Üçüncü eviniz şale olsun

Dışarıda lapa lapa kar yağıyor. Siz de pencerenin yanındaki berjere gömülmüş bu hoş manzarayı seyrediyorsunuz. Şehrin o tatsız gürültüsünden uzaktasınız. Hoparlörden gelen klasik müziğe şöminede yanan odunların çıtırtısı karışıyor. Biraz önce yaptığınız kayak yorgunluğunu şarabınızdan bir yudum alarak atıyorsunuz.
Bu bir hayal dünyası mı? Hiç de değil. Çünkü bu şale keyfini artık Türkiye’de yapabilirsiniz. Çünkü şale kültürü Türkiye’ye de yerleşiyor. Gelir seviyesinin artmasıyla kışın keyfini daha konforlu çıkarmak isteyenlere yönelik modern şaleler ve kışlıklar inşa ediliyor.
Şaleler için en gözde bölge, Bolu ve çevresi. Özellikle Abant Gölü etrafındaki köylerde lüks kışlıklar var. Bir kısmının inşası da sürüyor. Bu bölgenin şale trendinde öncülüğü üstlenmesinin birkaç sebebi var: Birincisi çam ormanlarıyla kaplı doğasıyla müstesna bir bölge. İkincisi ulaşım kolaylığı, hem İstanbul’a hem Ankara’ya yakın.
Bolu’ya 40 kilometre mesafedeki Gövem köyü ise şalelerin merkezi haline gelmiş durumda. Çam ormanları arasındaki Gövem’de Koç Ailesi’nden Mustafa Koç’un, STFA’nın üçüncü kuşak patronlarından Nur Taşkent’in ve de Vakko’nun patronu Cem Hakko’nun birer şale yaptırmasıyla durum değişti.
Bu zenginlerin öncülük etmesiyle Gövem’de geniş arazi içinde, bol
odalı ve güvenlikli benzer evlerin fiyatları da hızla yükseldi. Bolu civarında faal bir emlakçı bölgedeki kışlıkların fiyatlarının arazinin durumuna göre 500 bin ila 3 milyon euro olduğunu ileri sürüyor.

Beyazlar içinde kış keyfi

Şale kültürünün Türkiye’de bugüne kadar az gelişmesinin ilk sebebi ekonomik. Çünkü Türkler ikinci bir ev alabiliyorsa bunun sahillerde olmasını tercih ediyor. Yani ilk tercih kışlıktan ziyade yazlık için kullanılıyor. Ayrıca kışlıkların sürekli bakımını ve güvenliğini sağlamak da pek kolay değil. Çünkü Türkiye’de kış tatili özellikle çocuklu aileler için sömestr tatilindeki iki haftaya odaklı. Sadece bu süre için şale sahibi olmak bir lüks gibi görülüyor.

En lüksünü yapıyorlar

Mevcut kışlıkların yanı sıra Gövem Köyü’nün hemen yanında şalelerden oluşan bir site yaratılıyor: Mandra Village. Mimar Esen Talu’nun projesinde 125 ila 500 metrekarelik 25 şale yer alacak. Mimari estetiğin yanı sıra doğayla uyumlu olması planlanan Mandra Village’da beş yıldızlı bir yaşam tasarlanıyor. Henüz fiyatı belirlenmeyen şalelerin inşasının gelecek yıl tamamlanması planlanıyor.

Üçgen çatılar ve geniş kapılar

Şale, dağ evi olduğu için mimarisi de ayrı. En önemli özelliği dik üçgen çatıları ve geniş saçakları. Bazılarının kirişleri dışarıdan bakıldığında bile görülebiliyor. Veranda ve balkonlar da şalenin olmazsa olmazı. İç mekânların tavanları yüksek. Salonu, odaları son derece geniş.
Bir çarpıcı özellik daha var: Şale sahipleri aynı zamanda kayak gibi kış sporlarına da meraklı olduğundan giriş kapıları da normal evlere oranla daha geniş.

Avrupa’daki kiralık harikalar

La Ferme d’Angele Seez, Savoie (Fransa): Savoie bölgesinin cazibesi parke taşları, kürklü battaniyeleri, boynuzlu süs eşyaları, mumları ve ahşap yataklarıyla bu şalede tümüyle hissediliyor. Meşe ağaçlarının altında yıldızların aydınlattığı sıcak küvette rahatlamak mümkün. Kahvaltıda geleneksel krep, akşam yemeğinde tart, füme somon ve çilek çorbası servis eden garsonları sizi şımartmayı seviyor. Kayak hocası Olivier de kayılacak en iyi pistleri biliyor. Gecelik kişi başı oda fiyatı 160 euro.

Club med Valmorel şaleleri (Fransa): 2-3 veya 4 oda seçenekli. Özel kayak dolabı ve şömineleri, uşak ve bebek bakıcısı servisi mevcut. Saat 18.00’den sonra limitsiz şampanya ikramı var. 120 metrekare ısıtılmış kapalı havuzu, spor salonu ve Türk Hamamı var. Ocak ayında uşak servisi de dahil olmak üzere ultra her şey dahil 7 gece fiyatı: 4 kişilik 2 odalı şale: 15 bin 600 Euro.