GeriSeyahat Türkiye’nin yıllanmış jean arşivi
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Türkiye’nin yıllanmış jean arşivi

Türkiye’nin yıllanmış jean arşivi

Vintage, denim sektörünün insanları için çok önemli bir kavram. Kumaş üreticileri de, tasarımcılar da vintage deyince akan suları durduruyor. Hatta bir çoğu vintage jean’den başka jean giymiyor. Dünyanın hemen hemen her ülkesinde yalnızca vintage denim satan pazarlar ve mağazalar var.

6 dolara da vintage jean alınabiliyor 6 bin dolara da. Çok özel parçalar açık arttırmayla satılıyor. Mesela ABD Nevada’da bir madenden çıkarılan dünyanın en eski jean tulumu 46 bin 532 dolara satılıyor. Pantolon şu anda Levi’s’ın müzesinde. Denim kumaşı üretmek konusunda dünya devi olan fabrikalarımız, Mavi, Colins gibi başarılı markalarımız var ama bir tane bile vintage denim mağazamız yok. Replay, Levi’s, Miss Sixty, Gap gibi markalar için denim kumaşı üreten Orta Anadolu Grubu 20 yıldır biriktirdiği vintage denimleri sergilemeye karar verdi. Yakında mağazaya dönüşecek showroom’un kapıları şu anda sadece tasarımcılara ve tasarım öğrencilerine açık. İşte karşınızda Türkiye’nin ilk vintage denim arşivi.

Denimden üretilen ilk ürün 1880-1885 yılları arasında Nevada’da bir terzinin yaptığı ve 1,25 dolara sattığı bir işçi tulumuydu. Markası Levi’s’dı. Aynı tulum 1998 yılında Nevada’da yapılan bir kazı sırasında yeraltından çıkarıldı. 24 Mayıs 2001’de açık arttırmayla 46 bin 532 dolara yine Levi’s’a satıldı. Pantolonun sol tarafında bıçak taşımaya yarayan bir cep vardı. Güneşten, sudan ve topraktaki kimyasal maddelerden dolayı ağarmış ve yıpranmıştı.

Levi’s bu pantolondan esinlenerek yeni bir koleksiyon yarattı. Nevada Jean adlı koleksiyonda denimin kumaşına, kesimine, zımbalarına ve düğmelerine sadık kalarak yeni modeller üretildi. Çok satıldı ve çok ilgi gördü. Nevada jean gibi örnekler çoğaltılabilir.

Vintage denim, denim sektörünü besleyen bir kavram. Eski jean’lerden herkes kendine göre bir anlam çıkarıyor. Şu anda İskandinavya’da, Japonya’da ve Los Angelas’da özellikle gençler vintage denime deli oluyor. Hatta Levi’s ve Diesel gibi önemli markaların tasarımcıları vintage denimden başka denim giymiyor. Üç kere kuru temizleme yapılsa bile kokusu geçmiyor ama onlar için bu hiç bir şeyi değiştirmiyor.

EN GÖZDE DENİM PAZARLARI

Türkiye’ye bu arşivi kazandıran ekibin başındaki Orta Anadolu Pazarlama Müdürü Ebru Karakoç, vintage denim toplamaya 20 yıl önce başladıklarını anlatıyor. Ama bu işi bilinçli olarak sekiz yıldır yapıyorlar: "Bu konuda en ünlü pazar Los Angelas Pasadena’dır. Orada 5 dolara da jean alabilirsiniz, bir tek pantolona 6 bin dolar da verebilirsiniz. Pazarda dolaşırken denim sektörünün ünlüleriyle karşılaşırsınız. Çünkü hepsi oradan beslenir."

Pasadena’dan sonra, Londra’daki Portobello pazarı geliyor. Stockholm ve Göteborg’daki ikinci el mağazalar, Tokyo ve Osaka’nın dar sokaklarındaki ikinci el dükkanlar da vintage denim konusunda cennet. Hatta Amerikan vintage’ları Japonya’da ABD’den daha ucuza satılıyor.

Zaten, eski denim pantolonları değerli birer objeye dönüştürenler de Japonlar. 1990’ların başında eski Amerikan jean pantolonlarına merak sarmışlar. Piyasa hızla gelişmiş, eski jean’lerin dikkat edilmeyen ufak tefek özellikleri büyük önem kazanmış.

Levi’s marka bir jean’in markasında E büyük harfle mi yazılı? Yan cepleri tek dikişli mi? Doğal çivitle mi, sentetik çivitle mi muamele görmüş? Bunlar, blue jean yapım teknolojisindeki çeşitli aşamaları gösterdiğinden kıyafetin tarihinin saptanmasında önem taşıyor. ABD’li denim ithalatçısı John Furley, Japonya’da Wanted (Aranıyor) adlı bir dergi çıkarıp bütün mağazalara göndermeye başlamış. Dergide, vintage jean’lerin antika piyasasında oluşan fiyatları yer alıyormuş. İşte bu dergi yüzünden eski jean piyasası fırlamış ve 400 dolara satılan bir pantolonun fiyatı birden 2 bin dolara kadar yükselmiş...

GALATA’DA BİR MAĞAZA

Orta Anadolu’nun vintage koleksiyonunda şu anda 1500 adet denim var. Pantolonlar ağırlıkta ama şort, etek ve ceketler de yok değil. Ebru Karakoç "Stiline, yıkamasına, rengine, boyamasına, duruşuna bakıyoruz. Böyle bir bilgi dağarcığına çok ihtiyacımız var" diyor. "Türkiye’de yılda 350 milyon jean yapılıyor ama tasarımcıların beslenebileceği kaynak çok kısıtlı. Bu showroom onların çok işine yarayacak. Daha geçen hafta Levi’s’ın tasarım ekibinden biri geldi ve burada iki saat geçirdi. Kafasındaki soruların cevaplarını bularak çıktı odadan..."

Orta Anadolu’nun amacı bu showroom’unu Galata’da bir mağazaya dönüştürmek. O zaman satış da yapılacak. Satılacağı için daha çok vintage jean Türkiye’ye gelecek.

TIPKI ŞARAP GİBİ YILLANDIKÇA GÜZELLEŞMELİ

Bir denimin vintage olabilmesi için bir tarihi olması şart. Kaç tane başkan, kaç tane Hollywood starı gördü, belli olmalı. Giyene, bakana, dokunana ilham vermeli. Tıpkı vintage şarap gibi yıllanmalı. Yıllandıkça güzelleşmeli.

JAPON İTFAİYECİ ELBİSESİ

20. yüzyıl başından kalma. Koleksiyonun en değerli parçalarından. Doğal indigo ile boyanmış ve özel yöntemlerle üzerinde baskılar yapılmış. 70’lerin başında Japonya’da 25-30 dolar gibi fiyatlara alınabilen bu ürün şu anda bir antika. Tokyo Harajuku bölgesinden 4000 dolara alınmış.

NEDEN ZENGİNLER ESKİ BLUE JEAN’E MERAKLI?

Vintage jean biriktirmek, bazı zenginlerin hobisi. Zenginler vaktiyle sadece madencilerin, inşaat işçilerinin ve köylülerin giydiği bu ağarmış, eskimiş, yamalı kıyafete neden bu kadar meraklı? Birinci neden eskiye duyulan özlem. İkinci neden ise jeanlerin yıpranmışlığına verilen paye. Eski bir blue jean, yenisiyle karşılaştırıldığında bir tarihe sahip, yaşanmışlığın işaretleriyle dolu. Onu giyen dizlerinin üzerinde saatlerce çalışmış, tozlu toprağa oturmuş. Oysa günümüzde kimse jeanlerini o kadar yıpratamıyor. Çünkü herkes evden işe, işten spor salonuna gidiyor, klimalı odalarda çalışıyor ve gerçek hayat olarak düşündükleri beden gücüne dayalı çalışmaya özlem duyuyor.

VİNTAGE DENİM’İN KRONOLOJİSİ 

1880’lerde denim kanvasın yerini almaya başladı. İşçi kıyafetlerinin tamamı denim oldu. Denim pantolonların dikiş yerlerinin bitimine bakır zımbalar iliştirildi. Böylece pantolonlar sağlamlaştırıldı. 

1900’lerde Amerika’nın ilk denim kumaş fabrikası kuruldu. 

Levi’s’dan sonra 1904’de Wrangler, 1911’de Lee markası ortaya çıktı. 

1930’larda kovboylar denimi sahiplendi. Charlie Chaplin, filmlerinde jean giymeye başladı. 

1940’larda jean uluslararası pazara açıldı. 

1955’ten sonra asi gençlik jeani sahiplendi. 

1960’larda Jacqueline Kennedy jean giydi ve denim üniseks oldu. 

1968’de Japonya’da bir iki jean markası doğdu. 

1970’lerde jean tahta çıktı. Jean giymiyorsan hiçbir şey değildin. Cool değildin. Genç değildin. Trendy değildin. 

1971’de ilk kez Vogue’un kapağına jean giymiş bir model çıkardı. 

1977’da ilk kez bir ABD Başkanı, Jimmy Carter jean giydi. 

1974’de Louis Vuitton çanta reklamlarında jean giymiş bir manken kullandı. 

1981’de ABD’de 502 milyon jean pantolon satıldı. (Günümüzde dünya genelinde bunun iki katı satılıyor). 

1982’de Karl Lagerfeld Chanel marka denim bir pantolon ceket tasarladı. Yves Saint Lauren bunu önceden düşünemediğine çok üzüldü. 

1980’de Calvin Klein gibi yeni markalar doğdu. Ve o tarihten sonra vintage diye tanımlanabilecek bir jean üretilmedi.
False