Uluabat Gölü kıyısındaki Gölyazı köyü
Uluabat Gölü kıyısında doğa ile tarihin bir arada bulunduğu eşsiz bir güzelliğin içine yer alan Gölyazı, aynı zamanda Bursa’nın en zengin antik yerleşim yerlerinden biri. İlkbaharda yükselen sular nedeni ile gölün içinde kalan ağaçlar, yine bu sularda süzülen ördekler ve Arnavut kaldırımlı dar sokaklar; Antik Çağ'da Apalyont olarak bilinen bu koyun güzelliklerden yalnızca birkaçı.
Tümüyle sit alanı olan bölge, özellikle Apollan Tapınağı ve Kilisesi ile de biliniyor. Gölyazı Köyü, sabahleyin gölde kayıklarla balık avlayan, evlerin önünde ağ diken kadınları, göl kıyısında kurulan mezat yerinde balıkları satan erkekleri ile dikkat çekiyor. Gölde turna, sazan ve köylüler tarafından “Feki” adı verilen küçük bir balık türü yaşar.
Uluabat’ın simgesi olan kerevit ise bölge halkının geçim kaynağı olmaktan çoktan çıkarak anılardaki yerini almış durumda. Bursa’dan 42 kilometre uzaklıkta, Bursa-İzmir karayolunun 37’inci kilometresinden güneye saptığınızda, yol sizi Uluabat Gölü’ne götürüyor. Bursa’dan İzmir istikametine giderken Uluabat Gölü’nü gördükten 5 kilometre kadar sonra Gölyazı tabelasını görürsünüz.
Bu tabelayı görünce, sola dönerek zeytin ağaçlarıyla çevrili güzel bir yoldan 5 kilometre gittiğinizde, Gölyazı Köyü’nün girişine ulaşırsınız. İzmir tarafından Bursa istikametine gidenlerin ise gölü gördükten 25-30 kilometre sonra tabelaları takip ederek sağa girmeleri gerekiyor.