Demet Cengiz Bilgin
Son Güncelleme:
Türk kadını spora daha düşkün ama mağazada erkeğin sözü geçiyor
Fransız spor ekipmanları mağaza zinciri Decathlon, kendi alanında Avrupa’nın lideri. Ulaşılabilir fiyatlar ve geniş ürün çeşidiyle spora en ilgisiz insanı bile teşvik etmekle övünür. Mağazalarında sadece 10 dakika geçirmenin yeterli olduğu söylenir. Bakın Decathlon’un Türkiye CEO’su Boualaoui Boumedienne spor alışkanlıklarımız üzerine neler söylüyor
Bir Fransız yönetici olarak Türkiye’ye atandığınızda neler düşündünüz? Karar verirken zorlandınız mı?
- Hayır zorlanmadım. Bir kere Türkiye Fransa’ya yakın. Asya’da görev almak gibi değil. Ayrıca İtalya ve İspanya gibi ülkeler Fransa’dan çok farklı olmadığı için büyük bir tecrübe vaat etmez. Türkiye hem yakın hem farklı hem de bana tecrübe kazandıracak bir pazar.
18 ay önce İstanbul’daki ilk mağazanızı açtınız. Ankara’dakiyle beraber iki mağazanız var. Türkiye’yle ilgili izleniminiz nedir şimdiye kadar?
- Pek çok ülkede hissedilmeyen bir enerji ve dinamizm var. Buradaki gelişimin hızı baş döndürücü. Çok fazla spor yapılan bir ülke değil fakat bu durum değişmeye başladı. Daha sağlıklı bir yaşamı önemseyenlerin sayısı artıyor.
Örneğin obezite ABD gibi pek çok ülkede büyük problem.
- ABD’de obezite oranı çok yüksek ama Türkiye de bence bu konuda risk altında. Çocuklarım nedeniyle bulunduğum yerlerde inanılmaz seviyede kilolu çocuklar görüyorum. Bir an önce sağlıklı yaşam, beslenme ve spor konusunu ulusal mesele haline getirmelisiniz.
Türkiye ve Avrupa’daki tüketiciler arasında temel farklılıklar neler?
- Öncelikle Türkiye ve Avrupa arasında çok farklılık yok. Orada ne satıyorsak burada da aynısını satıyoruz ama Türkiye’de ragbi gibi gelişmemiş spor dallarının malzemeleri hiç satmıyor. Dalma, dağcılık, tenis, bisiklet, balıkçılık ekipmanları hem Türkiye’de hem Avrupa’da en çok satanların başında. Temel farklılıksa mağazada geçirilen süre. Türk insanı mağaza gezmeyi seviyor ve uzun bir süre mağazada kalıyor. Avrupa’da bir tüketicinin mağaza ziyaret sayısı yılda üçken Türkiye’de yedi.
Türkiye’de sporu kadınlar mı erkekler mi daha çok önemsiyor?
- Türkiye’de müşterimizin yüzde 55’i erkek, yüzde 45’i kadın. Örneğin Fransa’da bu oran tam tersi. Avrupa’da yaygın tutum kadının eşi, sevgilisi, çocukları için spor malzemeleri alması ama Türkiye’de mağazalarda kesinlikle erkeklerin sözü geçiyor. Son kararı veren erkekler.
Buradan Türkiye’de erkeklerin spora daha düşkün olduğu sonucuna varabilir miyiz?
- Hayır, varamayız! Çünkü Türkiye’de erkekler sporu yapmaktan ziyade izlemeye düşkün. Daha iyi ve fit görünmek arzusunda olanlarsa kadınlar. Kesinlikle Türk kadını spora daha düşkün.
KARİYER
Garsonluk yaptım
* Çocukken öğretmen olmak istiyordum.
* Fransa’da Paris’teki Dauphine ve Nanterre üniversitelerinde ekonomi ve insan kaynakları eğitimi aldım.
* İlk parayı bir yaz işinde kazandım. İlk işim bir butikte tezgâhtarlıktı. Öğrenciyken garsonluk yapmıştım.
* Bugüne kadar beyin avcısı, satış elemanı, bölüm müdürü, operasyon müdürü, mağaza müdürü, satınalma ve ürün müdürü, bölge ve ülke müdürü pozisyonlarında çalıştım.
TOPLANTI
Hayatımızı geçirecek değiliz
* Çoğunlukla haftada bir toplantı yaparız.
* En önemli ve stratejik toplantıların süresi çeşitli aralarla birlikte üç saati geçmemeli.
* Toplantılarda yüzde 70 oranında dinleyiciyim.
* Benim için önemli olan zamana ve içeriğe bağlı kalmak.
* Çok uzayan toplantılarda etkinlik ve verimlilik düşer. Herkes sıkılır. Bütün hayatımızı toplantılarda geçirecek değiliz ya!
GÜNE BAŞLARKEN
Çocukları okula ben hazırlarım
* Bana beş saat kadar uyku yeter. Genellikle gece 12’de yatağa giderim.
* 06.00’da kalkarım. Uyandığımda mutlu ve enerjiğimdir.
* Kesinlikle sabah insanıyım.
* Sabahların benim için anlamı oğlum ve kızımla ilgilenmek, onları okula hazırlamak.
* TV’de haberleri izler ve internetten gelişmelere bakarım.
SPOR
Dalmak istiyorum
* Hayatımda sporun yeri büyük ve önemli.
* Haftada en az üç günümü spor yapmaya ayırırım.
* Koşu, tenis ve futbol yaptığım sporlar arasında.
* Okul yıllarında da futbol oynar ve koşardım.
* Vaktim olsa sportif dalış yapmak isterdim. Gelecekte kesinlikle dalacağım.
BESLENME
Hiç kahvaltı etmem
* Yağlı ve ağır yemek yemem. Meyveye çok düşkünüm.
* Kahvaltı etmem. Sadece portakal suyu ve çay içerim.
* Öğlen salata ve tavuk yerim çoğunlukla. Akşam yemeğinde de hafif şeyler tercih ederim.
* En çok Tayland yemeklerini severim.
* Yemek pişirmeye hiç vaktim yok.
MEKAN
Lezzet ve manzara ararım
* Denize yakın ve tarihi mekanları severim.
* Boğaz kıyısındaki restoranlara bayılıyorum.
* İyi kalite ve iyi manzara ararım. İstanbul bu bakımdan harika bir yer.
* İstanbul’da La Maison, Fifth Floor ve Vogue’a sık gidiyorum. Suada da güzel.
* Küçük ve salaş yerlere gider, yeni yerler denerim.
* Paris’te müdavimi olduğum restoranlar, Fas yemekleri sunan Paris’teki Marrakech ve 404. Ayrıca Champs-Elysees’deki Toi.
TATİL
Altı yaşındaki kızım 14 ülke gördü
* İş için ayda bir Türkiye dışında, haftada bir de Türkiye içinde seyahat ediyorum.
* Yılda üç haftayı tatile ayırıyorum. Bir haftamızı mutlaka yurtdışında, yeni bir ülkede geçiririz.
* Yılda üç farklı ülke görmeye çalışırız. Altı yaşındaki kızım şimdiden 14 ülke gördü.
* Yaz tatili için sakin yerleri tercih ederim.
* Türkiye’yi daha bu yıl keşfettik. Daha çok yeri görmek isterim.
OTOMOBİL
Trafiğe kolay uyum sağladım
* Otomobile hiç ilgim yok. Gerçekten umrumda değil. Araba bir yerden başka yere gitmeye yarayan bir araçtır.
* İlk otomobilim Volkswagen Golf’tü.
* Şu anda Opel marka bir otomobilim var.
* Ailemi ve insanları düşünerek otomobili çok dikkatli kullanırım.
* Şoförüm yok.
* Paris’te de trafik çok kötü o yüzden İstanbul’a kolay uyum sağladım.
HOBİ
Tarihe özel ilgim var
* En çok spora ve tarihe ilgim var.
* Çocukken de futbola ve kitaplara düşkündüm.
* Tarih kitapları okurum. Tarihi filmleri çok severim.
* R&B müzik severim.
* Koleksiyoner değilim. Sadece saat koleksiyonum var.
* Vaktim ve imkanım el verdiğince daha çok seyahat etmek ve dünyayı keşfetmek isterim.
- Hayır zorlanmadım. Bir kere Türkiye Fransa’ya yakın. Asya’da görev almak gibi değil. Ayrıca İtalya ve İspanya gibi ülkeler Fransa’dan çok farklı olmadığı için büyük bir tecrübe vaat etmez. Türkiye hem yakın hem farklı hem de bana tecrübe kazandıracak bir pazar.
18 ay önce İstanbul’daki ilk mağazanızı açtınız. Ankara’dakiyle beraber iki mağazanız var. Türkiye’yle ilgili izleniminiz nedir şimdiye kadar?
- Pek çok ülkede hissedilmeyen bir enerji ve dinamizm var. Buradaki gelişimin hızı baş döndürücü. Çok fazla spor yapılan bir ülke değil fakat bu durum değişmeye başladı. Daha sağlıklı bir yaşamı önemseyenlerin sayısı artıyor.
Örneğin obezite ABD gibi pek çok ülkede büyük problem.
- ABD’de obezite oranı çok yüksek ama Türkiye de bence bu konuda risk altında. Çocuklarım nedeniyle bulunduğum yerlerde inanılmaz seviyede kilolu çocuklar görüyorum. Bir an önce sağlıklı yaşam, beslenme ve spor konusunu ulusal mesele haline getirmelisiniz.
Türkiye ve Avrupa’daki tüketiciler arasında temel farklılıklar neler?
- Öncelikle Türkiye ve Avrupa arasında çok farklılık yok. Orada ne satıyorsak burada da aynısını satıyoruz ama Türkiye’de ragbi gibi gelişmemiş spor dallarının malzemeleri hiç satmıyor. Dalma, dağcılık, tenis, bisiklet, balıkçılık ekipmanları hem Türkiye’de hem Avrupa’da en çok satanların başında. Temel farklılıksa mağazada geçirilen süre. Türk insanı mağaza gezmeyi seviyor ve uzun bir süre mağazada kalıyor. Avrupa’da bir tüketicinin mağaza ziyaret sayısı yılda üçken Türkiye’de yedi.
Türkiye’de sporu kadınlar mı erkekler mi daha çok önemsiyor?
- Türkiye’de müşterimizin yüzde 55’i erkek, yüzde 45’i kadın. Örneğin Fransa’da bu oran tam tersi. Avrupa’da yaygın tutum kadının eşi, sevgilisi, çocukları için spor malzemeleri alması ama Türkiye’de mağazalarda kesinlikle erkeklerin sözü geçiyor. Son kararı veren erkekler.
Buradan Türkiye’de erkeklerin spora daha düşkün olduğu sonucuna varabilir miyiz?
- Hayır, varamayız! Çünkü Türkiye’de erkekler sporu yapmaktan ziyade izlemeye düşkün. Daha iyi ve fit görünmek arzusunda olanlarsa kadınlar. Kesinlikle Türk kadını spora daha düşkün.
KARİYER
Garsonluk yaptım
* Çocukken öğretmen olmak istiyordum.
* Fransa’da Paris’teki Dauphine ve Nanterre üniversitelerinde ekonomi ve insan kaynakları eğitimi aldım.
* İlk parayı bir yaz işinde kazandım. İlk işim bir butikte tezgâhtarlıktı. Öğrenciyken garsonluk yapmıştım.
* Bugüne kadar beyin avcısı, satış elemanı, bölüm müdürü, operasyon müdürü, mağaza müdürü, satınalma ve ürün müdürü, bölge ve ülke müdürü pozisyonlarında çalıştım.
TOPLANTI
Hayatımızı geçirecek değiliz
* Çoğunlukla haftada bir toplantı yaparız.
* En önemli ve stratejik toplantıların süresi çeşitli aralarla birlikte üç saati geçmemeli.
* Toplantılarda yüzde 70 oranında dinleyiciyim.
* Benim için önemli olan zamana ve içeriğe bağlı kalmak.
* Çok uzayan toplantılarda etkinlik ve verimlilik düşer. Herkes sıkılır. Bütün hayatımızı toplantılarda geçirecek değiliz ya!
GÜNE BAŞLARKEN
Çocukları okula ben hazırlarım
* Bana beş saat kadar uyku yeter. Genellikle gece 12’de yatağa giderim.
* 06.00’da kalkarım. Uyandığımda mutlu ve enerjiğimdir.
* Kesinlikle sabah insanıyım.
* Sabahların benim için anlamı oğlum ve kızımla ilgilenmek, onları okula hazırlamak.
* TV’de haberleri izler ve internetten gelişmelere bakarım.
SPOR
Dalmak istiyorum
* Hayatımda sporun yeri büyük ve önemli.
* Haftada en az üç günümü spor yapmaya ayırırım.
* Koşu, tenis ve futbol yaptığım sporlar arasında.
* Okul yıllarında da futbol oynar ve koşardım.
* Vaktim olsa sportif dalış yapmak isterdim. Gelecekte kesinlikle dalacağım.
BESLENME
Hiç kahvaltı etmem
* Yağlı ve ağır yemek yemem. Meyveye çok düşkünüm.
* Kahvaltı etmem. Sadece portakal suyu ve çay içerim.
* Öğlen salata ve tavuk yerim çoğunlukla. Akşam yemeğinde de hafif şeyler tercih ederim.
* En çok Tayland yemeklerini severim.
* Yemek pişirmeye hiç vaktim yok.
MEKAN
Lezzet ve manzara ararım
* Denize yakın ve tarihi mekanları severim.
* Boğaz kıyısındaki restoranlara bayılıyorum.
* İyi kalite ve iyi manzara ararım. İstanbul bu bakımdan harika bir yer.
* İstanbul’da La Maison, Fifth Floor ve Vogue’a sık gidiyorum. Suada da güzel.
* Küçük ve salaş yerlere gider, yeni yerler denerim.
* Paris’te müdavimi olduğum restoranlar, Fas yemekleri sunan Paris’teki Marrakech ve 404. Ayrıca Champs-Elysees’deki Toi.
TATİL
Altı yaşındaki kızım 14 ülke gördü
* İş için ayda bir Türkiye dışında, haftada bir de Türkiye içinde seyahat ediyorum.
* Yılda üç haftayı tatile ayırıyorum. Bir haftamızı mutlaka yurtdışında, yeni bir ülkede geçiririz.
* Yılda üç farklı ülke görmeye çalışırız. Altı yaşındaki kızım şimdiden 14 ülke gördü.
* Yaz tatili için sakin yerleri tercih ederim.
* Türkiye’yi daha bu yıl keşfettik. Daha çok yeri görmek isterim.
OTOMOBİL
Trafiğe kolay uyum sağladım
* Otomobile hiç ilgim yok. Gerçekten umrumda değil. Araba bir yerden başka yere gitmeye yarayan bir araçtır.
* İlk otomobilim Volkswagen Golf’tü.
* Şu anda Opel marka bir otomobilim var.
* Ailemi ve insanları düşünerek otomobili çok dikkatli kullanırım.
* Şoförüm yok.
* Paris’te de trafik çok kötü o yüzden İstanbul’a kolay uyum sağladım.
HOBİ
Tarihe özel ilgim var
* En çok spora ve tarihe ilgim var.
* Çocukken de futbola ve kitaplara düşkündüm.
* Tarih kitapları okurum. Tarihi filmleri çok severim.
* R&B müzik severim.
* Koleksiyoner değilim. Sadece saat koleksiyonum var.
* Vaktim ve imkanım el verdiğince daha çok seyahat etmek ve dünyayı keşfetmek isterim.