GeriSeyahat Ve Tahrir'de bir Türk bakan
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Ve Tahrir'de bir Türk bakan

Ve Tahrir'de bir Türk bakan

BİNGAZİ/ANKARA - Türk bakan, Bingazi’de meydana Arapça seslendi. Libyalılardan karşılık geldi: “Biz burada, Atatürk’le birlikte savaştık...”

Tahrir Meydanı...

 

Arap Baharı’nın sembolü.

 

Zeynep GÜRCANLI
hurriyet.com.tr

Mısır halkının, başlarındaki diktatörlerden kurtulmak için ilk hareketleri, gösterileri başlattıkları meydan.

 

Aynı ismi taşıyan, aynı işlevi gören bir başka meydan, bir başka “Arap Baharı” sembolü Tahrir Meydanı da Libya’da, Bingazi’de var.

 

Ve bu meydanda, Tahrir’de, bir Türk bakan;

 

Ahmet Davutoğlu…

 

TAHRİR'DE BİR TÜRK BAKAN / FOTO GALERİ

 

Coşkulu halka konuşma yapıyor. Üstelik onların kendi dilinde, Arapça.

 

Birkaç cümle söylüyor Davutoğlu meydanda kurulan kürsüden, kendisini aşağıda çılgınca alkışlayan, Türkiye ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan lehine sloganlar atan kalabalığa.

 

“Ey Ömer Muhtar’ın çocukları… Selam olsun sizlere” diyerek, onların dilinde, Arapça, Libyalıların bağımsızlık mücadelesinin sembol ismi Ömer Muhtar’a atıfta bulunarak başlıyor konuşmasına. Ve devam ediyor:

 

“Türkiye ve Libya halklarının kadim tarihi müşterektir; kültürümüz müşterektir, geleceğimiz müşterektir. Libya’nın geleceği daha güçlü olacaktır....”

 

Alkışlar içinde iniyor kürsüden.

 

Daha sonraki sohbetimizde, bu olayı “planlamadan oldu” diyerek anlatıyor.

 

Gerçekten de resmi yemeğin olduğu otelden heyet olarak havaalanına gidiyoruz, diye çıktık.

 

Yolda, konvoy bir anda yön değiştirip, Bingazi’de Kaddafi’den bağımsızlığın sembolü haline gelmiş Tahrir Meydanı’na doğru döndü.

 

Bir anda kendimizi, çılgınca slogan atan, bize el sallayan, hatta gördükleri tüm Türk heyet üyelerine araçların camlarından çiçekler vermeye çalışan Libyalılarla sarılmış bulduk.

 

Araçlardan indik;

 

Libyalı güvenlik güçleri, etrafımızda adeta etten duvar ördüler;

 

Ancak ne mümkün kalabalığın coşkusundan ayrı düşmek;

 

Bir Libyalı kadın, beni tuttu; sarıldık. Türkçe “teşekkürler Türkiye” dedi.

 

Diğer tarafta, Bakan Davutoğlu geçerken önce Arapça, ardından İngilizce “Libya’ya özgürlük, Kaddafi defol” sloganları atılmaya başlandı.

 

Davutoğlu’nun kürsüye çıkmasının ardından ise, sloganlar da değişti;

 

“Teşekkürler Türkiye” oldu; “Teşekkürler Erdoğan” oldu.

 

Başbakan Erdoğan, burada da sembol isim. Davutoğlu konuştukça, kitleler coştu.

 

Çok zor indi kürsüden, çok zor bindik arabalara.

 

Biz ayrılırken, hala slogan atıyorlardı: “Teşekkürler Türkiye...”

 

PANOLARDA FRANSA, MEYDANDA TÜRKİYE

Ancak tüm bunların yaşandığı Tahrir Meydanı’nda, koca panolarda Fransa da vardı.

 

Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy’nin resminin bulunduğu panonun altında, “teşekkürler Fransa” yazısı, yine büyük puntolarla yazılıydı.

 

Gördük ki, Fransa Bingazi’de Libyalı muhaliflerin gönlünü kazanmış.

 

Benzer panolar, şehrin her yerindeydi; “Bir rüyamız var” yazılı, devrimcilerin fotoğraflarının olduğu panoların hemen yanında, “Yaşasın Fransa”, “Teşekkürler Fransa” yazılı panolar duruyordu.

 

Davutoğlu’nun ziyareti, Fransa’nın etkin olduğu Bingazi’ye, Türkiye’nin de “dönüşü” anlamını taşıyor aslında. Henüz panolarda Türkiye’ye dev teşekkür mesajları yok. Ama meydanlar, “Türkiye” diye inlemeye başlamış bile.

 

Davutoğlu’nun 92 kişilik heyetindeki kurumların, TİKA’nın, THY’nin, TPAO’nun, DPT’nin, Devlet Hava Meydanları’nın, Sağlık Bakanlığı’nın üst düzey yetkilileri, aslında Türkiye’nin, biraz geç de olsa, “geri dönüşünün” en somut göstergesiydi.

 

“BİZ BURADA, ATATÜRK’LE BİRLİKTE SAVAŞTIK...”

“Geri dönüş” sözcüğünü kullanmam boşuna değil.

 

Pek farkında değiliz ama bu yıl Bingazi Savaşı’nın 100’üncü yıldönümü.

 

Atatürk’ün de, kendisi gibi pek çok Osmanlı subayı ile birlikte, gizlice gidip savaştığı Bingazi burası.

 

Nitekim bu durumu, biz pek hatırlamasak da Libyalılar unutmuş değil.

 

Bakan Davutoğlu ile görüşmesinde, Libya Ulusal Geçiş Konseyi Başkanı Mustafa Abdülcelil’in bir cümlesi, tüm Türk heyetini duygulandırıyor.

 

“Biz burada, sömürgecilere karşı, Mustafa Kemal ile birlikte savaştık” diyor Abdülcelil.

 

Bir başka konsey üyesi söz alıyor toplantıda;

 

“Benim soyum, Karamanlılardan geliyor” diyor ve ekliyor: “Türkler olmasaydı, İspanya’da Müslümanların başına gelen, bizim de başımıza gelirdi. Orada Müslüman kültür adeta süpürüldü. Oysa biz, Türkler sayesinde burada, Bingazi’deyiz…”

 

MISIR’DA “ORTAK BAKANLAR KURULU”

Bingazi’den dönüşte, Bakan Davutoğlu Mısır’dan da bahsediyor;

 

Bingazi’den hemen önce gittiği Kahire’ye, beş ayda dördüncü ziyaretini yapmış Davutoğlu;

 

“21 Temmuz’da Sayın Başbakanımızla birlikte, yine geleceğiz Kahire’ye. Beş ayda, beşinci ziyaret olacak” diyor.

 

Başbakan Erdoğan’ın ziyaretine, sadece kendisinin değil, pek çok Türk bakanın da katılacağını, Mısır’daki yeni yönetimle “Ortak Bakanlar Kurulu” toplantısı yapılıp, “Stratejik İşbirliği Konseyi”nin” kurulacağını söyledi. Sordum; “Başbakan Erdoğan da Kahire’de sembol Tahrir Meydanı’ndan konuşur mu?”

 

“Bilemem” diyor Davutoğlu; “Bingazi’de durumu gördünüz. Hiçbir şey planlayarak olmuyor. Ben burada hiç planlamadan konuştum...” diyerek, böyle bir konuşma ihtimalinin önünü kapatmıyor.

 

“LİTMUS TESTİ” MISIR

Davutoğlu’nun Bingazi dönüşü söylediği önemli bir başka cümle ise şu: “Arap baharının başarısının sırrı Mısır’da...”

 

Açıklıyor bu cümlesini: “Mısır’da başarı olursa, diğerlerinde de olur. Çünkü Mısır, Arap dünyasında pek çok şeyi ilk yapan ülke...”

 

24 saat içinde yaptığımız, Ankara-Kahire-Bingazi-Ankara trafiğinin özeti şu: Türkiye seçimlerde ara verdiği dış politikaya, çok hızlı dönüyor.

False