Paylaş
Ali Ocakbaşı, Köşebaşı gibi markaların sahibi Akkomarka Restoran Topluluğu o kadar güzel, o kadar hayırlı bir projeye imza atmış ki, inşallah örnekleri çoğalır. Aziz Ebay Holding Yönetim Kurulu Üyesi Okan Akkaş ile geçtiğimiz günlerde yaptığımız sohbetin ana konusu da işte bu hayırlı proje oldu.
Aziz Ebay bünyesinde enerji, teknoloji, restoran ve catering şirketleri var. Restoranlar Akkomarka çatısı altında toplanmış. Bünyede 12 marka yer alıyor: Köşebaşı, Ali Ocakbaşı, Snob, Mr. Meat Stekhause, Perihan Meyhane, Ken Sushi& More, Yamo Sushi, Donkey, Allday, Umberto, Yemekhazır! veLokanta Safderun. Bu restoran devinin bünyesinde tam 54 şube var. Türkiye dışında Hollanda, Barcelona İspanya, Azerbaycan ve Özbekistan’ da faaliyetleri bulunuyor. Bunlardan Ali Ocakbaşı, Mr. Meat ve Snob ile Amsterdam’da, yine Ali Ocakbaşı ile Barcelona’da işletmeleri kendileri yaparken; Azerbaycan ve Özbekistanda ise Köşebaşı markalarını franchise şubeler ile yürütüyorlar.
Bu kadar büyük bir restoran yapısından arta kalan yiyecekleri bir düşünsenize... Her gün kilolarca çöpe gitmesi kaçınılmaz olan atık, ne kadar büyük bir kayıp. İşte tam da bu nedenle Akkomarka Topluluğu nefis bir projeye imza atmış. Gelin Okan Akkaş bizzat anlatsın:
“Sorumlu restoran hareketi adı altında bir oluşum başlattık. Gıda atıklarından mama ve gübre üretiyoruz. Bunları restoranların girişine koyuyoruz, müşteriler de alabiliyor, sokaktan geçenler de... Ataşehir’de bir tesis kurduk. Atıklar, günlük oraya gidiyor ve toplanıp paketlenip tüm şubelerimize dağıtılıyor. Talebe yetişemiyoruz. Ücretsiz olduğu için talep de çok oluyor.”
Anlayacağınız Ali Ocakbaşı’ndan, Köşebaşı’ndan çıkan atıklar sokaklardaki minik dostlarımız için bir ziyafete dönüşüyor. Ayrıca atıkların bir kısmı da organik gübre olarak bitkilere can veriyor. Tabii ki bu kadar çok yiyecek atığından bir formül yaratmak kolay iş değil. Okan Akkaş, “Ar-Ge’ye bayağı bir çalıştık. Mamalar aylarca denendi. Bazı hayvanlar yemiyor diye reçetelerini değiştirdik. İlk toplanan atıklardan mama üretmeye çalışıyoruz. Mamaların belli bir protein değerinde olması gerektiği için, buna uygun atıklardan mama oluşuyor. Protein değeri yeterli olmayanlar da gübreye dönüşüyor” dedi.
Akkomarka’nın ‘sorumlu restoran hareketi’ Beltur’un da dikkatini çekmiş. Protokol imzalanmış, Beltur atıklarını Akkomarka’ya teslim ediyor, onların ürettiği mamaları da kendi işletmelerinde dağıtıyor. Akkaş, “Şu an Anadolu yakasında başladık çünkü henüz Beltur’ların tamamına yetecek kapasitemiz yok. Onunla ilgili devamlı çalışma yapacağız” dedi.
Akkomarka mama ve organik gübreleri hem misafirlerine ücretsiz veriyor hem de HAYTAP stk’larla işbirliği yapıp ayda 4 bin canlıya beslenme desteği sağlıyor. Kompost gübreler ise özellikle kadın çifçilerin üretimlerini destekliyor. Başta da söyledim. İnşallah bu sorumlu restoran hareketine başka markalar da katılır, restoran atıkları artık çöpe gitmez, hayvanlar ve bitkilere can olur.
TOPLU YEMEKTEN RESTORAN ZİNCİRİNE
“Köşebaşı 1995’te Levent’te kurulmuş. Kurucularından biri babam Ali Akkaş. Altı ortak olarak başlamışlar. Daha sonra büyümüşler. Bugün geldiğimiz noktada Köşebaşı bizim 12 markamızdan biri.”
Okan Akkaş ve ağabeyi Volkan Akkaş babadan restorancı ama işe kurumsal yemek işiyle başlamışlar: “Köşebaşı babamın kurucusu olduğu ve onun yönettiği bir marka olarak hayatına devam ediyordu. Biz ondan bağımsız yemek işi kurduk. Önce bir şantiyenin yemeğini vererek başladık. Bugün Akkol; Turkcell, Coca Cola, Özyeğin, Sabancı gibi birçok firmayla çalışan Türkiye’nin en büyük birkaç yemek firmasından biri. Bu yemek firması ile ilgilenirken Ali Ocakbaşı markasını kurduk 2014’te Karaköy’de. Böylece toplu yemek dışında restoran işine de girmiş olduk.”
Akkaş kardeşler Ali Ocakbaşı’nın İstanbul, Amsterdam ve Barcelona’da şubelerini de açmış. Devamında da Köşebaşı’nda diğer ortakların hisselerini almışlar. İşin sonunda Köşebaşı’nın çoğunluk hissesine sahip olup gruba dahil etmişler.
ALİ OCAKBAŞI MEKSİKA YOLCUSU
Aziz Ebay Holding Yönetim Kurulu Üyesi Okan Akkaş, bugün 12 marka ile 55 restoran işlettiklerini söyledi. Hollanda’da üçüncü restoranlarını açtıklarını belirten Akkaş, “Türkiye, Azerbaycan ve Özbekistan’da toplam 24 franchise şubemiz var. Londra’da iki, Berlin ve Bakü’de birer, İstanbul’da beş ve İzmir’de iiki olmak üzere toplamda 11 franchise şube için görüşmeler sözleşme aşamasında devam ediyor. Bizi de şaşırtan gelişme, Meksika’dan enteresan talepler gelmesi oldu. O bölgede sanırım Türk dizilerinden ötürü Türkiye’ye ilgi çok. Türk kültürünü merak ediyorlar. Büyük ihtimalle Ali Ocakbaşı markamızla Meksika’ya gidebiliriz” diye konuştu.
Bu arada Okan Akkaş yeni projelerinden birinin de modernize edilmiş Türk kahvaltısı olduğunu söyledi. “Bizim muazzam bir kahvaltı kültürümüz var. Hiçbir yerde olmayan bu kültürü biraz yorumlarsak herkese tanıtıp fark edileceğine inanıyoruz. Bu projeyle hedefimiz Türkiye’nin yanı sıra Avrupa başkentlerinde de olmak. Hollanda, Barcelona Amsterdam ile başlayıp, devamında Londra pazarına girmek istiyoruz” diye anlattı projeyi.
FİYATLAR PAHALI MI
Okan Akkaş ile sohbetimizde konu restoran fiyatlarına da geldi. Akkaş, “Ali Ocakbaşı, Michelin Guide Türkiye seçkileri içine girerek Bib Gourmand ödülünü aldı. Bu ödül şehirde en uygun fiyatlara yenilebilecek ve en iyi restoranlara verilen ödül. Yani elimiz böyle çok yükseklere gitmiyor” dedi ve ekledi:
“Türkiye’de pahalı restoranlar var ama hepsine pahalı diyemeyiz. İşçilikler çok yükseldi, enflasyonun, yiyecek maliyetlerinin herkes farkındadır. Kiralarla ilgili davalar, kavgalar var. Restoranlara giren kişi sayı ciddi düştü. Ciro olarak restoranın ciroları azalmıyor, çünkü restoranlar altı ayda bir fiyatlarını enflasyona karşı güncelliyorlar. Ama kişi sayılarına baktığımız zaman ciddi düşüşler oldu.”
Okan Akkaş önümüzdeki ocak, şubat ve mart aylarının kritik olduğuna, özellikle İstanbul’da bazı restoranların zorlanıp sendeleyebileceğine de dikkat çekti.
Paylaş