillini’den geliyor. Yunanistan’ın üçüncü en büyük adası. Meşhur Türk denizcisi Barbaros Hayrettin Paşa burada dünyaya geldi. Suyunun güzelliğinden dolayı en önemli uzo (Yunan rakısı) üretim merkezi.
SAMOS (Sisam)
Balığı ve şarabı muhteşem
Pisagor’un doğduğu bu ada, ormanlarla kaplı. Denizi muhteşem. Ada halkı balıkçılık ve şarapçılıkla geçimini sağlıyor. Burada çok güzel şaraplar tadabilir ve muhteşem balık ziyafeti yapabilirsiniz.
ProntoTour’dan arayıp "Haydi, Yunan Adaları’na gidiyoruz" dediklerinde müthiş heyecanlandım. Üstüne üstlük de vizesiz gidecektik. Eğlenceyi yarıda kesmek de yok. Programa göre adaları doyasıya yaşamak için uzun süre konaklanıyor. Yunan Adaları’nı gezeceğimiz Samsun, Türkiye’nin üç cruise gemisinden biri ve kaptanından aşçı yamağına personelin tamamı Türk... Turun önümüzdeki ilk tarihi 10 Ekim.