Ayten SERİN
Son Güncelleme:
Uçağınızla geziye çıkmak sanıldığı kadar pahalı değil
Uçuş merakınız yoksa, seyahatte bu yöntemi tavsiye etmiyoruz. Galeria Alışveriş Merkezi’nin Yürütme Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Hasan Ardıç’ın hobisi uçmak. Uzun yıllardır amatör pilotluk yapıyor ve arkadaşlarıyla başka şehirlere uçup dönüyor. Ardıç için yolculuğun kendisi, vardığı yerden daha önemli. Hobisinin otomobil kullanmaktan pahalı olmadığını söylüyor: "30 bin dolara uçak almak mümkün. Otomobil benzini ile uçak benzini neredeyse aynı fiyatta. Kalkış ve inişlerde havalimanı ücreti, otopark ücretine yakın. 15 YTL’den fazla ödenmiyor."
"Bu çok eski bir aşk. Uzun yıllardır en sevdiğim şey" diyor Hasan Ardıç (51). Şirket yönetmeyi çok sevse de, hayatında uçmanın yeri ayrı. Pilotluk hobisi 1990’ların başından beri var. Uçmayı çok seviyor bunun için bazı günler 04.30’ta kalkıp 05.00’te havalimanında oluyor. Uçağı hazırlamak, uçuş planının onayı gibi prosedürlerin ardından 06.00 gibi havalanıyor. Bazen arkadaşlarıyla birlikte İzmir Adnan Menderes Havalimanı’na inip, kahvaltı ediyor ve tekrar İstanbul’a dönüyor. Ardıç için önemli olan sadece uçmak.
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde öğrenciyken tercümanlık ve rehberlik yapmış, Amerikan Express’in ve bir Türk şirketinin Avrupa rehberliğini üstlenince yolcu olarak çok uçmuş. Sonra uçuş konusunu okumaya başlamış. 90’lı yıllarda Korhan Abay’ın teşvikiyle ve onun uçağıyla uçmaya başlamış.
Tek pervaneli uçak kullanıyor ama bunu geliştirip bundan sonra çift pervaneli ve ticari uçak gibi aşamaları birer birer yerine getirmek istiyor.
Kullandığı uçaklar genelde Cesna 172 Cesna 182 T ve benzer modelleri. Uçarken hoşuna giden şey değişken seçenekler, hareketli göstergeler arasından en doğruyu kurallarına ve disiplinine göre bir kerede bulabilmek: "Hálá hayattayım ve doğruyu bulabiliyorum. Bunun disiplinine uydukça daha da keyif alıyorum. İşin romantik tarafında değilim açıkçası. Evet bulutların üstünde olabiliyorum, kendimi çok özgür hissediyorum ama; en önemlisi, tüm dünyadan izole olmak, düşüncelerden uzaklaşmak. Ne iş ne seyrettiğiniz film ne okuduğunuz kitap geliyor aklınıza ne de sohbet edebiliyorsunuz. Hareketli bir hayatta müthiş dinlendirici bir hobi. Haftaya, pazar günü uçmayı düşünerek başlıyorum ve bu düşünceyle çalışıyorum. Eşimin de büyük bir anlayışı ve desteği var."
SİMÜLATÖR YAPTI
Ardıç bu merakı sayesinde evine bir simülatör de yapmış. Yolcu jeti Boeing 737 - 800’ün pilot kabinini oluşturmuş. 200’den fazla düğmesi ve göstergesi olan simülatörü, internete bağlayarak o anki hava şartlarında uçabiliyor.
Tek pervaneli uçağıyla ise neredeyse Türkiye’nin bilinen tüm büyük havalimanlarına inmiş: "Bizim havalimanlarımız çok düzgün, gündüz olmak şartıyla bütün havalimanlarına inebiliyoruz. İstanbul’dan kalkıp İzmir, Edremit, Dalaman, Antalya, Ankara gibi bir çok hava limanına gittik. Ya iş veya tatil amaçlı bir program oluyor ya da sadece gidip geliyoruz. Giderken dönüşü de düşünüp en fazla Dalaman’a kadar gidiyoruz. 2 saat 40 dakika sürüyor Dalaman. 1-2 saatlik bir kahvaltı veya yürüyüşün ardından geri dönüyoruz böylece havada 4-5 saat kalmış oluyoruz."
Hasan Ardıç bu hobinin sanıldığından çok daha ucuz olduğunu söylüyor: "İnanın bir otomobil fiyatına bu uçaklar. 30 bin dolardan başlayan fiyatlara satın almak mümkün. Muhtemelen dışarıdan çok lüks ve pahalı gibi görünüyor. Seneye bir arkadaşımla birlikte uçak almayı düşünüyoruz. 100- 150 bin dolarlık bir ortak uçak alındığında gerçekten bir otomobil fiyatına geliyor. Alacağımız uçak da bizi fevkalade tatmin edebilecek düzeyde. Yakıt fiyatı otomobil için aldığınız benzininki kadar, pahalı bir hobi gibi görülmemesi lazım. Havalimanlarına kalkış inişlerde 10 - 12 YTL ödeniyor. 15 YTL’nin üstünde değil havalimanı vergisi. Bugün otomobilinizi kaldırım kenarına bıraksanız bundan çok otopark ücreti ödersiniz. Hangar için aylık 500 dolar veya üzeri ödenir. Bu da bir otomobilin aylık otopark ücreti gibi. Park ettiğiniz aracın bir uçak olduğunu düşünürseniz çok da büyük masrafları yok. Bizim cihazlarımızın saat bakımları vardır, bakım ve yedek parça yıla yayarsanız çok masraflı değildir. Bir kırılma olmadığı müddetçe tekneyle karşılaştırılmayacak kadar hesaplı bir hobi."
YOLCU UÇAĞI PİLOTU KAPIMI ÇALDI DİNLENMEK İÇİN BİRLİKTE UÇMAK İSTEDİ
Geçenlerde Yeşilköy’de kalkış izni almak için tam 55 dakika bekledik. Trafik çok yoğundu. Tam karşımızda THY’nin mükemmel bir A340 uçağı vardı. Arkadaşıma, bunu kullanmayı çok isterdim, dedim. O da bana, onun içindeki pilot da emin ol senin yerinde olmayı istiyordur, dedi. Güldüm. Aradan 3 - 4 gün geçti, işyerinde kapım çalındı. Sekreterim bir pilotun geldiğini söyledi. Geleni tanımıyordum. Bu pilot bey aşağı yukarı söylediğim güzellikteki bir uçakta uçuyormuş. Sizin küçük uçakla uçtuğunuzu duydum ne olur bir hafta sonu beni de alır mısınız, diye sordu. Hafta sonları Almanya’da kalırsa küçük bir uçak kiralar, uçuşta dinlenirmiş. Uçuş bir hastalık herhalde. Allah şifa vermesin, memnunum bu hastalıktan.
BOĞAZİÇİ’NDE UÇMANIN KEYFİNİ HİÇBİR ŞEYE DEĞİŞMEM
Beykoz civarında uçup Karadeniz’e çıkmanın, Koç Üniversitesi üzerinden dönüp Atatürk Havalimanı’na doğru gelmenin keyfi büyüktür. Geçenlerde Boğaziçi’nin tam güneyinden Adalar ve Tuzla üzerinden İzmit Körfezi’ne uçtuk. Mükemmel bir manzaraydı. Dönüşte de Adaların ve Sarayburnu üzerinden Yeşilköy’e yaklaştık inanılmaz bir İstanbul manzarası çıktı karşımıza. Ayasofya, Sultanahmet Camii, Topkapı Sarayı, İstanbul Üniversitesi çok net görünen mükemmel yerler. Bandırma tarafına giderken Marmara Ereğlisi üzeri, Biga’ya doğru giderken adalar, onların üzerindeki sahil kasabalarını izlemek o kadar keyif veriyor ki bir anda inip orada olmak istiyorsunuz. Belki aşağıdan bakanlar da bizim yerimizde olmak istiyor.
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde öğrenciyken tercümanlık ve rehberlik yapmış, Amerikan Express’in ve bir Türk şirketinin Avrupa rehberliğini üstlenince yolcu olarak çok uçmuş. Sonra uçuş konusunu okumaya başlamış. 90’lı yıllarda Korhan Abay’ın teşvikiyle ve onun uçağıyla uçmaya başlamış.
Tek pervaneli uçak kullanıyor ama bunu geliştirip bundan sonra çift pervaneli ve ticari uçak gibi aşamaları birer birer yerine getirmek istiyor.
Kullandığı uçaklar genelde Cesna 172 Cesna 182 T ve benzer modelleri. Uçarken hoşuna giden şey değişken seçenekler, hareketli göstergeler arasından en doğruyu kurallarına ve disiplinine göre bir kerede bulabilmek: "Hálá hayattayım ve doğruyu bulabiliyorum. Bunun disiplinine uydukça daha da keyif alıyorum. İşin romantik tarafında değilim açıkçası. Evet bulutların üstünde olabiliyorum, kendimi çok özgür hissediyorum ama; en önemlisi, tüm dünyadan izole olmak, düşüncelerden uzaklaşmak. Ne iş ne seyrettiğiniz film ne okuduğunuz kitap geliyor aklınıza ne de sohbet edebiliyorsunuz. Hareketli bir hayatta müthiş dinlendirici bir hobi. Haftaya, pazar günü uçmayı düşünerek başlıyorum ve bu düşünceyle çalışıyorum. Eşimin de büyük bir anlayışı ve desteği var."
SİMÜLATÖR YAPTI
Ardıç bu merakı sayesinde evine bir simülatör de yapmış. Yolcu jeti Boeing 737 - 800’ün pilot kabinini oluşturmuş. 200’den fazla düğmesi ve göstergesi olan simülatörü, internete bağlayarak o anki hava şartlarında uçabiliyor.
Tek pervaneli uçağıyla ise neredeyse Türkiye’nin bilinen tüm büyük havalimanlarına inmiş: "Bizim havalimanlarımız çok düzgün, gündüz olmak şartıyla bütün havalimanlarına inebiliyoruz. İstanbul’dan kalkıp İzmir, Edremit, Dalaman, Antalya, Ankara gibi bir çok hava limanına gittik. Ya iş veya tatil amaçlı bir program oluyor ya da sadece gidip geliyoruz. Giderken dönüşü de düşünüp en fazla Dalaman’a kadar gidiyoruz. 2 saat 40 dakika sürüyor Dalaman. 1-2 saatlik bir kahvaltı veya yürüyüşün ardından geri dönüyoruz böylece havada 4-5 saat kalmış oluyoruz."
Hasan Ardıç bu hobinin sanıldığından çok daha ucuz olduğunu söylüyor: "İnanın bir otomobil fiyatına bu uçaklar. 30 bin dolardan başlayan fiyatlara satın almak mümkün. Muhtemelen dışarıdan çok lüks ve pahalı gibi görünüyor. Seneye bir arkadaşımla birlikte uçak almayı düşünüyoruz. 100- 150 bin dolarlık bir ortak uçak alındığında gerçekten bir otomobil fiyatına geliyor. Alacağımız uçak da bizi fevkalade tatmin edebilecek düzeyde. Yakıt fiyatı otomobil için aldığınız benzininki kadar, pahalı bir hobi gibi görülmemesi lazım. Havalimanlarına kalkış inişlerde 10 - 12 YTL ödeniyor. 15 YTL’nin üstünde değil havalimanı vergisi. Bugün otomobilinizi kaldırım kenarına bıraksanız bundan çok otopark ücreti ödersiniz. Hangar için aylık 500 dolar veya üzeri ödenir. Bu da bir otomobilin aylık otopark ücreti gibi. Park ettiğiniz aracın bir uçak olduğunu düşünürseniz çok da büyük masrafları yok. Bizim cihazlarımızın saat bakımları vardır, bakım ve yedek parça yıla yayarsanız çok masraflı değildir. Bir kırılma olmadığı müddetçe tekneyle karşılaştırılmayacak kadar hesaplı bir hobi."
YOLCU UÇAĞI PİLOTU KAPIMI ÇALDI DİNLENMEK İÇİN BİRLİKTE UÇMAK İSTEDİ
Geçenlerde Yeşilköy’de kalkış izni almak için tam 55 dakika bekledik. Trafik çok yoğundu. Tam karşımızda THY’nin mükemmel bir A340 uçağı vardı. Arkadaşıma, bunu kullanmayı çok isterdim, dedim. O da bana, onun içindeki pilot da emin ol senin yerinde olmayı istiyordur, dedi. Güldüm. Aradan 3 - 4 gün geçti, işyerinde kapım çalındı. Sekreterim bir pilotun geldiğini söyledi. Geleni tanımıyordum. Bu pilot bey aşağı yukarı söylediğim güzellikteki bir uçakta uçuyormuş. Sizin küçük uçakla uçtuğunuzu duydum ne olur bir hafta sonu beni de alır mısınız, diye sordu. Hafta sonları Almanya’da kalırsa küçük bir uçak kiralar, uçuşta dinlenirmiş. Uçuş bir hastalık herhalde. Allah şifa vermesin, memnunum bu hastalıktan.
BOĞAZİÇİ’NDE UÇMANIN KEYFİNİ HİÇBİR ŞEYE DEĞİŞMEM
Beykoz civarında uçup Karadeniz’e çıkmanın, Koç Üniversitesi üzerinden dönüp Atatürk Havalimanı’na doğru gelmenin keyfi büyüktür. Geçenlerde Boğaziçi’nin tam güneyinden Adalar ve Tuzla üzerinden İzmit Körfezi’ne uçtuk. Mükemmel bir manzaraydı. Dönüşte de Adaların ve Sarayburnu üzerinden Yeşilköy’e yaklaştık inanılmaz bir İstanbul manzarası çıktı karşımıza. Ayasofya, Sultanahmet Camii, Topkapı Sarayı, İstanbul Üniversitesi çok net görünen mükemmel yerler. Bandırma tarafına giderken Marmara Ereğlisi üzeri, Biga’ya doğru giderken adalar, onların üzerindeki sahil kasabalarını izlemek o kadar keyif veriyor ki bir anda inip orada olmak istiyorsunuz. Belki aşağıdan bakanlar da bizim yerimizde olmak istiyor.