GeriSeyahat Türk öğrenciler İskoçya’da bilim şenliğinde
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Türk öğrenciler İskoçya’da bilim şenliğinde

Türk öğrenciler İskoçya’da bilim şenliğinde

Bilime meraklı bir grup öğrenci nisan ayının ilk haftasında Avrupa’nın en eski bilim festivali olan Edinburgh Uluslararası Bilim Festivali’ne katıldı. Öğrencilere bu keyifli seyahatte biz de eşlik ettik

Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali’ndeyiz. Altı öğretmen ve 42 öğrenciden oluşan bir grupla 211 numaralı çıkış kapısında bekliyoruz. Hedefimiz İskoçya’nın başkenti Edinburgh. Özel Bilfen İlköğretim Okulları’nın Bahçeşehir, Ataşehir ve Çamlıca okullarının 7’nci sınıf öğrencileriyle 20 yıldan fazla bir süredir düzenlenen bilim festivalini keşfetmek için yoldayız.
Edinburgh Uluslararası Bilim Festivali 1989’dan beri her yıl ilkbaharda düzenleniyor. Dünyanın çeşitli ülkelerindeki okullardan gelen çocuklar bu festival için İskoçya’nın tarihi başkentini tıklım tıklım dolduruyor.

HAYVANAT BAHÇESİ OKUL GİBİ

İlk durağımız Çin’den gelen iki pandayı göreceğimiz Edinburgh Hayvanat Bahçesi. Büyük bir merakla soyları tükenmekte olan pandaları gözlemleyen öğrenciler şempanzelerin beslenme saatini dikkatle izliyor. Burada şempanzelerin çeşitli meyve ve sebzelerle beslendiklerini ve onlar yemeğe davet edilmeden yemek saatinde bakıcılarının yanlarına kendi kendilerine geldiklerini öğreniyoruz. Burada öğrencilere doğal hayatın işleyişine dair bilgiler de aktarılıyor.
Hayvanat bahçesi sonrası bir pinhole kamera ve lens yardımıyla şehir manzarasını karanlık bir odada bulunan düz bir masada izlemeye olanak sağlayan Camera Obscura’ya doğru yola koyuluyoruz. Edinburgh Kalesi’nin hemen yanı başında yer alan bu ilginç bilim müzesinde 150 yıllık bir gözlem yöntemi olan Karanlık Oda bulunuyor. Burada şehrin görüntüsü bir masaya yansıtılıyor ve masanın üzerinden o anda akışını sürdüren doğal hayata sanal olarak müdahalede bulunuluyor. Böylece çocukların göz yanılgısı ve illüzyonu öğrenmesi hedefleniyor.

BİBER ÇEKİRDEĞİ SAFRA KESESİ TAŞI

İkinci gün şehrin sanat merkezine gidiyoruz. Şehir merkezindeki Waverly tren istasyonunun yakınındaki City Art Center’da birbirinden ilginç etkinlik stantları var. Öğrenciler her stanttan ayrılırken kendilerine yeni bir meslek seçmiş oluyorlar. Merkezde neler yok ki... Gruplara ayrılan öğrenciler önce insan şeklindeki maketleri ameliyat ediyor. Mavi önlükler giyen öğrencilerin bazıları diz ameliyatına giriyor, bazılarıysa laparoskopik cerrahiyle safra kesesinden taş çıkarıyor. Bu operasyon sırasında safra kesesi görevini kırmızı etli bir biber, taşlarınıysa çekirdekleri görüyor. Gözün yapısını ve işleyişini anlatmak için kullanılan stant, göz bebeği şeklinde. Burada bir dana gözü kesilerek katmanları tek tek gözlemleniyor. En ilginç bölüm Eski Mısır’daki mumyalama tekniklerinin açıklandığı stant. Mumyalamanın nasıl yapıldığı anlatıldıktan sonra öğrencilere dağıtılan malzemelerle bir yeşil elma mumyalanıyor.

KURU BUZLA KUYRUKLU YILDIZ

Bilimle dolu geçen seyahatin son durağı Blackford Tepesi üzerinde yer alan Kraliyet Gözlemevi. 1896’da kurulan gözlemevinde tarihi bir teleskop bulunuyor. Burada öğrenciler uzay hakkındaki sunumu izliyor, gökcisimlerini gözlemliyor ve Güneş sistemi hakkındaki sorularını astronomlara soruyor. Örneğin en meşhur kuyruklu yıldızın ‘Halley’ olduğunu öğreniyorlar. Bu ziyaretin en etkileyici kısmı kuru buz ve yemek sosu karışımıyla yaratılan yalancı bir kuyruklu yıldız oldu. Donmuş karbondioksit olan kuru buzun çıkardığı duman, kuyruklu yıldızın kuyruğunu oluştururken, sos, bu gökcismine rengini verip çocukları kendisine hayran bıraktı.

False